#Narin Cinayeti

Yeni Marmara Gazetesi - Narin Cinayeti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Narin Cinayeti haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Narin cinayeti davası sanığı Nevzat Bahtiyar: ''Ailem güvende olmadığı için yalan söylemek zorunda kaldım’’ Haber

Narin cinayeti davası sanığı Nevzat Bahtiyar: ''Ailem güvende olmadığı için yalan söylemek zorunda kaldım’’

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava ikinci gününde devam ediyor. Mahkemede savunmasını yapan tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar, Narin’i kendisinin öldürmediğini sadece taşıdığını savundu.   Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanan amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşu Nevzat Bahtiyar, davanın ikinci duruşmasının ikinci gününde adliyeye getirildi. Mahkemede savunması istenen tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar, "Narin'i kesinlikle ben öldürmedim, sadece taşıdım. Taşıma cezam ne ise razıyım. Cesedi Salim elleriyle bana verdi, şu anda yüzüne de söylüyorum. Kendisi bana işaret etti. 'Bunu parça parça yok et' dedi. Şimdi bütün suçu üstüme yüklüyorlar. Herkes kendini savunmak için mücadele ediyor. Salim'in avukatı hoş kelimeler söylemedi, 'Papağan, vahşi' dedi. Papağan değilim, dağda olurdum papağan olsaydım. Vahşi de değilim. Ölü bir insanı vahşice niye aşağı atayım. Arka tarafta yer vardı, oradan bıraktım. Susmam, ailem güvende olmadığı için sustum. Ailem cezaevine görüşmeye geldi, güvence oldu. Emniyet, jandarma güvence altına aldı. 'Ne gördüysen söyleyeceksin' dediler, 'Tamam' dedim. Savcılığa gittim hepsini izah ettim. Papağan değilim, sen papağan gibi 2 saat konuştun. Cezaevinde televizyon yok. 3 ay sigara içmedim, saçımı bile kesmedim. Ailem geldi hesabıma para attılar. Tıraşa da gittim, ihtiyaçlarımı aldım. Patlıcanı espri olsun diye dün söyledim. Ben devletten büyük değilim. 'Devlet yakalamıyor' dedi. Haşa devletten büyük değilim. Kardeşim ne konuştuğunu bilmiyorsun. Yukarıda Allah var, aşağıda devlet var. Benim gibi zavallı bir insan nasıl devletten büyük olur. Gazeteciler, hiç kimse müdahale etmedi. Onları tanımıyorum ki, onlar da beni doğru düzgün görmemişler. Yakalandığım gün ifadeye götürdüler. Tanıdığım hiç kimse yoktu, sadece komutanlar vardı. Gazetecileri tanımıyorum. Aile güvencem olmadığı için yalan söylemek zorunda kaldım. Salim Güran bir şey söyledi. Araba konusunda Atakan konuştu. Arabayı vadeli verdim. 90 bin liraya vadeye verdim, adam uğraştı satamadı. Salim’e söyledim 'Al kendine para kazan.' Bu para konusu da çıktı. Ev konusu çıktı. 'Bana evi kaça yapacaksın?' dedi. 'Bakmadan bir şey söyleyemem' dedim. Sonra onu aradım, 'Hakkı 170 bin liradır. Arkadaş ve akrabayız, en son 150 bin yaparım' dedim. Bana birinin 140 bin lira teklif ettiğini söyledi. Ben de 'Beni kurtarmaz' dedim. Yalan söylüyorlar. Ne demişsem odur. Sen beni çağırdın Narin’i teslim ettin, bir de inkar ediyorsun. Ben inkar etmiyorum başkanım. Taşıma cezam ne ise razıyım. Suçumu kabul ediyorum. Onların da mecburen kabul etmesi lazım. Suçu üstüme atıyorlar. Öldürmediğim suçu niye üstüme alayım’’ ifadelerini kullandı. 

