Hava Durumu

#Kültür-Sanat

Yeni Marmara Gazetesi - Kültür-Sanat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür-Sanat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tomris Uyar'ın dünyası bu sergide Haber

Tomris Uyar'ın dünyası bu sergide

2023 yılını Tomris Uyar’a adayan Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü, yıl boyunca usta yazarın yazın hayatına farklı disiplinlerden bakarken, Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü de özel bir sergi ile usta yazarın çalışma ve yaşam alanını Nilüfer’e taşıdı. Çeviri ve öyküleriyle Çağdaş Türk Edebiyatı’nda ayrıcalıklı bir yere sahip olan Tomris Uyar’ın kendi çizgisinden ödün vermeden geliştirdiği etkileyici imgeleri, izleyenlere yazarın kendi perspektifinden vermeyi hedefleyen “Yürek Hakkı: Tomris Uyar’ın Yazı-İmge Dünyası” sergisi, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde izlenime açıldı. Sergi açılışına Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan, Tomris Uyar’ın oğlu Hayri Turgut Uyar, Dr. Necmi Sönmez ile çok sayıda edebiyat ve sanat tutkunu katıldı. Küratörlüğü Dr. Necmi Sönmez’e ait olan sergide, Tomris Uyar’ın evinin salonuna yerleştirdiği yazı masasından, dönemin değerli isimlerini ağırladığı koltuk takımına, eserlerini yazdığı alandaki objelerden, yazma süreçlerinde etkin olan görsel imgelere, günümüze dek korunmuş özel eşyalarından koleksiyonuna eşlik eden el yazıları ve arkadaşlarının hediye ettiği resimlere kadar birçok değerli materyal yer alıyor. Uyar’ın, yaşamı boyunca hem çalışan hem çocuk bakan aynı zamanda hayata tutunmaya çalışan kadınları konu aldığı kitaplarının ilk baskıları da, sergiye ayrı bir değer katıyor. İlk günden ilginin yoğun olduğu sergide küratör Dr. Necmi Sönmez, izleyenlere sergiyi gezdirerek, eserler, materyaller ve objelerin hikayelerini de paylaştı. İzleyenleri Tomris Uyar’ın dünyasına yolculuğa çıkaran sergi, 14 Ocak 2024 tarihine kadar Nâzım Hikmet Kültürevi’nde izlenime açık kalacak.

BUSMEK’ten istihdam garantili yeni kurs Haber

BUSMEK’ten istihdam garantili yeni kurs

Bursa’da hizmetleriyle adeta bir halk üniversitesine dönüşen Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları (BUSMEK), anaokulundan başlayarak hayat boyu öğrenme felsefesi ile toplumun tüm kesimlerini kucaklamaya devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 2006 yılında 5 kurs merkezinde ücretsiz sanat ve mesleki eğitim kurslarıyla eğitim yolculuğuna başlattığı BUSMEK, bugün 13 ilçedeki 25 farklı mekânda 541 farklı branşta yılda yaklaşık 20 bin kursiyerin eğitim aldığı dev bir kuruma dönüştü. Geçtiğimiz yıl toplam 23 bin 837 kişinin sanat ve meslek eğitimlerinden ücretsiz yararlandığı BUSMEK, bunun yanında istihdam garantili kurslarla da bireyleri iş yaşamına kazandırıyor. Bu yıl mart ayında Bursa Eczacı Odası iş birliği ile düzenlenen eczacı asistanlığı kursunun ardından şimdi de BUSMEK, Bursa İstihdam ve Kariyer Ofisi (BİKO) ve Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği-Derneği (GÜMTOB) iş birliği ile iş garantili ön büro personeli, servis personeli ve kat hizmetleri personeli kursları düzenleniyor. Otelcilik sektöründe ihtiyaç duyulan ön büro personeli, servis personeli, kat hizmetleri personeli alanlarındaki, iş garantili eğitimler Yenikaraman Mesleki Eğitim Merkezi’nde verilecek. Hafta içi 09.00-16.00 saatleri arasında verilecek eğitimlerin teorik kısmı Yenikaraman Mesleki Eğitim Merkezi’nde, uygulama eğitimleri ise anlaşmalı otellerde gerçekleştirilecek. Ayrıca başvuracak adayların biko.bursa.bel.tr adresi üzerinden kayıt açıp özgeçmiş oluşturmaları gerekmektedir. Kurs programı Kat Hizmetleri Personeli: Eğitim süresi 7 gündür. 2 gün kurs merkezinde, 5 gün anlaşmalı Gönlüferah Otel ve Marigold Otel’de eğitim verilecek. Servis Personeli: Eğitim süresi 17 gündür. 3 gün kurs merkezinde, 14 gün anlaşmalı Almira Otel’de eğitim verilecek. Başvuracak adayın, başlangıç seviyesi yabancı dil bilmesi gereklidir. Ön Büro Personeli: Eğitim süresi 9 gündür. 4 gün kurs merkezinde, 5 gün anlaşmalı Gönlüferah, Marigold, Ramada Çekirge ve Mövenpick Otellerinde eğitim verilecek. Başvuracak adayın orta seviye olmak üzere İngilizce bilmesi ve temel seviyede bilgisayar bilgisine sahip olmaları gerekmektedir. BUSMEK-BİKO-GÜMTOB iş birliğinde iş garantili eğitimlere busmek.bursa.bel.tr adresinden online başvuru kısmından ön kayıt yaptırılabileceği gibi Yenikaraman Mesleki Eğitim Merkezi’nden de başvuru alınabilecek.

