Hava Durumu

#Son Daki̇ka

Yeni Marmara Gazetesi - Son Daki̇ka haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Son Daki̇ka haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

2000 Yıllık Herkül Kabartması Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya Haber

2000 Yıllık Herkül Kabartması Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya

Bursa'nın İznik ilçesinde Roma dönemine ait 2 bin yıllık Herkül kaya kabartması tahrip edildi. Tarihi eser yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. İznik Hisardere köyü yolu Deliktaş civarında, 2 bin yıl önce taş ocağında çalışan işçiler için kaya üzerine işlenen Herkül kabartması, kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından tahrip edildi. İddiaya göre, heykelin sağ elinde gücü temsil ettiğine inanılan asanın uç tarafı yok oldu. Ayrıca, Herkül kabartmasının olduğu eski taş ocağı sahası, daha önce dökülen zeytin çorağı ile bataklığa dönüştü. Milattan sonra 3. yüzyılda taş ocağında bulunan kaya parçasına işlenen ve Yunan mitolojisinde göre Herakles olarak anılan Herkül'ün, Zeus ile Miken kralının kızı Alkmene'nin oğlu olduğuna inanılıyor. Heykel ve kabartmaların o devirlerde kötülüklerden insanları koruduğuna da inanılıyordu. Kabartmada, Herkül'ün sağ elinde gücünü temsil eden asa ve sol elinde ise öldürdüğü yedi başlı yılan bulunuyor. Bu karakter, Yunan mitolojisinde Herakles ve Roma mitolojisinde Herkül olarak biliniyor. Herkül'ü ziyaret eden İpek Özge Gedik, "İznik'e İstanbul'dan geldim ve tarihimizi yakından takip ediyorum. Aynı zamanda İznik'in tarihinide yakından takip etmekteyim. Arkadaşlarımın önerileri ve birazda araştırmam sonucu buraya geldim ve geldiğimde Herkül heykelinin bazı parçalarının çalındığını ve tahrip edildiğini gördüm yetkililerden isteğim bu Herkül heykelinin korunma altına alınmasını talep ediyorum" dedi.

“Şu üç durumda doktora başvurun”  Haber

“Şu üç durumda doktora başvurun” 

