#Türkiye

Yeni Marmara Gazetesi - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mersin'de örtü altında ve açıkta turfanda üretilen sebze ve meyvelerin hasadı sürüyor Haber

Mersin'de örtü altında ve açıkta turfanda üretilen sebze ve meyvelerin hasadı sürüyor

Türkiye'nin önemli üretim merkezlerinden Mersin'de örtü altında turfanda üretilen üzümde hasat başladı. İlkbaharda yaşanan soğuk hava ve zirai don nedeniyle örtü altında yüzde 20 verim kaybı oluşurken ilk ürünler 250 TL'den alıcı buldu.   Mersin'de örtü altında ve açıkta turfanda üretilen sebze ve meyvelerin hasadı sürüyor. Erikten kayısıya, yenidünyadan çileğe kadar hasadın başladığı kentte örtü altında yetiştirilen beyaz üzümler de olgunlaştı. Erdemli ilçesi Kocahasanlı bölgesinde sezonun ilk üzümleri hasat edildi. Üzümün ilk hasadı 250 TL'den alıcı bulu. İlkbaharda yaşanan soğuk hava ve zirai don örtü altında yaklaşık yüzde 20 oranında verim kaybına neden oldu.  İçerisinde bulundukları serada üzüm üretildiğini belirten Ziraat Mühendisi Emine Yaman Kulu ise, "Örtü altında üretilen üzüm çeşidimiz Yalova incisi. Zorlukları aşarak bugün hasada başladık. 2025 yılı tarımsal üretimde doğal afet yılı oldu. Zirai don yaşadık. Hem açık sahamız etkilendi hem de örtü altındaki üretim etkilendi. Açık sahada ağaçlarımız çiçek açmıştı, çok etkilendik. Örtü altında ise ısıtma yaptık, yine de verim kaybı oldu" dedi.  Turfanda üzüm yetiştirdiğini anlatan üretici İbrahim Köse, "Yaklaşık 12 yıldır bu işle uğraşıyorum. Bu sene olumsuz hava şartlarından dolayı biraz sıkıntılar yaşadık. Soğuklarda sobalar yaktık, ısıtmaya çalışarak erken hasat etmeyi başardık" diye konuştu.  Sabahın erken saatlerinden itibaren örtü altında hasat yapan işçiler de, üzümlerin özenle kesilip paketlenerek alıcılara gönderildiğini söyledi. 

Ahtapotun kolları kesildi, uyuşturucu rotaları böyle deşifre edildi Haber

Ahtapotun kolları kesildi, uyuşturucu rotaları böyle deşifre edildi

Türkiye’de İstanbul merkezli 20 ilde ve 5 ülkede eş zamanlı düzenlenen "Orkinos-Bulut" operasyonunda 4 uluslararası uyuşturucu suç ağının çökertildiği soruşturmada yeni ayrıntılara ulaşıldı.   Türkiye, İspanya, Almanya, Hollanda ve Belçika'da Avrupa Polis Teşkilatı Europol ile düzenlenen eş zamanlı operasyon Avrupa’da büyük yankı uyandırmış, "Orkinos-Bulut" adı verilen denizaşırı polisiye soruşturma, Emniyet Genel Müdürlüğü koordinesinde, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, Interpol-Europol Daire Başkanlığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) tarafından ortak yürütülmüştü.  Avrupa Polis Teşkilatı Europol, Hollanda, Almanya, İspanya ve Belçika polis teşkilatlarıyla İstanbul merkezli 20 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonda yakalanan 234 zanlının emniyetteki işlemleri devam ederken, operasyonda yeni detaylara ulaşıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaklaşık 8 ay önce Türkiye ve Avrupa'daki küresel uyuşturucu ağlarını mercek altına aldı.  Yapılan çalışmaların ardından 4 büyük suç örgütünün kendi aralarında kullandıkları şifreli iletişim araçlarını ve yöntemlerini o kişilerin mesajlarına ulaşan Türk polisi, şifrelenmiş mesajları çözerek küresel uyuşturucu ağının yöntemlerini deşifre etti.  Türk polisinden dev operasyon  Uyuşturucu kartellerinin Türkiye’ye, Avrupa'ya, Güney Amerika ülkelerinden deniz ve kara yoluyla kokain, İran ve Afganistan üzerinden eroin, Balkan ülkeleri üzerinden skunk ve Avrupa ülkeleri üzerinden extacy maddelerinin üretimini ve sevkiyatını yapmaya çalıştıklarını tespit eden emniyet güçleri, ABD, İngiltere, Avustralya, Yunanistan, Sırbistan, Azerbaycan, Kosova, Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Brezilya ve İran polis teşkilatlarıyla bilgi ve belge paylaşımlarına başladı.  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da destek verdiği çalışmalarda Avrupa Polis Teşkilatı Europol başta olmak üzere diğer ülkelerin de adli ve kolluk kuvvetleriyle yazışmalar İstanbul polisi, zanlıların kimlik, adres ve karıştığı suçları yetkililerle paylaştı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde kurulan kriz merkezinde İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız'ın da katılımıyla başlatılan operasyonda 9'u yurt dışında olmak üzere 234 zanlı gözaltına alındı. Hollanda, Almanya, İspanya ve Belçika'daki operasyonlara Türk polisler gönderilirken, İstanbul'daki kriz merkezinde ise Europol yetkilileri operasyonu yerinde takip etti.  Bu arada Hollanda'da bulunan Avrupa Polis Teşkilatı Europol merkezinde ise İçişleri Bakanı Ali Yerlkaya'nın açıklamaları ve operasyonun gidişatı takip edildi.  Uluslararası organize suç örgütlerinin 13 milyar lira değerindeki mal varlığına el konuldu  Türkiye ve yurt dışında ele geçirilen 21 ton 251 kilo uyuşturucu madde ile 3 milyon 320 bin tablet uyuşturucu haptan da sorumlu olan, aynı zamanda bir çok farklı suça da karışan zanlılara yönelik gerçekleşen operasyonda uluslararası organize suç örgütlerinin MASAK tarafından şu ana kadar tespiti yapılan 681 taşınmaz, 127 araç, 113 şirketteki ortaklık payları ile şüphelilerin banka hesapları olmak üzere Türkiye'deki yaklaşık 13 milyar lira değerindeki mal varlığına el konuldu. 

