Hava Durumu

#Savaş

Yeni Marmara Gazetesi - Savaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savaş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TBMM’DE OLAY YARATAN TARTIŞMA! Haber

TBMM’DE OLAY YARATAN TARTIŞMA!

Tartışma, Sakık'ın Pençe-Kilit operasyonu sonucu hayatını kaybeden askerlerle ilgili konuşmasına, Soylu'nun tepki göstermesiyle başladı. Sakık, Soylu'ya "Haddini bil, terbiyesiz adam" diyerek tepki gösterirken, Soylu ise Sakık'a "Hadi oradan! Hadi oradan!" şeklinde karşılık verdi. Sakık, TBMM'nin sorunları çözme görevine dikkat çekerek, "Savaşmayana savaş güzeldir" ifadeleriyle askerlerin durumuna vurgu yaptı. Soylu ise Sakık'a PKK'ya laf söylemesini istedi ve "Senin kim olduğunu biliyorum" dedi. Tartışma sonrasında TBMM Başkanı oturuma 20 dakika ara verdi. Sakık, Türkiye'nin bu tür şiddet üzerinden prim yapan kişilere değil, vicdan sahibi olanların sesine ihtiyaç duyduğunu belirtti ve barışın inşa edilmesi için çağrıda bulundu. İŞTE  OLAY YARATAN O TARTIŞMA DİYALOGLARI; "SAVAŞ, SAVAŞMAYANA GÜZELDİR" Sakık, Ankaralı teğmen Alperen Emir’in hayatını kaybetmeden bir hafta önce sosyal medyada yaptığı paylaşımı da Meclis kürsüsünde okuyarak, “Ne diyor biliyor musunuz, sizlere sesleniyor, diyor ki: ‘Savaş, savaşmayana güzeldir’ Asıl burada sizleri kastediyor, sizleri; bu savaşta yaşamını yitiren birisi” dedi. Gazete Duvar'ın aktardığına göre ikili arasındaki tartışmada şunlar söylendi: Sırrı Sakık: Bugün bu Parlamentoyu, hepinizi, 600 milletvekilini, bütün siyasi parti liderlerini göreve davet ediyoruz. Böylesi günlerde çıkıpf sokakları tetiklemek yerine çözümü ortaya koyma… Ya, orada, eksilerde, bir metre karın içinde o askerler niye orada? Yok mu, oturup konuşamayız mı? Oturup çözemeyiz mi? (AKP sıralarından gürültüler) Lütfen laf atmayınız. Ben yürekten sizleri göreve davet ediyorum. Ben bu topraklarda barışın inşa olmasını hayat bulmasını istiyorum. Süleyman Soylu: Ya, ne göreve davet ediyorsun? Sırrı Sakık: Bırak, orada sabahtan beri… Süleyman Soylu: Savaş devletler arasında olur. Sırrı Sakık: Bak, bağırma, bağırma, bağırma, haddini bil! Haddini bil! Terbiyesiz adam! Terbiyesiz adam! Süleyman Soylu: Hadi oradan! Hadi oradan! Sırrı Sakık: Sabahtan beri insanlar konuşuyor, sen orada hamaset yapıyorsun. Terbiyesiz adam! Başkan: Sayın Sakık, kaba bir dille konuşmayın, siz yaralayıcı bir dil kullanıyorsunuz, yapmayın. Sırrı Sakık: Kendisi laf atıyor, ona söyleyeceksin. Alışmışsın değil mi, alışmışsın? Başkan: Sayın Sakık, Genel Kural'a hitap edin. Sırrı Sakık: Ben Genel Kural'a hitap ediyorum, kendi sabahtan… Bu Parlamentoda bir yaylacılar var, otururlar oraya, etraflarına toplarlar milletvekillerin ve sonrası hamaset yapalar. İşte, asıl Türkiye'nin bundan… Bakın, ben Erdoğan'ı, ben Bahçeli’yi göreve davet ediyorum. Süleyman Soylu: Kimseyi göreve davet etme, sen PKK’ya laf söyle. Senin kim olduğunu biliyorum. Sırrı Sakık: Bana parmak sallama. Süleyman Soylu: Hadi oradan! Sırrı Sakık: Haddini bil! Sen haddini bileceksin. Meral Danış Beştaş: Sırrı Bey, lütfen konuşmanıza döner misiniz? Süleyman Soylu: Sen haddini bil! Sırrı Sakık: Sen haddini bileceksin, terbiyesiz adam. Başkan: Sayın Sakık… Sayın Soylu.. Sırrı Sakık: Başka hiçbir şey bildiğin yok. Bu sokakları, şu masayı tetiklemekten başka hiçbir şey bilmiyorsun. Terbiyesiz adam! Süleyman Soylu: Hikaye anlatma. Sırrı Sakık: Şimdi, son sözümdür arkadaşlar, bunu zaten tanırız, biliriz; tükenmiş, bizim üzerimizden var olmaya çalışıyor. Ben, buradan, bakın, 2012 yılında evladımı kaybettim. Sayın Cumhurbaşkanı o dönem Başbakandı, yurt dışındaydı, beni aradı; taziyelerini bildirdi, kendisine şunu söyledim: “Ben, acılardan süzülerek geldim, evlat acısının ne olduğunu biliyorum. Sizden tek bir ricam var, bu topraklarda barışı sağlayın. Gelin, bu toprakların azizi olun” dedim. Bugün de bunu yeniden seslendiriyorum: Bu toprakların, bu tür, sadece şiddet üzerinden prim yapanlara değil… Gerçekten vicdan sahibi olanların sesi dinlenmelidir. Ve bunlarla birlikte, biz, hayatı gelin, birlikte inşa edelim. Gelin, bu topraklarda kanı ve şiddeti birlikte durduralım. Biz, gerçekten bu konuda samimiyiz. Samimiyetimizle ilgili ne istiyorsanız hodri meydan, gelin… Sürekli kavga ve şiddeti değil, müzakereyi masaya yatıralım diyor hepinize saygılar sunuyorum. TBMM'de tansiyonun gerilmesi üzerine oturuma 20 dakika ara verildi.  HABER:FATMA ÖZTÜRK

