Hava Durumu

#Pilot

Yeni Marmara Gazetesi - Pilot haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Pilot haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

GÖKYÜZÜNÜN ZARİF KAHRAMANLARI: AZERBAYCAN VE TÜRKİYE KADIN PİLOTLARI Haber

GÖKYÜZÜNÜN ZARİF KAHRAMANLARI: AZERBAYCAN VE TÜRKİYE KADIN PİLOTLARI

  Mitoloji ve masallarda uçan varlıklar, kuşlar ve gökyüzüne seyahat eden kahramanlar bu arzunun simgesi hâline gelmiştir. Zaman geçtikçe, bu arzu teknolojinin gelişmesiyle gerçeğe dönüşmeye başlamıştır. Bilim ve mühendislik alanındaki ilerlemeler, insan zekâsı ve icat yeteneğinin bir sonucu olarak, ilk uçan makinelerin icadını mümkün kılmıştır. Havacılığın başlangıç döneminde yapılan ilk uçuşlar, insanın uçma hayalini gerçeğe dönüştürmek adına atılan önemli adımlara sahne olmuş ve günümüz modern havacılık teknolojilerinin temelini oluşturmuştur. Her alanda olduğu gibi, havacılık alanında da tarih boyunca erkekler daha fazla ön planda olmuş ve bu sektörde baskın bir rol oynamıştır. Ancak kadınlar da bu alanda geri kalmamış, aksine pek çok dönemde mücadele ederek ve zorluklara rağmen kendilerine bir yer edinmişlerdir. İlk dönemlerde kadınların havacılık sektöründeki varlığı sınırlı olsa da, zamanla önemli başarılar elde etmiş ve havacılığın gelişimine büyük katkılar sağlamışlardır. Günümüzde kadınların uçuş ekiplerinde ve havacılık sektöründe giderek daha fazla yer aldığı görülmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türk dünyasında da kadınlar havacılık alanında kayda değer başarılara imza atmış ve adlarını tarihe yazdırmışlardır. Bu kadınlar, sadece kendi ülkelerinde değil, uluslararası alanda da tanınmış ve havacılık dünyasında birçok başarıya ulaşmışlardır. Örneğin, birçok kadın pilot ve mühendis, savaş dönemlerinde ya da kırdıkları rekorlarla tarihe geçmiştir. Bu ülkelerden biri de Azerbaycan ve Türkiye’dir. Her iki ülkenin havacılık tarihinde isimlerini altın harflerle yazdıran birçok cesur kadın pilot yetişmiştir. Bu isimler arasında Züleyha Seyidmammadova, Leyla Memmedbeyova, Ruqiya Zerbeliyeva, Sona Nuriyeva, Leman Bozkurt, Şenay Günay, Sabiha Gökçen ve Bedriye Tahir gibi önemli şahsiyetler bulunmaktadır. Her biri, havacılık alanındaki başarılarıyla yalnızca kendi ülkelerinde değil, dünya çapında da dikkat çekmiş, gelecek nesillere ilham kaynağı olmuştur. Azerbaycan toplumunun havacılıkla ilk tanışıklığı 20. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Genel olarak, bu dönemde havacılık alanında meydana gelen gelişmeler, gelecekteki hızlı ilerlemelerin temelini oluşturmuştur. Azerbaycan’da ilk uçak uçuşları 1910 yılında Bakü’de gerçekleştirilmiştir. Bu uçuşlar, hem yerel halk hem de ülke yöneticileri tarafından büyük ilgiyle karşılanmış ve havacılık teknolojilerinin gelişimi için önemli bir adım olmuştur. O dönemde Azerbaycan’ın havacılık alanındaki bu ilk adımları, sonraki yıllarda daha geniş çapta gelişerek ülkenin havacılık tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Havacılığın en önemli unsurlarından biri de onu yöneten pilotlardır. Doğal olarak, Azerbaycan’da da