BALAT SATRANÇ EVİ KAPILARINI AÇTI Haber

BALAT SATRANÇ EVİ KAPILARINI AÇTI

Nilüfer Belediyesi’nin hayırsever iş adamı Şevket İlhan’ın destekleriyle hayata geçirdiği Balat Satranç Evi, törenle açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, çocukların zihinsel gelişimine önemli katkı sağlayacak tesisin, Türkiye Satranç Federasyonu iş birliğiyle önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacağını söyledi.Nilüfer Belediyesi, spor alanında hayata geçirdiği değerli projelerine bir yenisini daha ekledi. Hayırsever iş adamı Şevket İlhan’ın destekleriyle hayata geçirilen Balat Satranç Evi, düzenlenen törenle açıldı. Başkan Turgay Erdem, çocukların hayatına kültür-sanat ve sporu yerleştirmek için farklı alanlar oluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Hayırsever iş adamı Şevket İlhan’a da desteklerinden dolayı teşekkür eden Erdem, 'Bugün en yaygın zeka oyunlarından biri olan satrancın, çocukların zihinsel gelişimine önemli katkısı olduğunu biliyoruz. İnsana analiz ve öngörü yeteneği kazandıran bu sporu Nilüfer’de yaygınlaştırmak istiyoruz. Geçtiğimiz yıl 12 yaş altı satranç turnuvası yaptığımızda gördük ki katılım oldukça yüksek. Bu spora ilgi var ve bu ilgiye karşılık vererek, bu sporun icra alanlarını genişletmek için, ülkede örneği az olan bir modeli Nilüfer’de hayata geçirmeye karar verdik. Bugün Nilüfer’e kazandırdığımız Satranç Evi bu çabanın ürünüdür' dedi.Projenin yapılmasında bölge halkının talebinin de etkili olduğuna dikkati çeken Başkan Erdem, 'Balat Satranç Evi, 110 kişi kapasiteli turnuva alanı, grup ve birebir çalışmalar için düzenlenmiş derslikleri, bahçesi, kafeteryası ile kente spor anlamında katkı sağlayacak bir aktivite alanıdır. Burada çocuklara ve gençlere yönelik ücretli eğitimler yapılabileceği gibi, aynı zamanda burası tüm vatandaşlarımızın ücretsiz faydalanabileceği satranç oynayabilecekleri sosyal bir alan olacaktır' diye konuştu.Balat Satranç Evi’nin işletmesinin Nilüfer Belediyespor Kulübü tarafından gerçekleştirileceğini söyleyen Başkan Erdem, satranç evinin uzman eğitmen kadrosu ile kısa zamanda eğitim çalışmalarına başlayacağını ve Türkiye Satranç Federasyonu iş birliğiyle önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacağını belirtti.Balat’a bu satranç evini kazandırırken vatandaşların talebini dikkate alarak hayata geçirdiklerini söyleyen Başkan Turgay Erdem, 'Burası birlikte yönetim anlayışının da güzel bir örneğidir' dedi.Önceki dönem Nilüfer Belediye Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey de yaptığı konuşmada satrancın önemine değindi. Ailelerden tesise sahip çıkmaları çağrısında bulunan Mustafa Bozbey, 'Bu tür tesisler sosyallik ve özellikle çocuklarımızın zihinsel gelişimi açısından çok önemli. Uzman kişilerin yer alacağı tesisten çocuklarımızın en iyi şekilde faydalanacağını umuyorum. Emeği geçen katkı sunan herkese teşekkür ediyorum' diye konuştu.İş adamı Şevket İlhan da, projeye katkı sunduğu için mutlu olduğunu ifade ederek, tesisin hayırlı olmasını diledi.Açılış konuşmaların ardından Başkan Turgay Erdem, iş adamı Şevket İlhan’a katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi.Başkan Erdem ve beraberindekiler daha sonra Balat Satranç Evi’nin açılışını gerçekleştirdi. Açılışın ardından Büyük Usta (Grand Master) Batuhan Daştan, UKD puanı bin 500’ün üzerindeki 15 sporcuyla simültane satranç gösterisi yaptı. Balat Satranç Evi, açılışın hemen ardından ilk etkinliğine de ev sahipliği yaptı. Balat Satranç Evi’nde 50 satranç sporcusunun katılımıyla Yıldırım Satranç Turnuvası düzenlendi.