GÖKYÜZÜNÜN ZARİF KAHRAMANLARI: AZERBAYCAN VE TÜRKİYE KADIN PİLOTLARI Haber

GÖKYÜZÜNÜN ZARİF KAHRAMANLARI: AZERBAYCAN VE TÜRKİYE KADIN PİLOTLARI

  Mitoloji ve masallarda uçan varlıklar, kuşlar ve gökyüzüne seyahat eden kahramanlar bu arzunun simgesi hâline gelmiştir. Zaman geçtikçe, bu arzu teknolojinin gelişmesiyle gerçeğe dönüşmeye başlamıştır. Bilim ve mühendislik alanındaki ilerlemeler, insan zekâsı ve icat yeteneğinin bir sonucu olarak, ilk uçan makinelerin icadını mümkün kılmıştır. Havacılığın başlangıç döneminde yapılan ilk uçuşlar, insanın uçma hayalini gerçeğe dönüştürmek adına atılan önemli adımlara sahne olmuş ve günümüz modern havacılık teknolojilerinin temelini oluşturmuştur. Her alanda olduğu gibi, havacılık alanında da tarih boyunca erkekler daha fazla ön planda olmuş ve bu sektörde baskın bir rol oynamıştır. Ancak kadınlar da bu alanda geri kalmamış, aksine pek çok dönemde mücadele ederek ve zorluklara rağmen kendilerine bir yer edinmişlerdir. İlk dönemlerde kadınların havacılık sektöründeki varlığı sınırlı olsa da, zamanla önemli başarılar elde etmiş ve havacılığın gelişimine büyük katkılar sağlamışlardır. Günümüzde kadınların uçuş ekiplerinde ve havacılık sektöründe giderek daha fazla yer aldığı görülmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türk dünyasında da kadınlar havacılık alanında kayda değer başarılara imza atmış ve adlarını tarihe yazdırmışlardır. Bu kadınlar, sadece kendi ülkelerinde değil, uluslararası alanda da tanınmış ve havacılık dünyasında birçok başarıya ulaşmışlardır. Örneğin, birçok kadın pilot ve mühendis, savaş dönemlerinde ya da kırdıkları rekorlarla tarihe geçmiştir. Bu ülkelerden biri de Azerbaycan ve Türkiye’dir. Her iki ülkenin havacılık tarihinde isimlerini altın harflerle yazdıran birçok cesur kadın pilot yetişmiştir. Bu isimler arasında Züleyha Seyidmammadova, Leyla Memmedbeyova, Ruqiya Zerbeliyeva, Sona Nuriyeva, Leman Bozkurt, Şenay Günay, Sabiha Gökçen ve Bedriye Tahir gibi önemli şahsiyetler bulunmaktadır. Her biri, havacılık alanındaki başarılarıyla yalnızca kendi ülkelerinde değil, dünya çapında da dikkat çekmiş, gelecek nesillere ilham kaynağı olmuştur. Azerbaycan toplumunun havacılıkla ilk tanışıklığı 20. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Genel olarak, bu dönemde havacılık alanında meydana gelen gelişmeler, gelecekteki hızlı ilerlemelerin temelini oluşturmuştur. Azerbaycan’da ilk uçak uçuşları 1910 yılında Bakü’de gerçekleştirilmiştir. Bu uçuşlar, hem yerel halk hem de ülke yöneticileri tarafından büyük ilgiyle karşılanmış ve havacılık teknolojilerinin gelişimi için önemli bir adım olmuştur. O dönemde Azerbaycan’ın havacılık alanındaki bu ilk adımları, sonraki yıllarda daha geniş çapta gelişerek ülkenin havacılık tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Havacılığın en önemli unsurlarından biri de onu yöneten pilotlardır. Doğal olarak, Azerbaycan’da da ilk uçak pilotları erkek olmuş ve bu alanda büyük başarılara imza atmışlardır. Şüphesiz ki, cesaretleri ve profesyonellikleriyle onlardan geri kalmayan kadın pilotlar da vardır. Bu isimlerden biri de Azerbaycan havacılık tarihinde kadınların cesaret ve yetkinlik örneği olarak önemli bir yere sahip olan Sona Nuriyeva’dır. O, hem Azerbaycan’ın ilk kadın pilotlarından biri hem de birinci dönem SSCB Yüksek Sovyeti’nin kadın milletvekillerinden biri olmuştur. Sona Nuriyeva, 15 Aralık 1915'te Bakü'nün Emircan köyünde