Hava Durumu

#Kitle

Yeni Marmara Gazetesi - Kitle haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kitle haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Amasya'da kadının içinden 8,5 kilo ağırlığında kitle çıkarıldı Haber

Amasya'da kadının içinden 8,5 kilo ağırlığında kitle çıkarıldı

Amasya'da karnının 2 ayda 9 aylık hamile gibi büyümesi üzerine hastaneye başvuran kadının içinden 8,5 kilo ağırlığında kitle çıkarıldı. Karpuz büyüklüğündeki kitleyi görünce şaşıran doktorlar, yumurtalık ya da rahimde oluşan kitlelerin geç fark edilmesinin hayati riskler oluşturduğuna dikkat çekerek kadınların 6 ay ya da yılda 1 kez kadın doğum uzmanına genel kontrol yaptırmalarını tavsiye etti. 30 santim çapında 8,5 kiloluk kitle çıkarıldı Amasya'nın Göynücek ilçesinde çiftçilik yapan Şule Akgül'ün karnı sadece 2 ayda giderek büyüdü. Evli ve 3 çocuk annesi kadın, 9 aylık hamile gibi olup nefes darlığı çekmeye başlaması üzerine Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu. Yapılan kontrollerde karnın içini tamamen saran bir kitle tespit edilerek ameliyata karar verildi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Osman Fadıl Kara ile ekibinin gerçekleştirdiği başarılı operasyonda 38 yaşındaki kadının karnından 30 santim çapında 8,5 kiloluk kitle çıkarıldı. Sağlığına kavuşan Akgül, "Karnımdaki şişlikten dolayı 2 ay içinde 9 aylık hamile gibi oldum. Korktuğum için hastaneye gelemedim. Zor nefes alıp, veriyordum. Eğilip, doğrulamıyordum. Şimdi ise sağlığıma kavuştum" dedi. "Hastamızın hayatı kurtuldu" Çıkartılan kitlenin 50 yıla yaklaşan meslek hayatında karşılaştığı en büyük kitleler arasında olduğunu belirten Prof. Dr. Kara, "Hastamız geç kalmasına rağmen hayatı kurtulmuş oldu. 8,5 kilo ağırlığında yumurtalık kisti çıkardık. Bütün lenfleri de temizleyerek rahatsızlığının ilerlemesini engellemiş olduk. Bu tip ameliyatları yapma şansımız he zaman var. Yeter ki hastalarımız sağlıklarından korkmadan bize ulaşsın" diye konuştu. "6 ay ya da yılda 1 kez genel kontrol yaptırılmalı" Yumurtalık ya da rahimde oluşan kitlelerin geç fark edilmesinin hayati riskler oluşturduğuna dikkat çeken Kara, kadınların 6 ay ya da yılda 1 kez kadın doğum uzmanına genel kontrol yaptırmalarını tavsiye etti.

Karın Ağrısıyla Hastaneye Gitti, 9 Kiloluk Kitle Alındı Haber

Karın Ağrısıyla Hastaneye Gitti, 9 Kiloluk Kitle Alındı

Karın şişliği, yemek yiyememe, yoğun gaz gibi şikayetlerle hastaneye başvuran 71 yaşındaki kadın hastanın karnında 35 santim boyunda, 9 kilogram ağırlığındaki kitle tespit edildi. Yumuşak doku tümörü olduğu belirlenen kitle, yapılan başarılı operasyonla çıkarıldı. Son bir yıldır karın şişliği, yoğun gaz, büyük abdest yapamama, idrar kaçırma, yemek yiyememe şikayetleri yaşayan ve bu süreçte yaklaşık 10 kilo kaybeden 71 yaşındaki kadın hasta Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde geçirdiği operasyonla sağlığına kavuştu. Gerçekleştirilen tetkiklerde, hastanın karın boşluğunu tamamen dolduran yaklaşık 35x40 santimetre büyüklüğünde kitle tespit edildi. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, Genel Cerrah Doç. Dr. Ali Özant ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyonda kitle başarılı bir şekilde çıkarıldı. Sorunsuz geçen ameliyatın ardından ilk gün idrar ve gaz problemi düzelen hasta, beslenmeye başlamasının ardından üçüncü gün sağlığına kavuşarak taburcu edildi. Yurtdışından gelerek Yakın Doğu Üniversitesi’ne yatan 71 yaşındaki kadın hastanın operasyonunu gerçekleştiren Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, yumuşak doku tümörlerinin tıbbi ve toplumsal boyutuna dikkat çekerken, Genel Cerrah Doç. Dr. Ali Özant ise tedavi sürecindeki noktalara vurgu yaptı. Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan: "Dünyada her yıl yaklaşık 100 bin yeni yumuşak doku sarkomu vakası teşhis ediliyor" Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, sarkomların vücudun destek ve yapısını oluşturan yağ, yumuşak doku, kan damarları, bağ ve lifli dokulardan kaynaklanan kötü huylu tümörler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, dünyada her yıl yaklaşık 100 bin yeni yumuşak doku sarkomu vakası teşhis edildiğini ifade etti. Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, "Sarkomların oluşumunda bazı genetik hastalıklar ve çevresel faktörlerin etkili olabileceği biliniyor. Ancak sarkomların çoğu sporadik yani rastlantısal ve idiopatik yani nedeni bilinmeyen vakalardır" dedi. Sarkomların patolojik sınıflamalarında ise 100’den fazla farklı doku yapısı ve genetik alt tip tanımlandığını vurgulayan Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, "Her alt tipin klinik seyri birbirinden farklı olabiliyor" ifadelerini kullandı. Yumuşak doku tümörlerinin sınıflandırılmasında, hücrelerin şekli, bağışıklık sistemi tepkileri ve genetik özelliklerin de dikkate alındığını belirten Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, "Tümörün bulunduğu bölge, büyüklüğü ve yumuşak doku sarkomunun doku yapısına göre de hastalığın seyri ve tedavi sonucu hakkında önemli bilgiler elde edilir" diye konuştu. Doç. Dr. Ali Özant: "Erken tanı ve hastalığın seyri tedavi başarısını doğrudan etkiliyor" Yumuşak doku sarkomlarının tanı ve tedavisinin uygun şartlarda ve alanında uzman hekimlerce yapılması gerektiğinin altını çizen Genel Cerrah Doç. Dr. Ali Özant ise "Tümörün ameliyatla geniş şekilde çıkarılmasının yanı sıra, hastalığın tekrarlama riskini azaltmak için ameliyat öncesi ve sonrasında radyoterapi ve kemoterapi gibi ek tedavi yöntemleri uygulanır" dedi. Aynı zamanda, farklı uzmanların bir arada çalıştığı bir yaklaşımın bu süreçte büyük önem taşıdığını da vurgulayan Doç. Dr. Özant, erken tanı konulmasının ve hastalığın tanı anında yayılmamış olmasının tedavi başarısını doğrudan etkileyen kritik faktörler olduğunu ifade etti.

