Hava Durumu

#Satiş

Yeni Marmara Gazetesi - Satiş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Satiş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Vurgun yapan müteahhit ortada yok Haber

Vurgun yapan müteahhit ortada yok

Bornova ilçesi Doğanlar Mahallesi’nde, bir binadan farklı daireler satın alan 5 kişi, satın aldıkları dairelerin aynı zamanda başka kişilere de satıldığını öğrenmesinin ardından soluğu savcılıkta aldı. İddiaya göre evleri yapan müteahhit B.C.S., bu süreçte ev sahipleriyle anlaşamadığını belirterek, binlerce lira parasını aldığı çok sayıda kişiyi oyaladıkça oyaladı ve tapuları teslim etmedi. Evlerin farklı kişilere satıldığı öğrenen vatandaşların dünyası ise başına yıkıldı. Şu ana kadar 5 kişi, müteahhit B.C.S. hakkında avukatı aracılığıyla şikayette bulunurken, milyonluk vurgun yapan müteahhit ortadan kayboldu. Vatandaşlar, bu sayının artabileceğini belirtirken, mağdurlar parasını ödedikleri dairede şu an başkalarının oturmasına üzüldüklerini söyledi. Vurgun yapan müteahhit ortada yok, daireler ilanda Öte yandan, binadaki dairelerin emlakçılar vasıtasıyla internette ilanda olduğu ortaya çıktı. "Bornova Doğanlar Mahallesi’nde satılık 2+1 daire" olarak verilen ilanda, dairenin 2 milyon 350 bin TL’den satışta olduğu ifade edilirken, yatırıma uygun olduğu, içerisinde 13 bin TL aylık ödeme yapan kiracısının da bulunduğuna dair bilgi verildiği gözlemlendi. “Kendi dairemin başkasına satıldığını tesadüfen öğrendim” Bornova’da 2022 yılında inşaat halindeki apartmandan ev alan sanayi esnafı Aydın Ünal, müteahhide 300 bin TL para ödedi. Aradan birkaç ay geçmesinin ardından Ünal, evin çevresinde aynı daireyi satın alan bir başka kişiyle tesadüfen karşılaştı ve ortaya aynı daireyi alan ikinci bir kişi daha çıktı. Aydın Ünal, “2022’nin başlarında ev almaya karar verdik. 2022 yılının nisan ayında arkadaşım vasıtasıyla müteahhitle tanıştık. 6 numaralı daireyi almak için anlaştık. Dairenin fiyatı 615 bin TL idi. 300 bin TL nakit olarak verdim. Bir kısmını da kendi arabamı vererek ilk ödemeyi gerçekleştirdim. İnşaat süreci önce yavaş ilerledi” dedi. Satın aldığı dairenin başkasına da satıldığını tesadüfen öğrendiğini aktaran Ünal, “Satın aldığım dairenin çevresinde dolaşırken, tesadüfen benim aldığım daireyi satın alan arkadaşla tanıştım. Benim satın aldığım dairenin kendisine de satıldığını söyledi. Çok şaşırdım. Daha sonra bu durumu müteahhide söyledik ve ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu, aynı daireyi bir başkasına satanın kendisi olmadığını, bina sahibinin sattığını belirtti. Durumun halledilmesi için müteahhide zaman verdik; ama herhangi bir düzenleme olmadı. Sonra aynı binanın Osman diye bir arkadaşımıza da satıldığını öğrendik. Çok şaşkındım. Bu sorunun çözülmesini istedik; fakat sorun çözülmedi. Ardından müteahhitten paramızın geri verilmesini istedik; ancak ödemelerimizi geri alamadık. Hem dairemiz gitti hem de paramız gitti. Çok mağduruz. Bu konuda gereğinin yapılmasını istiyoruz. Benim gibi satın aldığı dairenin başkasına da satılmasıyla mağdur olan ve ödedikleri ücretleri geri alamayan arkadaşlarım daha var. Bu müteahhidin araştırılmasını istiyorum. Biz gerekli yerlere başvurduk, şikayette bulunduk” şeklinde konuştu. “Ben evin bulunduğu sokaktan geçemiyorum” Yaşadığı üzüntüden dolayı evin bulunduğu sokaktan geçemediğini ifade eden Ünal, sözlerine şöyle devam etti: "Bu daireyi satın almak istedik; ancak alamadığımız için psikolojik bir travma yaşıyoruz. Ben bu sokaktan geçemiyorum, yolumu değiştiriyorum. Yaşamış olduklarımı tarif etmemin anlamı yok. Bunu yaşayan bilir. Hayatımız tam anlamıyla cehenneme döndü diyebilirim.” 