Tutuklu sanık Salim Güran:  ''Belki Nevzat'ın karısı katildir'' Haber

Tutuklu sanık Salim Güran: ''Belki Nevzat'ın karısı katildir''

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava, ikinci gününde devam ediyor. Mahkemede savunmasını yapan tutuklu sanık Salim Güran, kolluk kuvvetleri ile üfürükçüye gittiklerini ve Narin'i aradıklarını belirterek, Nevzat Bahtiyar'ın eşinin Narin'in katili olabileceğini söyledi.  Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşu Nevzat Bahtiyar, davanın ikinci duruşmasının ikinci gününde adliyeye getirildi. Mahkemede savunması istenen tutuklu sanık Salim Güran, ‘'Sabah erken kalkıp tarlaya gittim. Daha sonra Bağlar tarafından ATM'den para çektim, iki oğlum çay ocağında oturdum. Daha sonra aynı istikametten köye doğru geldik petrolden yakıt aldık. Eve geldik sonra hava sıcaktı, eşim kahvaltılık bir şeyler hazırladı. Kahvaltı yaptıktan sonra tekrar yukarı tarlaya gittim. Ben işlerimi çok iyi takip ediyorum. Tarlada pamuğun kurtlandığı eğer müdahale etmezsem verim alamayacağım söylendi. Daha sonra elektrik arızası nedeniyle elektrikçi trafoya çıktı. Daha sonra tekrar eve geldim. Evde fazla durmadım. Hüseyin amcayı görmeye gidecektim oğlum benimle gelmek istedi gel dedim. Oradayken Ramazan beni aradı burada şüpheli bir araç var dedi. Köyü yolundan yukarı çıktım aracın olduğu yere gittim direksiyon eğitime verildiğini öğrendim. Daha sonra da tarlaya gittim Ramazan Atasoy oradaydı'' dedi.  ''Narin kaybolduğu zaman kızım beni aradı''  Narin'in kaybolduğu zamanda kızının kendisini aradığını belirten Salim Güran, "Narin kayıptır dedi. Köye geldiğimde kalabalık sesi vardı. Herkes ağlıyordu. Bağırma sesleri vardı. Komutanı arayarak kardeşimin kızının kayıp olduğunu söyledim. Komutan ise ekip göndereceğini söyledi. Okulun anahtarını istediler kameraya bakmak için. Kameraya baktıklarında Narin'in patika yoldan geldikten sonra kameranın görüşünden çıktıktan sonra kayboluyor. Daha sonra ise aramalara başladık. Patikadan çıktığı için bağ bahçe her tarafa baktık. Çünkü başıboş köpeklerde vardı. Her tarafa baktık bulamadık. Köpeklerde arama çalışmalarında kanalın etrafında yer aldı. O gece her tarafa bakıldı bulunamadı. Ertesi gün yine herkes aramalara katıldı. Nevzat'ı işaret ederek oda bizimle aramalara katıldı. Kayınım bana, bu herkesin dolabına başını sokuyor dedi. Dalgıç ekipleri geldi aramalara katıldı. Şüphelendiğimiz her yere baktıktan sonra köye geldik. Daha önce Nevzat ile Arif Güran ile ilgili araç konusunda sorun olmuştu. Bu konudan sonra ise kardeşinin evinin sıvası için görüştük. Anlaşamayınca bu adamla biz yaklaşık 3 ay boyunca hiç görüşmedik'' ifadelerini kullandı.  