Hava Durumu

#Müze

Yeni Marmara Gazetesi - Müze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müze haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Osmangazi’de küçük kaşifler tarih yolculuğuna çıktı Haber

Osmangazi’de küçük kaşifler tarih yolculuğuna çıktı

Osmangazi Belediyesi, çocukların tarihe olan ilgisini artırmak ve bilinçli nesiller yetiştirmek amacıyla başlattığı "Minik Arkeologlar İş Başında" projesi ile minikleri müze yolculuğuna çıkarıyor. Geçmişin izini süren minik arkeologlar, müze gezileriyle hem öğreniyor hem eğleniyor. Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği "Minik Arkeologlar İş Başında" projesi kapsamında 7-11 yaş aralığındaki öğrenciler, her hafta farklı bir müzeyi ziyaret ederek tarihle iç içe bir gün geçiriyor. Etkinlikler, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde başlıyor ve özel uygulamalarla devam ediyor. Arkeolog Tolga Şevik, proje kapsamında ilk gezilerini Bursa Arkeoloji Müzesi’ne gerçekleştirdiklerini belirterek, "Çocuklarımıza tüm müzeyi gezdirdik. Önümüzdeki üç hafta boyunca farklı müzeleri ziyaret edeceğiz ve her hafta Panorama Müzesi’nde etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Amacımız, çocuklarımızın tarihe olan ilgisini artırmak, bakış açılarını geliştirmek ve bilinçli nesiller yetiştirmek. Program sonunda tüm katılımcılara ‘Minik Arkeolog’ sertifikası vereceğiz" dedi. Şevik, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen kum havuzunda madeni para ve seramik parçası bulma etkinliği, kil atölyesi, mozaik çalışması ve satranç gibi aktivitelerle çocukların hem öğrenip hem eğlendiklerini ifade etti. Projenin gezi durakları arasında Bursa Kent Müzesi, Zindan Kapı Müzesi ve Bursa Atatürk Evi Müzesi de yer alıyor. Etkinliğe katılan 8 yaşındaki Gülce Zülal Bali, "Her yeri gezdik, çok hoşuma gitti. Panorama Müzesi’nde killerle şekiller yaptık, arkadaşlarımla eğlendim" dedi. 9 yaşındaki Ömer Efe Alpay ise, "Burada çok güzel eserler varmış, görmek beni çok mutlu etti" sözleriyle duygularını paylaştı.

Karacabey Belediyesi, Çanakkale Gezici Müzesi’ni ilçeye getirerek tarih dolu bir haftaya imza attı Haber

Karacabey Belediyesi, Çanakkale Gezici Müzesi’ni ilçeye getirerek tarih dolu bir haftaya imza attı

Karacabey Belediyesi, Çanakkale Gezici Müzesi’ni ilçeye getirerek tarih dolu bir haftaya imza attı. 19-25 Mayıs tarihleri arasında Ergün Koç Kültür Merkezi’nde açık olacak sergi, ziyaretçilere Çanakkale Savaşı’nın kahramanlık ve fedakârlıklarla dolu atmosferini yaşatırken, gençlere tarih bilinci kazandırmayı hedefliyor. Karacabey Belediyesi, ecdadımızın kahramanlık destanı yazdığı Çanakkale Savaşı’nın ruhunu yaşatmak amacıyla, Çanakkale Gezici Müzesi Karacabey’e getirildi. Ergün Koç Kültür Merkezi’nde ziyarete açılan sergi, hem öğrenciler hem de vatandaşlar tarafından hafta boyunca ziyaret edilebilecek. Açılışa Karacabey Kaymakamı Hakan Kafkas, Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Cumhuriyet Başsavcısı Sadullah Gümüş, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve ilçe protokolü katıldı. Protokol üyeleri, sergiyi gezerek müzedeki tarihi materyaller hakkında bilgi aldı. "Tarihimizi unutmamak en büyük görevimiz" Belediye Başkanı Fatih Karabatı, açılış sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Çanakkale sadece bir zafer değil, milletimizin bağımsızlık uğruna nasıl destan yazdığını gösteren tarihi bir mirastır. Bu mirası unutmamak ve genç nesillere aktarmak hepimizin en büyük sorumluluğudur. Gezici Müze aracılığıyla gençlerimizin ve hemşehrilerimizin bu ruhu daha yakından hissetmesini istedik. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor, tüm Karacabeylileri bu anlamlı sergiyi görmeye davet ediyorum" dedi. Öte yandan Karacabey Belediyesi’nin katkılarıyla ilçeye getirilen Çanakkale Gezici Müzesi, 19-25 Mayıs tarihleri arasında Ergün Koç Kültür Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Bu doğrultuda; 09.00 - 14.00 saatleri arasında öğrenciler, 14.00 - 18.00 saatleri arasında ise vatandaşlar müzeyi ziyaret edebilecek. Tarih bilinci için önemli adım Müzede; Çanakkale Savaşı’ndan kalma askeri objeler, üniformalar, mühimmatlar, mektuplar ve döneme ait görseller sergileniyor. Sergi, ziyaretçilere dönemin ruhunu yaşatan etkileyici bir atmosfer sunuyor. Etkinlik, özellikle gençlerin tarih bilinci kazanması ve milli değerlerle bağ kurması açısından büyük önem taşıyor. Karacabey Belediyesi’nin bu tür kültürel faaliyetlere önümüzdeki süreçte de devam edeceği bildirildi.

