Hava Durumu

#Rüşvet

Yeni Marmara Gazetesi - Rüşvet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rüşvet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Şüphelilerin yaptıkları rüşvet pazarlığı kamerada Haber

Şüphelilerin yaptıkları rüşvet pazarlığı kamerada

Beylikdüzü’ndeki Vergi Denetim Kurulu’nda görevli bazı vergi müfettişleri, kamu görevlileri ve şirket temsilcilerinden aralarında olduğu 22 kişi gözaltın alınmıştı. Rüşvet ve usulsüzlük iddiaları ile teknik takip ve dinlemeler sonucu elde edilen deliller doğrultusunda kurum içindeki usulsüzlüklere karışan personeller ve şüpheliler arasındaki rüşvet pazarlığı kameraya yansıdı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Mehmet Emir Arslan talimatı ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen kapsamlı bir soruşturma yürütmesiyle gizli tanık ifadesinde yer alan iddialar doğrultusunda harekete geçildi. Yürütülen soruşturmada, İstanbul Vergi Kaçakçılığı 3. Denetim Kurulu çalışanları hakkında operasyon yapıldı. 26 Aralık 2024’te başlatılan soruşturma kapsamında, Beylikdüzü’ndeki Vergi Denetim Kurulu’nda görevli bazı vergi müfettişleri, kamu görevlileri ve şirket temsilcilerin görevlerini kötüye kullanarak maddi menfaat sağladığı ihbar edildi. Gizli tanık ifadelerinde, S.Ç., D.G., T.Y.B. ile kamu görevlisi T.S. ve mali müşavir Ö.G.’nin suç eylemlerine ortak olduğu belirtildi. Ayrıca serbest avukat Y.D.’nin de olaylarla bağlantısı olduğu iddia edildi. Kurum sistemleri üzerinden yetkisiz inceleme yapıldı Soruşturmada, T.Y.B.’nin yetkisi olmadan kurum sistemleri üzerinden incelemeler yaptığı, şüphelilerin birçok şirket yetkilisi ile irtibata geçtiği tespit edildi. Ayrıca, diğer çalışanlarının da suçlara iştirak ettiği belirlendi. Örgüt üyelerinin, mükellef G.Ç.B.’ye yönelik rüşvet talebinde bulundukları, talep edilen paranın benzinlikte araca giren S.Ç.’ye verildiği de soruşturma dosyasında yer aldı. Rüşvet pazarlığı kamerada İddialara göre, Beylikdüzü’ndeki Vergi Denetim Kurulu’nda görevli bazı vergi müfettişleri, kamu görevlileri ve şirket temsilcilerin ceza korkusuyla sindirip yüksek miktarda rüşvet talep edildi. Olumsuz rapor tehdidiyle firmalardan para istendiği tespit edildi. Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla, 28 Ocak’ta iletişimin tespiti ve dinlenmesi, 21 Şubat’ta ise teknik takip çalışmaları başlatıldı. Çalışmalar sonucunda, 59 adet telefon görüşmesi ile çok sayıda kamera görüntüsü elde edildi. Görüntülerde, Beylikdüzü denetim binasında görevli bazı görevlilerin firma yetkilisinden rüşvet aldığı anlar yer alıyor. Görüşmelerde rüşvet talepleri ve suç planları detaylı şekilde yer aldığı görüldü. 22 şüpheli gözaltına alındı 27 Haziran’da gerçekleştirilen operasyonda 22 kişi gözaltına alındı. Yapılan aramalarda 1 ruhsatsız silah, yaklaşık 3 bin 500 dolar ve dijital materyaller ele geçirildi. 3 şüpheli ise firari durumda bulunuyor. Kimliği belirsiz bir kadın şüphelinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor. Gözaltındaki şüpheliler, 30 Haziran’da adliyeye sevk edildi ve 16 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüpheliler hakkında "rüşvet alma ve verme", "dolandırıcılık", "bilişim sistemine müdahale" ve "suç örgütü kurma" suçlarından işlem yapıldığı öğrenildi. Soruşturmayla birlikte Beylikdüzü denetim binasında görevli bazı vergi müfettişleri, kamu görevlileri ve şirket temsilcileri arasındaki usulsüzlüklere karışan personel hakkında gerekli işlemler yapıldı. Soruşturma ise devam ediyor.

