Hava Durumu

#Tapu

Yeni Marmara Gazetesi - Tapu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tapu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Urla'da 55 yıllık tapu sorunu iki kuşaktır sürüyor Haber

Urla'da 55 yıllık tapu sorunu iki kuşaktır sürüyor

İzmir'in Urla ilçesinde arsa satın alan 800 kişi, tam 55 yıldır süren tapu sorunu nedeniyle ev hayallerine kavuşamıyor. Uzun yıllardır devam eden davalar nedeniyle birçok üye hayatını kaybederken, davalara ikinci kuşak üyeler müdahil oldu. Urla Teos Yapı Kooperatifi'nin 800 hissedarı, yıllardır süren tapu iptalleri nedeniyle yaşadıkları mağduriyetin sona ermesini istiyor. 1969 yılında Urla'nın Yağcılar Köyü'nden arsa satın alan vatandaşlar, mülkiyet haklarını korumak amacıyla Teos Yapı Kooperatifi'ni kurdu. Ancak aradan geçen yarım asırda, kooperatifin tapuları çeşitli idari ve hukuki gerekçelerle defalarca iptal edildi. Bu süreçte kooperatif üyeleri, haklarını aramak için yargıya başvurdu. Bugün çoğu 80 yaşın üzerinde olan kooperatif üyeleri, torunlarıyla birlikte Ankara, İstanbul ve İzmir'den otobüslerle Urla'ya gelerek duruşmalara katılıyor. Uzun yıllardır devam eden davalar nedeniyle birçok üye hayatını kaybederken, davalara ikinci kuşak üyeler müdahil oldu. Üyeler, davanın üçüncü hatta dördüncü kuşaklara kalmasından kaygı duyarak yarım asırlık mülkiyet sorununa artık kalıcı bir çözüm bulunmasını talep ediyor. 55 yıllık tapu sorunu 1969 yılında arsa tapusuyla yaklaşık 860 dönümlük araziyi satın aldıklarını kaydeden Urla Teos Yapı Kooperatifi Başkanı Ahmet Göksel, "Bu arazi, 1933 yılından itibaren üç kez tarla tapusuyla sahiplerine devredilmiş, son olarak ise 1969 yılında bize imarlı ve arsa tapulu olarak satılmış. Tapularımızı aldıktan sonra arazimizde altyapı çalışmalarına başladık; o yıllarda açılan yollar bugün dahi görülebilmektedir. Aynı yıl, bizimle birlikte aynı şahıstan arazi satın alan başka kişiler de oldu. Kooperatifimizin hemen arkasındaki bölgede, bize ait olmayan ancak aynı satıcıdan arazi alan şahıslar tarafından yaklaşık 200 adet villa inşa edildi ve bu yapılar halen sorunsuz bir şekilde kullanılmakta. Buna rağmen, bizim arazimizin orman sayılıp sayılmayacağıyla ilgili bir dava açıldı ve bu süreç hala devam etmektedir." dedi. Davalara ikinci kuşak müdahil oldu Arazileri ilk satın alan üyelerin tapularını aldıklarında 30'lu ve 40'lı yaşlarda olduğunu kaydeden Göksel, "40 yaşında alan üyelerimizin neredeyse tamamı 90'lı yaşlarına gelip vefat etti, 30 yaşında alanlar ise bugün 82-83 yaşlarında. Ne yazık ki bu kişiler, adaletin tecelli ettiğini görüp tapularına kavuşamadan hayatlarını kaybetti. Bu süreç 55 yıldır sürmekte olup, son 45 yıldır davalar devam etmektedir. Artık ikinci ve üçüncü kuşaklar bu davaya dahil olmuş durumda. Arazimizin orman vasfında olmadığına dair çeşitli üniversitelerden alınmış bilimsel raporlar ve ölçümler mevcut. Tüm bu bilimsel kanıtlara rağmen dava henüz sonuçlanmadı. Türk adaletine ve yargısına olan güvenimiz tam; adaletin en kısa sürede tecelli edeceğine inanıyor, 1969 yılından bu yana süregelen mağduriyetimizin sona ermesini ve haklarımıza kavuşmayı büyük bir sabırla bekliyoruz." ifadelerini kullandı. "Burası orman" 1969 yılında bir parsel satın aldığını aktaran Urla Teos Yapı Kooperatifi üyesi Gürsel Hancı, "Bu yeri alırken devlet bana arsa tapusu verdi; arazi değil, orman değil, hiçbir şey değildi. Sadece imarlı arsa olarak tapusunu aldım. Tapum bu şekilde elimde bulunuyor. Ancak daha sonra "burası orman" denilerek müdahale edildi ve o günden bugüne kadar bu durumla mücadele ediyoruz. Buranın orman olmadığını kanıtlayan bütün belgeleri ve gerekli evrakları temin edip mahkemeye sunduk, fakat yaklaşık elli yıldır bir sonuç alamadık. Mahkemelerde ‘Adalet mülkün temelidir' yazar; biz de mülkümüz için adaletin bir an önce tesis edilmesini talep ediyoruz." diye ekledi.