4 milyona yakın masraf ettiği dairelerin tapusunu alamadı Satın aldığı binalara 4 milyona yakın masraf yapan, binanın inşaat işlerini üstlenen ve tapusunu alamayan mağdur Ozan Dilbaz da, “Buradan 3 arkadaşımız ile birlikte 5 adet daire satın aldık. Ben inşaat işleriyle uğraşıyorum. Aynı zamanda dairenin tadilat işlerini yapmak için müteahhit ile anlaştık ve işleri biz üstlendik. Ben bu binaya 4 milyona yakın para verdim. Biz parasını verdiğimiz binalarımızın tapusunu alamadık. Bunun üstüne savcılığa şikayette bulunduk. Bize ‘bu binayı bitirelim tapularınızı vereceğiz’ dediler. Tapularımızı hala alamadık. Daha sonra müteahhit bizi Evka 3’teki yaptığı başka bir daireye götürdü. Bize ‘buradaki binalar bitsin size buranın tapusunu vereceğimi, mahkemelik olduğumuz için diğer dairenin tapusunu veremiyoruz’ dedi. Mecburen kabul etmek zorunda kaldık. Oradaki dairenin de inşaat işlerini üstlendik ve daireye para yatırdık. O daireyi bitirdik ve Bornova’da bulunan başka bir dairenin işlerini üstlendik. Artık tüm dairelerin işlerini hallettik diye düşündük; ancak ona rağmen tapularımızı yine alamadık. Bu mağduriyetlerin çözülmesini istiyoruz. Bu binanın çoğu inşaat işlerini ben yaptım. Biz tapularımızı alamadık; ama bina bu süreçte başkalarına satıldı” ifadelerine yer verildi. "Dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır" Olayla ilgili dava sürecinin devam ettiğini belirten Avukat Yunus Söyleyici da, “Mağdurlar ofisimize müracaat ettiklerinde, şüpheli şahsın daire satma vaadiyle kendilerinden değişen yüklü miktarlarda nakit para tahsil ettiğini ve dairelerin 2022 yılı mayıs ayında kendilerine teslim edileceğini vaat edildiğini; ancak parayı verdikten sonra bu şahsa ulaşamadıklarını ve dairelerin de tamamlanmadığını, konuyla alakalı mağdur olduklarını ifade ettiler. Biz konuyla alakalı gerekli tahkikatı kendi ofisimizde yaptıktan sonra şüpheli şahıs hakkında İzmir İcra Müdürlüğü’ne başvurumuzu yaptık. İcra takibi açtık. Takibimiz kesinleşti. Ayrıca İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına da müracaat ederek şüpheli şahıs ve şirket hakkında suç duyurusunda bulunduk. Şu anda savcılık soruşturma aşaması devam etmekte. Bizim kanaatimizce ortadaki bulunan bu olay Türk Ceza Kanunu’nun 157 ve 158. maddeleri kapsamında dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. Bu konuyla alakalı savcılık müracaatımız şu anda aktif bir şekilde ilerletilmektedir. Biz de bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Biz de bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” açıklamalarına yer verdi. "Onlarca farklı icra dosyalarının olduğunu, borca batık iflas etmiş halde olduğunu gördük" Avukat Söyleyici sözlerine şöyle devam etti: “Müvekkilimiz hukuk büromuzu müracaat ettikten bir süre sonra yine başka bir arkadaşının daha bu şahıs ve şirket tarafından dolandırıldığını bize söyledi. O şahıs da yine bizim müvekkilimiz oldu. Onun yönünden de aynı işlemleri başlattık. Akabinde bu şahıs hakkındaki icra dosyalarını sorguladığımızda hakkında onlarca farklı icra dosyalarının olduğunu, şahsın borca batık iflas etmiş halde olduğunu gördük. Şahıs adına kayıtlı herhangi bir gayrimenkulün olmadığını tespit ettik. Süreç Cumhuriyet Savcılığında devam etmektedir.”