ilk uçak pilotları erkek olmuş ve bu alanda büyük başarılara imza atmışlardır. Şüphesiz ki, cesaretleri ve profesyonellikleriyle onlardan geri kalmayan kadın pilotlar da vardır. Bu isimlerden biri de Azerbaycan havacılık tarihinde kadınların cesaret ve yetkinlik örneği olarak önemli bir yere sahip olan Sona Nuriyeva’dır. O, hem Azerbaycan’ın ilk kadın pilotlarından biri hem de birinci dönem SSCB Yüksek Sovyeti’nin kadın milletvekillerinden biri olmuştur. Sona Nuriyeva, 15 Aralık 1915'te Bakü'nün Emircan köyünde doğmuştur. Ortaokulu 1930 yılında bitiren Sona Nuriyeva, havacılığa özel bir ilgi duyarak Bakü hava kulübüne katılmıştır. Burada kısa sürede yüksek başarılar elde etmiş ve 1932 yılında kulübün mezunu olmuştur. Aynı yıl eğitmen olarak çalışmaya başlamış ve 1934 yılına kadar geleceğin pilotlarına uçuş becerilerini öğretmiştir. Profesyonel havacılık eğitimine devam etmek amacıyla Sona Nuriyeva, 1934 yılında SSCB Sivil Hava Filosunun Bataysk Pilotluk Okulu'na girmiştir. İki yıl sonra, 1936’da eğitimini başarıyla tamamlayan Nuriyeva, Azerbaycan'da sivil havacılık alanında çalışmaya başlamıştır. Onun havacılık kariyeri istikrarlı bir yükselişle devam etmiştir. 1936-1937 yıllarında Transkafkasya İdaresi’nin 222. hava birliğinde, 1937-1943 yıllarında ise Azerbaycan hava grubunun 19. hava birliğinde pilot olarak görev yapmıştır. Savaş döneminde, 1943-1945 yıllarında Nuriyeva 9. nakliye hava birliğinde faaliyet göstermiştir. Büyük Vatan Savaşı sırasında Nuriyeva, önemli bir görevin üstesinden gelmiştir. Devlet tarafından kendisine özel bir görev verilmiş ve o, riskli Tahran uçuşunu başarıyla gerçekleştirmiştir. O dönem için bu uçuş, profesyonellik ve cesaretin açık bir örneği olarak kabul edilmiştir. Sona Nuriyeva sadece bir pilot olarak değil, aynı zamanda sosyal ve siyasi faaliyetleriyle de örnek bir şahsiyet olmuştur. 1939-1946 yıllarında SSCB Yüksek Sovyeti milletvekili seçilen Nuriyeva, Azerbaycanlı kadınların toplumsal hayatta aktif rol almasının bir sembolü haline gelmiştir. Sona Nuriyeva, savaş sonrası uluslararası havacılık alanında da önemli başarılar elde etmiştir. 1945 yılında Moskova'ya gönderilen Nuriyeva, o yıldan itibaren 1949'a kadar SSCB Sivil Hava Filosunun uluslararası hava hatlarının özel hava birliğinde görev yapmıştır. Bu yıllar boyunca Almanya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Macaristan, Bulgaristan, Polonya ve Romanya yönlerine uluslararası uçuşlar gerçekleştirmiştir. Profesyonelliği ve ustalığıyla öne çıkan Sona Nuriyeva, "Aeroflot"un en yetenekli kadın pilotlarından biri olarak tanınmıştır. Ancak, 1948 yılında sağlık sorunları nedeniyle uçuş kariyerine son vermek zorunda kalmıştır. 1949 yılında Azerbaycan’a dönerek sivil havacılıkta hava trafik kontrolörü (dispeçer) olarak çalışmaya başlamıştır. 