Bayburt’un Çalışkan Tapu Müdürü: 8 Diploma ve 9 Şiir Kitabı Haber

Bayburt’un Çalışkan Tapu Müdürü: 8 Diploma ve 9 Şiir Kitabı

Bayburt'ta tapu müdürü olarak görev yapan 36 yaşındaki Recep Karaaslan, genç yaşta 8 üniversite bitirdi, 9 şiir kitabı yazdı. Bayburt'un tarihi yapısından ve doğal güzelliklerinden etkilendiğini kaydeden Karaaslan, son şiir kitabını yazarken Çoruh Nehri'nden ve Bayburt Kalesi'nden ilham aldığını söyledi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde 14 yıldır görev yapan Karaaslan, yaklaşık 3 yıldır Bayburt Tapu Müdürlüğünde müdür olarak görevini sürdürüyor. 2 lisans ve 4 ön lisans bölümlerinden mezun olan, 2 farklı üniversitede yüksek lisans eğitimlerini tamamlayan 36 yaşındaki genç müdür Karaaslan, okuduğu bölümlerle 8 diplomanın sahibi oldu. Yaklaşık 10 yıldır şiir yazan, 9 şiir kitabı bulunan Karaaslan, yoğun iş temposuna rağmen okuma ve yazma tutkusundan vazgeçmiyor. Kocaeli Üniversitesi Emlak Yönetimi, Atatürk Üniversitesi Adalet, Atatürk Üniversitesi Halkla İlişkiler, Anadolu Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Anadolu Üniversitesi İşletme, Anadolu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümlerini bitiren Karaaslan, Kocaeli Üniversitesi İşletme ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Yönetim ve Liderlik alanlarında yüksek lisans eğitimlerini tamamlayarak, diplomalarını aldı. İlk şiir kitabını 2015 yılında çıkaran Karaaslan, Bayburt'ta görev yaptığı sırada 9'uncu ve son kitabı olan 'Dilimde Tüh Bitti' isimli kitabını yazdı. Karaaslan'ın kaleme aldığı Dilimde Tüh Bitti kitabında gurbet, yalnızlık ve uzaklık temalı şiirler yer alıyor. 10 yılda 9 şiir kitabı yayınlandı 10 yıldır şiir yazan, kaleme aldığı şiirleri kitap olarak yayınlanan Karaaslan, "Bayburt'ta, tapu müdürü olarak görev yapıyorum. 14 yıldır devlet memuruyum, yaklaşık 10 yıldır şiir yazıyorum. Bu 10 yılda 9 tane şiir kitabım yayınlandı. Bunlardan en sonuncusu Dilimde Tüh Bitti, Bayburt'ta yazdığım bir eser. İçimdeki okuma aşkıyla 2 yüksek lisans, 2 lisans ve 4 ön lisans olmak üzere 8 üniversite bitirdim" diyerek konuştu. "Şiir yazarken kendimi daha mutlu hissediyorum" "Şiir benim için bir kaçış, bir liman" diyerek konuşan Karaaslan, gençlere, çocuklara şiirden ve edebiyattan uzak kalmamaları konusunda tavsiyelerde bulunarak, "Şiiri seviyorum, şiir yazarken kendimi daha mutlu ve mesut hissediyorum. Etkilendiğim şairlerin, yazarların başında İsmet Özel geliyor. Daha çok serbest şiir yazıyorum. Tüm çocuklara, gençlere, herkese edebiyattan uzak kalmamalarını, şiirle bütünleşmelerini tavsiye ediyorum" dedi. Çoruh Nehri ve Bayburt Kalesi ilham kaynağı oldu Son kitabını yazarken Çoruh Nehri'nin coşkun dalgalarından ve Bayburt Kalesi'nin heybetinden ilham aldığını belirten Karaaslan, "Bayburt'ta bulunduğum süre zarfında Bayburt'un tabiatı, doğası özellikle içindeki Çoruh Nehri akışkanlığıyla, insanın içine nüfuz eden dalgalarıyla beni besleyen bir unsur oldu. Aynı zamanda Bayburt'un dizinin dibinde yattığı Bayburt Kalesi, şiirime farklı bir maneviyat, lezzet ve unsur kattı" şeklinde konuştu.