BURSA SANATIN VE EĞLENCENİN MERKEZİ OLUYOR Haber

BURSA SANATIN VE EĞLENCENİN MERKEZİ OLUYOR

Ünlü sinema ve dizi oyuncusu Mert Fırat Bursa’da kültür sanat merkezi açmak için inşaat sektörünün önde gelen firmalarından biri ile anlaşma imzaladı.Türkiye’de inşaat, turizm ve perakende sektörlerinde her geçen gün ivmelenen bir stratejiye sahip olan Atış Şirketler Grubu’nun en önemli projelerinden DownTown, kültür, sanat ve eğlence alanlarında Türkiye’nin en önemli girişimleri olan DasDas ve Hupalupa ile gerçekleştirdikleri işbirliklerinin ayrıntılarını açıkladığı bir basın toplantısı düzenledi. Downtown Bursa’nın şehrin her alandaki cazibe merkezi olma hedefiyle adımlarına hız veren Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, DasDas’ın kurucularından ünlü oyuncu Mert Fırat ve Hupalupa Genel Müdürü Merve Timurlenk Şengül’le işbirliği anlaşması imzalamak için bir araya geldi. Atış Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Atış ve Pars Toprak A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Erdönmez’in de katıldığı toplantıda, DasDas Performans Sanatları Merkezi ve Hupalupa Aile Eğlence Merkezi için ilk imzalar atıldı. İmza törenlerinin açılış konuşmasını gerçekleştiren Ahmet Atış, DasDas ve Hupalupa gibi alanının lideri ve yenilikçi disiplinlere sahip kurumlar ile birlikte proje üretmekten dolayı son derece mutlu olduklarını dile getirdi. Atış, 'DasDas bizim kültür-sanat ile ilgili yaptığımız yatırımların ilk ayağı idi ve bizim için çok güzel bir başlangıç oldu. Eskiden ‘Bursa’da yapacak bir şey yok, İstanbul’a gidelim’ derdik. Biz DasDas ile birlikte bu akımı tersine çevirmek istiyoruz. DasDas ile işbirliğimiz sadece Bursa ile de sınırlı kalmayacak, Bodrum ve İngiltere ile ilgili de atılımlarımız olacak. Yaşam merkezi, artık sadece ticari bir yapı değil, tüm şehrin sahiplenmesi gereken bir kamusal alandır. Hupalupa ile kurguladığımız eğlence merkezimiz ise neredeyse tüm AVM’nin potansiyelini yüklenen bir konumda. Ailelerin yalnızca çocuklarını eğlendireceği değil, hep birlikte vakit geçirebilecekleri bir şekilde kurgulandı. Bu iki markayı DownTown markası ile yan yana koymak bizim için gurur kaynağıdır' şeklinde konuştu.Her yıl turnelerle birlikte 600’den fazla etkinlik çerçevesinde 500 bin’den fazla sanatsever fiziksel olarak dokunan bir marka olan DasDas’ın Kurucularından ünlü oyuncu Mert Fırat işbirliği imzalarının ardından yaptığı konuşmada şu açıklamalara yer verdi: 'Bu proje ilk çizildiği günden beri firmanın bu hayali nasıl hayata geçiririz fikrinin peşinde koştuk. Hem vizyonlarımızın hem de gönüllerimizin buluştuğu bir proje oldu. Bursa, tiyatroda çok büyük tarihsel izler barındırıyor ve çok değerli sanat üretimlerinin izlerini taşıyor. Biz DasDas Bursa ile İstanbul’u ve tüm bölgeyi Bursa’ya çekmeyi amaçlıyoruz. Buradaki projede Bursalı sanatçıları ve onların üretimlerini de dünya ile buluşturacağız. DasDas Bursa’da 540 kişilik tiyatro salonumuz, bin kişinin gezebileceği müzemiz ve iki bin kişinin aynı anda izleyebileceği bir konser alanımız olacak. Ayrıca XMedia ile de dijital sanatı, sanatseverler ile buluşturuyor olacağız. Bir an önce açılışı yapmak istiyoruz. Şu anda görünürde olan açılış tarihimiz Mart ayı. Açılışta sürprizler ile dolu beş günlük bir galamız da olacak.'Toplantıda söz alan Hupalupa Genel Müdürü Merve Timurlenk Şengül ise amaçlarının en yeniyi, en iyiyi insanlarla buluşturmak olduğu için Bursa’nın en cesur ve yenilikçi projesi DownTown’da yer aldıklarını söyledi. Şirketin vizyonu ile çağının bir adım ötesinde kurgulanan projenin başarısının Bursa ile sınırlı kalmayacağını söyleyen Şengül, 'DownTown Projesi’nde de Atış ile birlikte, her yaştan misafire ailecek ve arkadaşlarıyla deneyimleyebilecekleri, içinde; sporun, dijital teknolojilerin ve dünyadaki en yeni eğlence trendlerinin bulunduğu dev bir dünya inşa ediyoruz' şeklinde konuştu.Pars Toprak A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Erdönmez de DownTown Müze çerçevesinde Bursa’da külliyeleri bulunan Osmanlı padişahlarının eserlerinden ve hikayelerinden oluşacak dijital bir sergi de planladıklarını belirtti. Erdönmez, hayata geçirilecek DasDas, Hupalupa ve dijital sergilerle, tam anlamıyla bir cazibe merkezine dönüşeceğini sözlerine ekledi. Sanatçı Mert Fırat ve eşi İdil Fırat’la birlikte, merkez bünyesindeki müzeyi de ziyaret ederek, Bursa’ya geldiği dönemlerde Atatürk’ün de bindiği klasik araçları inceledi.