Doktordan korktuğu için yıllarca devasa kitleyle yaşadı Haber

Doktordan korktuğu için yıllarca devasa kitleyle yaşadı

Denizli’de yaşayan 67 yaşındaki Zeliha Çaylan’ın, çocukluğundan beri yaşadığı doktor korkusu, yaklaşık 50 yıldır hastanelerden uzak durmasına neden oldu. Ancak boynunun ön alt kısmında beliren büyük bir şişlik, sonunda sağlık sorunlarının boyutunu görmesine sebep oldu. Hastalığının artması ile yüzü tanınamaz hale gelen Çaylan’ın, Özel Denizli Cerrahi Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı bir operasyonla yaklaşık 2 kilogram büyüklüğündeki guatrı çıkarıldı. Zaman zaman ortaya çıkabilen devasa guatr vakaları hakkında bilgi veren Genel Cerrahi, Obezite ve Metabolik Cerrahi Op. Dr. Mehmet Pekdemir, tiroit bezinden kaynaklanan bu hastalığın zamanla gelişen sorunlara yol açabileceğini belirtti. Hastalığın ilerlemesiyle nefes sıkıntısı, akciğer sorunları, astım krizleri gibi ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkabildiğini ifade eden Dr. Pekdemir, hastanın büyük guatrının nedeniyle operasyon kararı alındığını ve ameliyatın başarılı bir şekilde tamamlandığını söyledi. Guatr hastalığına dair belirtileri de açıklayan Op. Dr. Mehmet Pekdemir, az çalışan tiroit bezinin vücutta halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi, deri kuruması gibi belirtilere yol açabileceğine dikkat çekti. Hastalık hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. Mehmet Pekdemir, “Guatr hastalığı insanlarda doğuştan itibaren olan tiroit bezinden gelişen hastalıklara deniliyor. tiroit bezi herkeste var ama ilerleyen yıllar içinde gelişen hastalıklar nedeniyle genel tanım olarak guatr deniliyor. Bunların bir kısmı az çalışma, çok çalışma ya da normal alışıp da içinde gelişen morfolojik bozukluklardan kaynaklanabilir. Nodül dediğimiz kitle yapıları oluşabilir insanlarda. Bir kısmı da guatrı içinde geçen kanseri vardır. Bugünkü sizlere bilgilendirmek istediğimiz hastada gelişmiş olan büyük bir guatrı var. Uzun zaman içinde gelişmiş nefes sıkıntısı yol açan, akciğer sorunları yol açan, astım krizlerine kadar giden ve hastada anti kozmeti bozan çok büyük boyutlara giden guatrı nedenini hastamızın operasyon kararı verildi. Başarılı bir şekilde ameliyatımızı tamamladık” dedi. “Hızla kilo kaybına kadar giden bir takım sıkıntılar ortaya çıkar” Fazla çalışan tiroit bezinin çeşitli sorunlara neden olabileceğini dile getiren Op. Dr. Mehmet Pekdemir, “Öncelikle az çalışma durumlarında vücutta halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi, deri kuruması, tırnak kırılması, ağız kuruluğu, gözyaşı bezindeki sıvıların azalmasına bağlı olarak göz kuruluğuna kadar giden ve birçok sıkıntı olur. Bu hastalar halsiz ve bu hastalar halsiz ve yorgundur. Hızla kilo alırlar. Uyku halindedirler hatta psikolojik olarak depresyona kadar gidebilirler. Kan tetkiklerinde ortaya çıkar genellikle tetkikleri yapıldıktan sonra, tespit edilirse buna örnek tedaviler verilir. Aksine fazla çalışan hipertofik dediğimiz halk olarak zehirli guatr olarak söylenen vakalar ise çarpıntı, terleme, ellerde titreme, deride terleme ve hızla kilo kaybına kadar giden bir takım sıkıntılar ortaya çıkar” diye konuştu. Başarılı bir operasyonla sağlığına kavuşan Zeliha Çaylan ise hastalığıyla ilgili olarak, “Ben bu hastalığı 50 sendir taşıyorum. Sonucunda böyle oldum. Ameliyattan korka korka gelmedim. En sonunda sıkıştırınca geldim. Hastalığı olan herkes gelsin, benim gibi olmasın, hastalık büyümesin. Korkulacak bir şey yokmuş” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.