Yaşlı Kadının Tapulu Arazisini Başkasına Satıp Konut Doldurdu Haber

Yaşlı Kadının Tapulu Arazisini Başkasına Satıp Konut Doldurdu

Bursa'da babasından miras kalan 3 dönüm arsayı satmak isteyen yaşlı kadın, araziye geldiğinde şok üzerine şok yaşadı. Bir emlakçı yaşlı kadının tapulu 3 dönümlük arasına önce ev yaptı sonra tavuk çiftliği yaptı. Boşta kalan meyve bahçesindeki ağaçları ise kesip, parselledi. Kendi yerinde müşteri olan kadın, “ Ben şimdi burada ev yapıp oturan insanlara nasıl çık diyeyim, buna müsaade eden emlakçı ya benim paramı versin, ya da mağdur ettiği insanlara yardımcı olsun” diye sitem etti.   Bursa'da yaşayan Emine Görgen, iddiaya göre, babasından miras kalan 12 dönüm arsanın 3 dönümüne hak sahibi oldu. Geri kalan 9 dönüm arazi ise kardeşleri tarafından emlakçıya satıldı. Yaşlı kadın ise kendisine teklif veren emlakçıyı geri çevirdi. Yıllar sonra bir başka müşteriye satmaya karar veren Görgen, alıcıyla birlikte geldiği arazisinde gördükleri karşısında hayatının şokunu yaşadı. 10 milyon lira değerindeki tapulu arazisine 3 ev ve tavuk çiftliği yapıldığını gören mağdur kadın, hemen jandarma ekiplerine haber verip şikayetçi oldu. Ev sahipleriyle konuşan Görgen, “Siz evi nasıl yaptınız?” diye sorunca ev sahipleri kendisine emlakçının sattığını söyledi. Savcılığa giden Görgen, yaşadığı mağduriyet üzerine, “Ben şimdi burada ev yapıp oturan insanlara nasıl çık diyeyim, buna müsaade eden emlakçı ya benim paramı versin, ya da mağdur ettiği insanlara yardımcı olsun” diye sitem etti.  Kendi arsasında müşteri olan Emine Görgen, “Burada bizim 12 dönüm arazimiz vardı. Emlakçı kardeşlerimle anlaşıp 9 dönümünü aldı. Benim 3 dönüm olan arazim kaldı. Ben de burayı satmaya karar verdim. Geldim ki ne göreyim emlakçı meyve ağaçlarını kesip, benim yerime yol yapmış. Hemen jandarmayı aradım, savcılığa gidip şikayetçi oldum. Şimdi bizim mahkememiz devam ediyor. Buranın tapusu bize ait ama ev yapmışlar. Bir gün emlakçı bize gelip bana, ‘senin 500 metrekare yeri kardeşinin yeriyle değiştirdik' dedi. Bende kendisine, ‘bizimle bir sözleşme yapmadın, anlaşma yapmadın. Benim yerime siz nasıl yol yaparsınız' dedim. Baktım ki burada evler yapmışlar, benden arazinin tapusunu almak isteyince 4.5 milyon liraya anlaştık. Bana parayı getirecekti sadece 700 bin lira ödedi, bir daha da ödeme yapmadı. Ben kendi arsama müşteri oldum” diye konuştu. 

Yıldırım Belediyesi, 6 Mahalleyi Kapsayan Bölgede 25 Bin Hak Sahibini Tapularına Kavuşturacak Haber

Yıldırım Belediyesi, 6 Mahalleyi Kapsayan Bölgede 25 Bin Hak Sahibini Tapularına Kavuşturacak