İsrailli ekipten insanlık dışı davranış!  6 Şubat depreminde ekipmanları çalmış Haber

İsrailli ekipten insanlık dışı davranış! 6 Şubat depreminde ekipmanları çalmış

İsrail'in arama kurtarma çalışmalarına yardım amaçlı gönderdiği ekibin, Türk ekibin ekipmanlarını çaldığı ortaya çıktı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye'ye arama kurtarma çalışmalarına yardım etme amacıyla gelen İsrailli ekip, Kahramanmaraş'ta görevli Doğal Afet ve Sağlık Arama Kurtarma (DASKUT) ekibinin enkazdan can kurtarmak için kullandığı hilti ve jeneratörünü çaldı. Filistin ile girdiği savaştan bu yana insani değerleri hiçe sayan İsrail'in Türk halkına yaptıklarını bilmesini istediğini dile getiren DASKUT Genel Başkanı Tuncay Meriçli, Kahramanmaraş'ta yaşadığı olayı anlatarak, “Bunların niyeti insan kurtarmak değil, kendi çıkarları doğrultusunda faaliyet yürütmekmiş” dedi. Depremin ardından AFAD tarafından görevlendirildiği bölgede yaşadıklarını anlatan Meriçli, “6 Şubat'ta meydana gelen depremden hemen sonra Bursa AFAD İl Müdürlüğü bize görev bölgesi olarak Kahramanmaraş'ı gösterdi. 90 kişilik ekibimiz ile beraber Kahramanmaraş'ta bize gösterilen görev bölgesinde yerimizi aldık. Görev bölgemiz Trabzon Caddesi ile Zübeyde Hanım Caddesi'nin kesiştiği nokta. Oradaki binalarda biz arama kurtarma faaliyetlerine başladık. Depremden 3 gün sonra bir vatandaş geldi ve yakınlarından ses aldığını söyledi. Öncülerimiz risk analizi yapmak için gittiler, içeride 4 kişilik yabancı bir ekibin olduğunu gördüler. Ekibi dışarı çağırdık ama aldırış etmeden çalışmalarına devam ettiler. Ellerinde mağara röntgen cihazı denilen bir aletle içeride röntgen çekiyorlardı. Biz irtibat kurmaya çalıştık, İbranice konuştuklarını fark ettik. Aralarından İngilizce bilen biri olduğunu fark ettik, rehberleri olduğunu söyledi. İsrail ekibi olduklarını ve yardıma geldiklerini söylediler. Fakat yanlarında kazma kürek dahil hiçbir şey yoktu. Biz de ‘bu bölge bizim sorumluluğumuz altında, izinsiz çalışma yapamazsınız. Çalışmak istiyorsanız bizimle birlikte hareket etmeniz lazım' dedik, kabul etmediler. Bizim de tabi can kurtarmamız lazım, yan taraftaki göçükte ses aldı ekibimiz, oraya yöneldik. Kurtarma çalışmalarını yaparken bir ara İsrail ekibi bizden hilti ve jeneratörü istediler. Kabul etmedik, ‘Bize katılırsanız tabii ki yardımcı oluruz bu konuda' dedik, dolayısıyla çalışmalarımıza devam ettik. Gece saat 01.00-02.00 sıralarında enkazdan çıkınca bir baktık ki hilti ve jeneratörü bu ekip çalmışlar. Enkazdan yakınlarını bekleyenler ise çalan kişileri tarif ettiğinde İsrailli ekibin olduğunu anladık” şeklinde konuştu. EKİPMANLAR BAĞIŞLARLA ALINMIŞ İsrailli ekip tarafından çalınan ekipmanların derneğe bağışlarla alındığını belirten Tuncay Meriçli, “Çok üzüldük, böyle zor bir durumda yardıma geliyoruz diye ülkemize gelen ve kesinlikle uyum sağlamayan ve her şeyi reddeden, ellerinde röntgen cihazıyla bir şeyler aradığına kesin gözüyle baktığımız bu ekip bize emanet olan ekipmanları çaldı. Bizim derneğimizin alet edevatlarının hepsi bağışlarla