Bursa merkezli 6 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen dolandırıcılık operasyonunda 11 şüpheli gözaltına alındı Haber

Bursa merkezli 6 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen dolandırıcılık operasyonunda 11 şüpheli gözaltına alındı

Bursa merkezli 6 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen dolandırıcılık operasyonunda 11 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden 8'i tutuklanırken, 2'sine ev hapsi, 1'ine ise adli kontrol kararı verildi. Operasyonda piyasa değeri 100 milyon lira olan taşınmazların usulsüz şekilde satılmaya çalışıldığı belirlendi. Gözaltına alınan şüphelilerden birinin Tapu Müdürlüğü'nde görevli memur olduğu öğrenildi. Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet ve özel belgede sahtecilik suçlarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında harekete geçti. Yapılan çalışmalarda, 11 şüphelinin üzerine arsa, tarla gibi taşınmaz kayıtlı olan bazı şirketlerin, Tapu Müdürlüğü'nde çalışan bir memura rüşvet vererek tespit ettikleri belirlendi. Şüphelilerin, mağdur şirketlere ait genel kurul defterlerinin sahtesini düzenlediği, bu şirketlerde ortaklığı ve çalışma kaydı bulunmayan kişilerin adına sahte evraklar ile alım-satım yetkisi çıkarttıkları tespit edildi. Bu yöntemle şirket sahiplerinin bilgisi dışında, şirketlere ait taşınmazların değerinin altında satılarak haksız kazanç elde edildiği öğrenildi. Ekipler, bu yöntemle piyasa değeri yaklaşık 100 milyon lira olan taşınmazların satışının planlandığını ortaya çıkardı. Şüpheliler, Bursa merkezli İstanbul, Balıkesir, Artvin, Aydın ve Kocaeli illerinde düzenlenen eş zamanlı operasyonla gözaltına alındı. Gözaltına alınan 11 şüpheliden 1'i adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 2'si hakkında ev hapsi kararı verildi. 8 şüpheli ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili tahkikatın sürdüğü öğrenildi.

Hediye verdiği Dubai çikolatası poşetinin içinden 2 bin 500 dolar çıkınca rüşvet iddiasıyla tutuklanmıştı Haber

Hediye verdiği Dubai çikolatası poşetinin içinden 2 bin 500 dolar çıkınca rüşvet iddiasıyla tutuklanmıştı