Kadın Mezar Taşları Sergisi Ziyarete Açıldı Haber

Kadın Mezar Taşları Sergisi Ziyarete Açıldı

 Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Cumhuriyetin 102. Yılında "100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi"nin bir ayağı da Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Kültürel mirasın önemli unsurlarından olan ve eşsiz birer sanat eseri gibi işlenen mezar taşları, "Pınarbaşı Mezarlığı’ndaki Kadın Mezar Taşları Sergisi"nde sanat ve tarih meraklılarının beğenisine sunuldu.   Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 44 şehirde, 85 devlet müzesi ve 17 özel müzede düzenlenecek "100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi" kapsamında düzenlenen "Pınarbaşı Mezarlığı’ndaki Kadın Mezar Taşları Sergisi", Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde ziyarete açıldı. Osmangazi Belediyesi’nde çalışan Sanat Tarihçisi Ayşe Çiçek’in tez çalışmasından yola çıkılan proje, Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bülent Nuri Kılavuz’un katkılarıyla hazırlandı. Bursa’nın tarihine ve zengin kültürel mirasa ışık tutan serginin açılışına Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bülent Nuri Kılavuz, Bursa Merkez Komutanı Hava Piyade Albay Özkan Yenigün, sanat tarihi öğrencileri ve sanatseverler katıldı.  "Her biri heykel kadar önemli"  Serginin açılış töreninde konuşan Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bülent Nuri Kılavuz, Türk sanatında heykelin çok yaygın olmadığını hatırlatıp, "Ama emin olun bu mezar taşlarının her birisi en az heykellerle yarışacak derecede bir öneme sahip. Çünkü bizi anlatıyor. Bizim kültürel gelişimimizi, bizim tarih içindeki misyonumuzu, sanatımızı, kültürümüzü, dilimizi hatta kendi dil gelişimimizi mezar taşlarında görebiliriz" dedi. Mezar taşlarının Türk sanatının en önemli temsilcilerinden olduğunu dile getiren Kılavuz, "Bursa, coğrafyası Türk kültürü ve sanatının en iyi şekilde filizlendiği, geliştiği, Orta Asya’dan devam eden genlerin en iyi şekilde ortaya konulduğu bir yer. Türk sanatının karakteristik özelliklerinden biri şüphesiz, ata kültürün bir devamı olan mezar taşlarıdır. İnsana verilen, ataya verilen değeri, yanımızda olan, bir zamanlar birlikte olduğumuz insanların bu dünyadan ayrıldıktan sonra hala varlığını gösteren en önemli simgelerdir. Türk kültüründe ölmek, yok olmak diye bir şey yok. Uçmak var, öbür dünyaya gitmek var. Ve mezar taşları Türk kültürünün en güzel şahidi. Mezarlıkları en iyi şeklide deşifre edip Türk sanatına katkı sağlamamız gerekiyor" diye konuştu.  Bursa müzelerine 2 milyon ziyaretçi  Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer de, Bursa’da 23 tane özel, 8 tane de Bakanlığa ait müze olduğunu, bu müzeleri 2024 yılı içinde 1 milyon 930 bin kişi tarafından ziyaret edildiğini söyledi. Bursa’nın her konuda olduğu gibi müzeler konusunda da zengin olduğunu ifade eden Özer, yıllık yaklaşık 2 milyon ziyaretçi içinde en fazla ziyaretçi alan özel müzenin Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi olduğunu, o nedenle serginin burada yapılmasının da çok anlamlı olduğunu kaydetti. Bursa’nın bir UNESCO kenti ve Türk Dünyası Kültür Başkentliği yapan bir şehir olduğuna vurgu yapan Özer, "Dolayısıyla bu kentte tarihi ve kültürel mirasın tüm unsurlarını görmek ve yaşamak gayet doğal. Bize düşen bunları gelecek nesilleri aktarmak. Bugüne kadar bize eksiği ile fazlası ile öyle ya da böyle geldi. Ama bize düşen görev bunu en güzel bir şekilde ortaya koymak, gerekiyorsa restorasyonunu yapıp, gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarmak. Bakanlığımızca Cumhuriyetimizin 102’nci yılında 100+2 olmak üzere Türkiye genelinde 102 tane sergi açılacak. Bir tanesini bugün burada açıyoruz. Bu sergiler hem müzelerin değerini ve farkındalığı arttırmak, hem de gelecek nesillere Cumhuriyetin ışığında gelecek dönemde neler yapabileceğimizi, hangi değerlere sahip olduğunuzu aktarmak bakımından önemli. Bu vesileyle sergide emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Osmangazi’ye yeni bir müze daha kazandıracağız"  Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir de Osmangazi Belediyesi olarak medeniyetin beşiği olan Bursa’da kültür varlıklarını en iyi şekilde korumak ve geleceğe aktarmak için çalıştıklarını belirterek, çok yakında Osmangazi İlçesi’ne yeni bir müze daha kazandıracaklarının müjdesini verdi.  Konuşmaların ardından sergi ziyarete açılırken, Prof. Dr. Bülent Nuri Kılavuz, fotoğraflardaki mezar taşlarının formları, üzerindeki yazılar ve verdikleri mesajlar hakkında davetlileri bilgilendirdi. 

