Hava Durumu

#Sıcak

Yeni Marmara Gazetesi - Sıcak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sıcak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Soba satıcıları yavaş yavaş sezonu açıyor Haber

Soba satıcıları yavaş yavaş sezonu açıyor

Hava sıcaklarının bugünlerde düşmeye başladığı Konya'da, soba satıcıları da yavaş yavaş sezonu açıyor. Soba satışı yapan esnaflar işlerin hareketlenmesini beklerken, vatandaşlara soba kurulumu ve bacaların kontrolünde dikkatli olunması uyarısında bulunuyor. Konya'daki soba satıcıları kış sezonunun gelmemesinden dolayı soba satışlarına geçen seneye göre daha geç başladı. Konya'da soba satışı yapan esnaflar vatandaşlara soba kurulmadan önce dikkatli olunması gerektiğini, özellikle bacaların kontrol edilmesinin önem arz ettiğini vurguladı. Soba kurulurken işinde ehil olan birisinden yardım alınmasının faydalı olacağını belirten esnaflar, iyi kurulmayan ve bakımı yapılmayan sobaların zehirlenmelere yol açabileceğinin altını çizdi. Soba satışlarının yeni yeni başladığını belirten Tarihi Bedesten Çarşısı'nda esnaflık yapan Abdülkadir Teksöğüt, "Biraz daha havaların soğumasını bekliyoruz. Malum bu sene kış biraz geç geliyor. Zorunlu ihtiyaçlardan dolayı biraz daha gecikmeli olsa da sezonumuz yeni açılıyor. Yeni yeni soba kuranlar, hazırlık yapanlar var. Sobanın kalitesini, marka özelliğini bilmek gerekiyor. Bilen ustasından, ehil kişilerden almakta fayda var. Ehil olmayan malzemenin kalitesini bilemez. Biz bu sektörde yıllarımızı geçirdiğimiz için malzemeye baktığımız zaman malzemenin kalitesini bilebiliyoruz. Bölgemiz kış bölgesi, kar ve don olayı olduğu için genelde kömür yakılır. Taş kömürü yakılır. Odun da yakılır ama odun tabii geçicidir. Uzun süreli dayanan kömür olur" dedi. "Önce baca temizliğine dikkat edilmesi lazım" Vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Abdülkadir Teksöğüt, "Önce baca temizliğine dikkat edilmesi lazım. Sobanın baca çıkışı kontrol edilmesi ve orada bir döner baca şapkası benzeri malzemelerden olması gerekiyor. Düz açık bacalarda içeriye basma riski her zaman risklidir. Bir de sobaları içeride kurarken dengeli kurmakta fayda var. Fiyatlarımız 3 bin 500 liradan başlıyor, 20 bin liraya kadar çeşitlerimiz var. Fiyatlar kalite ve boyut olarak değişiyor. Kuracağı yere göre müşteriye tavsiyelerde bulunuyoruz" diye konuştu.

Dehidrasyon, Beyinde Stres Alarmını Tetikliyor Haber

Dehidrasyon, Beyinde Stres Alarmını Tetikliyor

Su eksikliğinin beyin dahil tüm organların işleyişini bozduğunu söyleyen Dr. Günay Budagova, "Hafif dehidrasyon bile kortizol (stres hormonu) seviyesini yükseltirken, mutluluk hormonu üretimini azaltır. Bu da kaygı, sinirlilik ve huzursuzluk hissine yol açar" dedi. İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma yeterince su içmeyen kişilerin daha fazla strese maruz kaldığını ortaya koydu. Araştırmacılar, düzenli olarak az su içen kişilerin strese karşı daha abartılı biyolojik tepki verdiğini buldu. Bunun nedeninin ise; daha az su içen insanlarda yeterli miktarlarda su tüketenlere kıyasla stres hormonu olan kortizolün daha fazla salgılanması olduğu belirtildi. Araştırmacılar, stresli dönemlerde veya önemli bir konuşma yapacağınız zamanlarda yanınızda su şişesi bulundurmanın uzun vadeli sağlık açısından da faydalı olabileceğini ifade etti. Yapılan araştırmayı değerlendiren Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Günay Budagova, aşırı sıcaklarda, bir hastalıktan iyileşme sürecinde ve hamilelik sürecinde daha fazla su tüketilmesi gerektiğini söyledi. Dikkat, öğrenme ve karar vermeyi etkiliyor Erkeklerin günde 2 buçuk, kadınların ise 2 litre su tüketmesi gerektiğini de aktaran Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Günay Budagova, şunları belirtti: "Daha az su tüketimi doğrudan stres oluşturmaz ama vücutta hormon dengesini bozarak, zihinsel performansı etkiler bu da strese tepkiyi arttırır. Su eksikliği (dehidrasyon) ile ruh sağlığı arasında güçlü bir ilişki vardır. Düşük sıvı seviyeleri hormon değişikliklerine, bilişsel bozukluğa, kötü uykuya ve ruh halimizi bozabilecek belirtilere neden olur. Hafif dehidrasyon bile kortizol (stres hormonu) seviyesini yükseltebilir. Buna karşılık, mutluluk hormonu üretimi azalır. Aniden serotonin, dopamin ve oksitosin gibi iyi hissettiren nörotransmitterlerin sentezi azalır. Bu hormonal dengesizlikler bireyi sinirli, üzgün, bitkin bir hale dönüştürebilir. Dehidrasyon, elektrolitlerinizin dengesini de bozar. Elektrolitler, diğer birçok görevin yanı sıra bilişsel işlevlerinizi düzenler. Elektrolit düzeylerinde dengesizlik olduğunda; dikkat, öğrenme, karar verme, hafıza gibi bilişsel süreçler de etkilenir. Kortizol, vücudun birincil stres hormonudur ve strese karşı aşırı kortizol tepkisi, kalp hastalığı, diyabet ve depresyon riskinin arttırabilir." Dr. Günay Budagova, susuzluğun sadece ruh halinizi etkilemekle kalmadığını savaş ya da kaç tepkisini tetiklediğini de belirtti.