Üfürükçü detayı  Savunmasına devam eden Salim Güran, ‘'Kolluk kuvvetleri hep aileyi suçluyordu. Arama çalışmalarında köyde yer alan kuyuları da komutana söyledikten sonra baktık. Kolluk demek ki benden şüpheleniyordu. Üfürükçüye gittik. Kolluk kuvvetleriyle beraber gittik. Ama ben üfürükçülere inanmıyorum. Üfürükçü Muhammet'in üzerine okuyor konuşuyor. Kimi görüyorsun dediler. Muhammet bir dede gördüğünü söyledi. Dedeye Narin'i bana göster dediler. Dede, bizim evin oraya gidiyor dedi. Muhammet'e sen de git dediler, dedi karanlıktır. Sonra ise dedeye aydınlık yap dediler. Dede aydınlık yaptı dediler. Eve girdim dedi Muhammet. Narin'i gördün mü dediler. Muhammet evet Narin içerde makarna yiyor dedi. Yanında birkaç kişi var yüzleri karanlık görünmüyor dedi. Sürekli arama çalışmalarına katılıyordum. Bazen açlıktan başım ağrıyordu. İçim gidiyordu açlıktan. Gözaltına alındıktan sonra bana muhtar Narin'in DNA'sı benim aracımda çıktı dediler. Çıkmasa şaşarım. Beni medyanın önüne attılar. Battaniye meselesi ve petrolde yakıt aldığımı söylediler. Ceset senin aracında battaniye sarılı dediler. Asla dedim. Komutanım söylediğiniz yanlış dedim. Islak mendil aldığımı söylediler. Ben araçtan inmedim dedim. Daha sonra beni tutukladır. Ömrü hayatımda cezaevi görmemişim'' diye ifade verdi.  ''Ben 3 aydır bu adamla konuşmuyorum''  Salim Güran ifadesini şöyle sürdürdü:  ''Narin'in cesedi bulunduktan sonra bari bırakın yeğenimin cenazesine gideyim dedim. Bırakmadılar. Bir medya bu kadar kötü olamaz. Bir aileyi yok ettiler. Beni niye tutukladılar. Beni tutuklamasalardı (Nevzat'ı işaret ederek) bu zalim zaten itiraf edecekti. Ben 3 aydır bu adamla konuşmuyorum. Kabullenecek dediler, kabullenmez dedim. Aracımda DNA çıktı diye sürekli ifade verdi. Cezaevindeyim çocuklarım ve kardeşlerim görüşüme geliyor. Allah korusun aynı şey çocuklarımın başına gelse kardeşlerimin aracında aynı şey çıkar. Ben gitmediğim yere HTS daraltılmış baz neden gösteriyor. Bu kadar kötülük neden bana yapılıyor. Bizim akrabaların çoğu tutuklandı. Nevzat'ın bir tane ailesi var mı yok. Hem kızımı hem ailemizi yok etti. Türkiye'yi parmağında oynatıyor. DEM Parti'sinin yemek aracını kovdum. İhtiyacımız yoktu. Vardı ama basını peşine takmıştı. Herkes şov peşindeydi. Narin'den küçük kızım var. Görüşüme geldi. Ben babamın kızıyım dedi. Benim yengem çocukları için ölüyor. Yeğenlerim kız kardeşleri için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz. Namusumuzu lekelemeyin. Sen vahşiymişsin. Niye karını ve kızını söylemiyorsun. Sen bizim ailemizi neden söylüyorsun. Allah bizimledir. Bizi yok etmeye çalışıyorlar. Herkes şov peşindedir. Bu katilin avukatının eşi Nevzat'ın eşiyle fotoğraf çekiyor. Belki karısı katildir. Namusumuz gitti, kızımız gitti. Bittik artık, şov yapmayın. Yeğenimin ölümüyle burada yargılanıyorum. Benim ölümümdür. Annem yaşlı bağırması, ağlaması gözümün önünden gitmiyor. Ailem artık perişan. Sosyal medyaya da sesleniyorum. Yeter artık. Ailemiz yok oldu. Bir DNA yüzünden başıma ne geldi. Yeter artık. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum.'' 