Asırlık binayı oyuncak ve kumbara müzesi yaptı Haber

Asırlık binayı oyuncak ve kumbara müzesi yaptı

Edremitli iş adamı Agah Ferhatoğlu, dünyaya gözlerini açtığı asırlık binayı oyuncak ve kumbara müzesine dönüştürerek meraklıların ziyarete açtı.  Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşayan Agah Ferhatoğlu'nun Altınoluk Mahallesi sahilinde ailesinden kalma 2 katlı tarihi binada kurduğu müzede koleksiyon değerine sahip 2 bini aşkın oyuncak ve kumbaranın yanı sıra kara tahta ve eski okul sıralarından sınıf canlandırması yer alıyor.  Çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 51 yaşındaki iş adamı Ferhatoğlu, ailesinin hatıralarını yaşatmak amacıyla ilçe merkezine 35 kilometre uzaklığındaki Altınoluk Mahallesi sahilinde bulunan 2 katlı aile yadigârı binayı restore ettirdi.  Kültür ve Turizm Bakanlığından onaylı Agah Ferhatoğlu Oyuncak ve Kumbara Müzesi’nde 2 binden fazla oyuncak ve kumbara sergileniyor.  Oyuncak ve kumbara müzesi sahibi işadamı Agah Ferhatoğlu kendisinin de doğduğu aile yadigarı evi müzeye dönüştürdüklerini ifade ederek, “Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılmış harman tuğla ile eski bir yığma bina. Yüzyıllık geçmişi olan bir yapı. Ben de burada 1970 yılında dünyaya gözlerimi açmışım. Bu binayı anlam katmak adı altında biz de burada Agah Feratoğlu Oyuncak ve Kumbara Müzesi'ni faaliyete geçirdik” dedi.  15 yıldır yaptığı koleksiyonunu bu müzede sergilediğini ifade eden Ferhatoğlu, “Bulunduğumuz yer Balıkesir Edremit ilçesinde, Altınok'ta. Burada faaliyetimizi sürdürüyoruz. Benim çeşitli koleksiyonlarım var, koleksiyon birikimlerim var. Bu koleksiyon birikimler içinde eskiye, sanata, 1970’li yıllara büyük bir önem vermekteyim. Bunların içinde de oyuncak çok büyük bir yer almakta. Oyuncakla birlikte biz son zamanlarda bunu kumbara ile birleştirdik. Benim 15 yıllık koleksiyonum. Burada sergiliyoruz bunları, oyuncak ve kumbarada altında. Bu binanın da yapımı aşağı yukarı 5 yıl gibi bir zaman aldı. Bugünkü halini aldı. Tek tek buranın binasının yapısına özen göstererek, binayı koruyarak yapmaya çalıştık, özen gösterdik” dedi.  Kara tahta ve eski okul sıralarından bir sınıfın canlandırıldığı müzede yaz sezonu boyunca her akşam kukla oyunları sahneleniyor. 