1949-1968 yıllarında Zabrat Havalimanı’nda görev yapmış ve bu alanda da büyük deneyim kazanmıştır. Mesleki başarısı nedeniyle Sona Nuriyeva, birçok yüksek devlet ödülüne layık görülmüştür. "Lenin Nişanı", "Şeref Nişanı", "Kafkasya'nın Savunulması İçin" ve "Almanya Üzerinde Zafer İçin" madalyaları ile ödüllendirilmiştir. Aynı zamanda Azerbaycan SSC Fahri Fermanı ile de onurlandırılmıştır. Sona Nuriyeva, uzun yıllar hizmetlerinden dolayı 1968 yılından itibaren cumhuriyet düzeyinde, 1978 yılından itibaren ise birlik (SSCB) düzeyinde emekli statüsü almıştır. Onun zengin yaşamı ve kariyeri, Azerbaycan kadınının bilim, profesyonellik ve cesaret sembolüne dönüşmüştür. Sona Nuriyeva’nın fedakârlığı, havacılık alanındaki hizmetleri ve olağanüstü yaşam yolu, gelecek nesiller için değerli bir örnektir. Ayrıca, onun hayatı ve faaliyetleri hakkında zaman zaman birçok makale, şiir ve köşe yazısı kaleme alınmış, mirası Azerbaycan kadınının kahramanlık destanına dönüşmüştür. Azerbaycan ile birlikte, Türkiye'nin havacılık tarihi de neredeyse aynı dönemlere denk gelmektedir. Milli Mücadele döneminde kurulan Ankara Hükümeti'nin düzenli orduya geçişiyle birlikte oluşturduğu ilk kurumlardan biri, 1 Haziran 1911'de kurulan Türk Hava Kuvvetleri olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, "İstikbal göklerdedir" sözüyle modern ve güçlü bir havacılık sektörünün gelişmesini hedeflemiş ve bu doğrultuda güçlü bir hava kuvvetinin kurulma sürecini 1925 yılında başlatmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan on altı ay sonra tesis edilen Türk Tayyare Cemiyeti, yalnızca askeri havacılığın güçlendirilmesiyle yetinmemiş, aynı zamanda milli imkânlarla uçak üretimini gerçekleştirmek ve güçlü bir askeri hava sanayisi oluşturmak adına önemli girişimlerde bulunmuştur. Türkiye havacılık tarihinin gelişiminde erkeklerle birlikte kadınlar da önemli roller üstlenmiştir. Bu kadınlardan biri de Leman Bozkurt Altınçekiçtir. Leman Bozkurt, havacılık alanındaki hizmetleriyle tanınmış ve hem Türkiye'nin hem de NATO kuvvetlerinin ilk ve uzun süre tek olan reaktif uçak kullanan kadın pilotu olarak adını havacılık tarihine altın harflerle yazdırmıştır. Türkiye'nin doğusunda yer alan Sarıkamış bölgesinde, 10 Mart 1932'de ailenin beşinci ve son çocuğu olarak dünyaya gelen Leman Bozkurt, ortaöğrenimini babasının yanında tamamlamıştır. Daha sonra lise eğitimi almak için İstanbul'da yaşayan ağabeyinin yanına taşınmıştır. Ortaokul yıllarında annesini, lise döneminde ise babasını kaybeden Leman Hanım, İstanbul Atatürk Kız Lisesini bitirmiştir. Buradaki eğitimini tamamladıktan sonra Türk Hava Kurumu tarafından düzenlenen Türkkuşu İnönü Okulunda planör (motorsuz uçak) eğitimi almış, ardından Türkkuşu Motorlu Okuluna öğretmen adayı olarak kabul edilmiştir. Havacılığa olan sevgisi ve yeteneği, onu daha büyük başarılara taşıyordu. 1954 yılında kadınların Silahlı Kuvvetler'e kabul edilmesine dair kararın alınmasının ardından, Leman Bozkurt, İzmir Hava Harp Okuluna başvurarak Ekim 1955'te eğitimine başlamıştır. Pervaneli uçaklarla aldığı eğitimini başarıyla tamamlayarak 30 Ağustos 1957'de mezun olmuştur. Daha hızlı ve yüksek irtifada uçma arzusu, onu reaktif pilotluğa yönlendirdi. Ağustos 1958'de Eskişehir'de bulunan Jet Eğitim Filosu'na katılan Leman Bozkurt, burada da kısa sürede eğitimini başarıyla tamamlamıştır. 