Kocaeli Adliyesi'nde mahkeme başkanı olan eski öğrencisini ziyaret eden ünlü avukat Avukat Prof. Dr. Seyithan D., hediye verdiği Dubai çikolatası poşetinin içinden 2 bin 500 dolar çıkınca rüşvet iddiasıyla tutuklanmıştı. Görülen ilk duruşmada suçlamaları reddeden avukat, "Rüşvet, felsefeme aykırı bir durumdur. 40 yıllık emeğim yerle bir edildi. Bütün hayatım alt üst oldu" dedi.  Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verirken, bu kararı duyan sanık, "Geç gelen adalet, adalet değildir denir ancak adalet, geç de olsa güzeldir" ifadelerini kullandı.  Edinilen bilgiye göre, 2024 yılının Kasım ayında Avukat Prof. Dr. Seyithan D. (55), hukuk fakültesinde öğrencisi olan, şu anda ise Kocaeli Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yapan Alper Utku'yu (34) ziyaret etti. İddiaya göre, sohbet sırasında Seyithan D., Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde FETÖ terör örgütü üyeliğinden yargılanan R.Y. hakkında yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması için talepte bulunulduğunu söyledi. Utku ise söz konusu dosyanın Yargıtay'da olduğunu, bu talebin ise Yargıtay kararı sonrası değerlendirileceğini ifade etti. Bunun üzerine Seyithan D., kendisinin de yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması yönünde talepte bulunacağını söyleyerek odadan ayrıldı.  "Poşette döviz banknotları vardı"  İddiaya göre, avukat Seyithan D., Alper Utku'nun odasına 25 Kasım'da yeniden gelerek elindeki çikolata poşetini hediye olarak bıraktı. Seyithan D. odadan çıktıktan sonra poşeti kontrol eden hakim Alper Utku, içinde çikolata ve zarf içinde döviz banknotları olduğunu gördü. Hemen odadan çıkan Utku, bu sırada kalemde bulunan Seyithan D.'ye poşeti iade etti ve "rüşvet" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.  Avukat tutuklandı  Gözaltına alınan ve suçlamaları kabul etmeyen avukat Seyithan D., ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Poşetin içinde ise 2 bin 500 dolar bulunduğu öğrenildi. Seyithan D. hakkında "rüşvet vermek" suçundan hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede Seyithan D.'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanması talep edildi.  "40 yıllık emeğim yerle bir edildi"  Olayla ilgili görülen ilk duruşmada savunması için söz hakkı verilen tutuklu Seyithan D., "Emekli öğretim görevlisiyim, avukatlık yapıyorum. Daha önce sabıkam yoktur. Rüşvet suçlamasını kabul etmiyorum. Rüşvet konusu felsefeme aykırı bir durumdur. Olay yanlış anlaşılmaya dayalıdır. İkimizde hukukçuyuz. Bilinçsizce yapılan bir hata var. Çantayı başkan bana verirken, 'Alın unutmuşsunuz' dedi. Keşke zarfta parmak izi alınsaydı ve benim parmak izim olmadığı görülürdü. 40 yıllık emeğim yerle bir edildi. Bütün hayatım alt üst oldu. Etik ve insani değerleri öğrencilerime anlatmaya çalıştım. Çocuğumun 3'ü de avukat, böyle bir şey yapsam onların yüzüne nasıl bakarım? Ben böyle bir suçu işlemedim, işlemem de mümkün değil. Hayatım alt üst oldu. Olayları tüm şeffaflığıyla anlattım. Kötü niyetli olsam suç üstü olmadığı için para konusunu tamamen inkar ederdim, vicdanen doğru olanı söyledim. 3 ay böyle bir suçtan cezaevinde kalacağım hayal etmezdim. Suçsuzum beraatimi istiyorum" dedi.  "Alper Utku'nun kapıda ismini görünce öğrencim olduğunu fark ettim"  Olayın yanlış anlaşılmaya dayalı olduğunu söyleyen Seyithan D., "Zaten müşteki başkan, aramızda geçen olaylar noktasında aynı minimalde şeyler söyledi. Böyle bir şey olmasaydı çantayı kalemde teslim etmezdi. Avukat İlyas T.'nin yetkilendirmesiyle Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyasına sunmuş olduğum dilekçenin akıbetini öğrenmek için adliyeye geldim. Müşteki başkanın, Marmara Hukuk Fakültesi ve Yalova Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden öğrencimiz olduğunu kapıda ismini görünce anladım. Kapıyı tıklayıp girdiğimde kendisi de beni ismen tanıyarak buyur etti. Çay ve çikolata ikram etti. Dosya kapsamında müvekkilimin adli kontrol kararının kaldırılması konusunda talepte bulunacağımı söyledim. Dosyayı hatırladığını ancak Yargıtay'a gittiğini söyledi. Talepte bulunursam Yargıtay'a gönderebileceklerini söyledi. Sonra genel konularda sohbet ettik. Daha başka bir şey olmadı. İlk görüşmemiz bu kadardı" şeklinde konuştu.  "Dubai çikolatası olduğunu bildiğim çantayı oğlum alelacele elime tutuşturdu"  Mahkeme Başkanı Alper Utku'nun yanına 2'inci gelişini de anlatan tutuklu sanık Seyithan D., savunmasına şöyle devam etti:  "2. gelişimde Kocaeli'ye müvekkil ziyaretine gelmiştim, aynı zamanda Kocaeli Adliyesi'ne uğrayıp bilirkişi ve konkordato komiserliği yaptığımı bildirmek istiyordum. Arabayla oğlumla adliyeye geldik ancak araç park yeri bulamadık. Ben adliyenin önünde araçtan indim. Tramvay nedeniyle alelacele hareket ettik. Bu arada içinde Dubai çikolatası olduğunu bildiğim çantayı oğlum alelacele elime tutuşturdu. Ben o sırada telefonla adli kontrol kararını kaldırmak istediğim müvekkilimin eşiyle konuşuyordum. Oğlum park yeri aramak için devam etti. Ben adliyeye