Hava Durumu

#Mudanya

Yeni Marmara Gazetesi - Mudanya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mudanya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Eğerce'de yangın sonrası yıkım krizi: 55 ev için 10 gün süre verildi Haber

Eğerce'de yangın sonrası yıkım krizi: 55 ev için 10 gün süre verildi

Bursa'nın Mudanya ilçesinde, yıllardır yaşadıkları barakaların yıkılması kararıyla karşı karşıya kalan vatandaşlar, CHP'li Mudanya Belediyesine tepki gösterdi. 54 hanelik alanda yaşayan yurttaşlar, bölgenin geçmişte köy idaresi tarafından kendilerine tahsis edildiğini ve uzun yıllar boyunca hem kira hem de altyapı ücretlerini ödediklerini belirtti. Konut sakini yaşlı bir kadın ise, "Şurada yaşayacağımız 10 yıl var ya da yok, bizi 10 günde çıkarmak istiyorlar" diye sitem etti.   Mudanya'nın Eğerce Mahallesi'nde 28 Mart gecesi yan yana inşa edilmiş barakaların olduğu bir evde çıkan yangın nedeniyle 18 ev kullanılamaz hale geldi. Yangınla ilgili konuşan bölge sakinleri, yangın musluklarının çalışmadığını ve bölgedeki itfaiye ekiplerinin uzun süre sonra bölgeye geldiğini ifade etti. Yangının ardından Mudanya Belediyesi yaptığı incelemede, yaklaşık 55 baraka tarzı evin bulunduğu alanın, ‘Park alanı' olduğunu iddia ederek, yıkım kararı aldı. Barakaların yapıldığı alanın 2015 yılına kadar özel idareye bağlı olduğunu hatırlatan vatandaşlar, bu dönemde köy muhtarlığına kira ve altyapı bedeli ödediklerini, 2015'ten sonra ise Mudanya Belediyesi'ne kira verdiklerini söyledi. 2019 yılında belediye ile yapılan üç yıllık sözleşmenin 2022'de sona erdiğini belirten sakinler, "2022'den sonra kira ödemek istedik ama belediye almadı. Hatta yatırdığımız paraları iade ettiler" dedi.  "10 gün içinde çıkın" talimatı yaşlıları isyan ettirdi  Kararın ardından bölge halkı belediyeye tepki gösterdi. Yıllardır aynı evlerde yaşadıklarını ve belediyeye ve muhtarlığa düzenli olarak ecrimisil (kira) bedeli ödediklerini söyleyen vatandaşlar, "Madem kaçaktı, yıllardır buraya neden elektrik ve su bağlandı? Belediye 20 yıldır neredeydi? Yangın bahane edilerek şimdi evlerimizden kovuluyoruz" diyerek tepkilerini dile getirdi. Mahalle sakinleri, kısa süre içinde evlerini boşaltmalarının mümkün olmadığını ifade ederek, sürenin uzatılmasını ve daha insani bir çözüm yolu izlenmesini talep etti. Birçok ailenin başka gidecek yeri olmadığını belirten vatandaşlar, barakaların büyük emeklerle inşa