22 Kasım 1958'de reaktif pilotluk nişanını takan Leman Bozkurt Altınçekiç, sadece Türkiye'nin değil, NATO'nun da ilk kadın reaktif pilotu unvanını kazanarak tarihe geçmiştir. Profesyonel kariyerinde Leman Hanım, 9 yıl boyunca F-84 ve T-33 tipindeki savaş uçaklarında uçuşlar yapmış, sonrasında ise Türkiye Hava Kuvvetleri'nin karargah hizmetlerinde görev almaya başlamıştır. Eskişehir'de görev yaptığı dönemde tanıştığı pilot Tahir Altınçekiç ile 16 Ekim 1960'ta evlenmiştir. Kariyeri boyunca Hava Kuvvetleri'nde Kadrolu Planlama Şube Müdürü ve Merkez Şube Müdürü olarak görev yapmış, albay rütbesiyle emekli olmuştur. 1984 Kasım ayında, Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 50. yılı vesilesiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "Cumhuriyetin ilanından sonra devlet kurum ve kuruluşlarında çalışan ilk kadınlar" ödülüne layık görülmüştür. Bu prestijli ödülü, Milli Savunma Bakanlığı'nda görevli ilk kadın reaktif pilot olarak almıştır. Leman Bozkurt Altınçekiç, 4 mayıs 2001 tarihinde İzmir'de vefat etmiş ve Paşaköprü Mezarlığı'na defnedilmiştir. O, Türk kadınının özgürlük ve cesaret simgesi haline gelmiş, havacılık tarihine silinmez bir iz bırakmış ve gelecek nesiller için ilham kaynağı olmuştur. vv

Pilot Ünal Aster'in Ardından Eski Eşi Bir Veda Mesajı Yayınladı Haber

Pilot Ünal Aster'in Ardından Eski Eşi Bir Veda Mesajı Yayınladı

Bursa Yenişehir Havalimanı'nda meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybeden Öğretmen Pilot Ünal Aster'in ardından eski eşi Gamze Zorlu bir veda mesajı yayınladı.  Eşi gibi pilot olan ve halen Davut Havacılık'ta öğretmen pilotluk eğitimi alan Gamze Zorlu şunları yazdı:  “Ömrümüzden 20 yıl verdik birbirimize.. Harika iki erkek evlat sunduk bu dünyaya. Birlikte aynı kokpiti, gökyüzünü ve evreni paylaştık. Ben uçma aşkını ilk kez onda gördüm ondan öğrendim uçmanın nasıl eşsiz bir mutluluk getirdiğini bu hayata.  Çocukluk hayali için doğup büyüdüğü Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelen, Devlet Opera Balesindeki sanatçı kadrosundan istifa eden ve 10 bin saatten fazla uçuş saatini zirai ilaçlamadan, akrobasi, havayolu ve uçuş öğretmenliğine kadar başarıyla yürüten ve hayatı haber olan çeşitli ödüllere layık görülen Pilot Ünal Aster 23 Eylül 2024 sabah saatlerinde eğitim uçuşu sırasında aramızdan ayrılmıştır.  Havacılık camiasına binlerce pilot ve uçuş öğretmeni kazandırmış Oğullarına başarılarla dolu gurur ve emek dolu bir soyadı bırakmıştır. Hepimize giyim tarzı ve genel kültürü ile neşesiyle havacılıkta eşsiz bambaşka bir pilot olmanın nasıl olunacağını öğretmiştir. Aşık olduğu gökyüzünde daimi yerini almıştır. Sevgisi saygısıyla onu yalnız bırakmayan herkese teşekkürler. Onu ilk tanıştığımızda birlikte dinlediğimiz müzikle uğurlamak isterim. Melekler yoldaşın olsun Crazy Baron”  Öte yandan Yenişehirdeki kazada hayatı kaybeden Ünal Aster'in pilotluğun yanı sıra veteriner ve doğum hastalıkları genel cerrahi uzmanı olduğu, Aletli jimnastikte Avrupa şampiyonluğu da dahil 4 kez madalya aldığı, Moskova'da 4 yıl bale ve piyano eğitimi aldığı öğrenildi. 