442 YILLIK KÜLLİYE KÜLTÜR SANAT MERKEZİ OLDU Haber

442 YILLIK KÜLLİYE KÜLTÜR SANAT MERKEZİ OLDU

Bursa’nın Yenişehir ilçesinde 452 yıl önce yaptırılan Sinanpaşa Külliyesi kültür sanat merkezi oldu.2. Selim Han zamanında Osmanlı Sadrazamı Koca Sinan Paşa tarafından 1580 yılında Bursa’nın Yenişehir ilçesine yaptırılan Sinanpaşa Külliyesi, geçtiğimiz yıllarda Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek ayağa kaldırıldı. Yenişehir Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi de bu tarihi yapıyı değerlendirerek kültür-sanat merkezi haline getirdi. Sanatsal faaliyetlerin yanı sıra külliyede açılan meslek edinme kursları sayesinde vatandaşlar meslek sahibi oluyor.Külliye; bir cami, bunun kuzeyinde kervansaray ve imaret ile doğusunda kalıntılarından arasta olduğu anlaşılan bir yapıdan oluşuyor. Külliyenin 16. yüzyılın ikinci yarısında Bursa’daki hac yolu başlangıç noktalarından biri olan Yenişehir’de hacı adaylarına kolaylık sağlanması amacıyla yaptırıldığı biliniyor. Caminin kuzeyinde yer alan kervansaray hacı adaylarının barınması, imaret ise beslenmesi için yaptırıldı. Minare, ana yapının kuzeybatı köşesinde kübik kaideli, prizmatik üçgen pabuçları olan, silindirik gövdeli ve tek şerefeli olarak yer alıyor. Yapının çeşitli yerlerinde ve minaresinde çeşitli renk ve desenlerde 16. yüzyıl İznik çinileri ve özgün kalem işi süslemeler bulunuyor.Sanat Tarihçisi Doğan Özgün Kolaç, '2. Selim Han zamanında Osmanlı Sadrazamı Koca Sinan Paşa tarafından yaptırıldı. Burası 16. yüzyılda yaptırılan bir yapı topluluğu. Burada 5 bölüm var. Cami, kervansaray, imaret, arasta gibi yapılardan oluşuyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından geçmiş yıllarda restorasyonla ayağa kaldırıldı. İçerisinde Yenişehir Belediyesi ve diğer kurumların verdiği el işi, kodlama gibi kursları mevcut. Turizm ve kültürel faaliyetlerin yapıldığı bu alan oldukça önemlidir. İçerisinde bir lokanta da hizmet veriyor' dedi.1998-99 yıllarında cami içerisindeki kapı alınlığından çinilerin çalındığını ve İngiltere’ye götürüldüğünü belirten Kolaç, '2003 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığının çalışmasıyla bu çiniler Türkiye’ye geri getirildi. Şu an Ankara Etnografya Müzesi’nde sergileniyor' diye konuştu.Kolaç, külliyenin o tarihlerde hacı adaylarının kullanması için yapıldığının altını çizdi.