edildiğini vurguladı  2 buçuk yıldır kendilerini evden çıkarmak için yıllardır alınan kirayı almadıklarını belirten bölge sakini 80 yaşındaki Engin Özerler, "Köy idaresinin davetiyle burada 48 metrelik alanlara hepsi düzenli alanlar halinde barakalar yapıldı. Burada 50-60 tane baraka var. Bu baraka 2015 yılına kadar özel idareye bağlı olduğu için belediyeye kira verdik. Belediye de altyapısı için, su için başka şeyler için bizden bir miktar para aldı. Hem muhtarlık 2015'e kadar bizden bir kira bedeli altyapı bedeli için para aldı. Ancak 2015'ten sonra Belediye yasası çıktıktan sonra burası Mudanya Belediyesine bağlandı. Mudanya Belediyesine bağlandıktan sonra da 2022'ye kadar biz belediyenin kiracısıydık. Yani daha önce köy muhtarlığına verdiğimiz kirayı bundan sonra belediyeye vermeye başladık. En son 2019 yılında belediye bizden üç yıllık bir sözleşme yaptı bu üç yıllık sözleşme 2022'de bitti. Biz 2022'den sonra tekrar kiraları ödemek istedik ancak belediye almadı. 2.5 yıldır bizi şair durumuna düşürmek için verdiğimiz kiraları bize iade etti. 45 taneden fazla baraka var, bu barakadaki insanlara da şu anda belediye çıkın diyor. Encümen kararıyla buradan bizim tahliyemizi istiyor. Şu anda bize on günlük bir süre verdiler. Bize on gün içerisinde eşyalarınızı alın götürün dediler" ifadelerini kullandı.  "Burada tek mağdur biziz"  Bölgede yaşayan bir başka vatandaş ise, "Yaşadığımız evlerin üzerinde numaralarımız var, elektriğimiz var, suyumuz var, yapı kaydımız var. Bunlar elimizde ispatlı belgedir. Zamanında muhtar tarafından bize burada yer verilmiş. İşgalcisi değiliz, buraya teklifle gelmiş, insanlara köye gelsin diye yapılmış yerler. Kıyı şeridi deniliyor, burası kıyı şeridi olamaz. Burası Karacabey'e bağlayan bir yol. Biz üst taraftayız alt tarafımız sahil. Sahil olduğu için de bakın 100 metreye kadar olan yerler kıyı bölgedir, önce oralarını temizlesinler daha sonra gelip bizim barakalarımızı yıksınlar. Yangının sebebi ise üç tane kendini bilmezin, orada uyuşturucu alıp yangın çıkarmasını da bize, 54 haneye mal edemezler. Biz burada mağduruz, hem belediye bizi mağdur ediyor hem de o üç tane kendini bilmezin yapmış olduğu hatanın bedeli bize çıkıyor. Zamanında buraya ezbere alınmamış, muhtara yerler yer için paralar ödenmiş, su parası verilmiş, yıllarca elektrik ödenmiş her şey ödenmiş. Yani her şey kuralına göre, burada tek mağdur olan kişi biziz" diye konuştu. 