doğmuştur. Ortaokulu 1930 yılında bitiren Sona Nuriyeva, havacılığa özel bir ilgi duyarak Bakü hava kulübüne katılmıştır. Burada kısa sürede yüksek başarılar elde etmiş ve 1932 yılında kulübün mezunu olmuştur. Aynı yıl eğitmen olarak çalışmaya başlamış ve 1934 yılına kadar geleceğin pilotlarına uçuş becerilerini öğretmiştir. Profesyonel havacılık eğitimine devam etmek amacıyla Sona Nuriyeva, 1934 yılında SSCB Sivil Hava Filosunun Bataysk Pilotluk Okulu'na girmiştir. İki yıl sonra, 1936’da eğitimini başarıyla tamamlayan Nuriyeva, Azerbaycan'da sivil havacılık alanında çalışmaya başlamıştır. Onun havacılık kariyeri istikrarlı bir yükselişle devam etmiştir. 1936-1937 yıllarında Transkafkasya İdaresi’nin 222. hava birliğinde, 1937-1943 yıllarında ise Azerbaycan hava grubunun 19. hava birliğinde pilot olarak görev yapmıştır. Savaş döneminde, 1943-1945 yıllarında Nuriyeva 9. nakliye hava birliğinde faaliyet göstermiştir. Büyük Vatan Savaşı sırasında Nuriyeva, önemli bir görevin üstesinden gelmiştir. Devlet tarafından kendisine özel bir görev verilmiş ve o, riskli Tahran uçuşunu başarıyla gerçekleştirmiştir. O dönem için bu uçuş, profesyonellik ve cesaretin açık bir örneği olarak kabul edilmiştir. Sona Nuriyeva sadece bir pilot olarak değil, aynı zamanda sosyal ve siyasi faaliyetleriyle de örnek bir şahsiyet olmuştur. 1939-1946 yıllarında SSCB Yüksek Sovyeti milletvekili seçilen Nuriyeva, Azerbaycanlı kadınların toplumsal hayatta aktif rol almasının bir sembolü haline gelmiştir. Sona Nuriyeva, savaş sonrası uluslararası havacılık alanında da önemli başarılar elde etmiştir. 1945 yılında Moskova'ya gönderilen Nuriyeva, o yıldan itibaren 1949'a kadar SSCB Sivil Hava Filosunun uluslararası hava hatlarının özel hava birliğinde görev yapmıştır. Bu yıllar boyunca Almanya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Macaristan, Bulgaristan, Polonya ve Romanya yönlerine uluslararası uçuşlar gerçekleştirmiştir. Profesyonelliği ve ustalığıyla öne çıkan Sona Nuriyeva, "Aeroflot"un en yetenekli kadın pilotlarından biri olarak tanınmıştır. Ancak, 1948 yılında sağlık sorunları nedeniyle uçuş kariyerine son vermek zorunda kalmıştır. 1949 yılında Azerbaycan’a dönerek sivil havacılıkta hava trafik kontrolörü (dispeçer) olarak çalışmaya başlamıştır. 1949-1968 yıllarında Zabrat Havalimanı’nda görev yapmış ve bu alanda da büyük deneyim kazanmıştır. Mesleki başarısı nedeniyle Sona Nuriyeva, birçok yüksek devlet ödülüne layık görülmüştür. "Lenin Nişanı", "Şeref Nişanı", "Kafkasya'nın Savunulması İçin" ve "Almanya Üzerinde Zafer İçin" madalyaları ile ödüllendirilmiştir. Aynı zamanda Azerbaycan SSC Fahri Fermanı ile de onurlandırılmıştır. Sona Nuriyeva, uzun yıllar hizmetlerinden dolayı 1968 yılından itibaren cumhuriyet düzeyinde, 1978 yılından itibaren ise birlik (SSCB) düzeyinde emekli statüsü almıştır. Onun zengin yaşamı ve kariyeri, Azerbaycan kadınının bilim, profesyonellik ve cesaret sembolüne dönüşmüştür. Sona Nuriyeva’nın fedakârlığı, havacılık alanındaki hizmetleri ve olağanüstü yaşam yolu, gelecek nesiller için değerli bir örnektir. Ayrıca, onun hayatı ve faaliyetleri hakkında zaman zaman birçok makale, şiir ve köşe yazısı kaleme alınmış, mirası Azerbaycan kadınının kahramanlık destanına dönüşmüştür. Azerbaycan ile birlikte, Türkiye'nin havacılık tarihi de neredeyse aynı dönemlere denk gelmektedir. Milli Mücadele döneminde kurulan Ankara Hükümeti'nin düzenli orduya geçişiyle