Milli servetler otoparkta çürümemeli! Yediemincilerden yeni teklif Haber

Milli servetler otoparkta çürümemeli! Yediemincilerden yeni teklif

Toplamda 1.5 milyon araçtan 700 bini hacizli olduğu için ihaleye çıkmayı beklerken, trafikten başka nedenlerle çekilen 800 bin araç için Tüm Yediemin Otoparkı Derneği Genel Sekreteri Onur Özdemir, belirli süre çerçevesinde bu araçların da milli sermayeye kazandırılmasını istedi. Hacizli 700 bin aracı kapsayan düzenlemeyle ilgili detaylar gündemde yer alırken, araçların satışına ilişkin tebliğ 18 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlanmış ve bu doğrultuda uygulama sürecinin 1 Kasım'da yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştı. Milyonlarca vatandaşı ilgilendiren uygulamaya dair Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan açıklama gelmişti. Hacizli mallara ilişkin detayları paylaşan Bakan Tunç, "Hacizli malların yedieminlerde çürümesinin önüne geçecek uygulamayı 1 Kasım'da başlatıyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Bu çerçevede, haciz kararı kalkmış olup halen yedieminlerde muhafaza edilen mallar kanuni istisnalar hariç öncelikle mülkiyet sahibi borçlu tarafından teslim alınabilecek. Öte yandan, ihaleye çıkacak olan 700 bin aracın, ekspertiz ve bilirkişi raporlarından sonra yılbaşından itibaren satışa sunulması öngörülüyor. Bu sayede ikinci el piyasanın nasıl etkileneceği merakla bekleniyor. “TRAFİK NEDENİYLE ÇEKİLEN ARAÇLARIN DA MİLLİ SERMAYEYE KAZANDIRILMASINI İSTİYORUZ” Yediemin otoparklarında bulunan 1.5 milyon aracın yaklaşık 700 bin tanesinin haciz nedeniyle ihaleye sunulmasının ardından, otoparklarda bulunan 1,5 milyon araçtan bir kısmı ise yıllardır bekliyor. Çürümeye yüz tutan kalan araçların milli sermayeye kazandırılması isteyen Tüm Yediemin Otoparkı Derneği Genel Sekreteri Onur Özdemir, "Biz daha öncede bu konuyu ifade etmiştik. Şu aşamada sadece Adalet Bakanlığı icralık araçlarla ilgili bir start verdi. İcra nedeniyle çekilen tüm araçların, tasfiyesi gerçekleştirilmekte. Kanun çerçevesinde yönetmelik yayınlandı. Bu sürecin dışarısında başkaca nedenler ile çekilen araçlar söz konusu. Çok sayıda haciz dışında çekilen araçlarımız mevcut. Bu araçlarla ilgili de bir çalışma bekliyoruz. Bu konuda Maliye Bakanlığının bir çalışma yapmasını istiyoruz. Çünkü çok sayıda otomobil, yıllardır bu otoparklarda alınmadan kalıyor. Bu araçların kamu yararı çerçevesinde milli sermayeye kazandırmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan, bilirkişi raporunun ardından, ekspertiz raporlarıyla birlikte E-UYAP üzerinden açık arttırmayla satılacak otomobillerin, ikinci el piyasasını etkileyeceği öngörülürken, bakıma ihtiyaç duyan araçlar hem motor ustası, hem de kaportacıları hareketlendirecek.