geldiğimde ticaret mahkemesinin ek binada olduğunu, burada olmadığını fark ettim. Şehrin yabancısı olduğum için ticaret mahkemesinin burada olmadığını hatırlayamadım. Adliyeye gelmişken bazı mahkemelere hileli iflas konusunda bilirkişilik yaptığımı söyledim ve 6. Ağır Ceza Mahkemesine talebimizin ne durumda olduğunu sorarak öğrenmek istedim. Kaleme girmeden önce mahkeme başkanına selam vermek istedim. İçeri girdiğimde başkan elimdeki çantaya baktı, tedirgin oldu, dikkatli bakınca açıklama ihtiyacı duydum. Dubai çikolatası olduğunu söyledim. Çantanın içindekinin çikolata olduğunu öğrenince hediye mahiyetinde kendisine vermiş mecburiyetinde bulundum. Zira ilk gelişimde bana çikolata ikram etmişti. Çantayı, masanın sağ ayağına yere koydum. Başkan bey eğilerek çantayı yerden aldı ve masaya koydu. Hatta halen başkan beyin çanta alma anını hatırlıyorum. Çanta 10 santim genişliğinde 20 santim uzunluğu civarında küçüktü"  "Eyvah, demek başkan çikolata çantasını bu yüzden geri verdi"  Ardından adliyeden ayrıldığını aktaran Seyithan D., "Oğlumu beni alması için aradım. Zaten kendisi park yeri bulamamıştı, gelip beni adliye önünden aldı. Arabaya bindiğimde çikolatayı çantadan çıkarttığımda alt tarafta bir zarf içerisinde dolar olduğunu gördüm. O an için ne kadar bir para olduğunu bilmiyordum. Oğluma parayı sorunca bana, 'Benim ve eşimin cep telefonunun kayıt ücreti. Bugün doları Türk parasına çevirip kayıt yaptıracağım' dedi. 2 bin 500 dolar olduğunu o an öğrendim. Ben kendi kendime, 'Eyvah, demek başkan çikolata çantasını bu yüzden geri verdi' dedim. Oğlum mırıldanmamı duydu, 'Baba ne çikolatası, ne başkanı, neyden bahsediyorsun?' dedi. Olanları anlattım. Oğlum gidip izah etmemizi söyledi ancak İstanbul'a yaklaştığımız için bir dahaki gelişimde başkana yanlışlık olduğunu anlatacağımı söyledim" diye konuştu.  "Başkan Utku bana, 'Ne yüzle geldin' diye sözler söylemiş ama ben öyle bir konuşma hatırlamıyorum"  Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Alper Utku'nun yanına son gelişini de anlatan sanık Seyithan D., "Başkanın odasına girdiğimde ayakta pencereye bakar vaziyetteydi. Ben kapıdan girince, 'Geçen sefer bir müvekkilimizi ziyarete gelmiştim' diye cümleye başladığımda başkan bey odadan çıkıp kaleme gitti. Bana bir şey demedi. Görüşmek istemedi diye düşündüm ve adliyeden ayrıldım. Başkan Utku bana, 'Ne yüzle geldin?' diye sözler söylemiş ama ben öyle bir konuşma hatırlamıyorum. Böyle bir konuşmaya fırsat olmadı ve öyle bir konuşma geçmedi. Ben yoldayken polis aradı ve kalemle iletişime geçmemi söyledi. Olay bundan ibarettir. Olay nedeniyle çok mağdur oldum. 30 yıl boyunca öğrencilerime etik değerlerden bahsettim. Böyle bir olayın yüz kızartıcı sonuçlarını bilebilecek durumdayım. Dosyanın Yargıtay'da gönderileceğini anladım, olmayacak veya yapılamayacak bir şey için neden rüşvet vereyim. Bunu yapmam için salak olmam lazım. Suçlamaları kabul etmiyorum, adaletinize güveniyorum" şeklinde konuştu.  Tanıklar dinlendi  Tanık olarak dinlenen katip Ömer Sar, "Olay tarihinde masamda çalışıyordum, huzurdaki avukat bey geldi. Devamında başkan bey geldi ve avukat olan sanığa, 'Çanta sizin' diyerek uzattı. Ancak ben çantaya tam dikkat etmedim. Önce başkan bey, ardından kısa süre sonra avukat kalemden çıktı. Ardından başkan bey kaleme gelip olanları anlattı ve tutanak tutturdu" ifadelerini kullandı.  Dilek Akçay, "Avukat bey kaleme geldi. Yargıtay'da olan bir dosyadan bahsetti, adli kontrol talebini kaldırma talepleri olduğunu, çıktı alıp başkan beye vermemizi, başkan beyin inceleyeceğini söyledi. Bu sırada başkan bey geldi. Elinde küçük çanta vardı. Bu çanta yaklaşık 10x20 ebatlarındaydı. Avukat bey bu sizin diyerek verdi. 'Bu sizin ,bırakmışsınız' demiş de olabilir. Aralarında herhangi bir diyalog geçmedi. Avukat bey karşılık vermedi, çantayı aldı. Başkan odadan ayrıldı, sonra avukat da ayrıldı. Ardından başkan bey gelip olanları anlattı ve tutanak tuttu.  Mütalaada, 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi  Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Seyithan D'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.  Sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini talep ederek mütalaaya itiraz etti. Ayrıca avukatlar, İstanbul'da park halindeki araçlardan sık sık hırsızlık yapıldığını, bu nedenle Onur Hakan D.'nin içinde para bulunan poşeti aracını park etmeden önce babasına verdiğini ve sanığın poşetin içinde para olduğunu bilmediğini savundu.  Babasının avukatlığını yapan Onur Hakan D. de, "Babam hep bize doğruyu, dürüstlüğü öğretti. Bizim yaşadığı şeyin manevi zararı çok fazla. Babamı tanıyan herkes bunu yapmayacağını söylüyor. Tahliyesini talep ediyoruz" dedi.  Tahliye kararına sanık: "Adalet geçte olsa güzeldir"  Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasını karar vererek, duruşmayı erteledi. Tahliye kararına sevinen sanık Seyithan D., "'Geç gelen adalet adalet değildir' denir ancak adalet geçte olsa güzeldir. Adaletinize güveniyorum" ifadelerini kullandı. 