birlikte oluşturduğu ilk kurumlardan biri, 1 Haziran 1911'de kurulan Türk Hava Kuvvetleri olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, "İstikbal göklerdedir" sözüyle modern ve güçlü bir havacılık sektörünün gelişmesini hedeflemiş ve bu doğrultuda güçlü bir hava kuvvetinin kurulma sürecini 1925 yılında başlatmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan on altı ay sonra tesis edilen Türk Tayyare Cemiyeti, yalnızca askeri havacılığın güçlendirilmesiyle yetinmemiş, aynı zamanda milli imkânlarla uçak üretimini gerçekleştirmek ve güçlü bir askeri hava sanayisi oluşturmak adına önemli girişimlerde bulunmuştur. Türkiye havacılık tarihinin gelişiminde erkeklerle birlikte kadınlar da önemli roller üstlenmiştir. Bu kadınlardan biri de Leman Bozkurt Altınçekiçtir. Leman Bozkurt, havacılık alanındaki hizmetleriyle tanınmış ve hem Türkiye'nin hem de NATO kuvvetlerinin ilk ve uzun süre tek olan reaktif uçak kullanan kadın pilotu olarak adını havacılık tarihine altın harflerle yazdırmıştır. Türkiye'nin doğusunda yer alan Sarıkamış bölgesinde, 10 Mart 1932'de ailenin beşinci ve son çocuğu olarak dünyaya gelen Leman Bozkurt, ortaöğrenimini babasının yanında tamamlamıştır. Daha sonra lise eğitimi almak için İstanbul'da yaşayan ağabeyinin yanına taşınmıştır. Ortaokul yıllarında annesini, lise döneminde ise babasını kaybeden Leman Hanım, İstanbul Atatürk Kız Lisesini bitirmiştir. Buradaki eğitimini tamamladıktan sonra Türk Hava Kurumu tarafından düzenlenen Türkkuşu İnönü Okulunda planör (motorsuz uçak) eğitimi almış, ardından Türkkuşu Motorlu Okuluna öğretmen adayı olarak kabul edilmiştir. Havacılığa olan sevgisi ve yeteneği, onu daha büyük başarılara taşıyordu. 1954 yılında kadınların Silahlı Kuvvetler'e kabul edilmesine dair kararın alınmasının ardından, Leman Bozkurt, İzmir Hava Harp Okuluna başvurarak Ekim 1955'te eğitimine başlamıştır. Pervaneli uçaklarla aldığı eğitimini başarıyla tamamlayarak 30 Ağustos 1957'de mezun olmuştur. Daha hızlı ve yüksek irtifada uçma arzusu, onu reaktif pilotluğa yönlendirdi. Ağustos 1958'de Eskişehir'de bulunan Jet Eğitim Filosu'na katılan Leman Bozkurt, burada da kısa sürede eğitimini başarıyla tamamlamıştır. 22 Kasım 1958'de reaktif pilotluk nişanını takan Leman Bozkurt Altınçekiç, sadece Türkiye'nin değil, NATO'nun da ilk kadın reaktif pilotu unvanını kazanarak tarihe geçmiştir. Profesyonel kariyerinde Leman Hanım, 9 yıl boyunca F-84 ve T-33 tipindeki savaş uçaklarında uçuşlar yapmış, sonrasında ise Türkiye Hava Kuvvetleri'nin karargah hizmetlerinde görev almaya başlamıştır. Eskişehir'de görev yaptığı dönemde tanıştığı pilot Tahir Altınçekiç ile 16 Ekim 1960'ta evlenmiştir. Kariyeri boyunca Hava Kuvvetleri'nde Kadrolu Planlama Şube Müdürü ve Merkez Şube Müdürü olarak görev yapmış, albay rütbesiyle emekli olmuştur. 1984 Kasım ayında, Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 50. yılı vesilesiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "Cumhuriyetin ilanından sonra devlet kurum ve kuruluşlarında çalışan ilk kadınlar" ödülüne layık görülmüştür. Bu prestijli ödülü, Milli Savunma Bakanlığı'nda görevli ilk kadın reaktif pilot olarak almıştır. Leman Bozkurt Altınçekiç, 4 mayıs 2001 tarihinde İzmir'de vefat etmiş ve Paşaköprü Mezarlığı'na defnedilmiştir. O, Türk kadınının özgürlük ve cesaret simgesi haline gelmiş, havacılık tarihine silinmez bir iz bırakmış ve gelecek nesiller için ilham kaynağı olmuştur. vv