Sıcak Havalara Dikkat! Haber

Sıcak Havalara Dikkat!

Mardin'in Midyat İlçe Sağlık Müdürü Uzman Dr. Kenan İlkay Alp ve Aile Hekimi Uzman Dr. Ali Çiftçioğlu, sıcak hava konusunda uyarılarda bulundu. Uzmanlar özellikle yaşlı bireyler ve kronik hastalığı olanlar için sıcakların risk teşkil ettiğini dile getirdi. Uzman Dr. Ali Çiftçioğlu, küresel ısınmanın etkisi ile birlikte artan hava sıcaklıklarının özellikle 65 yaş üstü yaşlı bireyler ve yatağa bağımlı hastalar için ciddi sağlık riskleri oluşturabildiğini söyledi. Çiftçioğlu, "Bu gruptaki kişilerde vücut ısısının dengelenmesi güçleşir ve sıvı kaybı hızla artar, bu nedenle dikkatli olunması hayati önem taşır, bu gruptaki hastalarda muhtemel riskler şunlardır; aşırı sıcaklardan ötürü yüksek ateş, bilinç bulanıklığı, halsizlik ve bayılma yaşanabilir. Yeterli sıvı alınmaması dehidratasyon dediğimiz tansiyon yüksekliğine veya düşüklüğüne, böbrek fonksiyonların bozulmasına neden olabilir. Kalp, tansiyon, şeker ve solunum hastalıkları sıcak havalarda daha da ağırlaşabilir, yatağa bağımlı hastalarda artan terlemeye bağlı olarak pişik ve basi ayarlarında gelişme riski artar, bu gruptaki hastalarımızın bol sıvı alımı sağlaması lazım. Terlemeyi azaltacak kıyafetler tercih edilmeli. Sıkmayan hafif ve pamuklu giysiler giyilmeli. Gün içinde sık sık nabız tansiyon ve bilinç durumunu kontrol edilmeli. Unutmayın yaşlı ve yatağa bağlı hastalarda sıcak havalar ölümcül riskler oluşturabilir, küçük önlemlerle büyük sorunların önüne geçilebilir’’ dedi. Midyat İlçe Sağlık Müdürü Uzman Dr. Kenan İlkay Alp ise sıcak havalarda özellikle yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte nem oranları ve sıcaklık artışları olmakta ve bunun insan sağlığı üzerine çok büyük risk teşkil ettiğini söyledi. Alp, "Özellikle hassas gruplar dediğimiz kronik hastalıklar, yaşlılar, gebeler, bebekler ve çocuklar sıcaklık artışlarında çok büyük risk altında bulunmaktadır. Bizim önerilerimiz şunlar olabilir sıcak hava şartlarında ve sıcaklığın artmasında gün içerisinde alınan sıvı tüketiminin artırılması güneşin zararlı etkilerinden korunmak için önlem almak serin ortamlarda kalmaya özen göstermek hafif ve dengeli beslenmek ve fiziksel aktiviteleri özellikle sabah ve akşam saatleri olmak üzere günün daha serin saatlerinde yapılmalıdır" diye konuştu.