Türkiye'nin İlk Milli Özel Bankası 111 Yıl Sonra Müze Oldu Haber

Türkiye'nin İlk Milli Özel Bankası 111 Yıl Sonra Müze Oldu

Adapazarı'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 103'üncü yılı çeşitli etkinliklerle kutlandı. Mehteran ekibi eşliğinde Ağa Camii'nden Orhan Camii'ne kortej yürüyüşü ile başlayan etkinlikte, vatandaşlara karanfil hediye edildi. Kurtuluş korteji ve mehteran gösterisinin ardından saat 13.45'de tarihi Orhan Camii'nde sela, bayrak asımı ve ikramlar yapıldı. Ayrıca 9 Mart 1913 tarihinde Adapazarı İslam Ticaret Bankası adıyla kurulan ve daha sonra adı Türk Ticaret Bankası olarak değiştirilen kuruma ait bina, 111 yıl aradan sonra Adapazarı Belediyesi'nin katkılarıyla Adapazarı Ticaret Müzesi olarak törenle açıldı. Törende konuşan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, zafer gününde Adapazarı Ticaret Müzesi'nin de açılmasının büyük bir gurur kaynağı olduğunu vurguladı. “Her bir eşya Adapazarı'nın ticaret ruhunu bizlere gösterecektir” Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu ise, “Adapazarı tarih boyunca ticaretin ve kültürel zenginliklerin buluştuğu bir şehir olmuştur. Bugün bu zengin mirasın en değerli sembollerinden biri olan Adapazarı İslam Ticaret Bankası'nın restore edilen tarihi binasında buluşuyoruz. Bu bina sadece bir yapı değil, geçmişin hatıraları, ticaretin izleri ve yarınlara ışık tutan bir hazine niteliğindedir. Adapazarı İslam Ticaret Bankası 1913 yılında ekonomik esarete karşı bir direnişle büyük bir gayret ve büyük bir özveriyle kurulmuştur. Kurucuları arasında yer alan değerli isimleri minnetle yad ediyoruz. Türkiye'nin ilk özel bankası olan Adapazarı İslam Ticaret Bankası'nın tarihi binası şimdi Adapazarı Ticaret Müzesi olarak yeni bir kimlik kazanıyor. Bu müze sadece bir sergi alanı değil, aynı zamanda geçmişin değerlerini geleceğe taşıyan, genç nesillere ilham veren ve ticaretin ruhunu yaşatan bir merkez olacaktır. Ayrıca Türk Ticaret Bankası'nın da katkılarıyla bu müze, ekonomik tarihimizin ve ticaret kültürümüzün en değerli örneklerini barındırarak ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunacaktır. Bu tarihi bina Adapazarı'nın zengin ticaret geçmişini ve kültürel mirasını daha da geniş bir perspektifle yansıtacaktır. Burada sergilenecek olan her bir eser Adapazarı'nın ticaret tarihine tanıklık eden şehrimizin ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlayan kıymetli hatıralardır. Her bir eşya Adapazarı'nın ticaret ruhunu bizlere gösterecektir” dedi. “1913 yılında burada atılmış olan adım ekonomik bağımsızlığımıza giden ilk adımdır” Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, “Müze aslında bizim 1 asır önce siyasi bağımsızlığımızın kazanmanın yanında ekonomik bağımsızlığımızın da kazanma yolundaki atılan ilk adımlardan birisidir. Bu açıdan oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Zira bildiğiniz gibi ülkemiz hem işgal edilmişti 1918'den sonra hem de ekonomik olarak zaten birçok yapılmış olan uluslararası anlaşmalarla ekonomik birçok imkanlar yabancıların elindeydi. Artı ülkemizde yaşayan azınlıklar da bu diğer vatandaşlarımıza göre, Müslüman tebaaya göre çok daha farklı imkanlara sahiptiler. İşte bu süreçte 1913 yılında burada atılmış olan adım ekonomik bağımsızlığımıza giden ilk adımdır” diye konuştu.