elde ediliyor. İnsanlar bize bu ekipmanları bağışlıyorlar ki hayat kurtaralım. Bir çiviye dahi ihtiyaç olduğumuz bir dönemde bu aletleri çalmaları bizim çok gücümüze gitti. O zamanlar çok büyütmek istemedik ama şimdi bu bebekleri öldürmeleri, hastaneleri bombalamaları, sivilleri öldürmeleri daha da bizi perçinledi ve tüm halkımız İsrail'in ne olduğunu görsün istedik. Bunlar bizim zor günümüzde bizim ihtiyacımız olan malzemeleri çalabilecek seviyedeler” dedi. DİĞER ARAMA KURTARMA EKİPLERİ DE BENZER OLAYLAR YAŞAMIŞ Bölgedeki diğer arama kurtarma ekiplerinin de deprem bölgesinde benzer olaylar yaşadığını aktaran Meriçli, “Arama kurtarma faaliyetlerinden sonra bölgede farklı arama kurtarma dernekleri ile de irtibatlarımız oldu. Onlarla da bu olayı paylaştığımızda da buna benzer olaylar yaşadıklarını söylediler. Örnek verecek olursak bir İsrail ekibinin tarihi eser çaldığını, ülkesine götürdüğü iddiasını duyduk. Bizim yaşadığımız olayla bu duyduğumuz olayları bağdaştırdığımızda anlıyoruz ki bunların niyeti insan kurtarmak değil, kendi çıkarları doğrultusunda faaliyet yürütmekmiş” şeklinde konuştu.  

Sağlık Sen Başkanı Yünkül'den İsrailli doktorlara tepkili açıklama Haber

Sağlık Sen Başkanı Yünkül'den İsrailli doktorlara tepkili açıklama

Sağlık-Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül yaptığı açıklamada, Doktorun olduğunu belirterek, “Bir grup doktorun masum insanlara yönelik öldürün çağrısı yapması insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. İsrailli bir grup doktorun ‘Gazze'deki hastanelerin bombalanması’ çağrısı, siyonist zihniyetin karanlık emellerini açıkça ortaya koymaktadır. Doktorluğun bile İsrail toplumunda terörize bir hâl aldığı bu bildiri ile görülmektedir. Her türlü etik ve ahlak yasasını çiğneyen bu tür bildiriler tıp fakültelerinde, tarih kitaplarında insanlığın ve hekimliğin utanç tabloları olarak anlatılacaktır. Bu çağrı, doktorluk gibi kutsal bir mesleğe sürülen kara lekedir. Bu kara leke vicdanlarda yer bulmayacak ve dünyanın dört bir yanında görev yapan doktorlar tarafından asla kabul görmeyecektir. Filistin’deki masum insanların kanı, İsrailli doktorların ellerine ve beyaz önlüklerine bulaşmıştır. ‘Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem’ diyen bir milletin mensubu olarak bu vahşiliği asla kabul etmiyoruz. Hastane, okul demeden bombalamak, savaş suçuna ortak olmak ‘önce zarar verme’ diyen sağlık çalışanlarının kabul edeceği bir tavır değildir. Bu insanlık dışı bakış açısı ve barbarca tavır karşısında Dünya Sağlık Örgütü'nü göreve davet ediyoruz. Bu insanlık dışı çağrıya karşı ‘önce insan hakları’ diyen Avrupa ülkelerindeki ve tüm dünyadaki sağlık çalışanlarını da ortak tavır sergilemeye davet ediyoruz. Biz bu ülkenin hekiminden hemşiresine tüm sağlık çalışanları olarak her zaman yardıma muhtaç insanlara umut olacağız, yaralarını saracağız. Göz göre göre işlenen savaş suçunun, soykırımın ve vahşetin karşısında da durmaya devam edeceğiz. Tüm dünyayı, 21. yüzyılda yaşanan bu katliama dur demeye bir kez daha çağırıyoruz” dedi.