6. ÇALI KÖY FİLMLERİ FESTİVALİ BAŞLADI Haber

6. ÇALI KÖY FİLMLERİ FESTİVALİ BAŞLADI

Bursa’da Çalı Köy Filmleri Festivali bu yıl 6. kez gerçekleşiyor. İsteyenlerin kamp da yapabildiği festivalin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Türkiye’nin ilk köy filminin çekildiği Çalı’da sinema adına böyle bir festivale ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.Türkiye’nin ilk kamplı film festivali olan Çalı Köy Filmleri Festivali geniş katılımla başladı. Nilüfer Belediyesi ile Çalı Çevre ve Kültür Derneği (ÇEKÜDER) iş birliği ile Çalı Futbol Sahası’nda doğayla iç içe ortamda gerçekleşen festival, bu yıl kamplı yapılıyor. 31 Temmuz’da sona erecek olan Çalı Köy Filmleri Festivali’nın açılışı 'Film Müzikleri' konseri ile oldu. Ceren Toksöz’ün solistliğini yaptığı konserde katılımcılar, unutulmaz film müzikleriyle nostalji dolu anlar yaşadı.Konserin ardından açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, sinema tutkunlarını, yazın en sıcak günlerinde doğayla iç içe, yıldızların altında yedinci sanatla buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Türkiye’nin ilk kamplı film festivali olan Çalı Köy Filmleri Festivali’nin pandemi nedeniyle verilen aradan sonra bu yıl yine kamplı yapıldığına dikkat çeken Başkan Erdem, 'İsteyenlerin doğanın kucağında yoga yaparak güne başlayacağı festival etkinlikleri, kısa ve uzun metrajlı film gösterimleri, yönetmen söyleşileri, çeşitli atölye çalışmaları ve konserlerle bize dolu dolu bir hafta sonu yaşatacak. Türkiye’nin ilk köy filminin çekildiği Çalı’da sinema adına böyle bir festivale ev sahipliği yapmaktan, değerli yönetmenlerimizi burada ağırlamaktan ve birbirinden güzel filmleri sizlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz' dedi.Başkan Erdem katılımcılardan tek isteklerinin kültür-sanat etkinlikleriyle daha çok buluşabilmek için, maske-mesafe-hijyen kurallarına dikkat etmeleri olduğunu da sözlerine ekledi.'Festival, yıllardır çok özel bir yol aldı'ÇEKÜDER Başkanı Kadir Can Kiraz da Çalı Köy Filmleri Festivali’nde sinema tutkunlarını ağırlamaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirterek, festivale verdiği destekten dolayı Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür etti.Yönetmen ve Çalı Köy Filmleri Festivali Kısa Film Yarışması Ana Jüri Üyesi Banu Sıvacı da, Çalı Köy Filmleri Festivali’nin bir parçası olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Sıvacı, 'Muhsin Ertuğrul’un yönettiği ve o dönemlerde tamamen erkek egemen olan Türkiye sinemasında, Cahide Sonku’nun ilk kadın yıldızı olarak imza attığı güzel filmden ilham alarak çevre duyarlılığı ve açık havanın etkisini sinema ile birleştiren festival, yıllardır çok özel bir yol aldı. Çalı Köy Filmleri Festivali, film gösterimleri, atölyeler ve konserlerin yanı sıra kısa filmcilerin seyirciyle buluşabilmesi ve desteklenmesi adına önemli bir etkinlik' diye konuştu. Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Banu Sıvacı’ya plaket vererek teşekkür etti.3 gün sürecek festivalin açılış gecesinde konuşmaların ardından Reis Çelik’in 'Ölü Ekmeği' isimli filmi izlenime sunuldu. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de, festivale katılan 7’den 77’ye her yaştan sanatseverle birlikte 'Ölü Ekmeği' filmini ilgiyle izledi.'Belgesel ve sinema yanı olan bir film'Film gösteriminin ardından yönetmen Reis Çelik ve filmde rol alan Şilan Düzdaban ile Çağla Acar’ın katılımıyla söyleşi gerçekleşti. Anadolu’da bir gencin büyüme ve var olma hikayesini anlatan filmin ismini, öğretmeni olan yazar Dursun Akçam’ın kitabının ismi olan 'Ölü Ekmeği' verdiğini belirten Reis Çelik, filmin türünün de dökü drama olduğunu söyledi. Çelik, 'Film, biraz belgesel, biraz sinema yanı olan ikisinin birleştiği bir film. Bu ülkenin yaşadığı gerçeklerden biri olan yoksulluğu, insanların nasıl geliştiğini anlatmak üzere bir hatırlama filmi diyebiliriz. Bunlar, benim yaşadığım şeyler. Aşıkların içinde çok yer aldım. Söz, insanı insan yapan temel varlıktır. Sözü aradan çektiğiniz zaman insanı diğer canlılardan, otlardan, hayvanlardan farkı olmayan bir canlı olduğunu görürsünüz. Sözü, sözün derinliğini kaybedersek, insanı kaybetmiş oluruz. Onun için ona ithafen bir film olarak düşündüm ben bunu' diye konuştu.'Yerelin aynı zamanda dünyanın evrenseli olduğuna inanıyorum'Müzisyenlik yönünün de olduğunu söyleyen Reis Çelik, bütün filmlerinin asıl müziğini, senaryoyu yazarken kendisinin yaptığını belirtti. Filmlerinde müzik ögesini önde tutmaya dikkat ettiğini söyleyen Çelik, 'Bu bir müzik filmi. Çünkü aşıklık geleneği bunun üzerine kurulmuş olan bir şey. Çocuğun, sözü ve müziği öğrenme süreci üzerine kurduğumuz için hem zorlayıcı bir yolculuktu hem de anlatmaya çalıştığımız konu da buydu. Yerelin aynı zamanda dünyanın evrenseli olduğuna inanıyorum. Dünyanın en ünlü şarkıcısının sesi aslında kendi köylü sesidir ama o dünyaya yayıldığı için biz onu evrensel olarak kabul ediyoruz. Çünkü dünyanın tamamını topladığınız zaman evrensel olur' dedi.Tavsiyelerde bulunduSinema ve sanat yapanlara da tavsiyelerde bulunan Reis Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:'Bir hikayem var ama acaba dünya bunu anlar mı diye bakmamak gerekiyor. Çünkü sizin içinizde var olan ve yansıtmak istediğiniz her duygu ve düşüncenin, evrensel olduğuna inanın. Yerelin aynı zamanda dünyanın evrenseli olduğuna inanıyorum. Dünyanın en ünlü şarkıcısının sesi aslında kendi köylü sesidir ama o dünyaya yayıldığı için biz onu evrensel olarak kabul ediyoruz. Çünkü dünyanın tamamını topladığınız zaman evrensel olur. Herhangi bir köydesiniz diye sizin dünyada varlığınızı reddetme şansı kimseye haiz değildir. Cesaretle yaklaşmak, en güzel şekilde nasıl anlatabiliriz, görsele çevirebiliriz diye bakmak gerekiyor.'Oyuncular Şilan Düzdaban ile Çağla Acar da böyle bir festivalde yer almaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. Düzdaban ve Acar, filmin çekim aşamasında yaşadıkları duyguları da katılımcılarla paylaştı.Söyleşinin ardından Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan, yönetmen ve oyunculara teşekkür etti.Çalı köy Filmleri Festivali’nin ilk gününde Emre Kayış’ın Anadolu Leoparı isimli filmi de izleyicilerle buluştu. Sinema meraklıları güzel yaz akşamında bir gecede iki filmi açık havada izleme keyfini doya doya çıkardı.