KKTC’nin ilk ve tek klasik araba müzesinde tarihe yolculuk Haber

KKTC’nin ilk ve tek klasik araba müzesinde tarihe yolculuk

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilk ve tek klasik otomobil müzesi olan Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) kampüsündeki Kıbrıs Araba Müzesi, sahip olduğu zengin koleksiyonu ile modern dünyanın gelişimini ve tarihini otomobillerin dönüşümü üzerinden gözler önüne seriyor. 150’nin üzerinde otomobilin sergilendiği Kıbrıs Araba Müzesi’nin en eski aracı 1901 model Crestmobile Model C. Müzenin 100 yaşını deviren otomobilleri arasında ayrıca 1903 Model Wolseley, 1909 model Buick, 1918 Ford Model T de yer alıyor. Dönemin Amerikalı otomobil üreticisi Willys-Overland tarafından üretilen ilk model olan 1926 model Whippet ise Kıbrıs Araba Müzesi’nin 100’üncü yaşı için gün sayan otomobilleri arasında yer alıyor. Bu araçlardan, 1903 Model Wolseley, dünyadaki tek örnek. 1900’lerin başından 2000’lere kadar uzanan tarihin her döneminden otomobilleri ziyaretçileri ile bulşturan müzede, 300 km hız sınırını aşan ilk seri üretim otomobil Jaguar, Lamborghini Murcielago Roadster, Dodge Viper SRT10 Final Edition gibi efsane olmuş pek çok spor araba da dikkatleri çekiyor. Dünyanın pek çok ülkesinden ziyaretçilerin geldiği müzede, zengin otomobil koleksiyonunun yanı sıra çeşitli makine parçalarından yapılan oyuncaklar, maket araba koleksiyonu ve pedallı arabalar da bulunuyor. Ayrıca Formula 1’in iki efsane pilotu Alman Michael Schumacher ve Brezilyalı Ayrton Senna, hiperrealist silikon heykelleri de müzede ziyaretçilerini bekliyor. “Müzelerimizle, KKTC’yi bölgenin en önemli kültür sanat merkezine dönüştürüyoruz” Klasik otomobil müzesinin 2007 yılında başlayan bir serüven olduğunu belirten Yakın Doğu Oluşumu Müzeler Daire Başkanı Prof. Dr. Ali Efdal Özkul, “Müzelerimizle, KKTC’yi bölgenin en önemli kültür sanat merkezine dönüştürüyoruz... İnanıyoruz ki insanlığın tanımı sanattadır. Her alanda bir sanat var. Müzemizdeki her arabanın tasarımında da sanatın ve inceliğin olduğunu net bir şeklide görüyoruz. Bunun yanı sıra teknolojinin ve otomotiv sektörünün yıllar içerisinde nasıl geliştiğini de görüyoruz. KKTC’nin yerli ve milli otomobili, yüzde 100 elektrikli GÜNSEL’i de bu dönüşümün son halkalarından biri olarak görüyoruz” dedi. “Bütün arabalar çalışıyor” Müzede birçok dönemden araba olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ali Efdal Özkul, “Her araba kendi alanında özel. En büyük özellikleri ise hepsinin çalışıyor olması. Klasik arabalarımız Kıbrıs’ta yapılan klasik araba yarışlarına da katılıyor. Müzelerimizle amacımız Türk dünyasını Kuzey Kıbrıs’la birleştirmek. Sanat ve kültürle bir merkez oluşturmaktır. Araçların tamamına yakını dünyanın belli başlı ülkelerinden getirildi. Kıbrıs adasından da olan arabalar var. Ayrıca Kıbrıs Türkü siyasetçisi Dr. Fazıl Küçük’ün de makam ve özel aracı müzemizde sergileniyor” diye konuştu.