Yıldırım Belediyesi, Mevlâna, Ulus, Yavuzselim, Arabayatağı, Çınarönü ve Hacivat Mahaleleri'nde yıllardır süregelen mülkiyet ve imar sorunlarını gerçekleştirdikleri sessiz devrimle çözüme kavuşturuyor.   Planlı yapılaşmanın, kentsel dönüşümün ve hizmetin önündeki en büyük engel olan imar sorununu kökten çözmek için kolları sıvayan Yıldırım Belediyesi, imar kanununda yapılan değişiklik ile sorunun önündeki en büyük engeli kaldırdı. 2019 yılından bu yana gerçekleştirilen çalışmalarla ilçede sessiz devrim gerçekleştirerek binlerce hak sahibini tapularına kavuşturan Yıldırım Belediyesi, ilçenin 40 yıllık sorunu olan; Mevlâna, Ulus, Yavuzselim, Arabayatağı, Çınarönü ve Hacivat Mahalleleri'ni kapsayan bölgelerde toplamda 25 bin hak sahibine tapularını teslim etmeye hazırlanıyor. 1986 yılından bu yana devam eden, plan iptalleri ve hukuki süreçlerle kronikleşen imar sorunlarını ortadan kaldırmak için gerçekleştirilen şuyulandırma çalışmalarında sona gelindi ve askı süreci başladı.  Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, ilgili mahalle muhtarları ve meclis üyeleri ile istişare toplantısı gerçekleştirdi.  Yıldırım'da görevi devraldıkları 2019 yılından bu yana gerçekleştirdikleri imar ve kentleşme çalışmaları ile birlikte Parlayan Yıldırım'ı inşa etmeye devam ettiklerini ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “Bu düşünce yasal düzenlemelerden imar uygulamalarına, kentsel dönüşüm çalışmalarından yeni sosyal yaşam alanlarının kazandırılmasına kadar birçok noktada proje ve hizmet üretiyoruz. Yıldırım için yaptığımız her işte ince eleyip sık dokuyarak, yıllar sonrasını da hesaba katarak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu doğrultuda ‘doğru plan-doğru uygulama' prensibimizle kamu kaynaklarını israf etmeden önemli işlere imza atıyoruz. Mülkiyet problemini ortadan kaldıran, özellikle ilçemizde riskli alanlarda yeni ve güvenli yaşamın önünü açan imar ve plan uygulamaları kentimiz için sessiz bir devrimdir. Gerçekleştirilen bu düzenleme sosyal donatı alanları ve ulaşım aksları ile güvenli, modern Yıldırım'ın önünü açacak” sözlerini kaydetti.  Mülkiyet sorunu tarih oluyor  Göreve başladıklarında Yıldırım'ın en önemli probleminin imar uygulaması, hisseli parsel, tapu ve mülkiyet sorunu olduğunu belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım'da göreve geldiğimizde ilçemizin 3'te birinde imar problemleri vardı. 1986 yılından bu yana, yapılan imar uygulamaları vatandaşlardan gelen itirazlar nedeniyle bozuluyordu. Bu problemleri gidermek için Ankara'ya gittik. İmar Kanunu'nun 18. Maddesinde yapılan değişiklik ile imar uygulamalarının sürekli değişmesine neden olan sorunu kökten çözdük. Yıldırım Belediyesi olarak 6 mahallemizde gerçekleştirdiğimiz imar plan uygulamalarının sonuna geldik. Nisan ayında bu bölgelerdeki toplamda 25 bin hak sahibine tapularını teslim edeceğiz. Yıldırım'da, imardan, hisseli parselden ve mülkiyetten kaynaklı sorunlar böylece tarihe karışacak” dedi.  Yeni yaşam yükseliyor  Nisan ayında gerçekleştirilecek tapu tesliminin bölgede gerçekleştirilmesi hedeflenen kentsel dönüşümün önünü açacağını ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “Bizler vaktinde imar çalışmaları yapmazsak oralar kendiliğinden kaçak yapılaşma ile şekilleniyor. Kaçak yapılaşma, hem tüm kulların hakkını gasp eden bir yaklaşım hem de kentleşmenin önündeki büyük bir engel. Kaçak yapılaşmanın az olduğu yerlerde dönüşüm daha hızlı gerçekleşiyor. Değirmenönü ve Karapınar'da tapu teslimi sonrası bölgede ciddi bir değişimin olduğunu görüyoruz. İnşallah sessiz devrim diye nitelendirdiğimiz 6 mahallede de dağıtacağımız tapu teslimi ile bölgede yeni apartmanların, sitelerin yükseldiğine şahitlik edeceğiz. Bu dönem Karapınar'dan Mevlana'ya kadar olan bölgede bambaşka bir yaşam başlayacak” diye konuştu. 