Konut satışında sil baştan! Yeni dönem başlıyor Haber

Konut satışında sil baştan! Yeni dönem başlıyor

Emlak piyasasında sahte ilanlarla mücadele etmek için yeni bir uygulama başlatılıyor. 1 Kasım itibarıyla emlak satışı yapmak isteyen mülk sahiplerinin e-kimlik doğrulaması yapması gerekecek. Yeni uygulamada kimlik doğrulaması için e-Devlet sistemi kullanılacak. Mal sahibi olarak ilan giren kişilerin gerçekten o taşınmazın sahibi olup olmadığına bakılacak. Aynı zamanda yakını olarak girenler de e-Devlet üzerinden doğrulanabilecek. e-Devlet üzerinden kurulacak kimlik doğrulama sistemiyle sahte ilanlar sistemden düşürülecek. EMLAK SATIŞINDA DOĞRULAMA DÖNEMİ 1 KASIM'DA BAŞLIYOR Peki uygulama nasıl yapılacak, ne getirecek? Konuya ilişkin bilgilendirmede bulunan emlak sektörü temsilcilerinden Mustafa Hakan Özelmacıklı, "Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS), başkalarına ait taşınmazların satışına yönelik ilanlara elektronik ortam sağlayan gerçek veya tüzel kişilere kimlik doğrulama yapılabilmesi için bir portal görevi görecek. Bu portal vasıtasıyla e-Devlet üzerinden kimlik, unvan ve şirket yetkilisi doğrulaması yapılacak. EİDS portalının yazılımına ilişkin çalışmaların en kısa sürede tamamlanması öngörülüyor. Buna göre de 1 Kasım itibariyle, ilan girişlerinde artık kimlik doğrulaması bağlamış olacak" dedi. "İKİNCİ ADIM YETKİ DOĞRULAMASI OLACAK" Düzenlemenin 2 adımda gerçekleşmesinin planlandığını da ifade eden Özelmacıklı, "1 Kasım itibariyle ilanlar yayımlanmadan önce artık kimlik doğrulaması yapılmış olacak. İkinci adımda ise yetki doğrulaması çalışmaları başlayacak. Bu aşamada ilana konu taşınmazın ilan veren üyeye veya bu üyenin gerçek kişi olması halinde birinci ve ikinci derece kan hısımlarına veya eşine ait olduğunu ya da ilanı veren üyenin ilana konu taşınmaz sahibi tarafından yetkilendirildiği ilanı yayımlamadan önce doğrulanacak. Bunun için de yetki doğrulaması yapılmasına ilişkin gerekli entegrasyonlar ile ilan platformlarının kendi yazılım geliştirme ve test süreçlerinin tamamlanması gerekecek" şeklinde konuştu.

Kemal Sunal'ın filmlerinde de kullandığı Mercedes arabayı satışa çıkardı Haber

Kemal Sunal'ın filmlerinde de kullandığı Mercedes arabayı satışa çıkardı

Giresun'da yaşayan Ahmet Yılmaz, 2007 yılında bir arkadaşı vasıtasıyla 200 marka satın aldığı Kemal Sunal'ın "Keriz, Sevimli Hırsız, Garip" gibi bir çok filminde de yer alan 34 NZ 427 plakalı 1984 model Mercedes'i bugüne kadar gözü gibi baktıktan sonra satmaya karar verdiğini söyledi. Kemal Sunal'ın hatırası olan arabayı sadece parasını verene değil, aynı zamanda hatırasına saygı duyan, arabaya gözü gibi bakacak birisi olması gerektiğini ifade eden Yılmaz, "İstanbul'da yaşayan bir arkadaşımın vasıtasıyla 2007 yılında bu arabayı almıştım. Alırken arabanın Kemal Sunal'ın olduğunu bilmiyordum. Öğrendiğimde çok mutlu oldum ve o günden sonra arabaya adeta gözüm gibi baktım. O dönemlerde çok almak isteyen oldu ama asla satmayı düşünmedim. Rahmetlinin anısına sahip çıkmanın ve onun aracını kullanmanın güzel duygularını yaşadım. Ama artık satmaya karar verdim. Sadece arabanın parasını verene vermeyeceğim. Aynı zamanda benim gibi Kemal Sunal'ın maneviyatına saygı da duymalı" dedi. Kemal Sunal'ın eşi Eşi Gül Sunal "Hatıralarına dayanamam" diye almak istememiş. Daha önce Kemal Sunal'ın eşi Gül Sunal'ın arabayı almak istemediğini de kaydeden Yılmaz, "Merhum Kemal Sunal'ın vefatının ardından davet üzerine arabayla beraber 72. yaş gününde katılmıştım. Kemal Sunal'ın eşi ve yakınları arabaya büyük ilgi göstermişti. Hatta eşi ve kızı çok duygulanmıştı. Burada gazeteciler eşi Gül Sunal'a 'Arabayı satın almak ister misiniz?' diye sorduklarında gözyaşlarını tutamamıştı ve 'Bu arabayı alırım ama o hatıralarına dayanamam, o yükü kaldıramam' diyerek almak istemediğini ifade etmişti. Bugün ne düşünürler bilemiyorum ama Kemal Sunal'ın hatırasına artık benden sonra daha iyi bakacak, değerini bilecek birilerinin almasını isterim" diye konuştu.