TARIMDA YENİ DÖNEM MASAYA YATIRILDI Haber

TARIMDA YENİ DÖNEM MASAYA YATIRILDI

Nilüfer Belediyesi’nin 'Tarımda Yeni Dönem, Yeni Politikalar ve Fırsatlar' başlığı ile düzenlediği web seminerinde, pandemi sonrası önemi daha fazla anlaşılan tarımsal üretime ilişkin yaklaşımlar ve Nilüfer Belediyesi’nin bu alandaki faaliyetleri ele alındı.Korona virüs pandemisi döneminde web seminerleri (webinar) organize etmeye başlayan Nilüfer Belediyesi, 'Gençliğimiz ve Geleceğimiz' konusunun tartışıldığı ilk webinarın ardından, ikinci webinarda 'Tarımda Yeni Dönem, Yeni Politikalar ve Fırsatlar'ı masaya yatırdı.Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Emre Karagöz moderatörlüğünde yapılan webinara, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in yanı sıra, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, Nilüfer Belediyesi Çevre ve Kırsal Alan Koordinatörü Arca Atay ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal katıldı.Seminerde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer’de 2020 yılını neden tarım yılı ilan ettiklerini anlattı. Günümüzde tarımsal üretimin azaldığını, yanlış tarım politikaları sonucu çiftçinin toprağa küstüğünü ve Türkiye’nin kendi kendine yetebilen bir ülke iken samanı bile ithal eder hale geldiğini ifade eden Başkan Erdem, 'Bu gidiş doğru değil kamuoyunda tarım konusunda bir farkındalık oluşturmak, insanları tarım üzerine düşündürmek ve harekete geçirmek gerekiyor. O nedenle Nilüfer’de bu dönemi tarıma adadık. Nilüfer ilçesinin toprak varlığının 3’te 2’si tarımsal üretime elverişli alanlardan oluşuyor, biz de bu potansiyeli değerlendirmek istedik. Bir süredir Kent Bostanları’nda sürdürdüğümüz ekolojik tarım çalışmalarını daha da büyütmeye başladık. NİLKOOP aracılığıyla ilçenin tarım alanlarında yaptırdığımız toprak analizleri sonucunda nerelerin hangi ürünlere uygun yapıda olduğunu tespit ederek ekim-dikim planlaması yapıyoruz. Bu doğrultuda ilk olarak yerli tohum buğday üretimine yönelen NİLKOOP, kooperatif üyesi çiftçilerle birlikte bu dönem toplam 180 dönüm alanda buğday ekimi ve 40 dönüm alanda lavanta ekimi yaptı' diye konuştu.'Çiftçiye destek oluyoruz'Erdem bütün bunların yanı sıra Nilüfer’de bölgeye özgü ürünlerin tanıtımını yaparak çiftçiye destek olduklarını, ürün şenlikleri organize ederek yöreye özgü ürünlerin tanıtımını yaptıklarını söyledi. Erdem, 'Hasanağa enginarı, Ürünlü biberi, Akçalar inciri gibi markalaştırılabilecek ve katma değer oluşturacak tarım ürünlerinin coğrafi işaret tescilini alma yönünde çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin en iyi enginarının üretildiği Hasanağa için coğrafi işaret tescili aldık. Çiftçiyi üretime teşvik eden çabalarımız kapsamında 30 bini aşkın meyve fidesi dağıttık. Vatandaşlarımız balkonlarında, teraslarında bile tarım yapsınlar diye halka yerli tohumdan üretilen 200 bini aşkın sebze fidesi dağıttık. Yerli tohumlarımızı yaşatmak ve yaygınlaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Tohum kütüphanemiz her geçen gün zenginleşiyor ve üretmeye istekli olan herkes tohum takas şenliklerinde bu tohumlara ulaşabiliyor. Kompost ünitesini açtık ve semt pazarlarında ortaya çıkan meyve ve sebze atıklarını, işlemden geçirerek organik gübreye dönüştürüyoruz. Elde edilen gübre de hem Kent Bostanları’nda kullanılıyor, hem de Nilüfer kırsalındaki çiftçilere dağıtılıyor.' dedi.Başkan Turgay Erdem Nilüfer Belediyesi’nin Konaklı Mahallesi’nde devam eden Ekoçiftlik projesi hakkında da bilgi verdi. Nilüfer’in kültür-sanat ve spor kenti tanımlamasına haklı bir tanımlama daha kazandıracak bir proje olarak nitelendirdiği 'Ekoçiftlik'in 117 dönüm arazi üzerinde kurulmasının planlandığını ifade eden Erdem 'Bu proje meyve-sebze bahçeleri, seralar, tıbbi-aromatik bitkiler merkezi, laboratuar, destilasyon, soğuk sıkım ünitesi, zeytin üretim ve işleme alanları, bitki kurutma alanı, konserve ve turşu yapım atölyesi, salça, sos, meyve sebze suyu yapım atölyesi, sabun yapım atölyesi, agroekoturizm kampı, kiralık bostanlar, arıcılık bölümü, bal üretim atölyesi, idari bina, sergi ve satış alanları, soğuk hava depoları gibi bölümleri içeriyor. NİLKOOP üyesi çiftçilerle birlikte tamamen ekolojik tarım koşullarında üretim yapılacak olan 'Ekoçiftlik'te üretilen ürünlerin satışı da NİLKOOP aracılığıyla yapılacak.Böylelikle Nilüfer Belediyesi, üretici ve tüketiciyi bir araya getirip, bir anlamda kır ile kentin