Son 4 Yılda 6 Uçağın Kırıma Uğradığı Bursa Semaları Havacıların Radarında Haber

Son 4 Yılda 6 Uçağın Kırıma Uğradığı Bursa Semaları Havacıların Radarında

Bursa'da son 4 yılda meydana gelen 6 uçak kazasında 5 pilot ve 1 güzellik uzmanı hayatını kaybederken, 4 kişi de hafif şekilde yaralandı. 4 yılda ard arda yaşanan kazalar sebebiyle Bursa semaları havacıların radarına girerken, en fazla uçuş okulunun bulunduğu Bursa'da Yenişehir ve Yunuseli Havalimanları'nda tedbirlerin yeteri kadar alınıp alınmadığı da konuşulmaya başlandı.   Dün sabah saat 08:00'de Yenişehir Havalanı'nda yaşanan 2 pilotun hayatını kaybettiği uçak kazasıyla ilgili de çeşitli iddialar ortaya atıldı. Hayatını kaybeden pilotların cenazeleri Bursa Adli Tıp Kurumu'nda ailelerine teslim edildi.  10 bin 891 kilometrekare yüzölçümüne sahip; güneyde Uludağ kuzeyde Marmara Denizi ile sınırlı hava sahası bulunan Bursa'da 2021 yılından bu yana 6 ayrı uçak kazası yaşandı. Bu kazalarda 5 pilot ile 1 güzellik uzmanı hayatını kaybederken 4 kişi de hafif yaralandı.  Kazalardan ilki 29 Haziran 2021'de yaşandı. Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı'ndan 29 Haziran´da havalanan tek motorlu eğitim uçağı, ikmal amacıyla Bursa Yunuseli Havaalanı'na iniş yapmak için yöneldiği sırada motor arızası yaptı. Uçak, havaalanına 500 metre mesafede, meyve bahçesine zorunlu iniş yaptı. Armut ağaçları arasına inen ve hasar gören uçağın pilotu Serkan Ünverdi ve öğrenci Rabia Erdun hafif yaralandı. Yaralanan pilot ve öğrenci Çekirge Devlet Hastanesi'nde kaldırıldı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, uçak kazasının ardından başlattığı soruşturmada suç kastıyla hareket edilmediğini, suç unsurunun oluşmaması ve yaralıların şikayetçi olmaması nedeniyle 'takipsizlik' kararı verdi.  Evlerin arasına düşen uçağın 2 pilotu öldü  İkinci kaza 25 Nisan 2022' de Bağlarbaşı Mahallesi Sarıgül Sokakta yaşandı.  Yunuseli Havalimanı'ndan kalkan özel havacılık şirketine ait tek motorlu eğitim uçağı 500 metre ileride sokak arasına düştü. Kaza sonucu uçakta pilot Furkan Otkum (29) ve Murat Avşar (32) hayatını kaybetti. Sivil eğitim uçağı olarak kayıtlara geçen UPT kuyruk numaralı Tecnam P2002JF tipi tek motorlu iki kişilik uçağı, havalandıktan kısa bir süre sonra, Yunuseli Havalimanının batı tarafında 500 metre yükseklikte motor emergency uçuş eğitimi yapacağını anons etti. Ancak anormal bir durum oluşunca kalkıştan kısa bir süre sonra diğer piste iniş yapacağını söyledi. Kalkıştan 3-4 dakikalık bir süre sonra uçak Bağlarbaşı Mahallesinde iki evin üzerine düştü. Evlerde ve sokakta hasar meydana gelirken, yaralanan olmadı. YBS firması Bursa'da sivil havacılık eğitimi veriyor. Ağırlığı 750 kilograma kadar olan küçük uçaklar için özel uçuş eğitimi alınabiliyor. Ultralight Pilot Lisansı (UPL lisansı) denilen belgeyi sağlayan bu tarz eğitim kurumlarında, küçük uçaklarla şehir içerisindeki havalimanlarında eğitim uçuşları yapılabiliyor. Düşen UPT kuyruk işaretli İtalyan üretimi uçak da, 600 kilogramlık grupta yer alıyordu.  Ağaçta asılı kaldılar  Üçüncü kaza 17 Ekim 2022'de yaşandı. Bursa'nın Mudanya ilçesinde 2 kişilik uçak motor arızası nedeniyle düştü. Zeytin ağaçlarına düşen uçağın pilotu ve yanında bulunan yolcusu kazadan yara almadan kurtuldu. Hava aracı düştüğü yerden 3 saat sonra kurtarılarak çekiciye yüklendi.  