Bakan Bolat'tan araç ve konut satışına ilişkin açıklama Haber

Bakan Bolat'tan araç ve konut satışına ilişkin açıklama

Ticaret Bakanı Ömer Bolat açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Hükümetimiz 3 Haziran tarihinde açıklandıktan sonra Ticaret Bakanı olarak atandık. Covid döneminden başlayarak gerek tedarik krizleri, gerekse lojistik krizleri nedeniyle dünyada arz talep dengesizliğinden dolayı anormal artış ve yüksek enflasyon dalgası meydana geldi. En çarpıcı alanlarından birisi otomotiv sektörüydü. Baktığımızda araç bulunamaması sıfır araçların ortada olmaması, bunların büyük ölçüde stoklandığı ihbarları, müşterilere karşı araç yok deyip anormal taleplerde bulunmak, çeşitli haksız ticari uygulamalar gibi düzenlemeler oldu. Hükümetimiz 1.5 yıl önce 6 ay 6 bin km sınırlaması getirmişti. Araç sıkıntısı olduğu için bugün araç al üstüne yüzde 30-40 koy sat gibi uygulamaları önlemek amacıyla yapılmıştı. Göreve geldikten sonra önce denetimlerimizi artırdık, hükümet olarak Cumhurbaşkanımızın bize verdiği talimat piyasaları toparlayın olmuştu. 6 ay 6 bin km sınırlaması sadece yetkili satıcılar için söz konusuydu biz bunu bireysel satıcılar için de 1 Temmuz itibarıyla uygulamaya başladık. İlan sitelerini sorumlu tuttuk. İlan yasağına uymayanlara ciddi para cezaları uygulayacağımızı ilan ettik. İhlal edenlere de uyguladık. '2 AY SÜRE VERDİK, 1 KASIM'DA UYGULANMAYA BAŞLAYACAK' İlanlarda birinci elden daha yüksek ikinci el satış fiyatı yazamayacaklarını getirdik. Son olarak da 31 Ağustos'ta emlak piyasası ve oto piyasasında sahte ilanlar yoluyla fiyatları şişirme çalışması içinde olan uygulamalara karşı ilan sitelerini sorumlu tutan yönetmelik değişikliği yaptık. 2 ay süre verdik 1 Kasım'da uygulanmaya başlayacak. Burada amacımız piyasanın denetlenmesi, adil, istikrarlı bir şekilde satışların alışların düzene gelmesi. 'FİYATLARDA YÜZDE 15'E VARAN DÜŞÜŞLER VAR' Bir de baktık ki stoklar ortaya çıktı. 3 ay 6 ay sonrasına araç gelebilir denilirken şimdi 3 saat. 24 saat sonrasına araç teslim ediliyor. Bunlar güzle gelişmeler. Fiyatlarda köpük kalktı. İkinci elde fiyatlarda yüzde 15'e varan düşüşler var. Bu devam edecek, birinci el sıfır araçlarda da yüzde 10-20'ler arasında kampanyalarla indirimler yapılıyor, rekabet başladı. Otomotiv piyasası kampanyalar anlamında önemli bir dönem. Piyasanın normale dönmesi alıcılar için de satıcılar için de artık anormal uygulamaların ortadan kalkmasını başarmak önemliydi. Biz bunu başardık. Amacımız piyasaların regüle olması, düzenli işlemesi. NE KADAR CEZA KESİLDİ? 6 ay 6 bin km'den kaynaklı cezalar sadece 2023'te 126 firmada 52 milyon TL, ilan kısıtlamasını getirdik oradan buna uymayanlarla ilgili olarak 253 kişi ve işletme 67.5 milyon TL, stokçuluk faaliyeti ile alakalı kestiğimiz ceza 103.5 milyon TL, fahiş fiyat cezaları da 357 firma için 86 milyon TL olarak oto sektöründe bu cezalar kesildi. 'EMLAKTA KÖPÜK KALKTI' Emlakta da satış fiyatlarında köpük büyük ölçüde kalktı. Sahte ilan yoluyla fiyat şişirmelerine karşı cezai, caydırıcı tedbirler içeren yönetmeliğimiz 1 Kasım'da yürürlüğe girince piyasanın daha da gevşeyeceğini göreceğiz. Bir ekip kurduk ekibimiz çok sayıda ilanları takip ediyor, kısa süre içinde köpürten fiyat artışları ile ilgili kontrollerini yapıyor. Bir iki güne kadar da onun sonuçlarını açıklayacağız. KİRALIK İLANLARDA FAHİŞ FİYATLA İLGİLİ BİR ÇALIŞMA OLACAK MI? Kiralar konusu Adalet Bakanlığı'mız, arz yönünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, vergisel