Rüşvet Skandalı: Dubai Çikolatası ve Para Haber

Rüşvet Skandalı: Dubai Çikolatası ve Para

Kocaeli Adliyesi'nde mahkeme başkanı olan eski öğrencisini ziyaret eden ünlü avukat, hediye verdiği Dubai çikolatası poşetinin içinden 2 bin 500 dolar çıkınca "rüşvet" iddiasıyla tutuklandı. Suçlamaları kabul etmeyen avukat, profesör unvanına sahip olduğunu ve uzun yıllar çeşitli üniversitelerde dersler verdiğini ifade ederek, "Birçok TV kanallarına aktif olarak çıkmaktayım. Bunları söylememin sebebi bu tarz işlere tenezzül etmeyeceğimi anlatmak içindir" dedi.  Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz kasım ayında Avukat Prof. Dr. Seyithan D. (55), hukuk fakültesinde öğrencisi olan, şuanda ise Kocaeli Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yapan Alper Utku'yu (34) ziyaret etti. İddiaya göre, sohbet sırasında Seyithan D., Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde FETÖ terör örgütü üyeliğinden yargılanan R.Y. hakkında yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması için talepte bulunulduğunu söyledi. Utku ise söz konusu dosyanın Yargıtay'da olduğunu, bu talebin ise Yargıtay kararı sonrası değerlendirileceğini ifade etti. Bunun üzerine Seyithan D., kendisinin de yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması yönünde talepte bulunacağını söyleyerek odadan ayrıldı.  "Poşette döviz banknotları vardı"  İddiaya göre avukat Seyithan D., Alper Utku'nun odasına 25 Kasım'da yeniden gelerek elindeki çikolata poşetini hediye olarak bıraktı. Seyithan D. odadan çıktıktan sonra poşeti kontrol eden hakim Alper Utku, içinde çikolata ve zarf içinde döviz banknotları olduğunu gördü. Hemen odadan çıkan Utku, bu sırada kalemde bulunan Seyithan D.'ye poşeti iade etti ve "rüşvet" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.  Avukat tutuklandı  Gözaltına alınan ve suçlamaları kabul etmeyen avukat Seyithan D. ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Poşetin içinde ise 2 bin 500 dolar bulunduğu öğrenildi. Seyithan D. hakkında "rüşvet vermek" suçundan hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede Seyithan D.'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanması talep edildi. Ayrıca iddianamede, 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Alper Utku, sanık Seyithan D. ile tanığın ifadeleri de yer aldı.  "Öğrencisi olduğumu ve buraya atandığımı öğrendiği için ziyaretime geldiğini söylemişti"  Alper Utku, iddianamede yer alan ifadesinde, olaydan yaklaşık 10 gün önce Seyithan D.'nin makam odasına geldiğini ve kendisini nezaketle karşıladığını söyledi. Utku, "Kendisi öğrencisi olduğumu ve buraya atandığımı öğrendiği için ziyaretime geldiğini söylemişti. Konuşma sırasında, mahkememizde derdest esas sayılı dosyasında başka bir avukatın yurt dışı yasağının kaldırılması talebinde bulunduğunu söyledi. Ben de dosyayı hatırladığımı, dosyanın Yargıtay'da olduğunu, adli kontrol kaldırma talebinin Yargıtay sonrası değerlendirileceğini söyledim. Kendisi de yeniden talepte bulunacağını ifade etti. Ben de bunun mümkün olduğunu ve Yargıtay'dan cevap geldiğinde değerlendirebileceğimizi söyledim. Sonrasında odamdan ayrıldı" dedi.  "Odaya girerken elindeki poşetin içerisinde çikolata olduğunu söyledi"  25 Kasım'da Seyithan D.'nin yeniden odasına geldiğini, elinde ise turuncu renkli karton poşet bulunduğunu ifade eden Alper Utku, sözlerine şöyle devam etti:  "Odaya girerken elindeki poşetin içerisinde Dubai çikolatası olduğunu söyledi. Ben de nezaketen alıp masamın köşesine bıraktım. Yaklaşık 10 dakika odamda kalmıştı. Bu süre zarfında daha önceki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebini UYAP'tan gönderdiğini ifade etti. Bende dosyanın halen Yargıtay'da olduğunu ve ilk olarak başka avukat tarafından sunulan dilekçenin cevabının da henüz dönmediğini, yeniden bu talebi