Hava Durumu

#Lgs

Yeni Marmara Gazetesi - Lgs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lgs haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bayram Tatili, Sınava Girecek Öğrenciler İçin Fırsat Olabilir Haber

Bayram Tatili, Sınava Girecek Öğrenciler İçin Fırsat Olabilir

Ramazan Bayramı ile beraber eğitim ve öğretimin 9 günlük tatili için öğrencilere çeşitli önerilerde bulunan uzmanlar, tatilin lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler açısından iyi bir fırsat olduğunun altını çizdi.   2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı'nın ikinci dönem ara tatili, Ramazan Bayramı'na denk geldi. Hafta sonunun da dahil edilmesiyle toplam 9 gün tatil yapacak olan öğrencilere zamanı iyi değerlendirmesi konusunda uzmanlardan uyarı geldi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine ayrı ayrı önerilerde bulunan Rehberlik Uzmanı Özcan Aladağ, öğrencilerin bu tatili fırsata çevirmeleri gerektiğinin vurguladı.  “Eksikleri gidermek için bir fırsat olarak değerlendirecekler”  Özellikle YKS ve LGS sınavına hazırlanan öğrenciler için bu 9 günlük bayram tatilinin bulunmaz bir fırsat olduğunu kaydeden Rehberlik Uzmanı Özcan Aladağ, “Bu nedenle öğrencilerin bu tatil süresini fırsata çevirmelerini öneriyoruz. Kazanmış, başarılı olmuş öğrencilere baktığımız zaman bu ara tatilleri, uzun tatilleri çok iyi değerlendirdiklerini ve eksiklerini kapattıklarını söyleyebiliriz. Peki, öğrenciler bu dönemde neler yapacaklar, neler yapmalılar dersek sınava hazırlanan öğrenciler konuların büyük bir çoğunluğunu bitirdiler. Çok az da olsa eksik konuları kaldı veya henüz hiç bilmedikleri konular var. Bu konuları tekrar edip üzerine yoğunlaşmaları gerekiyor ve kesinlikle tüm branşlarla ilgili bolca tarama sınavları çözülmeli. Bu tarama sınavları üzerinde iyi analizler yaparak bu analiz etmiş olduğu eksik konular üzerinde tekrarlara girmek durumundalar ve bolca hem TYT hem de LGS denemesi çözecekler ve bu denemedeki eksikleri gidermek için bir fırsat olarak değerlendirecekler” dedi.  “Bayram kampına girerek bolca soru çözmelerini tavsiye ediyoruz”  Soru çözerken öğrencilerin dikkat etmesi gereken noktalara değinen Aladağ, “Öğrencilerin yaptığı en büyük hata çok iyi bildiği dersleri, çok iyi bildiği konuları bolca çözüp bu konularla ilgili tekrar sorular çözmek istiyorlar. Ama bu son derece yanlıştır. Yapılan analizler sonunda ortaya çıkan eksik konular, eksik dersler nelerse öğrencilerin bu tatil süresince bu konular üzerine yoğunlaşmaları gerekiyor. Artık Mayıs ve Haziran ayında sınavların olduğunu düşünürsek bu öğrencilerin böyle uzun bir tatili görmeleri mümkün olmayacaktır. Bu nedenle öğrencilerin bu 9 günlük tatili bolca soru çözümü yaparak, bolca test çözerek tabiri caizse bir bayram kampına girerek bolca soru çözmelerini tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.  Son olarak anne ve babalara seslenen Rehberlik Uzmanı Aladağ, “Aileler sınava hazırlanan öğrenciler kadar heyecanlılar. Belki öğrencilerinden daha fazla başarılı olmasını istiyorlar öğrencilerin. Tabii kültürümüzde, dinimizde bir bayram geleneği var. Ama öğrencilerimizin bu bayram tatilini çok fazla uzun tutmadan anne ve babalarla yakın akraba çevresiyle bayram merasimiyle geçirip daha sonrasında derse yoğunlaşmaları gerekiyor. Anne ve babaların da bayram gezmelerinde ve eve gelen misafirlerde özellikle sınava hazırlanan öğrencilerine baskı yapmamaları konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz. Çünkü bir bayramın düşündüğümüz zaman öğrenci için 3-4 günlük süre büyük bir süredir. Bu sürenin belki 1 gününü öğrenciler bayram merasimine ayıracaklar ama kalan sürede bolca soru çözeceklerdir. Bu nedenle hem anne ve babaların hem de öğrencilerin akrabalarının bu anlamda anlayışlı olmalarını bekliyoruz. Çünkü öğrencilerin sınav yılıdır, onlar için bayram tatili, bayram izni 1 gündür” diye konuştu. 