“Samanlıkta bana tecavüz etmeye kalkıştı, ben de öldürdüm”  Haber

“Samanlıkta bana tecavüz etmeye kalkıştı, ben de öldürdüm” 

Kastamonu'da samanlıkta balta ile öldürüldükleri şahsı çuvalla denize attıkları iddia edilen 3 şahsın yargılanmasına devam edildi. Cinayet sırasında evde olmadıklarını iddia eden baba ve oğlunun cinayet sırasındaki yeri, Narin cinayeti soruşturmasında gündeme gelen daraltılmış HTS kayıtları ile tespit edilecek.  17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu Merkez ilçeye bağlı Ahlat köyünde evden ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamayan Satı Doğruoğlu'nun (57) cansız bedeni, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından dere yatağında çuval içerisinde bulunmuştu. Çuvalın izlerini takip eden ekipler, izlerin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.'ye ait evin samanlığına ulaştığını tespit etmişti. Jandarma ekipleri, samanlıkta yaptıkları incelemede Satı Doğruoğlu'nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirlemişti. Olayın ardından gözaltına alınan samanlığın sahibi Behice Ç., eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç. tutuklanmıştı. Sanıklar hakkında “kasten öldürme” suçundan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle açılan dava görülmeye devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve tutuksuz yargılanan oğlu Ümit Ç. ile avukatlar katıldı.  Narin Güran cinayetindeki gibi daraltılmış baz raporuyla sanıkların tam yerleri tespit edilecek  Müşteki Avukatı Osman Yiğit Çınaroğlu, bir önceki celselerde sanıklarından Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç.'nin cinayete ilişkin müdahalelerinin olmadığını belirterek, ormanlık alanda kesim yaptıklarını iddia ettiklerini hatırlattı. Çınaroğlu, “Diyarbakır'da işlenen Narin Güran cinayetini hepimiz biliyoruz. Bu cinayete ilişkin hazırlanan iddianamede daraltılmış baz raporundan bahsediliyor. Bizim olayımızda HTS kayıtları geldi ama geniş bir alana yayıldığı için olay sırasında kimin nerede olduğu tespit edilemiyor. Bu yüzden bizim dosyamızda şimdiye kadar daraltılmış baz raporu çalışması yapılmadı. Sanıkların da nerede, ne zamanda birlikte olup olmadıkları tespit edilemedi. Bizim daraltılmış rapor talebimiz bulunmaktadır. Ayrıca bu talebimiz sanıkların da lehine olacak bir değerlendirmedir. Eğer sanıkların söyledikleri doğru ise yani ormanda olduklarını belirtiyorlar, o zaman gerçekten nerede oldukları ortaya çıkacaktır. Ayrıca cezaevi ziyaretindeki kayıtların da duruşmaya getirilmesini talep ediyoruz” dedi.  Maktul Satı Doğruoğlu'nun oğlu O. Doğruoğlu ise, “İki gizli tanık olaya şahittir. Babamla Behice arasındaki ilişkinin eskiye dayalı olduğunu biliyorlar. Köyde duyduklarını beyan edebileceklerini söylediler. Fakat kimliklerinin gizli tutulmasını istiyorlar. Ben bu tanıkların dinlenmesini talep ediyorum” diye konuştu.  “Samanlıkta bana tecavüz etmeye kalkıştı, ben de öldürdüm”  Duruşmada kendisini savunan Behice Ç. de, “Samanlıkta bana tecavüz etmeye kalkıştı. Ben de balta ile başına vurdum ve öldürdüm. Kim olsa bunun aynısını yapardı. Birkaç gün kendime gelemedim. Şu anda da olayın okundayım. Kimse yokken yalnız yaptım. Daraltılmış baz raporu ve gizli tanıkların dinlenmesi talebine bir diyeceğim yoktur. Tahliyemi istiyorum” şeklinde konuştu.  Tutuklu sanık Bayram Ç. ise, “Üzerime suç isnadını kabul etmiyorum. Bu taleplere bir şey diyeceğim yoktur. 18 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.  Tutuksuz yargılanan sanık Ümit Ç. de, “Bunların detaylı olarak ortaya çıkması bizim için de iyi olacak. Avukat beye teşekkür ediyorum. Bu taleplerin kabul edilmesini, doğrunun, yanlışın ortaya çıkmasını istiyoruz. Beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı.  Cumhuriyet savcısı, Narin Güran cinayetinde olduğu gibi daraltılmış HTS baz raporu aldırılması, gizli tanıkların beyanlarının alınması ve cezaevindeki görüşmelere ait kayıtların dosyaya eklenmesi yönündeki taleplerin kabulüne karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, daraltılmış HTS baz raporunun aldırılmasını kabul ederek, cezaevi kayıtlarının duruşmaya getirilmesi için cezaevine müzekkere yazılmasına ve gizli tanıkların dinlenmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, ayrıca sanık Behice Ç.'nin tutukluluğunun devamına, Bayram Ç.'nin ise tahliye edilmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. 