Yargıtay'a göndereceğimizi cevap yazısı geldiğinde değerlendireceğimizi söyledim. Sonrasında kendisi televizyonlara çıktığını, bilirkişilik yapmış olduğunu ifade etti. Ayrıca Kocaeli Adliyesi'nde Marmara Üniversitesi'nden mezun başka hakim ve savcıların olup olmadığını sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Sonrasında odadan ayrılıp kaleme gideceğini, UYAP'tan göndermiş olduğu evrakların çıktısını alınmasını söyleyeceğini ifade ederek odamdan çıktı"  "Olayın şokuyla poşeti alıp odamdan çıktım"  Hakim Alper Utku, Seyithan D. odadan çıktıktan sonra merak edip poşeti kontrol ettiğini belirterek, "Poşette çikolata ve hafif aralıklı olan beyaz zarf içerisinde birden fazla döviz cinsi banknot paralar olduğunu gördüm. Olayın şokuyla poşeti alıp odamdan çıktım ve kaleme doğru elimdeki poşetle gittim. O sırada Seyithan D.'de kalemdeydi. Kendisine elimdeki poşeti uzatıp 'Bu poşet senin' dedim. Kendisi poşeti aldı ve hiç bir itirazda bulunmadı. Daha sonrasında olayı tutanağa bağlayıp suç duyurusunda bulundum" şeklinde konuştu.  "Rüşvet verdiği ve yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği için şikayetçiyim"  4 Aralık'ta Seyithan D.'nin yeniden odasına geldiğini aktaran Utku, "Seyithan D., odamın kapısını tıklayıp içeriye girmeye çalıştı. Kendisi geçen ki olay nedeniyle özür dilemeye geldiğini ifade etti. Kapıyı kapatmaya çalıştığı sırada kapıya yöneldim ve dışarıya çıkmasını söyledim. Kendisine ne yüzle geldiğini sordum. Sonrasında hızlıca kaleme doğru geçtim. Kendisi o sırada koridordan uzaklaştı ve bu olayı da tutanağa bağladık. Seyithan D.'den bana rüşvet verdiği ve yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği için şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.  "Oda kapısında başkanın ismini görünce öğrencim olduğunu hatırladım"  İddianamede savunması yer alan sanık Seyithan D. ise 21 Kasım'da avukat İ.T.'nin yetkilendirmesiyle dosyaya sunulan dilekçenin akıbetini öğrenmek için Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi kalemine gittiğini anlatarak, "Dosya talebimin Yargıtay'a gönderildiğini öğrendim. Adliyeye gelmişken oda kapısında başkanın ismini görünce Marmara Hukuk Fakültesi ve Yalova Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde öğrencimiz olduğunu hatırladım. Kapısını tıklatıp içeri girdim. Zaten kendisi beni tanıyarak buyur etti. Çay ve çikolata ikram etti. Bir müddet sohbet ettik. Ben kendisine bilirkişilik yaptığımı söyledim. Dosyaya talep sunduğumuzu ancak talebimizin Yargıtay'a gönderildiğini söyledim. Aramızda bu şekilde konuşma geçti. Kocaeli Adliyesi'nden o gün ayrıldım" dedi.  "Oğlum Dubai çikolatasını sevdiği için sürekli bu çikolatadan alır"  Seyithan D., savunmasına şöyle devam etti: "25 Kasım'da oğlum Avukat O.S.D. ile birlikte daha öncesinden iflas ertelemesi yaptığımız firmayı ziyaret etmek amacıyla Kocaeli'ye geldik. Erken varmamız sebebiyle mahkemelere bilirkişilik ve konkordato komiserliği yaptığımı bildirmek amacıyla Kocaeli Adliyesi'ne de geldik. O sırada oğlum aracı otoparka bırakacağı için, içinde çikolata olduğunu bildiğim çantayı bana teslim etti. Oğlum Dubai çikolatasını sevdiği için sürekli bu çikolatadan alır. Ben poşeti alarak arabadan indim, oğlum ise park yeri aramak için araçla hareket etti. Kocaeli Adliyesi'ne girdiğimde ticaret mahkemesinin burada olmadığını fark ettim. 4. ve 5. ağır ceza mahkemesinin kalemlerine uğrayarak hileli iflas konusunda bilirkişilik yaptığımı söyledim."  "Çikolatayı odasında unuttuğumu zannederek başkan beyin getirdiğini düşündüm"  Kalemde bilirkişilik bilgilendirmesini yaptıktan sonra Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Alper Utku'yu ziyaret için odasına gittiğini dile getiren sanık D., "Elimdeki çikolatayı da başkan beye bırakırım diye düşündüm. İçeri girdim ve çikolatayı bıraktım. Odasında normal sohbet ettik. İş ile ilgili konuşmadık. Hileli iflas konusunda bilirkişilik ihtiyacı olursa yapabileceğimi söyledim. Akabinde kendisinin yanına çıkarak 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kalemine uğradım. Kalemde dosya numarasını söylerken başkan bey kaleme gelerek çantayı bana verdi. Herhangi bir şey söylemedi. Ben de çikolatayı odasında unuttuğumu zannederek başkan beyin getirdiğini düşündüm. Çantayı aldım ve kalemden ayrıldım" şeklinde konuştu.  Adliyeden çıktıktan sonra oğlu O.S.D.'nin otomobiline bindiğini belirten avukat Seyithan D., "Arabaya bindiğimde çantanın içerisine baktım ve beyaz bir zarf olduğunu gördüm. Oğluma bunun ne olduğunu sorduğumda kendisi bana, 'Benim param, yurt dışı telefonumun kaydını yaptırmak amaçlı almıştım. Bugün dövizi bozacağım, arabayı otoparka bırakacağız diye poşetin içerisine koyup sana verdim' dedi. Ben de o an, 'Eyvah. Demek ki başkan poşeti bu yüzden iade etti' diye söylendim. 'Çikolatayı niye iade ettiğini anlamamıştım' dedim. Oğlum bana, 'Baba nereden bileyim, çikolatayı sana verdim. Başkalarına vereceğini düşünmedim. Gidip izah edelim' dedi. Ben de çok mahcup oldum. 'Şu aşamada izah edemem, gerekirse sonra izah ederim' dedim. 4 Aralık'tan önce de iş yoğunluğumdan dolayı Kocaeli'ye gelemedim. Ancak sonra fırsat bulup gelebildim. Başkan beye çıkıp durumu izah etmek istedim. Ancak sözlerime başladığım sırada başkan bey odasından hızlıca çıkarak kaleme doğru gitti. Ben de adliyeden ayrıldım" ifadelerini kullandı.  "2 bin 500 dolar için bu duruma düştüm"  Bu olay sebebiyle çok üzgün olduğunu kaydeden Seyithan D., şöyle konuştu: "Böyle bir durumun başıma gelebileceğine inanmazdım. Poşetin içerisinde para olduğunu adliyeden ayrıldıktan sonra arabaya binince oğlumun bana söylemesi neticesinde öğrendim. Poşet içerisindeki zarfta bulunan ve miktarını oğlumdan öğrendiğim 2 bin 500 dolar için bu duruma düştüm. Nasıl izah edeceğimi de bilmiyorum. Yanlış anlaşılmaya sebebiyet verildiği için özür diliyorum. Durum anlattığım şekilde gerçekleşmiştir. Profesör unvanına sahibim. Aktif olarak avukatlık yapmaktayım. Bu tarz şeylere tenezzül edecek yapıda biri değilim. Yalova Hukuk Fakültesinde 2 dönem kurucu dekanlık yaptım. Uzun yıllar çeşitli üniversitelerde dersler verdim ve kadrolu hocalıklar yaptım. Birçok TV kanallarına aktif olarak çıkmaktayım. Bunları söylememin sebebi bu tarz işlere tenezzül etmeyeceğimi anlatmak içindir. Benim bu tarz eylemlerin bana çıkaracağı sonucun meslek hayatımın ve kariyerimi doğrudan etkileyeceğini biliyorum. Söyleyeceklerim bundan ibarettir suçsuzum. Takipsizlik kararı verilmesini istiyorum."  "Çikolatanın ikram edilme olasılığını hiç düşünmedim"  Şüphelinin kendisi gibi avukat olan oğlu tanık O.S.D. ise "Olay tarihinde Dubai çikolatası aldım. Evden de 2 bin 500 dolar nakit paramı almıştım. Çikolatayı aldıktan sonra site içerisinde babamı alıp birlikte Kocaeli Adliyesi'ne geldik. Otopark yeri bulamadık. Ben babama, 'Arabayı park edeyim, yanına gelirim' dedim. Aracın içerisinde çikolatayı ve içinde döviz bulunan zarfı bırakmak istemediğimden dolayı poşeti babama verdim. 'Bu poşet sende dursun ben senden alırım' dedim. Babamın çikolatayı ikram edeceğini bilmiyordum. Babam adliye içerisine girdi. Ben de araca park yeri bulmak için adliye etrafında tur attım. Bir süre sonra babam beni arayarak, 'İşim bitti, gel beni al' dedi. Adliyenin önüne geldim ve babam arabaya bindi. Babamın bana arabaya bindiğinde, 'Bunda para mi vardı?' şeklinde serzenişte bulunduğunu hatırlıyorum. Ruh halinin de kötü olduğunu gözlemledim. Babam poşetin içerisinde para olduğunu bilmiyordu. Zarfın bile poşette olduğundan habersizdi. Ben gayri ihtiyari olarak poşetin içerisine zarfı koydum. Çikolatanın ikram edilme olasılığını hiç düşünmedim. Çikolatayı kendim yiyecektim" diye konuştu. 