Karacabey Belediyesi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Çalışmalarını Dijital Ortama Taşıyor Haber

Karacabey Belediyesi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Çalışmalarını Dijital Ortama Taşıyor

Karacabey Belediyesi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü çalışmalarını dijital ortama taşıyor. Bu çalışma ile vatandaşların imar ve şehircilik hizmetlerinden daha hızlı faydalanması hedeflenirken, hizmet binası içerisinde de yoğun iş yükü oluşturan birçok işlemin dijital ortam üzerinden hızlı ve pratik bir şekilde yapılması sağlanacak. Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı "Dijital Devrim" olarak duyurduğu çalışmayla ilgili "Dijital İmar Sistemini 2025 yılında vatandaşlarımız kullanmaya başlayacak' dedi.   Karacabey Belediyesi ilçede gerçekleştirdiği hizmetlerde yenilikçi yöntemler ile teknolojiyi dahil etmeyi sürdürüyor. Bu sayede hem çalışma organizasyonunda hem de vatandaşların daha pratik ve güvenli hizmet almasını sağlamayı amaçladıklarını belirten Belediye Başkanı Fatih Karabatı, dijital devrim olarak tanımladığı son projeyle vatandaşların artık İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'ndeki birçok işlemi internet üzerinden daha hızlı yapabileceklerini belirtti.  Yeni sistem için belediye eersoneline eğitim  Karacabey Belediyesi, 2025 yılında hizmete girmesi planlanan uygulama için İmar ve Şehircilik Müdürlüğü personeli eğitimlere başladı. Uzman öğreticiler D- İmar uygulamasının çalışma şemasını ve sağladığı imkanları belediyenin ilgili birimlerine aktarıyor. Belediye binasında süren eğitimlere dün, Başkan Fatih Karabatı’da katıldı.  Başkan Karabatı eğitim sonrası konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Şehrimizde hem vatandaşlarımıza hem de belediye çalışmalarımıza hız, tasarruf ve avantaj sağlayacak her türlü gelişim ve teknolojik uygulamayı sağlıyoruz. Göreve geldikten sonra bu tarz çalışma ve düzenlemelerimiz oldu. Bu sayede iş takibinin yanında hem koordinasyon hem de ciddi tasarruf sağlayan uygulamalarımızı hayata geçirdik. Bunlara bir yenisi D- İmar ile gerçekleşmiş olacak. Bugün bakıldığında, belediyede en yoğun kullanılan birimlerden biri İmar ve Şehircilik Müdürlüğümüz. Burada vatandaşlarımız çeşitli imar işlemleri için zaman zaman yoğunluk oluşturmakta. Hem vatandaşlarımıza hem de mesai arkadaşlarımızla bu iş yükünü azaltmak ve zamandan tasarruf ettirerek büyük bir kolaylık sağlayacağız. Bu sistem sayesinde imar durumu, ruhsat başvuruları, proje onay ve belge talepleri, ekspertiz ve harita gibi daha bir çok işlem online olarak yapılabilecek" dedi.  Karacabey Belediyesi tarafından hayata geçirilecek D-İmar uygulamasına geçiş öncesi personel eğitimlerinin devam ettiği ve 2025 yılı Ocak ayında belediye web sitesi üzerinden e-Devlet şifreleriyle vatandaşların kullanımına açılacağı duyuruldu. 

Şişli'de Dolandırıcılık:Kilitleri Kırılan Evler, Adeta Günlük Ev Gibi Kullanılarak Kiraya Verildi Haber

Şişli'de Dolandırıcılık:Kilitleri Kırılan Evler, Adeta Günlük Ev Gibi Kullanılarak Kiraya Verildi