Olay, Mudanya ilçesi Aydınpınar köyü mezrasında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Erkan Hoç idaresinde Yunuseli Havalimanı'ndan kalkış yapan iki kişilik uçakta motor arızası yaşadı. Yaşanan arıza nedeniyle pilot Erkan Hoç yanındaki yolcu Gökhan Molla ile uçağı zeytin ağaçlarının üzerine indirmek için harekete geçti. Düşen uçaktaki 2 kişi yara almadan kurtuldu.  380 bin voltluk yüksek gerilim tellerine çarpıp doğalgaz çevrim santralinin bahçesine düştü  2022 yılı Nisan, Ekim ve Aralık aylarında yaşanan 3 ayrı uçak kazasıyla en fazla uçak kazasının yaşandığı yıl oldu. 4'üncü kaza 1 Aralık 2022'de yaşandı.  Bursa'da hava muhalefeti sebebiyle Ovaakça Doğalgaz Çevrim Santrali bahçesine düşen tek motorlu uçakta bulunan Havacılık Derneği Başkanı işadamı pilot 54 yaşındaki Hakan Köksal ile güzellik uzmanı Burcu Sağlam hayatlarını kaybetti. Uçağın düşme anına ilişkin güvenlik kamera görüntülerinde düşen uçağın kanadının Ovakça Doğalgaz Kombine Çevrim Santralindeki yüksek gerilim direği ve teline dokunduğu bu sırada bir patlamanın yaşandığı görüldü. Gerilim hattından çevrim santralinin ürettiği 380 bin voltluk elektriğin geçtiği öğrenildi.  5'inci kaza 5 Ocak 2024'te yaşandı Olay, Bursa'nın Yenişehir ilçesinde saat 16.30 sıralarında Çiçeközü köyü Sırt mevkisinde meydana geldi. Yenişehir Havalimanı'ndan kalktıktan sonra sırayla Yunuseli Havalimanı ve Sivrihisar'a uğrayan eğitim uçağı, Yenişehir Havalimanı'na dönmek için yola çıktı. Havalimanına yaklaştığı esnada kırama uğrayan uçağın pilotu Mehmet Akif Öztürk, boş araziye acil inişe geçti. Araziye inişi esnasında hendeğe takılan uçak, küçük çaplı maddi hasan meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine 112 Acil Servis ve jandarma ekipleri intikal etti.  Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan pilot Mehmet Akif Öztürk, her ihtimale karşı kontrol amaçlı Yenişehir Devlet Hastanesine kaldırıldı.  Havacılık camiasını derinden yaralayan 23 Eylül 2024'te Yenişehir Havaalanında yaşanan kazada ise tecrübeli eğitmen pilot Ünal Aster (61) ve öğretmen pilot adayı Emir Gülal Nalcı (42) olay yerinde hayatını kaybetti.  Yenişehir Havalimanı'nda saat 08.10 sıralarında tek motorlu eğitim uçağı aprona düştü. Kazada iki pilot da olay yerinde hayatını kaybetti. Fenıx uçuş okuluna ait tek motorlu uçak kazası sonrası bölgeye itfaiye, ambulans ve arama kurturma ekipleri sevk edildi. Kazanın kesin sebebinin bilirkişi raporu ve son kule görüşmelerinden sonra netlik kazanacağı öğrenildi. TC UDI kuyruk işaretli uçağın burun kısmında hasar meydana gelmesi dikkat çekerken, uçak kazasının pilotların "Touch and go" eğitimi yaptıkları sırada yaşandığı iddia edildi.  Kaza anı görüntüleri havacıları şaşırttı  Yenişehir Havaalanı apron kısmında yaşanan kazanın görüntüleri havaalanının güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde pist üzerinde alçak uçuş yapan uçağın birden bire sağ tarafa doğru yükselip yan yattığı görüldü.  Görüntüleri yorumlayan havacıların bir kısmı kazanın "Touch and go" eğitimi yaptıkları sırada yaşandığını belirtti. "Touch and go" Bir piste inmeyi ve tam olarak durmadan tekrar kalkış yapmayı içerir Genellikle pilot daha sonra havaalanını devre olarak bilinen tanımlanmış bir desende daire çizer ve manevrayı tekrarlar. Bu, kısa sürede birçok inişin uygulanmasına imkan tanır. Uçağın tekerlekleri yere değmezse, buna "alçak geçiş" denir. Hem bir touch-and-go inişi hem de bir alçak geçiş, bir tür go-around'dur. Planlanmamış bir touch-and-go inişi, "reddedilen iniş" veya "balked iniş" olarak da adlandırılır.  