buluşmasına vesile olacak, çiftçinin pazarını genişletmeyi, ürününün değerinde satılmasını, tüketicilerin sağlıklı ve ucuz gıdaya erişmesini sağlayacak' diye konuştu.Ataç: Tarım alanları yok oluyorWebinarda Erdem’in ardından söz alan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç da Türkiye’de tarım alanlarının amaç dışı kullanımı ile mera ve orman alanlarının tahrip edilmesinin yol açtığı tehlikeye işaret etti. Nilüfer Belediyesi’ni arazi kullanım planları çalışması nedeniyle tebrik eden Ataç, bu çalışmaların yurt çapında da hızla yapılması gerektiğini söyledi. Son 16 yılda Konya ili kadar bir alanın, tarım alanı statüsünden çıktığının tespit edildiğini hatırlatan Ataç, 'Konut alanlarını, sanayi alanlarını herhangi bir yerde planlayabilirsiniz ancak tarım topraklarını üretmemiz mümkün değil. Erozyon ve toprak bozulumu devam ederken, meralar sahipsiz durumda. Toprak verimi sürekli düşüyor. Yanlış ilaç ve yüksek miktarda gübre kullanımı nedeniyle toprağımız ölüyor. Sağlıklı bir toprak yapısında organik madde miktarı en azından yüzde 3 olmalıyken Türkiye topraklarının yüzde 99’unda bu oran yüzde 3 ün altında ne yazık ki' dedi.Yaslıoğlu: Tarımsal üretim desteklenmiyorZiraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu ise tarımsal üretimin yeteri kadar desteklenmediğini söyledi.Yaslıoğlu '2006 yılında çıkartılan 5488 sayılı Tarım Kanunu, toplam milli gelirin en az yüzde 1’i oranında tarımsal üretimin desteklenmesini öngörüyordu. Ancak bugün bu rakam binde 5-6 oranında. Artan nüfusa rağmen bugünkü buğday üretimimiz 1988 yılı rakamlarıyla neredeyse aynı. Gıda sektörü hammadde ithalatı yapmadan ayakta kalamıyor. Türkiye’de nufüs her yıl yüzde 1.5 artarken, bu nüfusu beslemesi beklenen hayvan sayısı yüzde 1.1 azalıyor. Kırsal alanlardan kente göçle birlikte artan konut alanlarıyla tarımsal alanlar ve tarımdan elde edilen gelir sürekli azalıyor' dedi.Arca Atay: Çiftçi üretmezse kentli aç kalırNilüfer Belediyesi Kırsal Alan Koordinatörü Arca Atay ise doğru tarım politikaları oluşturmak kadar doğru gıda politikalarının da oluşturulmasının önemini vurguladı. Atay, Nilüfer Belediyesi’nin tarımsal üretim ve kırsal kalkınma alanlarında gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Pandemi sürecinin yerel üretimin önemini bir kez daha ortaya çıkardığını ifade eden Atay, 'Çiftçi üretmezse kentli aç kalır. Gıda üretimini küçümsemek, çitçinin alın teri ve emeğini yok saymak çok yanlış ve bu üretimin stratejik bir silah olduğunu unutmamak gerekir' dedi. Sağlıklı gıdanın sağlıklı ve organik maddelerle beslenmiş bir toprakta yetişebileceğini vurgulayan Atay, 'Nilüfer Belediyesi olarak küçük çapta örnek bir uygulama olarak, topraktaki organik madde miktarını arttırabilmek ve sağlıklı gıda üretimi için kompost üretim tesisi oluşturduk. Bursa’da 3 milyon insan yaşıyorsa her gün en az 3 bin ton evsel atık çöpe gidiyor demektir. Şimdi bu potansiyeli daha iyi değerlendirmek için daha büyük bir kompost üretim tesisi oluşturma çabasındayız. Ayrıca, ilçemizdeki toprak kullanımlarımızı daha iyi belirleyebilmek ve bir üretim stratejisi oluşturmak için uydu görüntüleri ve toprak analizleriyle toprak etüdünün gerçekleştirilmesi amacıyla geniş kapsamlı bir projeyi başlatmak üzereyiz. Uludağ Üniversitesi iş birliği ile yapacağımız bu çalışmanın genel amacı, hangi toprak yapısında hangi ürünün en verimli şekilde nasıl yetiştirileceğini belirlemek ve üretim, satış stratejisini belirlemek. Diğer yandan sürdürülebilir kentsel gıda sistemleri ile ilgili ortağı olduğumuz bir AB projesi yürütüyoruz. 4 yıl sürecek bu proje; çitçi eğitimleri, balkon yetiştiriciliği, ekolojik tarım, yenilenebilir enerji, halk mutfakları ve insanları tarım ve toprakla yeniden barıştıracak pek çok çalışmayı barındırıyor' dedi.Uysal: Tarımda planlama öncelikli olmalıWebinarın bir diğer katılımcısı Prof. Dr. Yaşar Uysal da tarımda yaşanan güncel sorunların 1980’li yıllarda temeli atılan Türkiye’nin tek yönlü ve sanayi temelli büyüme politikalarından kaynaklandığını ifade etti. Kırsalda yaşayanları kente ucuz işgücü olarak yönlendirerek kırsalda üretimi değersizleştiren bir anlayışın tersine çevirilebileceğini ifade eden Uysal, 'Bunun için kentli ile çiftçinin birbirini anlayabilmesini sağlayan, insanları kırsala yeniden çekecek politikalar gerçekleştirilmeli. Türk tarımının gelişmesi için tarımda planlamayı öncelikli hale getirmek şart' dedi.