İsrail- Filistin savaşında 16. gün! Haber

İsrail- Filistin savaşında 16. gün!

İsrail-Hamas savaşında 16. gününe girildi. Filistinlilerin can kaybı 4 bin 300'ü aştı. Hayatını kaybeden İsraillilerin sayısı da bin 400'ü geçti. İsrail'in saldırılarında 16 gazeteci de hayatını kaybetti. İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar, Gazze Şeridi'ne "ilk günündeki gibi tüm güçleriyle saldırmaya devam edeceklerini" söyledi.  Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden Usame Hamdan, İsrail'in Gazze'yi işgal etmeye kalkışması durumunda, 7 Ekim'de yaşananların İsrail için "basit" kalacağı uyarısında bulundu. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kalmayı tercih eden ve güneyine gitmeyen herkesi "teröristlerin işbirlikçisi" sayabileceğini ilan etti. İsrail - Hamas savaşında yaşanan son dakika gelişmeleri... 07:40BATI ŞERİA'DA ÖLENLERİN SAYISI 89'A YÜKSELDİ  Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamayla, gece boyunca İsrail güçleri tarafından düzenlenen saldırılarda ölen Filistinlilerin sayısı güncellendi. Buna göre, Cenin Mülteci Kampı'nın Ed-Demc Mahallesi'nde bulunan El-Ensar Camisi'ne düzenlenen saldırıda 1 kişi daha öldü ve Cenin'de ölenlerin sayısı 2'ye yükseldi. Tubas kentine düzenlenen baskında başından vurulan Adnan Cihad Beni Avde hayatını kaybetti. Nablus yakınlarındaki Asker Mülteci Kampına düzenlenen baskında ise Malik Cemil Şarkavi yaşamını yitirdi. Böylece, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında ölen Filistinli sayısı 89'a yükselmiş oldu. 4:35İSRAİL CAMİYİ HEDEF ALDI  İsrail savaş uçakları, Cenin Mülteci Kampı'ndaki bir camiyi hedef aldı. Filistin Kızılayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, camiye yönelik saldırıda 1 Filistinlinin öldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı dile getirildi. Görgü tanıkları çok şiddetli bir patlama sesi duyduklarını, sonrasında gökyüzüne yükselen dumanları gördüklerini aktardı. Cami vurduğunu kabul eden İsrail ordusu, hedeflerinin ibadethane altındaki tüneller olduğunu iddia etti. 3:30İSRAİL ORDUSU, GAZZE'DEN AYRILMAYAN SİVİLLERİ "TERÖRİSTLERİN İŞBİRLİKÇİSİ" SAYABİLECEĞİNİ DUYURDU  Abluka altındaki Gazze Şeridi'ni 7 Ekim'den bu yana yoğun bombardıman altında tutan İsrail ordusunca, "acil uyarı" başlığı içeren ve havadan Gazze'nin kuzeyine atılan bildirilerde şu ifadelere yer verdi: "Gazze Şeridi sakinlerine: Gazze Vadisi'nin kuzeyinde bulunmanız hayatınızı tehlikeye atmaktadır. Gazze Vadisi'nin güneyine gitmeyen ve kuzey bölgesini boşaltmamayı seçen herkes, terör örgütünün işbirlikçisi kabul edilebilir." Öte yandan sosyal medyaya yansıyan ve tepki çeken söz konusu uyarı kağıtlarının fotoğraflarını değerlendiren İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, bu kağıtlarda yazılan ifadelerin İsrail ordusuna ait olduğunu doğruladı. 02:20HAN YUNUS'A SALDIRI: 12 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ  İsrail savaş uçakları Han Yunus'un El-Celal Caddesi'ndeki bir kafeye saldırı düzenledi. Saldırıda 12 kişi öldü, çoğu ağır 17 kişi yaralandı. İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bir eve düzenlediği saldırıda da çok sayıda Filistinli öldü ve yaralandı. İsrail ayrıca, Gazze kentinin güneybatısındaki Ez-Zeytun ve Şeyh Rıdvan mahallelerine saldırı düzenledi.