Wake türbülans iddiası  Havacılık uzmanlarına göre şu iddialar gündemde: "Kazayla ilgili bir kaç ihtimal var, ancak bir şey söylemek maalesef doğru değil. Fakat şunun araştırılması gerekiyor, bu inişin hemen öncesinde büyük gövde bir uçak inip kalkmış olabilir. Askeri trafik olan bir alan olduğunu da düşünürsek askeri bir kargo uçağı da kalkmış yada inmiş olabilir. Bu gibi durumlarda uçakların arkasında vortex oluşur yani wake türbülans... Büyük gövde bir uçak inip kalktıktan sonra bir süre iniş kalkışa müsaade edilmez çünkü kalktıktan yada indikten sonra arkasında bıraktığı rüzgar uzun süre vortex olarak olduğu yerde döner. Kule ile pilotun yaptığı görüşmeler önemli. Kazaya neyin sebep olduğunu o konuşmalar çözecektir"  Öte yandan kaza saatlerine yakın zamanda alanda askeri uçuş notamı da bulunduğu iddia ediliyor. Kazayla ilgili bir ihtimal de Windshear (rüzgar makası), rüzgar hızındaki ani değişiklik sebebiyle yönün değişmesi. Ancak havanın puslu ve yumuşak olması sebebiyle bu ihtimal uzmanlara göre çok zayıf. Görüntülerden yola çıkarak kazayı değerlendiren uzmanların bir kısmına göre ise uçakta halat kopması yaşandı. Herhangi bir kontrol yüzeyinin aileron halatlarından biri koptuysa uçak standart manevra limitlerinin üzerine çıkmış, direk yatışa geçmiş olabilir.  4 yılda ard arda yaşanan 6 uçak kazasının ardından Bursa semaları havacıların radarına girerken, neden Bursa'da bu kadar fazla uçak kazası olduğu da merak edilen konular arasına girdi. Uzmanlara göre: en fazla uçuş okulunun bulunduğu Bursa aynı zamanda en fazla Ultra Ligt, PIC, PPL eğitim uçuş trafiğinin olduğu illerin başında geliyor. Bir çok ilden seyrüsefer düzenlendiği için başka ilden seyreden uçaklar da burada kırıma uğrayabiliyor.   Bu kadar çok eğitim uçuşunun yapıldığı bir bölgede eğitimler sivil havacılık tarafından denetleniyor. Pilot adaylarının sağlık sertifikaları tam olmak zorunda. Uçakların uçuşa elverişli ve bakımlarının tam olması mecburi. Bunun haricinde bir durumda ise kule kalkışa izin vermiyor. Bütün bu iddialara rağmen havacıların ortak noktada buluştukları konu "Yanında biz yoktuk ne dersek boş"  Cenazeler yakınlarına teslim edildi  Yenişehir Havaalanında yaşanan kazada hayatlarını kaybeden tecrübeli eğitmen pilot Ünal Aster (61) ve öğretmen pilot adayı Emir Gülal Nalcı'nın (42) cenazeleri Bursa Adli Tıp Kurumu Morgunda yapılan otopsinin ardından yakınlarına teslim edildi. Evli ve 1 çocuk babası olduğu öğrenilen Emir Gülal Nalcı'nın cenazesi Ayazağa Mezarlığı'nda defnedildi. Eğitmen pilot olmak için 3 yıldır çalışan Nalcı'nın bir şirkette observer olarak uçtuğu öğrenildi. Nalcı'nın safety pilot olarak görev aldığı bir uçuşunda yine Bursa semalarında acil durum yaşadığı, soğuk kanlılığı sayesinde bu durumu atlattığı, yanında bulunan pilota "arkadaşım gibi Bursa'ya düşecektik" deyip hüzünlendiği öğrenildi.  Fenix Aviation uçuş okulunda eğitmen pilot olarak görev yapan Ünal Aster'in cenazesi de eski eşine teslim edildi. Aster için de bugün tören düzenleneceği öğrenildi. 