"Çağın En Büyük Hastalığı Aksiyona Geçmemek"  Haber

"Çağın En Büyük Hastalığı Aksiyona Geçmemek" 

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Mudanya Üniversitesi tarafından düzenlenen "Tecrübe Konuşuyor" etkinliğinin konuğu oldu. Ekonomide her dönemin bir yükselen anka kuşu olduğunu belirten Başkan Burkay, başarılı insanların bunu zamanında fark ederek zirveye ulaştığını vurguladı. Dünyadaki dönüşümü iyi okumanın önemine dikkat çeken Burkay, girişimcilik ekosistemini geliştirmek amacıyla şehir fonu kuracaklarını açıkladı.   Mudanya Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, akademisyenler, BTSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile öğrenciler katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, öğrencilerin gelişimi için başlattıkları etkinlikte önemli konukları ağırladıklarını belirterek, İbrahim Burkay’a katılımı için teşekkür etti. Mudanya Üniversitesi’nin kuruluş sürecini de anlatan Bingöl, "Üçüncü yılımızda üniversitemizin Bursa için ne kadar önemli olduğunu gördük. Bunun için çok mutluyuz. Öğrencilerimizi okudukları bölümlerle ilgili sektörlere hazırlamak için teorik eğitimlerin yanı sıra uygulamalı eğitimlere de çok önem veriyoruz. Bu kapsamda iş birlikleri yapıyoruz. En önemli partnerimiz de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası. Bizlere gösterdiği ilgi için Sayın Burkay’a ve BTSO yönetimine teşekkür ediyorum.  "Mudanya Üniversitesi Çok Önemli Bir Yatırım"  Mudanya Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Mollasalih’in moderasyonunda gerçekleşen söyleşide konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Mudanya Üniversitesi’ni üçüncü kez ziyaret ettiğini ve her gelişinde çok etkilendiğini ifade etti. Burkay, "Mudanya Üniversitesi Bursa ve ülkemize eğitim alanında yapılmış çok büyük bir yatırım. Bu yatırımlar ancak vizyon sahibi, eğitime gönül vermiş insanların adanmışlığıyla ortaya çıkıyor. Böyle güzel bir eseri ülkemize ve gençlerimize kazandırdığı için Gıyasettin Bey’e teşekkür ediyorum." dedi.  İbrahim Burkay etkinlikte iş hayatındaki tecrübelerini gençlerle paylaşırken, kariyer planlarıyla ilgili de tavsiyelerde bulundu. Burkay, eğitim hayatından sonra aile şirketlerinde görev yapmaya başladığını; dış ticaret, ekonomi ve finans alanında uzmanlaştığını kaydetti. Sivil toplum hayatına girişinin ise 2005 yılında Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanlığına seçilmesi ile başladığını söyleyen Burkay, "O zamana kadar en büyük önceliğim şirketimdi. Yılın büyük genelini yurt dışında geçirirdim. Ancak sivil toplum kuruluşlarında görev aldığınızda kendi meseleniz öncelik olmaktan çıkıyor. Temsil ettiğiniz kesimlerin konularına çözüm üretmek zorundasınız. Dolayısıyla ihracat ailesinin dertleri benim temel önceliğim oldu. Bu durum hem vizyon ve proje geliştirme hem de karar verme yeteneğimi geliştirdi." dedi.  "Çağın En Büyük Hastalığı Aksiyona Geçmemek"  Geçmişte bilginin kıymetli olduğunu, sadece nitelikli üniversite ve eğitim kurumlarından bilgiye ulaşılabildiğini belirten Burkay, günümüzde ise bilgiye ulaşmanın çok daha kolay hale geldiğini dile getirdi. Gençlerin aksiyon becerilerini geliştirmeleri ve kendilerine amaç edinmelerinin önemine vurgu yapan Burkay, "Tercihleriniz sizin hayatınızı şekillendiriyor. Bugün yaptığınız tercihleriniz geleceğinizi şekillendirecektir. Henüz erken, sonra bakarız dediğiniz her şeyde aslında geç kalmışsınız demektir. Bugün Türkiye’de 2 milyon işletme var. Girişimci oranımız ise yüzde 5. Yani buradan mezun olduğunuzda 95’iniz iş bulup çalışacak, aranızdan sadece 5 kişi girişimci olacak. Bunu sizin tercihleriniz belirleyecek. Rahatınıza düşkünseniz bu iş gerçekten çok zor." dedi.  