Şişli'de iddiaya göre müteahhit tarafından dolandırılan Gayrimenkul Uzmanı Aydın Yıldız, 3 sene önce satın aldığı tapulu 4 dairesi kendisinden habersiz bir şekilde kısa dönemler için kiraya verildi. Yurt dışında olduğu sırada kilidi kırılan evlerin gasp edildiğini ve tehdit telefonları aldığını iddia eden Yıldız, konuyu yargıya taşıdığını belirterek sorumluların bir an önce yakalanmasını istedi.  İddiaya göre, Gayrimenkul Uzmanı Aydın Yıldız Şişli Feriköy Mahallesi'nde 3 sene önce yeni yapılmaya başlanan bir binadan 4 daire satın aldı. Dairelerin teslim edilmesi konusunda iddiaya göre, pandemi döneminde yaşanan fiyat farkı bahane edilerek sıkıntı yaşandı. Tapulu dairelerini bir türlü teslim alamayan Yıldız, müteahhide konuyla ilgili davacı olacağını söyledi. Bunun ardından tehdit telefonları kesilmedi. Babasının mezarına giden Yıldız, iddiaya göre kimliği belirsiz kişiler tarafından takip edildi. Yanına gelen kişiler, Yıldız'a alacaklarını olduğunu söyleyerek dairelerinden birini istedi. Bu isteği geri çeviren Yıldız, kendisini tehdit ettirdiğini öne sürdüğü müteahhitten davacı oldu. Bu süre içinde Yıldız'ın daireleri kendisi yurtdışındayken ondan habersiz bir şekilde kısa süreliğine kiraya verildi. Bir süre sonra boşaltılan daireler daha sonra yeni kişilere kiralandı. Şahısların kaçak elektrik kullandığını ve sahte belgelerle daireye su bağladıkları iddia eden Yıldız, dava sürecinin devam ettiğini belirterek sorumluların yakalanmasını istedi.   "Bu konuyu yargıya taşıdım"  Evlerinde kimin kaldığının belli olmadığını, sürekli gürültü yapıldığını ve komşuların sürekli şikayetçi olduğunu belirten Yıldız, “Pandemi döneminde Şişli Feriköy Mahallesi'nde yeni yapılmakta olan bir binadan 4 adet daire satın aldım. Kontratım, sözleşmem ve dairenin nasıl teslim alınacağına dair tutanaklarım var. Daireler teslim edilirken gecikmeler de yaşandı bunu firmaya sorduğumda, pandemi dönemini, fiyatların yükselmesini ve kayıplar yaşadığını bu sebeple binayı zamanında bitiremeyeceğini zikretti. Yargıya gideceğimi ve gecikme konusunda davacı olacağımı söylediğimde beni tehdit etti. 'Beni dava edersen seni bu binaya sokturmam, barındırmam seni yaşatmam' şeklinde tehditler savurdu. Bir takım ne idiğü belirsiz kişiler tarafından aradım. Hatta babamın mezarlığına gittiğim bir gün mezarlık bekçisinin uyarısıyla arabamın yanında tanımadığım kişilerin beklediği söylendi. Bizi şu kişi gönderdi senin dairelerde kira alacakların varmış. 'Bize bu dairelerden birini vereceksin biz bu kişiden alacaklıyız. Biz de sana paranı vereceğiz' dediler. Daireleri satmak istemediğimi söylediğimde ise bana aba altından sopa gösterdiler. Bu konuyu da yargıya taşıdım ve tehdit ettiren kişinin söz konusu müteahhit olduğunu beyan ettim. Avukatım vasıtasıyla da dairelerimi geri almak ve kiracı yerleştirebilmek amaçlı bütün yargı yollarına başvurdum. Kaymakamlığa yaptığım başvuru bir sonuç vermezken yargı süreci çok uzun sürdü. Bunların da aslında istediği bu. Süreç uzun sürsün ve bu süre zarfında dairelerimin kira gelirlerini alabilsinler. Ailemin rızkının haksız şekilde alınması artık yeter. "  "Dairemin kilitlerini kırıp kiraya veriyorlar"  "Ben yurtdışına sürekli işim gereği çıkıyorum. Her geldiğimde kendi dairelerimin kilitlerini polis eşliğinde çilingir marifetiyle kırarak değiştiriyorum. Fakat şikayetçi olduğum şahıs benim yurtdışına çıktığım zamanları fırsat bilerek kilitleri değiştirip haksız kazanç elde etmek amacıyla dairelerimi kiraya veriyor. Bu yaşananlara bütün bir bina şahit. Hatta bir grubumuz var. Bu grupta kimliği belirsiz kişilerin dairelerimde kalıp insanlara rahatsız verdiklerine dair beyanlar ve şikayetler var. Şu anda ben dairelerimden bir tanesini sadece polisi arayarak geri alabildim ve kiraya verdim. Allah ondan razı olsun. Onların getirdikleri kişileri bilmiyoruz. Kontrat yapma hakları yok ve yapmıyorlar. Kaçak elektrik kullanıyorlar. Suya gelirsek İSKİ'ye sahte bir kontrat sunuyorlar. Feriköy İSKİ Müdürlüğü'ne gittiğimde adımın geçmediği sahte bir kontrat ile karşılaştım. 2021'den biri 3 dairem kirada başkası kirayı alıyor ve ben mağdurum ve yargıdan başka sığınacak bir yerim yok.” diye konuştu. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.