Bu müze Bursa’da ilk! Hizmete girdi Haber

Bu müze Bursa’da ilk! Hizmete girdi

Bursa UNESCO Derneği’nin projesi olan ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi' törenle açıldı. Açılış törenine Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Mersin, Bursa İl Kültür Turizm Müdürü Kamil Özer ve Bursa Büyükşehir Belediyesi eski dönem başkanı Recep Altepe, İYİ Parti Bursa önceki dönem milletvekili İsmail Tatlıoğlu, Bursa UNESCO Derneği yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. Nilüfer ilçesine bağlı Güneştepe Mahallesi tarihi Misi Köyü’nde kurdele kesim töreni ile hizmete giren müzede Bursa’ya özgü kültürler, masallar, gölge oyunları ve el sanatları sergilendi. "BU DEĞERLER NESİLDEN NESİLE AKTARILARAK BİRİKİR" Somut olmayan kültürel mirasların nesilden nesile aktarılması gereken değerli kültür unsurları olduğunu belirten Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özaslan, "UNESCO’nun 2003'de yürürlüğe aldığı ve ülkemizin 2006’da taraf olduğu, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ne göre somut olmayan kültürel miras toplulukların, grupların, bazen bireylerin kültürel mirasları olarak tanımladıkları, uygulamaları, temsilleri, anlatımları, bilgileri ve becerileri ile bunlarla ilgili araç gereç ve kültürel mekânlarında içinde bulunduğu unsurlar şeklinde tanımlanır. Somut olmayan kültürel miras bir anlamda insanlığın kuşaktan kuşağa aktardığı, aktararak yaşattığı, ortak belleğidir. Müze beş ana başlıkta derleniyor bunlar, sözlü anlatımlar ve sözlü gelenekler, gösteri sanatları, toplumsal uygulamalar, ritüeller ve festivaller, halk bilgisi, evren ve doğa ile ilgili uygulamalar ve el sanatları geleneğidir. Kültür, bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği tüm somut ve somut olmayan değerlerdir. Bu değerler nesilden nesile aktarılarak birikir. Ortaya çıkan değerler yöresel kültürü, bölgesel kültürü ve nihayetinde ulusal kültürü oluşturur. Söz konusu kültürel birikimin korunması, tanıtılması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan en önemli kurumlardan biri de müzelerdir. Böylelikle müzelerin toplumu ortak bir paydaya toplayan ve kültürel birlikteliği sağlayan mekanlar olma yönü ortaya çıkmaktadır” dedi. MİSİ VE GÖLYAZI DÜNYANIN EN DEĞERLİ KÖYLERİ OLACAK Misi ve Gölyazı’yı dünyanın en değerli köyleri yapmak için çalışmalara devam edildiğini aktaran Bursa İl Kültür Turizm Müdürü Kamil Özer, “Somut olmayan kültürel miras, dünyada korunması gereken en önemli konulardan birisi. Dünyadaki bu konuda en iyi giden ülkelerden birisi de Türkiye. Bursa’da da çok kıymetli bir şekilde devam ediyor. Herkese teşekkür ediyorum, güzel bir eser kazandırıldı” ifadelerini kullandı. “BU MÜZE BURSA’DA İLK DEFA KURULUYOR” Hizmete giren müzenin Ankara’dan sonra en kapsamlı müze olduğunu vurgulayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, "Biz yıllardır bu bölgede tarihî yapıları restore ederek onlara kimlik kazandırmaya devam ediyoruz. Bölgenin kültürel dokusuna da yaşatmaya çalışıyoruz. Restore ettiğimiz binalar içerisinde de bunlara ciddi kimlikler kazandırdık. Misi Yazı Evi gibi sanatçılarımızı orada ağırlıyoruz ve onların yapıtları yapmasını yeni şeyler yazmasında yardımcı oluyoruz. Misi Sanat Evi, İpek Evi ve Çocuk Kütüphanesi gibi mekanların yanı sıra buralarda müzelerimizde var. Edebiyat müzemiz, Fotoğraf müzemiz gibi kimlik kazandırdığımız mekanlarımız oldu. Bugün buna bir yenisini daha ekliyoruz. Bursa UNESCO Derneği’nin katkılarıyla sanat köyü Misi’ye yakışacak bir kimliği kazandırıyoruz. Bu müze Türkiye’de Altındağ’dan sonra en kapsamlı ikinci somut olmayan kültürel miras müzesi olarak Bursa’da yer alacak. Bu müze Bursa’da ilk defa kuruluyor. Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’nın somut olmayan kültürel mirasını gelecek nesillere taşıyacak olan bu müze sadece Nilüfer için değil Bursa için de büyük önem kazanıyor. Biz yıllardır bu bölgede tarihî yapıları restore ederek onlara kimlik kazandırmaya devam ediyoruz. Bölgenin kültürel dokusuna da yaşatmaya çalışıyoruz. Restore ettiğimiz binalar içerisinde de bunlara ciddi kimlikler kazandırdık. Misi Yazı Evi gibi sanatçılarımızı orada ağırlıyoruz ve onların yapıtları yapmasını yeni şeyler yazmasında yardımcı oluyoruz. Misi Sanat Evi, İpek Evi ve Çocuk Kütüphanesi gibi mekanların yanı sıra buralarda müzelerimizde var. Edebiyat Müzemiz, Fotoğraf Müzemiz gibi kimlik kazandırdığımız mekanlarımız oldu. Bugün buna bir yenisini daha ekliyoruz. Bursa UNESCO Derneği’nin katkılarıyla sanat köyü Misi’ye yakışacak bir kimliği kazandırıyoruz. Bu müze Türkiye’de Altındağ’dan sonra en kapsamlı ikinci somut olmayan kültürel miras müzesi olarak Bursa’da yer alacak. Bu müze Bursa’da ilk defa kuruluyor. Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’nın somut olmayan kültürel mirasını gelecek nesillere taşıyacak olan bu müze sadece Nilüfer için değil Bursa için de büyük önem kazanıyor” şeklinde konuştu.