Narin Güran Cinayetinde Hedef Saptırmak İçin Yanlış İhbarlar Yapılmış Haber

Narin Güran Cinayetinde Hedef Saptırmak İçin Yanlış İhbarlar Yapılmış

Diyarbakır'da 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ı arama kurtarma çalışmalarının, “Bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, bunun bir kısmı Güran ailesinin bazı fertleri tarafından yapıldığı” sulh ceza hakimliğinin tutuklama gerekçesinde yer aldı.   Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra savcılığın talebi üzerine yeniden gözaltına alınan R.A. (15), çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.  Narin Güran'ın tutuklu amcası Salim Güran'ın işçisi R.A, savcılıktaki ifadesinde, olay günü sabah 05.00-06.00 gibi uyandığını, o gün sondajın başında uyuduğunu, aşağı tarlanın ardından yukarı tarlanın da suyunu değiştirdiklerini, Salim Güran'ın yukarı tarlaya geldiğini ifade etti. Sondajın başında kahvaltı yaptıklarını, Salim Güran'ın 1 buçuk-2 saat yanlarında kaldığını, Güran'ın saat kaçta yanlarından ayrıldığını hatırlamadığını öne süren R.A, şunları söyledi:  "Babam 13.00 sıralarında diğer tarlalarda çalışan işçileri almaya gitti. Sonra saat 14.00-15.00 sıralarında muhtar (Salim Güran) tekrar yanıma geldi ve babamın nerede olduğunu sordu. Ben de 'İşçileri almaya gitti' dedim. Yanımda babamı arayıp 'Neredesin?' diye sordu. Saat kaçta aradığını hatırlamıyorum. Babam da, 'İşçileri dağıtıyordum' dedi. Bu görüşmeden sonra muhtar yanımda oturdu. Birkaç dakika sonra muhtar tekrardan babamı aradı ve yine 'Neredesin?' diye sordu. Babam da 'Köyde yemek yiyorum' dedi. Bu sırada muhtarla çay içiyorduk. 16.00-16.30 sıralarında babam da geldi, bizimle çay içmeye başladı. Babam aşağı tarlaya 16.00-16.30 sıralarında gitti. Ben muhtar ile yukarı tarlada kaldım. Ben bulaşıkları yıkıyordum. 5-10 dakika muhtar burada oturduktan sonra bana 'Ben eve gidip üstümü değiştirip geleceğim.' dedi.  Muhtar yanımdan ayrılmasından sonra ben de suyu değiştirmeye gittim. Muhtar saatini hatırlamadığım zaman diliminde yanımdan ayrılmıştı. 5-10 dakika içinde ben suyu değiştirene kadar muhtar tekrardan sondajın başına gelmişti. Bir süre sonra babam da aşağı tarla suyunu değiştirip geldi. Akşam yemeğini hazırlayıp yedik. Muhtar hiç yanımızdan gitmedi, hep beraber oturduk. Sadece 5-10 dakikalığına muhtar üzerini değiştirip gelmişti. Muhtar akşam yemeğinden sonra bizimle otururken telefonu çaldı. Telefon görüşmesinde muhtara Narin Güran'ın kaybolduğu bildirildi. Bu şekilde Narin'in kaybolduğunu öğrendik. Salim Güran üstünü değiştirmek dışında saat 14.00'ten sonra yanımdan ayrılmadı. Tarladan da ayrılmadık."  Savcılıkta, tutuklu amca Salim Güran'ın olay günü öğleden sonraya ilişkin "R.A ile kanal bölgesine geldik. Kayınbabama ait çiftliğe gittik, bu çiftlikte pislikler kanala akıtılıyor, bu sebeple fıskiyeler tıkanıyor, M. de oradaydı, çiftlikte bize kazma kürek getirdiler, saati hatırlamıyorum, M. ile birlikte kazdık, hanımı bize çay getirdi, epey burada kaldık, kazma kürek ile hat açtık, çayımızı içtikten sonra R.A. ile tekrardan tarlaya döndük." beyanı hatırlatılarak, "Salim Güran ile sizin ifadeniz arasındaki çelişkiye ilişkin beyanınız nedir?" sorulması üzeri R.A, "Bu çelişkiye ilişkin söyleyecek bir şeyim yoktur" ifadesini kullandı.  Salim Güran ile 21 Ağustos'ta saat 08.33, 15.52, 18.37, 18.51, 18.52, ve 18.54'te yaptığı görüşmelerin içeriğinin sorulması üzerine R.A, hiçbir konuşmayı hatırlamadığını savundu.  Tutuklu amcanın eşinin ifadesinde "Salim ile 14.30'da eve geldiklerini, evde beraber yemek yediklerini, Salim'in bir süre evde dinlendiğini, bir süre sonra evden ayrıldığını" söylediği, Salim Güran'ın da "evden sonra H.G'nin evine gittiğini, sonra sondajın oradaki tarlaya geçtiğini" anlattığı hatırlatılan R.A, "Bu çelişkilere diyecek bir şeyim yoktur" dedi.  