NİLÜFER’DE ARABALI SİNEMA NOSTALJİSİNE KONSERLİ FİNAL Haber

NİLÜFER’DE ARABALI SİNEMA NOSTALJİSİNE KONSERLİ FİNAL

Sinemaseverlere arabalı sinema nostaljisi yaşatan Nilüfer Belediyesi, büyük ilgi gören film gösterimlerini Nilüfer Oda Orkestrası’nın unutulmaz film müzikleri konseriyle noktaladı. Arabalı sinema etkinliğinin finalinde 'Unutursam Fısılda' filmi gösterime sunuldu.Nilüfer Belediyesi Koronavirüs salgını sürecinde, kültür-sanat etkinliklerine hasret kalan sanatseverlere yeni şartlara uygun şekilde etkinliklerle buluşturmaya devam ediyor. Bir süredir Balat Atatürk Ormanı’nda meraklılarına arabalı sinema keyfi yaşatan Nilüfer Belediyesi,büyük ilgi gören film gösterimlerinin finalini konserle renklendirdi.Balat Atatürk Ormanı’nda organize edilen ücretsiz etkinlikte önce Nilüfer Oda Orkestrası bir konser verdi. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in de izleyenler arasında yer aldığı konser, katılanlara keyifli anlar yaşattı. Sanatseverlerin arabalarından veya arabalarının hemen yanında, yanlarında getirdikleri sandalyelerde dinledikleri konserde, orkestra unutulmaz film müziklerini Bursalılarla buluşturdu.Şef Deniz Tan yönetimindeki Nilüfer Oda Orkestrası, 'Game Of Thrones', 'BeautyandtheBeast', 'TheGodfather', 'La laland', 'Al Yazmalım' ve 'Devlerin Aşkı' filmlerinin müziklerini alanı dolduranlar için çaldı. Keyifli geçen konserin ardından da film gösterimi yapıldı. Çağan Irmak’ın yönettiği, 'Unutursam Fısılda' isimli filmini, arabalarıyla alana gelenler ormanın eşsiz güzelliği altında izledi. Haziran ayında 'Yılanların Öcü' filminin gösterimiyle başlayan etkinlik süresince ayrıca; 'İtirazım Var', 'Her Şey Çok Güzel Olacak' , 'Ölümlü Dünya', 'Ah Güzel İstanbul', 'Dar Alanda Kısa Paslaşmalar' ve 'Vesikalı Yarim' filmleri gösterime sunuldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.