Hava Durumu

#Midye

Yeni Marmara Gazetesi - Midye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Midye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Midye, siroz hastaları için büyük risk Haber

Midye, siroz hastaları için büyük risk

Gıda zehirlenmelerinin kişiden kişiye farklı belirti ve etkiler gösterdiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Filiz Çalışkan Esen, vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Esen, özellikle mide koruyucu kullananların zehirlenmelere karşı daha açık hale geldiğini belirtti. Son günlerde yaşanan gıda zehirlenmesi vakaları ve dört kişilik Böcek ailesinin hayatını kaybetmesi sonrası, gıda hijyeni konusu yeniden gündeme geldi. Beykent Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Filiz Çalışkan Esen, özellikle dışarıdan yiyip içmeyle ilgili vatandaşlara bazı uyarılarda bulunurken, zehirlenmelerin nasıl seyrettiğine dair önemli bilgiler verdi. Kümes hayvanları uyarısı Gıda zehirlenmelerinin en fazla tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarından kaynaklandığını belirten Esen, çiğ yumurta, kıyma, kırmızı et, süt ürünleri, konserve ürünler ve kabuklu deniz mahsullerinin de zehirlenmelere yol açabildiğini belirtti. Bu ürünlerde bulunan toksin ya da bakteri oranına göre riskin değiştiğini belirten Dr. Filiz Çalışkan Esen, "Gebeyse, bağışıklığını baskılayıcı başka hastalığı varsa, örneğin sirozsa, siroz hastalarının midye yemesi çok riskli, yaşlıysa, ek hastalığı varsa, kanser hastasıysa böyle kişilerde daha ölümcül seyretme ihtimali var" dedi. Karma zehirlenmelerin tedavisi daha zor Karma zehirlenmelerde tedavinin daha zor olduğunu belirten Dr. Filiz Çalışkan Esen, "Karma zehirlenmelerin tedavisi çok daha zor. Buna bir salgın olabilecek şekilde yaklaşıyoruz. Daha kötü seyredebiliyor. Birçok yemekten zehir almış olabileceği için çok daha detaylı araştırıyoruz. Tekli zehirlenmelere göre daha kötü seyir ettiğini biliyoruz" diye konuştu. "Aynı üründe farklı miktarda toksin bulunabilir" Toksin birikmiş aynı ürünleri yiyenlerde farklı etkilerin ortaya çıkabildiğini belirten Esen, bu durumu şöyle açıkladı: "Zehirlenme herkeste aynı seyretmeyebiliyor. Örneğin midyenin bir kısmında toksin daha fazla olabilir, midyenin dış kısmında üremiştir iç kısmında yoktur. Birkaç yemek varsa toksin olan kısmı daha çok almıştır. Biri hafif bir mide bulantısıyla atlatırken bir diğeri ölebiliyor. Burada kişinin genetik bağışıklığının iyi olması, gebe olması, çocuk ya da yaşlı olması gibi birçok faktöre göre değişiyor ama en önemlisi toksinin ne düzeyde alındığı. Kenarında çok fazla toksin varsa siz oradan yediyseniz daha ağır geçirirsiniz. Ortada daha az varsa o kısımdan yiyen daha hafif geçirebilir. Mide koruyucu çok sık kullanıyoruz. Mide koruyucu kullanmak mide asiditesini düşürdüğü için bu tarz gastroenteritlerde enfeksiyona daha açık hale getirebilir. Mide koruyucu kullananların daha da dikkat etmesi gerekiyor." Dışarıdan yiyecek alırken bunlara dikkat edilmeli Dışarıdan yiyecek tüketirken dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Dr. Filiz Çalışkan Esen, "Besin zehirlenmelerinden kaçınmak için hijyen çok önemli. Çiğ ve pişmiş besinlerin ayrı tahtalarda kesilmesi, aşçının burun taşıyıcısı olmaması, ellerini çok sık yıkamaları gerekir. Dışarıda buzlu şeyler tüketmemeliyiz. Çünkü buz üretiminde çok hijyenik su kullanılmayabiliyor. Hijyeninden emin değilsek çiğ salatalar çok tüketmemeliyiz. Midye, istiridye gibi kabuklu deniz ürünlerinden kaçınmamız lazım. Yurt dışında seyahatteysek bir yemeği meyve gibi soymuyorsak, pişirmiyorsak ya da kaynatmıyorsak o yemekten uzak durmamız lazım" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de Yıllık 8 Bin Tonun Üzerinde Çiftlik Midyesi Üretiliyor Haber