Bursa kentine bir müze daha Haber

Bursa kentine bir müze daha

Nilüfer Belediyesi, kente bir müze daha kazandırıyor. İhsaniye’de Sağlık Müzesi ile aynı binada yeralacak olan müzede; yıllardır mesleğine ilişkin araştırmalar yapıp belge toplayan, antikacılar ve mezatlardan eserler elde eden Eczacı Sinem Us’un koleksiyonu sergilenecek. Müzede eczacılık mesleğinin gelişimini yansıtan belgelerin yanı sıra Salvador Dali ve Rembrandt’ın bir eczacıyı çizdiğine dair belgeler, meslekle ilgili farklı dökümanlar, Kızılay köşesi, Birinci Dünya Savaşı’nda cephede kullanılan ilaç şişeleri, buradaki eczacıların hikayeleri, objeler, ilaç yapım aletleri gibi parçalar yer alacak. Tasarımını Ayhan Doğan, küratörlüğünü ise Sunay Akın’ın yapacağı müzeye ilişkin taraflar arasında bir protokol imzalandı. Nilüfer Belediyesi Halkevi Binası’nda yapılan protokol törenine Eczacı Sinem Us, şair, yazar, araştırmacı Sunay Akın, Tasarımcı Ayhan Doğan ile Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) Başkanı Levent Yiğit katıldı. Böyle bir çalışmaya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, geniş koleksiyonu nedeniyle Us’u kutladı. Dr. Ceyhun İrgil’in katkılarıyla hazırlanan Sağlık Müzesi’ni yakında ziyarete açacaklarını belirten Başkan Erdem, aynı binanın bir diğer katını da Nilüfer Belediyesi-Sinem Us Eczacılık Kültürü Müzesi’ne ayıracaklarını kaydetti. 14 Mart 2024 tarihinde hizmete girmesi planlanan ‘Nilüfer Belediyesi-Sinem Us Eczacılık Kültürü Müzesi’nin protokolünü Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile birlikte imzalayan Eczacı Sinem Us, bu müzeyi bir süre önce kaybettiği babası Dr. Atilla Us’a ithaf ettiğini söyledi. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e desteğinden dolayı teşekkür eden Us, bu müzede doğayı anlatmaya çalışacaklarını ve eczacılık kültürünü anlatan ideal bir müze açacaklarını söyledi. Sunay Akın ise kurulacak müzenin sağlıklı bir yaşamın ilk adımı olan doğayı korumayı anlatacağını kaydetti. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in önemli bir çalışmaya katkı sağladığını anlatan Akın, “Bursa’nın en önemli yerlerinden olan bir binayı sadece bu konuya ayırarak, bir müze olmasını kararlaştırdı. Türkiye’de müzecilik anlamındaki en özgün çalışmalardan biri ortaya çıkacak” diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.