R.A'ya savcılıkta, "Cep telefonlarında yapılan imaj çalışmasında Salim ile aralarında yapılan görüşmede Salim'in 'O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta, yamacın köşesi taş' şeklinde mesajına karşılık sizin ise 'eeee' diye cevap verdiğiniz, Salim'in de, 'Biri yerde' şeklinde cevap verdiği, sizin de tekrar, 'tamam henüz bende değil/tamam daha ölmemiş' diye cevap verdiğiniz bu konuşmaya ilişkin diyecekleriniz nelerdir?" sorusu da yöneltildi. R.A, soruya "Valla ben böyle bir şey hatırlamıyorum" cevabını verdi.  Salim Güran'ın pamuk tarlasındaki kurtlanmayla ilgili M.Ş.G. ile görüştüğünü, tarlaya gittiğini beyan ettiğinin anımsatılması, kendisinin ise tarladan ayrılmadıklarını söylemesiyle ortaya çıkan çelişkinin sorulması üzerine R.A, "Hatırladığım pamuk kurtlanması olayı olay günü gerçekleşmemişti" dedi.  Salim Güran'ın, "R.A'nın kız kardeşlerini tarladan köylerine götürdüğü" yönündeki ifadesine ilişkin soruya karşılık da R.A, "21 Ağustos 2024 tarihinden 1 veya 2 gün önce kız kardeşlerim tarlaya gelmişlerdi. Onları Salim arabası ile köye götürmüştü ancak olay günü kardeşlerim tarlaya gelmemiştir" ifadesini kullandı. R.A, savcılıktaki sorgusunda, soruşturma kapsamında tutuklu olan Nevzat Bahtiyar'ı tanımadığını, o köyde sadece muhtarı tanıdığını söyledi. Nevzat Bahtiyar'ın ifadeleri de sorulan R.A, "Bu hususta diyecek hiçbir şeyim yoktur. Konu ile ilgili bilgim yoktur" cevabını verdi. "Tüm bu çelişkiler ışığında neden Salim Güran isimli kişiyi korumaya çalıştığına ilişkin soru yöneltilmesi üzerine de R.A, "Ben Salim'i korumuyorum, Salim saat 14.00'ten sonra kıyafet değiştirmek için gitmesi dışında yanımdan ayrılmadı. Beyanım bundan ibarettir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum" savunmasında bulundu. R.A. sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde de savcılıktaki beyanlarını tekrar etti.  Salim Güran'ın olay günü tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki hiçbir delille tam olarak örtüşmediği konusunun hatırlatılması üzerine R.A, "Salim Güran belirttiğim saatlerde tarlada benim yanımdaydı, hatırladığım kadarıyla sabah 08.00'den itibaren 1-1 buçuk saat yanımızdaydı, daha sonra yanımızdan ayrıldı, 14.00-14.30 arası geldi, ondan sonra yanımızda Narin'in kaybolduğu haberini alana kadar kaldı, bu sürede bir defa üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı" dedi.  "Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı"  Tutuklulardan Birsen Güran'ın 12 Eylül 2024 tarihli beyanlarının hatırlatılması üzerine R.A, "Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı. Beni kimse tehdit etmiyor, Salim Güran'dan korkacağım herhangi bir durum yoktur" şeklinde konuştu.  Hakimliğin, R.A'nın tutuklanma gerekçesinde şunlar yer aldı:  "Suça sürüklenen çocuk R.A'nın üzerine atılı 'Çocuğu Kasten Öldürmek' suçunu işlediğine dair, 21 Ağustos 2024 günü kaybolan maktul Narin Güran'ı bulmak için gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmalarının bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, buna göre dosyadaki JASAT tutanağına göre, 'Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu' iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağan dışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresi'nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği'nin 13 Eylül 2024 tarihli kararıyla bir kısım şüphelilerin tutuklanmasına karar verildiği, R.A'nın şüpheli Salim Güran'ın tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki HTS kayıtlarıyla, diğer şüpheli beyanlarıyla ve dahi şüpheli Salim Güran'ın kendi beyanlarıyla çeliştiği, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı, taraflar üzerinde baskı kurulma ihtimalinin eldeki dosya bakımından somut olarak varlığı ve dosyadaki diğer tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasası'nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, müsnet suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, delilerin tamamen toplanmamış olması, verilmesi beklenen cezaya göre R.A'nın kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğuna dair kanaat ve tutuklama tedbirinin ölçülü olması, bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından R.A'nın CMK 100 ve devamı maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verildi." 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.