Türkiye'de Yıllık 8 Bin Tonun Üzerinde Çiftlik Midyesi Üretiliyor

Yalova, Balıkesir ve Çanakkale İlleri Midye Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Özerdem Maltaş, Türkiye'de yıllık 8 bin tonun üzerinde çiftlik midyesi üretildiğini ve bunun tamamına yakınının midye dolması şeklinde tüketildiğini söyledi.   Maltaş, yaptığı açıklamada, Türkiye'de çiftlik midyesi üreten çiftlik sayısının giderek arttığını ifade ederek, yıllardır kontrolsüz olan üretimin daha iyi şartlarda kontrollü ve sağlıklı yapılmaya başlandığını kaydetti.  Birliklerinin yeni kurulduğunu belirten Maltaş, sektördeki üreticilerin sorunlarının çözümü, daha verimli üretimin ve sağlıklı tüketimin sağlanmasını amaçladıklarını aktardı.  Çiftlik midyesinin ağırlıklı olarak Marmara Denizi'nde kurulu çiftliklerde üretildiğini belirten Maltaş, 2024 yılında bölgede 35 çiftlikte yıllık 8 bin tondan fazla midye üretildiğini anlattı.  Maltaş, 2020'de 4 bin ton olan çiftlik midyesi üretiminin 8 bin tonun üzerine çıktığını ve bu rakamın yeni yatırımlarla daha da artacağını kaydetti. Gelecekte 50 bin ton gibi bir üretimi kapasitesini hedeflediklerini belirtti.  Mevcut durumda birlik üyesi olan midye çiftliklerinden 21'inin Yalova, Balıkesir ve Çanakkale illerinde denizde kurulu olduğunu dile getiren Maltaş, şunları söyledi:  "Denizde kurulmuş, şamandıralar ile askıda tutulan halatlarda üretiliyor çiftlik midyesi. Deniz tabanıyla herhangi bir yerle teması olmuyor. Halatlarda tutunuyor. Midyeler büyüdükten sonra bizim gemilerimiz var. Onları hasat ediyoruz.Tüketici sağlığını korumak amacıyla hem üründen hem de deniz suyundan her hafta Tarım ve Orman Bakanlığı görevlileri tarafından numune alınıyor. Sürekli analizler yapılıyor. Mikrobiyolojik, toksikolojik, ağır metal ve poliaromatikhidrokarbonlar gibi çeşitli parametrelere bakılıyor, sağlık açısından bir sorun oluşmasın diye."  Midyelerin deniz suyunda yaşayan fitoplankton denen mikroskobik canlıları ve organik atıkları yiyerek beslendiğinden Marmara Denizi'nin temiz kalmasını sağladığını aktaran Maltaş, "Bu nedenle da faydalı bir canlıdır. Beslenme ve büyütülmesinde herhangi bir yem veya kimyasal kullanılmamaktadır. Gerçekte organik bir üretim yapılıyor diyebiliriz." diye konuştu.  2024 yılında Marmara denizinde su sıcaklığının artması dolayısıyla çoğu bölgelerde midye üretiminin olumsuz etkilediğini anlatan Maltaş, "Yavru problemleri, büyüme sorunları ortaya çıktı" dedi.  Maltaş, "Turizm ve yerleşim dolayısıyla Marmara denizinde artık uygun yer bulmak ve yeni çiftlik kurmak kolay değil. Ancak yatırımlar sürüyor. Özellikle Bursa tarafında ilgili bakanlıklardan gerekli tüm izinleri tamamlamış yeni kurulan yatırım aşamasında olan çiftlikler var. Onlar da üretime yakın zamanda dahil olacaklar." ifadesini kullandı.  Midye dolma Türkiye'ye özgü  Maltaş, Türkiye'de yıllık üretilen 8 bin tonun üzerindeki midyenin genellikle iç piyasada ve midye dolma şeklinde tüketildiğini belirterek, şöyle devam etti:  "İç midye olarak da tüketim yapılıyor. Midye dolma da sağlıklı çünkü özenle işleniyor. Tüketimin önemli bölümü çiftlik midyesinden oluyor. Ancak nerden toplandığı ve nasıl yapılığı belli olmayan midyelerden yapılan bazı merdiven altı dolmalar var. Son derece sağlıksız. O yüzden menşeisini sormalı tüketiciler. Nerde üretilmiş, nerede işlenmiş. Çiftlik midyelerinin üretildiği yerin bile sürekli suları analizden geçiyor. Hatta çiftlik yeri 2 yıllık bir araştırma, analiz ve çalışmadan sonra seçiliyor. Öncelik tüketici sağlığıdır."  Kurallı ve kontrollü üretim ihracatı artırabilir  Marmara Bölgesi'nde yeni kurulan çiftliklerle önümüzdeki birkaç yıl içinde üretimin 10 bin tonun üzerine çıkmasının beklendiğini vurgulayan Maltaş, bu üretimin ülke ekonomisine önemli katkı sunacağını kaydetti.  Maltaş, daha önce Ortadoğu ve Rusya'ya yapılan midye dolma ihracatının bugünlerde azaldığına dikkati çekerek, "Artık Avrupa Birliği onaylı tesislerimizde daha kontrollü ve kurallı üretim yapılıyor. İhracat potansiyeli yüksek bir deniz ürünü. Önümüzdeki dönemde artan ihracatla birlikte sektörün çok daha canlı ve verimli olacağına inanıyorum" dedi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.