Kreş ve okul çağındaki çocukların yılda 6 ila 8 kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmelerinin normal kabul edilebileceğini belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Tunga Özbek “Dirençli ya da yüksek ateş, halsizlik, iştahsızlık ve sıvı tüketiminde azalma gözlemlerseniz çocuğunuzu mutlaka doktora götürün” dedi.  Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Tunga Özbek kışın havaların soğuması ve hava kirliliğinin artması gibi sebeplerle kalabalık ortamlarda geçirilen süre arttığında özellikle çocuklarda soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıkların daha sık görüldüğüne dikkat çekerek “Özellikle kreşe ve okula başlayan çocukların ilk senelerde daha sık hastalanması, çoğu kış ve sonbahar aylarında olmak üzere senede ortalama 6-8 kere üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmeleri doğal ve normal kabul edilebilecek bir durumdur” dedi.  “Gereksiz antibiyotik kullanmayın”  Enfeksiyon döneminde öncelikle etkenin viral mi yoksa bakteriyel bir enfeksiyon mu olduğu ayrımının doktor tarafından yapılması ve tedavi sürecinin buna göre planlanması gerektiğinin altını çizen Dr. Özbek “Bu dönemde geçirilen enfeksiyonların büyük bir kısmının viral kaynaklı olduğundan dolayı antibiyotik tedavilerinin sadece süreci takip eden doktorun uygun görmesi durumunda kullanımı daha doğru olacaktır. Gereksiz antibiyotik kullanımı hem antibiyotiğe direnç kazanılmasına sebep olur hem de florayı etkileyerek bağışıklık sistemini bozmaktadır” diye konuştu. Antibiyotikler dışında solunum yolu enfeksiyonlarında ihtiyaca göre ateş düşürücü kullanılması, bol sıvı tüketilmesi, burun kanallarının açık tutulması, özellikle 2 yaş altı çocuklarda anne sütünün sık sık verilmeye çalışılması, daha büyük çocuklar için ise bitki çaylarının verilmesinin daha hızlı bir iyileşme sürecini sağlamaya yardımcı olacağını dile getirdi.  “Bebeklerin koruyucusu anne sütü”  Kış aylarında küçük bebekler için bu hastalıklardan korunmada en önemli silahın “anne sütü ile beslenme” olduğunu vurgulayan Dr. Özbek o dönemde hasta bile olsa annenin vücudunda oluşturduğu koruyucu faktörlerin bebeğe geçtiğini ve ve bağışıklık sistemini desteklediğini ifade etti. Solunum yolu enfeksiyonları sırasında bebeğin iştahının bir kaç gün azalması ve annesini daha sık emmesinin de doğal olduğunu söyleyen Dr. Özbek hastalık sırasında bebeğini bol bol emzirmeye çalışan annenin bu şekilde hem bebeğe o hastalığa karşı savunma faktörlerini verdiğini hem de uygun bir şekilde beslenmesini, sıvısız kalmamasını sağladığını anlattı.  Anne sütünün dışında dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni sağlanarak, taze meyve-sebzelerle vitamin alımını arttırmak gerektiğini vurgulayan Dr. Özbek özellikle C ve D vitamini bu dönemde önemli olsa da sağlıklı beslenen bir çocuğun sürekli vitamin takviyesi almasına gerek olmadığını dile getirdi.  “Çocuklarınıza el yıkamayı, hapşırırken ağız kapatmayı öğretin”  Solunum yolu enfeksiyonlarının hasta çocuğun öksürme ve hapşırmasıyla; direkt temas veya çocuğun salgılarına temas etmiş eşyalar yoluyla bulaştığını belirten Dr. Özbek “Çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırılmalı ve hapşırma ya da öksürme sırasında ağız kapatılması öğretilmelidir, hasta çocukların hastalığın aktif döneminde okula kreşe gönderilmemeleri hastalığın bulaşmasının önlenmesi açısından önemlidir. Mümkün olduğunca kapalı, kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır. Sigara, çocukların hastalık riskini arttıracağı için sigara dumanından ve hava kirliliğinden çocukları uzak tutmak gerekmektedir. Ev, ofis gibi çok vakit geçirilen kapalı alanların düzenli havalandırılması, havasının kuru olmaması, nem ölçümü yapılarak gerekirse nem seviyelerinin artırılması yararlı olacaktır” dedi. Düzenli ve yeterli uyku ile açık havada yapılan kısa yürüyüş ve fiziksel aktivitelerin çocukların bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklarla mücadeleyi kolaylaştırdığını sözlerine ekledi. Hastalıklardan korunmanın en etkili yollarından birisi olan aşılamanın da ihmal edilmemesi, çocukluk çağı aşılarının mutlaka yapılmalı, ayrıca risk grubunda olan çocuklar için grip aşısının da uygulanması uyarısında bulundu.  “Şu üç durumda doktora başvurun”  Anne babaların doktora ne zaman başvuracağını bilemediğine değinen Dr. Özbek şu bilgileri paylaştı:  “3 aydan küçük bebeklerde her ateşlenmede mutlaka doktora gidilmelidir. 3 aydan büyük çocuklar için dirençli ya da yüksek seyreden ateş, halsizlik, beslenememe ve sıvı tüketiminde azalma gibi ek durumlar varsa mutlaka doktora götürülmelidir. Ayrıca öksürükle birlikte nefes almakta zorluk, hırıltılı ve sık nefes alıyor olması öksürüğün uzun süre devam etmesi çocukları doktora gecikmeden götürmek için uyarıcı sebeplerdir." 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.