Kahire'de İsrail-Filistin savaşı için Barış Zirvesi! Haber

Kahire'de İsrail-Filistin savaşı için Barış Zirvesi!

Dünyanın gözü, İsrail-Filistin hattında. 7 Ekim'den bu yana tüm şiddetiyle devam eden savaşta, saldırıların boyutu giderek artıyor. Sivillerin sıkça hedef alındığı savaşta ortaya insanlık dramına yol açan görüntüler çıkıyor. Türkiye harekete geçti Bunun üzerine Türkiye, tansiyonun düşmesi adına adımların atılmasın için önü oluyor. Öte yandan Gazze'de elektrik, su ve tıbbi malzemelerin tükenmesiyle bölgeye yardımlar da ulaştırıyor. Hakan Fidan zirveye katıldı Son olarak Gazze krizinin görüşülmesi için Barış Zirvesi düzenlendi. Gazze’de insani yardım tırlarının girişi için Refah Sınır Kapısını açan Mısır, krizin görüşüldüğü zirveye ev sahipliği yapıyor. Mısır'daki zirveye Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katıldı. Zirvede, Gazze’deki krize ilişkin son gelişmeler ve Filistin olayının geleceği ele alınacak. "Topraklarımızda kalacağız" Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas zirvedeki konuşmasında, "Ayrılmayacağız, topraklarımızda kalacağız. İsrail hükümetine sesleniyoruz ablukayı kaldırın. Okul, hastane fark edilmeksizin siviller hedef alınıyor." diye ekledi. "Uluslararası hukukun açık bir ihlalidir" Zirve kapsamında konuşan Ürdün Kralı 2. Abdullah, "Gazze'nin aralıksız bombalanması acımasızdır. Bu, kuşatılmış ve çaresiz bir halkın toplu olarak cezalandırılmasıdır. Bu, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir ve savaş suçudur." dedi. "Refah Sınır Kapısı'nı bir an için bile kapatmadık" Zirveye ev sahipliği yapan Sisi ise, bu sabah açılan Refah Sınır Kapısı'na değinerek, "Refah Sınır Kapısı'nı bir an için bile kapatmadık ama sınırın Filistin tarafındaki İsrail bombardımanı insani yardımların geçişini engelledi." ifadesini kullandı. "Barışçıl sivillerin hedef alınmasını kınıyoruz" Gazze'deki insanı vahşete atıf yapan ve Batı'yı ikiyüzlü davranmakla suçlayan Sisi, "Yüzyıllarca inşa ettiğimiz medeniyetin değerleri nerede? Çifte standart olmadan masum insanlar arasındaki eşitlik nerede? Mısır, barışçıl sivillerin hedef alınmasını ve öldürülmesini açık ve net bir şekilde kınıyor." diye devam eden Sisi, toplu cezalandırmanın yanlışlığına dikkati çekti. "Gazze'de insani ateşkes uygulanmalı" Sivillere artık saldırılmaması gerektiğini vurgulayan BM Genel Sekreteri Guterres, "Ciddi derecede insani yardımın Gazze'ye iletilmesi gerekiyor. Bu olayların politik taraflarını da düşünmemiz gerekiyor. Okullara, hastanelere, milyonlarca insanın barındığı yerlere saldırılmaması gerekiyor. Amacımız nettir; Gazze'deki çatışmaların durması ve insani yardımların ulaştırılması. Şu anda yoğun bir şekilde ateşkes çağrısında bulunmamız gerekiyor. Önemli bir şekilde işbirliğine ihtiyacımız var. Bu kabusun bir an önce sona ermesi gerekiyor." dedi. Zirveye geniş katılım Kahire Barış Zirvesi, birçok ülkeden dışişleri bakanlarının yanı sıra Avrupalı devlet ve hükümet başkanını bir araya getirecek. Zirvede Katar, Yunanistan, Filistin, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Suudi Arabistan, Irak, İtalya, Güney Afrika ve Güney Kıbrıs liderleri de yer alıyor. Ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Temsilcisi Joseph Borrel, Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da katılacak.