Eraslan’dan LGS ve YKS açıklaması: "Kitlesel sınavlarda değişikliklerin olması ihtimal dahilindedir" Haber

Eraslan’dan LGS ve YKS açıklaması: "Kitlesel sınavlarda değişikliklerin olması ihtimal dahilindedir"

     Eğitim Uzmanı Prof. Dr. Levent Eraslan, 2023 yılında eğitim alanında yaşanan değişikliklere ilişkin İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Bu yıl içerisinde eğitim alanında bir çok değişiklik yaşandığını belirten Prof. Dr. Eraslan, "Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığını devraldıktan sonra önceden yapıldığı muhtemel birçok projeyi hayata geçirdi. Bunlardan bir tanesi de Türkçeyle ilgili olan çalışmalarıydı. İlk dört yılda Türkçe’nin tam oturması ondan sonra beşinci sınıfta seçmeli yabancı dil, çift dilli programlara geçilmesi gibi bir de Türkçe de geçiş notunu 70’e çıkararak baraj koydu. Bunu çok önemsiyoruz. Türkçe’nin korunması, geliştirilmesi, gençlerimizin Türkçe’mizi iyi kullanması bağlamında önemli görüyoruz. Öğretmenlerimize de gerekli hizmet içi eğitimin verilmesinin de altını çiziyoruz. Cep telefonu ve diğer dijital cihazların okullardaki kullanımına dönük uygulamalarda kendisini göstermekte" diye konuştu.  "Öğretmen yetiştiren ve istihdam eden kurumlara iş birliği gerekmekte"  Müfredat değişikliği sonrasında çok farklı bütünsel gelişim modeli temel olan bir program yapısını ilerleyen dönemlerde görülebileceğini söyleyen Eraslan, "Bir, beş ve dokuzuncu sınıflarda öncelik olarak kendisini gösterecek. Programların sadeleştiği ve bireyselleştiği söyleyebiliriz. Yükseköğretim Kurulu ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında bu konuda önemli bir iş birliği tesis edilmesi gerekmekte. Biri öğretmeni yetiştiriyor, diğeri istihdam ediyor. İstihdam edenin program yapısının da yetiştiren kurumun öğretmen adaylığını vermesi oldukça önemli görüyoruz" ifadelerini kullandı.  "Öğretmenlik Meslek Kanununu önemli görüyorum"  Öğretmenler için meslek kanuna dikkat çeken Eraslan, “Seçiminden hizmetçi eğitimine, kariyer basamaklarından aldıkları ders saat ücretine kadar bütün mesleki yapı ve özelliğin içerdiği bir meslek kanunu oldukça gerekli. Bu yüzden de çeşitli çalışmalar yapıldığını görmekteyiz. Diğer meslek yasalarında olduğu gibi geniş sürecin tamamını içeri alan bir meslek yasasının da oldukça önemli olacağını görüyorum" dedi.  "Ölçme ve değerlendirmede paradigma değişimi söz konusu"  Ölçme ve değerlendirme konusunda Milli Eğitim Bakanlığının köklü değişikliklere gittiğini belirten Eraslan, "Sonuç odaklı değil süreç odaklı, öğrenciyi merkeze alan, öğrencinin anlama becerisi, analiz, sentez ve değerlendirme becerisini ölçen sınavlara vurgu yapıldı. Ölçme ve değerlendirmede paradigma değişimi söz konusu. Kitlesel sınavlarda böylesi değişikliklerin olması da ihtimal dahilindedir. Sınav yapma biçiminin değişmesidir" değerlendirmesinde bulundu.  Prof. Dr. Eraslan, afet bilinci eğitiminin de seçmeli dersler içerisinde yer almasını önemsediklerini belirtti. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.