olarak da Hazine ve Maliye Bakanlığımızın birlikte çalıştığı bir konu. Aynen oto ve emlak fiyatlarında olduğu gibi maalesef ilan siteleri, kayıt dışı emlakçılık yapan, vergi ödemeyen kişilerin fiyatı şişirdiklerini görüyoruz. İlan uygulamamız emlakçılar arasında da sevinçle karşılandı. Dün MASFFED diye bir kuruluş var. 40 vilayetten başkanları ile beraber Ticaret Bakanlığı'na geldiler teşekkür ettiler. Sermayemiz eriyordu, hükümet olarak bizi kurtardınız sektörü toparladınız, hükümetimize çok teşekkür ediyoruz dediler. Türkiye Emlak Komisyoncuları Müşavirleri Federasyonu da aradı. Ayın 16'sında gelecekler. Bu uygulamalar yasal, kayıtlı, işini kayıtlı yapan emlak müşavirleri açısından da çok olumlu bir düzenleme getirdi. Biz de hükümetimize teşekkür etmek istiyoruz diye ziyaret yapacaklar. Kira konusu şundan kaynaklandı. Kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Şu ana kadar 2011'den bu yana 3 milyonun üzerinde bağımsız bölümün kentsel dönüşümü yapıldı. Bir apartmandaki onlarca daireyi boşalttığı zaman 2 sene sonra o daireye dönecekler, o kadar daire sahipleri kiracı olarak dışarıya çıkıyorlar. Bu önemli bir talep oluşturuyor. İkincisi deprem felaketinden hemen sonra oralarda da kiralarda 2-3 katı artışlar oldu. Aşırı bir talep yükselmesi olunca bu noktada çok da yüksek fahiş kira ücreti talebi ortaya çıktı. Bu noktada hükümet olarak geçen yıl ve bu yıl 1 Temmuz itibarıyla yüzde 25 sınırlamasına gittik konutlarda. İş yerlerinde ise TÜFE ortalaması ile bu uygulama yapılıyor. Arz artırılarak bu noktada bir dengeleme yapılmaya çalışılıyor. Başka tedbirler konusunda 3 Bakanlığımız ortak çalışmalarına devam ediyorlar. STOKÇULUK VE FAHİŞ FİYAT HAKKINDA Halkı mağdur edecek şekilde uygulamalara karşı merhametimiz yok. Cumhurbaşkanımızdan biz ekstra denetimler için kadro istedik 1500 memur kadrosu aldık 1 ay içinde kadroları aldıktan sonra il ticaret müdürlüklerimize gönderip iş başı yaptırıp yoğun piyasa denetimlerini artıracağız. Çürük elmaların ayıklamasın noktasında ilgili sektör kuruluşların yardımcı olması lazım. Bu tür kişi ve kuruluşların ayıklanması önemli bizim amacımız caydırıcılık, vatandaşın mağdur edilmemesi. Biz stokçuluk denetimi yapıyoruz. Fahiş fiyat denetimi yapıyoruz. Tespit ettiğimiz uygulamaları Haksız Fiyat Düzenleme Kurulu'na arz ediliyor. Kurul kanunda yazan cezaları uyguluyor. Güvensiz ürünlere karşı cezalar var, aldatıcı ürünlere karşı cezalar var, e-ticarette ürün aldatmalarına karşı cezalar var, gramajda etiket farkına cezalar var, raftaki fiyat, kasadaki fiyat farklılığına cezalar oluşuyor. '1500 KİŞİLİK İLAVE DENETİM ORDUSUNU SOKMAK ÜZEREYİZ' 81 ildeki il ticaret müdürlüğü ekiplerimiz üzerinden bu denetimleri yapıyoruz, vatandaşlardan gelen ihbarlar üzerine denetim yapan ekiplerimiz var. 1500 kişilik ilave denetim ordusunu sokmak üzereyiz. Halkımız denetimleri ve etkisini piyasada görecekler. '432 MİLYON TL CEZALAR UYGULANDI' Otomotivde 6 ay 6 bin km düzenlemesinde 52 milyon TL ceza uyguladık. İlan kısıtlamasında 67.5 milyon TL ceza uyguladık. Stokçulukla alakalı 102.5 milyon TL ceza uyguladık. Fahiş fiyat düzenlemesi ile alakalı 86 milyon TL ceza uyguladık. Sözleşme yapılan tüketimler var. Orada 280 milyon TL ceza uyguladık. Piyasa gözetimi ürün güvensizliği alanında 5.5 milyon TL ceza uygulaması oldu, etiket farkı konusunda 23 milyon TL ceza uygulandı. 2022 ve 2023 yıllarında 432 milyon TL bu tür cezalar uygulandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.