İsrail-Filistin savaşında 15'inci gün! Haber

İsrail-Filistin savaşında 15'inci gün!

İsrail, 2006’dan bu yana yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi’ni kara, hava ve denizden abluka altında tutuyor. Son olarak yaşanan bu gerilim, 7 Ekim sabahı Hamas tarafından bir kez daha alevlendi. İsrail ordusu ile Filistin’in karşı karşıya gelmesiyle savaş ilan edildi. Can kaybınca bilanço ağırlaşıyor O günden bu yana savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. Öyle ki İsrail, sert müdahalelerini sürdürüyor. Bu süreçte hedef sıkça siviller oldu. Binlerce bebek, çocuk ve kadın acımasız saldırılarda yaşamını yitirdi. Yaşam zorlaşıyor İsrail bununla da yetinmedi. Bölgeye elektrik ve su akışını kesti. Hal böyle olunca olunca şartlar tamamen zorlaştı. Bu durum en çok sağlık sistemini olumsuz etkiledi. Sağlık sistemi çöküşte Hastaneye kaldırılan yaralıların tedavi süreci tamamen aksadı. Bölgedeki doktorlar buna rağmen büyük bir mücadele ortaya koydu. Jenaratörlerin de yakıtlarının bitmesiyle Gazze tamamen karanlığa büründü. Sağlık çalışanları, cep telefonu ışığında tedavilere başladı. Doktorlar, hemşireler ve sağlık çalışanları çaresizliğe sürüklenirken, tıbbi yardımlar da tükenmiş durumda. İsrail-Filistin savaşında 15'inci gün! Saldırı sonrası Gazze'den acı kareler... Sirkeyle müdahale ediyorlar İlaç sıkıntısının yaşanması nedeniyle yaralara sirkeyle müdahale edildiği öğrenildi. Ekipman ve ilaç sıkıntısının önümüzdeki günler de daha da artması bekleniyor. "2 yaralıyı ölüme terk etmek zorunda kaldık" Bölgede çalışan bir sağlık çalışanı, yaralıları ölüme terk etmek zorunda kaldıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: "80 yaralı geldi, 2 yaralıyı ölüme terk etmek zorunda kaldık. Çünkü yoğun bakımda yatağımız yok, solunum cihazımız yok, acilde ölünceye kadar duracaklar. Başka çaremiz yok."

SAVAŞ NEDEN ÇIKAR? Haber

SAVAŞ NEDEN ÇIKAR?

HABER / İSMAİL KEMAL KEMANKAŞ Savaş, bir dizi eylemin sonucudur ve bazen barışı korumak amacıyla yapılır. Ancak bazen savaş, bir devlet veya grup tarafından diğer devletlere veya gruplara yönelik saldırılarla tetiklenebilir. Savaşın nedenleri karmaşık olabilir ve tarih boyunca birçok farklı etken savaşın patlak vermesine yol açmıştır. Savaşın patlak verdiği an, insanlar için acı ve kayıpların başlangıcıdır. Savaş sırasında insanlar yaşamlarını kaybeder, ekonomik kaynaklar tükenir ve aileler parçalanır. Savaş, toplumlar için büyük bir trajedi ve kayıp anlamına gelir. Savaşın yarattığı yaralar, savaş yöntemlerine bağlı olarak uzun yıllar boyunca iyileştirilemeyebilir. Sadece can kaybı değil, aynı zamanda savaş sırasında yaşanan kayıplar da büyük bir etki yaratır. Savaşın Sona Ermesi ve Barış İçin Yollar Savaşların sona erdirilmesi için birçok farklı yaklaşım denenebilir, ancak geçmişteki deneyimler göstermiştir ki bu yaklaşımlar genellikle yetersiz kalmıştır. Örneğin, savaşlar sona erebilir, ancak sık sık tekrar başlamıştır; barış antlaşmaları yapılabilir, fakat bu antlaşmalar genellikle uzun vadeli olarak sürdürülemez ve savaş yeniden patlayabilir. Ayrıca, ülkeler arasındaki anlaşmalar yeterince güçlü olmayabilir ve tekrar savaşa yönelmeye istekli taraflar olabilir. Bu nedenle, tarih bize gösteriyor ki gerçek ve kalıcı bir barış için en etkili yol, insanlar arasındaki ilişkileri iyileştirmektir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.