Sağlıklı bir yaz için dikkat edilmesi gerekenler  Haber

Sağlıklı bir yaz için dikkat edilmesi gerekenler 

Sıcaklar etkisini sürdürürken havuzlar da vatandaşların serinleme alternatifleri arasında yer alıyor. Ortak kullanılan havuzlarda insan sağlığını korumak için birçok detaya dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, bazı konularda dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Yazın sık görülen kulak ve burun boğaz hastalıklarına dikkat çeken Medicana Bursa Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hüsamettin Olgun, hastaların özellikle şiddetli kulak ağrısı, kulakta şişlik ve akıntı, kulak çınlaması, işitme kaybı, baş dönmesi gibi şikâyetlerle doktora müracaat ettiğini söyledi. Op. Dr. Hüsamettin Olgun, yaz aylarında havuz ve denizlerden bulaşan mikropların kulak-burun hastalıklarında artışa sebep olduğunu belirtti. Özellikle kulak zarında delik olan hastaların bu duruma daha dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Olgun, 'Mikroplu su, kulak zarında delik olan hastalarda direkt olarak orta kulağa, iç kulağa, kulak sinirine ve beyne ulaşabilir. Bu durum, kalıcı sağırlıkla sonuçlanabilir' dedi. Havuz ve deniz mikropları tehlike saçıyor Op. Dr. Hüsamettin Olgun, yazın kulak burun boğaz doktorlarına en çok gelen şikâyetlerin deniz ve havuz kaynaklı dış kulak yolu iltihapları olduğunu belirterek, "Dış kulak yolunda biriken bakteriler ve mantarlar, kulakta şiddetli ağrılara, akıntılara ve kulak kepçesinde hassasiyetlere sebep oluyor. Hastalar, şiddetli kulak ağrısı, kulakta şişlik ve akıntı, kulak çınlaması, işitme kaybı ve baş dönmesi gibi şikâyetlerle bizlere müracaat etmektedir. İltihaplı durumun ilerlemesi halinde kulak zarını delerek orta ve iç kulağa, hatta beyne ulaşıp, menenjit ve ansefalite yol açabilir. Özellikle daha önceden kulak zarında delik olan hastalar için bu durum daha da önemlidir' diye konuştu. Sağlıklı bir yaz için dikkat edilmesi gerekenler Op. Dr. Hüsamettin Olgun, yaz döneminde orta kulak basınç travması, alerjik rinit, sinüzitler ve hijyenik olmayan gıda tüketimine bağlı boğaz ve yemek borusu, mide ve bağırsak enfeksiyonlarının da arttığını ifade ederek, "Temiz olduğundan emin olmadığımız yerlerde havuz ve denize girmemeliyiz. Klorla dezenfekte edilen havuzu kullanmamalıyız. Hijyenik olmayan gıdaları tüketmemeliyiz. Aşırı güneşte fazla kalmamalıyız. Dengeli beslenmeli ve bol sıvı tüketmeliyiz. Spor yapmalı ve uykumuza dikkat etmeliyiz. Kulaklarımızı gelişigüzel cisimlerle karıştırmamalıyız. Dış kulak yolu orta kulak iltihabı oluştuğunda acilen bir kulak burun ve boğaz hastalıkları uzmanına başvurulmalı" şeklinde görüş verdi.