Teknolojideki hızlı değişimin gençler için aslında büyük bir şans olduğunu kaydeden Burkay, "Teknolojide sıfır noktası denilen bir kavram var. Geçmişte burayı yakalamak 8-10 yıldı. Bir şirket bir teknoloji geliştirdiğinde bunun 8-10 yıl boyunca ekmeğini yiyordu. Bütün katma değeri, getirisini aldıktan sonra siz oyuna dahil olabiliyordunuz. O şirket ise bir sonraki teknolojiyi hazırlamaya başlıyordu. Bugün öyle değil. Aynı yıl içinde 3 farklı ürün birbirini öldürüyor. İşte yıkıcı inovasyon dedikleri olay bu. Artık geliştirme değil yok etme var. Bu yüzden gençlerin sıfır noktasında başlama potansiyeli bulunuyor. Bu ekosistemin içinde olabilmek önemli. Burada en büyük handikap bazen tecrübe olabiliyor. Tecrübe aslında büyük bir prangadır. Geçmiş ekosistemden beslenenler sizin sunduğunuz her şeye itiraz ederler. Bugün ise baktığımızda olmaz denilenleri hayata geçirenler Fortune 500’de yer alıyorlar. Tecrübe istiyorsanız geçmişten çalışmayı alacaksınız. Çalışmak hiçbir zaman değişmez. Dürüst olun, ahlaklı olun ve çalışın. Ekosisteminizi doğru inşa edin. Bugün start-up’ların birçoğu farklı disiplinlerden gençlerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkıyor. Şunu da unutmayın ki vizyonunuz, projeniz mükemmel olabilir ama işin yüzde 70’i ilişki yönetimidir." şeklinde konuştu.  "Yükselen Anka Kuşlarını Zamanında Fark Etmelisiniz"  Ekonomide her dönemin yükselen anka kuşları olduğunu ifade eden Başkan Burkay, bütün başarılı insanların en doğru yaptığı şeyin bu yükselen anka kuşlarını zamanında fark etmek olduğunu söyledi. "Onu fark ettiğiniz, yoldaş edindiğinizde siz de yükselirsiniz." diyen Başkan Burkay, "Ancak bu sonsuza dek sürmez. O anda dönemin farklı bir yükseleni vardır ve sizin artık onu bulmanız gerekir. Günümüzün anka kuşu ise yapay zeka ve veri yönetimi. Bu anlamda analitik düşünme çok önemli. Farklı düşünen, olaylara farklı bakan ve bunu aksiyonla bütünleştiren girişimciler, toplumun geri kalanının daha huzurlu ve müreffeh bir yaşam sürmesini sağlayabiliyor." dedi.  "Ölçülü Rekabet Gelişimin Bir Numaralı Silahıdır"  Bursa’yı tarih boyunca özel kılan en önemli unsurların başında yerel kabiliyetlerin yani girişimcilerin geldiğini söyleyen Burkay, kentin tarihi ve kültürel mirası ile coğrafi zenginliğinin bu sayede ekonomik zenginliğe dönüştüğünü söyledi. Kentin çok büyük bir hazineye sahip olduğunu ancak aksiyon alınması gerektiğini belirten Burkay, "Gençler üniversiteyi bitiriyor ancak gerçek hayata atılmak istemiyor. Gerçek hayata girmeniz şart. Bunu biraz da oyun gibi düşünmek lazım. Checkpoint’e geldiğinizde yeni evrene girmeden önce hangi silaha sahip olursanız avantajlı olursunuz, rakiplerinizin önüne geçersiniz, neye ihtiyacınız var hesap etmelisiniz. Bana göre ölçülü olduğu takdirde rekabet gelişimin bir numaralı silahıdır. Şu anda müthiş fırsatlar var. Gençlerin şansı çok yüksek ama önemli olan isteğiniz." şeklinde konuştu.  "Girişimciler İçin Şehir Fonu Kuruluyor"  Bursa’da girişimcilik ekosistemini geliştirmek amacıyla yapmış oldukları çalışmaları paylaşan Başkan Burkay, girişim sermayesi yatırım fonları ve risk sermayesi konusuna değindi. Bir yerde girişimcilik ekosistemi oluşturmak için en fazla ihtiyaç duyulan şeyin sermaye olduğunu belirten Burkay, bu kapsamda girişimcileri destekleyecek bir şehir fonu kurmayı amaçladıklarını söyledi. BTSO’nun Türkiye’de GSYF kuran ilk Oda olduğunu hatırlatan Burkay, TEKNOSAB Lojistik Teknopark GSYF’nin 700’ü aşkın ortağı ve 210 milyon dolarlık yatırımı ile Türkiye’nin en büyük fonu haline geldiğinin bilgisini verdi. "Fikrin değeri 1 dolardır ancak bu fikri ürüne dönüştürmek milyon dolara, kitleler ile buluşturmak ise milyar dolarlara ulaştırır." diyen Burkay, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: "Dünyadaki değişimi iyi okumanız lazım. Yargılamayı bırakın. Önyargılar insanları üretken olmaktan çıkarıyor. Mutlaka farklı kültürlerle iç içe olun. Bu size zenginlik katacaktır. Çağımızın en büyük cehaleti önyargılardır. İlişki yönetimi çok önemli. Biz her türlü konuda sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz." 