Japonya’daki uçak kazasında pilot hatası ya da koordinasyon eksikliği şüphesi Haber

Japonya’daki uçak kazasında pilot hatası ya da koordinasyon eksikliği şüphesi

Havacılık uzmanları, mürettebatın tahliye prosedürlerini doğru ve eksiksiz şekilde uygulaması ve yolcuların el bagajlarını uçakta bırakarak hızlıca acil çıkışlara yönelmesinin can kaybının önlenmesinde önemli bir faktör olduğunu belirtti. Japonya'nın başkenti Tokyo'da bulunan Haneda Havalimanı'nda dün Japon Hava Yolları’na ait 379 kişinin bulunduğu yolcu uçağı ile Japonya Sahil Güvenlik Kuvvetlerine (JCG) ait uçağın çarpıştığı kazanın ardından Japonya Ulaşım Güvenliği Kurulu, kaza mahalli ve uçak enkazına incelemelere başladı. Polisin de katıldığı soruşturma kapsamında sahil güvenlik uçağının kara kutusuna ve uçaktan ağır yaralı olarak kurtulan pilotun ilk ifadesine ulaşıldı. Pilot, ifadesinde ilk olarak pist girişi öncesindeki son bekleme noktasına erişim izni aldığını, daha sonra ise kalkış izni aldığını söyledi. "Pilot hatası" ya da "kule ile iletişim eksikliği" Japon Hava Yolları (JAL) uçağının kara kutusunu arama çalışmalarının ise sürdüğü belirtilirken, yolcu uçağının mürettebatının hava trafik kontrolöründen gerekli izni aldıktan sonra inişe devam ettiği ve uçuş sırasında herhangi bir anormallik tespit edilmediği aktarıldı. Sahil güvenlik pilotunun çelişkili ifadeleri nedeniyle soruşturmanın "pilot hatası" ya da "kule ile iletişim eksikliği" üzerine yoğunlaştırıldığı öğrenildi. 5 askeri personel hayatını kaybetmişti New Chitose Havalimanı'ndan Haneda Havalimanı'na gelen Japon Hava Yolları’na ait 516 sefer sayılı Airbus A350 tipi uçak, piste inişi sırasında sahil güvenliğe ait MA-722 tipi uçakla çarpışmıştı. Yolcu uçağı alev topuna dönerken, deprem bölgesine yardım malzemesi taşıyan sahil güvenlik uçağındaki 5 personel hayatını kaybetmiş, pilot ise ağır yaralı olarak kurtulmuştu. El bagajlarının alınmaması ve prosedürlere uyulması hayat kurtardı Yolcu uçağındaki 367'si yolcu, 12'si mürettebat olmak üzere 379 kişi ise kısa sürede uçaktan tahliye edilmiş, can kaybı yaşanmamıştı. Havacılık uzmanları, mürettebatın tahliye prosedürlerini doğru ve eksiksiz şekilde uygulaması ve yolcuların da güvenlik protokollerine uymasıyla can kaybının önlendiğini ifade etti. Uzmanlar, alev topuna dönen uçağın kısa bir sürede tahliye edilebilmesindeki önemli faktörün yolcuların el bagajlarını uçakta bırakarak hızlıca acil çıkışlara yönelmesi olduğunu belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.