Mersin'de Rüşvet Ağı Çökertildi! Haber

Mersin'de Rüşvet Ağı Çökertildi!

Mersin polisinin yaptığı çalışmada limanda gümrük görevlilerinin rüşvet ağının çökertilmesiyle birlikte gözaltına alınan 114 kişinin ifadesine geçildiği öğrenildi. Şüphelilerin usulsüzlük olmayan işlerden sabit bir ücret aldığı, usulsüzlük olması halinde ise işin mahiyetine göre döviz cinsinden rüşvet aldığı belirlendi.   Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ekipleri, Mersin Limanı'nda iş sahiplerinden rüşvet alındığının belirlenmesine yönelik 10 aylık çalışma yürüttü. Yürütülen teknik ve fiziki çalışmalarda gümrük müşavirlerinin ve müşavirlik çalışanlarının gümrük görevlilerine her işlem başına rüşvet verdikleri, rüşvet ilişkisinin belli bir tarifeye ve rutine bağlandığı belirlendi. Ayrıca herhangi bir usulsüzlük olmayan işlemlerden sabit bir ücretin alındığı, usulsüzlük olması halinde ise işin mahiyetine göre döviz olarak rüşvet alındığı ortaya çıkartıldı. 10 ay süren hassas ve titiz çalışmaların arından önceki sabah gümrük görevlileri, gümrük müşavirleri ve müşavirlik çalışanlarından oluşan 114 şüpheli düzenlenen operasyonla yakalanarak gözaltına alındı.  Yüklü miktarda para ve altın ele geçirildi  Polisin gözaltına aldığı şüphelilerden bir kısmı dolar olmak üzere 1,5 milyon TL , 42 gram külçe altın, 18 adet bilezik, 1 adet altın kemer,2 adet altın zincir kolye,1 adet reşat altını, 64 adet tam altın, 11 adet yarım altın, 63 adet çeyrek altın, 3 adet ruhsatsız tabanca, 9 adet lüks marka saat ve uyuşturucu hap ele geçirildiği öğrenildi.  Gözaltına alınan 114 şüphelinin ifadesinin devam ettiği, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecekleri bildirildi. 

'Emeklilik' çetesinden 100 milyonluk vurgun! Haber

'Emeklilik' çetesinden 100 milyonluk vurgun!

Manisa, İzmir ve Antalya illerinde faaliyet gösteren "emeklilik çetesi" Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün başarılı çalışmasıyla çökertildi. ARALARINDA KAMU GÖREVLİLERİ DE VAR Aralarında kamu görevlilerinin de olduğu çetenin sahte rapor aldırarak vatandaşları malulen emekli ettikleri, askerlikte "çürük raporu" aldırdıkları ve engelli raporu da aldırarak otomobillerde ÖTV muafiyeti sağladıkları öğrenildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün yaklaşık 9 ay süren çalışmalarıyla örgütün faaliyetleri kapsamında; "nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, rüşvet" suçlarına karıştıkları tespit edilen, aralarında kamu personelinin de bulunduğu, hiyerarşik yapı içerisindeki 26 şüpheli Manisa merkezli, İzmir ve Antalya'da eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. ÇOK SAYIDA BELGE ELE GEÇİRİLDİ Operasyon kapsamında belirlenen adreslere yapılan aramalarda 1 adet ruhsatsız tabanca, 3 adet kuru sıkı tabanca, 3 adet av tüfeği, 748 adet tarihi sikke, 168 adet fişek, 27 şişe kaçak alkol, 108 bin TL nakit para, çok sayıda belge ve doküman ele geçirildi. Tamamlanan tahkikatın ardından 26 şüpheli şahsın tamamı "tutuklama" talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemece 4 şüpheli serbest bırakıldı, 12 şüpheli şahıs adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı, 10'u ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. SAHTE BELGEYLE EMEKLİ OLANLAR TEK TEK TESPİT EDİLİYOR Sahte belge alarak emekli olan, askerlikte çürük raporu alan, ÖTV muafiyetinden faydalanan ve sahte belgeleri farklı amaçlar için kullanan şahısların belirlenmesi için çalışma başlatıldı. 100 MİLYON TL'NİN ÜZERİNDE KAMU ZARARI Öte yandan, çetenin çalışma yöntemleri operasyonda deşifre edildi. Çetenin aracılar vasıtasıyla ya da kendilerine ulaşan "müşteri" olarak tabir ettikleri sağlıklı kişilerden "usulsüz rapor" karşılığında kişi başı 30 ila 100 bin lira arasında para aldıkları öğrenildi. Bu kişileri üyelerinin çalıştığı sağlık kuruluşlarına sevk eden çete sağlıklı kişiler yerine, içerisindeki engelli ya da kronik hastaları muayene ve tetkiklere soktukları ve müşterileri adına "Sağlık Kurulu Raporu" düzenlettikleri öğrenildi. Yaklaşık 400 kişiyi bu yöntemlerle malulen emekli ederek, engellilerin yaralandığı vergi indirimi başta olmak üzere birçok sosyal haktan faydalanmasını sağlayan çetenin, 100 milyon TL'nin üzerinde bir kamu zararına yol açtığı belirlendi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.