Kavurucu Sıcaklara Dikkat Haber

Kavurucu Sıcaklara Dikkat

Kardiyoloji Bölümü Uz. Dr. Özgür Mete, kalp ve damar hastalığı olan kişilere "Deniz ve havuza sabah ve akşam saatlerinde aç karnına girilmeli. Güneşin dik olduğu saatlerde direkt güneşin altında durulmamalı. Günde 2.5 litre su tüketilmeli" uyarısında bulundu. Aşırı sıcak hava, kalp hastaları ve ileri yaştaki kişileri daha fazla etkiliyor. Kavurucu sıcaklar; tansiyon düşmesinden kan akışında dengesizliklere kadar pek çok sorunu tetikleyebiliyor. Kalp damar hastalarını aşırı sıcaklara karşı uyaran Medicana Bursa Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uz. Dr. Özgür Mete, "Aşırı sıcak ve nemli havalarda kalp krizi geçirme riski artıyor, kalp damar hastalıkları sebebiyle ölümlerde artış görülüyor. Özellikle ileri yaşta ve ek hastalığı olan kişilerde risk daha da artıyor. Yaz aylarında havanın ısınması damarlarda genişlemeye, sıvı ve tuz kaybına, kalp atışlarının hızlanmasına, kalbin iş yükünün artmasına ve kanın pıhtılaşma eğilimi artar. Risk grubunda olanların kalp krizi geçirme riski bu sebeple daha fazla" diye konuştu. Sıcağa karşı en etkili yöntem vücudun terlemesi olduğunu belirten Dr. Özgür Mete, "Nemli deriden su buharlaşırken cilt soğumaya başlar. Bu şekilde damarlarda dolaşan sıvı miktarının azalması böbreklerden geçen kan hacminin azalmasına yol açar. Bu da yeterli sıvı alınmadığı takdirde böbrek ve böbreküstü bezlerden salgılanan maddelerle damarların büzülmesine ve ani tansiyon yükselmesi ile kalp yetersizliği belirtilerinin artmasına yol açar. Terlemenin fazla olduğu sıcak havalarda hipertansiyonu ve kalp yetersizliği bulunan, idrar söktürücü ilaç kullanan hastaların yeterli miktarda sıvı almaları gerekmektedir. Aksi takdirde böbrek fonksiyonlarında bozulma ve ani tansiyon düşmeleri olabilir. Bu ilaçları kullananlarda fazla sıvı kaybı sonucunda sodyum ve potasyum eksikliği oluşur. Bu da kalpte ritim bozukluğu, bilinç de bozulmalar yapabilir" bilgisini verdi. Daha önceden kalp damar hastalığı olan hastaların mümkün olduğu kadar serin yerlerde kalmaları, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi şikâyetleri başlarsa, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini anlatan Uzm. Dr. Mete, "Kalp ve damar hastalarının sıcak yaz aylarını daha sağlıklı geçirmeleri için özellikle güneşin dik olduğu saatlerde direkt güneşin altında dolaşmayıp bu saatlerde serin ve gölgelik yerlerde bulunmalı. Ağır güç gerektiren spor türlerinden uzak durulmalıdır. Sabah erken saatlerde veya akşam serinliğinde 30 dakika yüzülebilir. Ağır, yağlı yemeklerden kaçınıp az ve sık aralıklarla sebze ağırlıklı beslenilmelidir. Günlük sıvı ihtiyacı olan 2.5 litre sıvı tüketimine özen gösterilmelidir. Deniz ve havuza sabah ve akşam saatlerinde aç karnına girilmelidir. Yemekten sonra hemen denize girilmemelidir" diye konuştu.

Dikkat, cilt lekelenmesi kansere gidebiliyor Haber

Dikkat, cilt lekelenmesi kansere gidebiliyor

Havaların ısınması ile birlikte artan cilt lekelenmelerinin cilt kanserine kadar gidebildiğini belirten Cilt hastalıkları uzman doktoru İnci Deniz İnanç, yapılması gerekenler ile ilgili bilgiler verdi. Havaların ısınması, güneşin yakıcı sıcaklığı ile beraber cilt lekelenmelerinde de artış meydana geldi. Lekelenmelerin çözümleri ve yapılması gerekenler ile ilgili bilgiler veren Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Cilt Hastalıkları Uzman Doktoru İnci Deniz İnanç, "Yazın güneş ışınları daha dik açıyla geldiği için uzun süreli ve korunmasız güneş teması ciltte lekelenmelere sebep olmaktadır. Ultra viyola A ve B ışınları ciltte lekelenmelere sebep oluyor. Erişkinler ve çocuklarda cilt lekelenmeleri görülmektedir. Cilt lekeleri genetik yatkınlık, hormonal faktörler ve cilt tipi ile uyumlu olarak değişkenlik gösteriyor. Çocuklarda hormonal faktörler hariç cilt lekelenmeleri ön plana çıkıyor. Çocuklarda mineral filtreli güneş koruyucuları erişkinlerde mineral ve kimyasal filtreli güneş koruyucuları hangisi cilde uygunsa kullanılmasını öneriyorum. Açık tenli bireyler ve 10 yaş altındaki çocuklar güneş yanıklarına ve lekelerine daha çok yatkındırlar. Güneş hasar sadece lekelenme değil cilt kanserlerine kadar uzanabilir. Bu sebepten güneş koruyucuları dışarı çıkmadan yarım saat önce sürülmesi ve 2-3 saatte bir yenilenmesi gerekiyor. Çocuklarda mineral filtreli erişkinlerde ise ihtiyaca göre mineral veya kimyasal filtreli güneş koruyucuları kullanılabilir. Güneşin daha dik açılarda olduğu sabah 10.00 ila 16.00 arasında güneşten ve temaslardan kaçınılması gerekiyor. Bu saatler arasında oluşan yanıklar daha kalıcı hasar bırakmaktadır. Cildimizde daha ciddi sıkıntılar oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.