Dr. Kahraman Güler:   "Ekonomik zorluklarla birlikte gelen stres, genellikle basit bir endişeden daha fazlası" Haber

Dr. Kahraman Güler: "Ekonomik zorluklarla birlikte gelen stres, genellikle basit bir endişeden daha fazlası"

Ekonomik sebeplerden kaynaklanan stres ve çeşitli rahatsızlıkların herkes tarafından bilindiğini belirten Mudanya Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Kahraman Güler, ancak bilinen şikayetlerin yanı sıra ilginç ve yeni sorunlar olarak ortaya çıkan bazı hastalıkların da olduğunu söyledi.  Ekonomik endişeler insan psikolojisinde önemli rol oynuyor. Maddi zorluklar beraberinde stres, gelecek endişesi ve anksiyeteyi getirirken, fiziksel anlamda yorgunluk, baş ağrısı gibi rahatsızlıklar da ciddi etkiler görülebiliyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Mudanya Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Kahraman Güler, "Ekonomik zorluklarla birlikte gelen stres, genellikle basit bir endişeden daha fazlasıdır. Bu tür bir stres, uzun süre devam ettiğinde psikolojik sağlığımız üzerinde ciddi etkiler oluşturur. Maddi sorunlar yaşadığımızda, çoğumuz farkında olmadan depresyon, anksiyete ve sürekli yorgunluk gibi durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Ekonomik sorunların sebep olduğu endişeler, uyku bozukluklarını ve dikkat eksikliklerini beraberinde getirir. Zaman içinde basit günlük işleri bile yapamaz hale geliriz. Yetersizlik duygusu, endişelerimizi daha da büyütür ve geleceğe dair karamsar düşünceler üretmeye başlarız. Ekonomi, sosyal hayatımızı ve arkadaşlıklarımızı da belirler. Ekonomik durumlarımız, farkında olmadığımız bir şekilde sosyal ilişkilerimizi de yönlendirir. Maddi durumumuz iyi olmadığında, dışarı çıkıp sosyalleşmeye daha az istekli oluruz. Arkadaşlarımızla yapılan buluşmalardan kaçınır, evde kalmayı tercih ederiz. Bu durum sosyal izolasyonu tetikler, yalnızlık hissimizi artırır ve zamanla kendimizi dışlanmış ya da unutulmuş hissetmeye başlarız. Ayrıca toplumdaki ekonomik farklılıklar da sosyal hayatımıza da zarar verebildiğini görmekteyiz. Kendimizi başkalarıyla kıyaslayarak mutsuzluk yaşar, bu da özgüvenimizi zedeler ve kendimize olan saygımızı azaltır. Böylece maddi durumumuz psikolojik sağlığımızı ciddi anlamda etkileyerek bir kısır döngü oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.  "Ekonomik sıkıntılarla baş edebilmek için ne yapılabilir?"  Psikolojik olarak ekonomik sorunlarla başa çıkmanın püf noktalarını anlatan Dr. Güler, "İlk adım olarak, ekonomik sıkıntılarımızı kişisel bir başarısızlık olarak görmemek gerekiyor. Maddi sorunlar yaşamamız, bizlerin yetersiz ya da başarısız olduğu anlamına gelmez. Bu noktada yapılması gereken ilk şey, kendimizi suçlamayı bırakmak ve maddi zorlukların herkesin başına gelebileceğini kabullenmektir. Ekonomik durumun düzelmesi zaman alabilir; bu sebeple sabırlı olmak, süreci adım adım yönetmek ve kendimize karşı anlayışlı olmak psikolojik sağlığımız açısından kritik bir öneme sahiptir. Ekonomik sıkıntılarla mücadelede bir başka önemli nokta ise sosyal destek mekanizmalarımızı canlı tutmaktır. Maddi zorluklar yaşayan birçok kişi, genellikle içinde bulunduğu durumu paylaşmaktan çekinir ve kendini yalnızlaştırabilir. Ancak ekonomik sıkıntılarımızı ailemizle, yakın dostlarımızla veya güvendiğimiz kişilerle açıkça konuşmak hem üzerimizdeki psikolojik yükü azaltır hem de bize farklı bakış açıları sunabilir. Böylelikle kendimizi yalnız hissetmek yerine destek gördüğümüzü fark ederiz ve güç kazanırız. Ayrıca ekonomik problemlerle başa çıkmada bütçe planlaması yapmak da oldukça etkili bir yöntemdir. Düzenli bir bütçe yaparak gelir ve giderlerimizi takip edebiliriz. Bu planlama sayesinde mali durumumuz üzerinde kontrol sağlarız ve geleceğe yönelik daha gerçekçi hedefler belirleyebiliriz. Bütçe yapmak, ekonomik belirsizliğin oluşturduğu endişeyi azaltmanın yanı sıra psikolojik olarak bize güven duygusu da verir. Son olarak, ekonomik sıkıntıların üzerimizdeki psikolojik etkileri ciddi boyutlara ulaştığında profesyonel destek almaktan çekinmemeliyiz. Psikolojik destek almak çoğu zaman göz ardı edilir veya ertelenir ancak psikolojik sağlık en az maddi sağlık kadar önemlidir. Bir uzmanla konuşmak, stres yönetimi tekniklerini öğrenmek ve durumu daha doğru perspektiften görmek açısından faydalı olabilir. Unutulmamalıdır ki ekonomik stres, kişisel bir yenilgi değil, hayatın doğal süreçlerinden biridir ve bu konuda profesyonel destek almak gücümüzü gösterir" dedi. 

Fahrettin Gülener Mudanya Üniversitesi’nde öğrencilere tecrübelerini aktardı Haber

Fahrettin Gülener Mudanya Üniversitesi’nde öğrencilere tecrübelerini aktardı

 Mudanya Üniversitesi’nin Tecrübe Konuşuyor etkinliğinin konuğu Bursa’nın duayen sanayicilerinden Ermetal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Gülener oldu. Öğrencilerle keyifli bir sohbet gerçekleştiren Gülener, önemli tavsiyelerde bulundu.   Mudanya Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, Bursa’nın insan hazinelerini öğrencilerle buluşturduklarını belirterek, "Tecrübe parayla satın alınamaz. Bu tecrübelerin aktarımını yapmak için bu etkinliği düzenliyoruz. Etkinlikte duyacağı bir söz öğrencimiz için bir kıvılcım olabilir" dedi.  Mudanya Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Mollasalih’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşiye hayat hikayesini anlatarak başlayan Fahrettin Gülener, "Bugüne kadar kafamı kaldırmadan çalıştım. Öğrenciyken gündüz çalıştım, gece okudum. Babam bana önce vatan demeyi öğretti. İyi ki onu öğrenmişim. Bugüne kadar sigortasız işçi çalıştırmadım. Faturasız mal satmadım. Bunu devletim için yaptım. Devlet varsa millet huzurludur" diye konuştu.  Gülener, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:  "Mutlaka sorun. Bilmek iyidir ama yapabilmek esastır. Üretimin içinde olmak çok önemli. Bunun için de kendinizi iyi yetiştirin. Bileği iş yapana kalbi ve beyni itaat eder. Sebat edin ve yapacağınıza inanın. Gayret edin. Hep deneyin. Vizyonunuzu yakalamak için çok çalışın."  Öğrencilerin sorularını da samimiyetle yanıtlayan Gülener’e etkinliğin sonunda, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. A. Saim Kılavuz ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nimetullah Burnak tarafından günün anısına isminin yazılı olduğu bir tablo hediye edildi. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.