A Milli Takım'ın 2026 Dünya Kupası Elemelerindeki Rakipleri Belli Oldu Haber

A Milli Takım'ın 2026 Dünya Kupası Elemelerindeki Rakipleri Belli Oldu

 A Milli Futbol Takımı'nın 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'ndeki son rakibi İspanya oldu.   UEFA Uluslar Ligi'nde çeyrek final ikinci karşılaşmaları bugün oynanan 4 maçla tamamlanırken, adını yarı finale yazdıran 4 ülke de belli oldu. Öte yandan aralık ayında yapılan 2026 Dünya Kupası elemeleri kura çekimi sonrası Türkiye'nin rakipleri belirlenirken, muhtemel son rakibi de İspanya - Hollanda müsabakası sonrası netlik kazandı.  Hollanda'da oynanan ilk maçta sahadan 2-2'lik eşitlikle ayrılan taraflar, Camp de Mestalla'da kozlarını paylaştı. Fransız hakem Clement Turpin'in düdük çaldığı müsabakada İspanyollar 8. dakikada Oyarzabal'ın penaltıdan attığı golle 1-0 öne geçti. İlk yarısı bu sonuçla geçilen maçta Hollanda 54'te penaltıdan Memphis Depay ile eşitliği yakaladı. Oyarzabal 67. dakikada kendisinin ve takımının ikinci golünü atarken, 79'da Ian Maatsen, Hollanda adına yeniden beraberlik golünü kaydeden isim oldu. Normal süresi 2-2'lik eşitlikle tamamlanırken, ilk maçta alınan 2-2'lik beraberlikle uzatmalara gidildi. Karşılaşmanın 103. dakikasında savunma arkasına sarkan Lamine Yamal, ceza sahasında yaptığı vuruşla skoru 3-2'ye getirdi. Bu golden 4 dakika sonra Xavi Simons, kaleci Unai Simon'un müdahalesiyle yerde kalırken, Portakallar penaltı kazandı ve Simons topu ağlara gönderdi.  Seri penaltılarda 5-4'lük üstünlük sağlayan İspanya, adını yarı finale yazdırdı.  Ay-yıldızlar elemelerde mücadele edeceği E Grubu'nda Gürcistan, Bulgaristan ve İspanya ile karşı karşıya gelecek.  İspanya'nın Uluslar Ligi yolu  Son Avrupa şampiyonu İspanya, UEFA Uluslar A Ligi 4. Grup'ta mücadele etti. Danimarka, Sırbistan ve İsviçre ile karşılaşan İspanyollar grubu 5 galibiyet, 1 beraberlikle topladığı 16 puanla lider tamamladı. Luis de la Fuente'nin öğrencileri çeyrek finalde Hollanda ile eşleşirken, rakibini elemeyi başardı ve haziran ayında oynanacak yarı finale yükseldi. Öte yandan İspanya'nın resmi maçlarda 21 maçlık yenilmezlik serisi bulunuyor. Bu süreçte 18 galibiyet, 3 beraberlik elde etti.  Millilerin 2026 Dünya Kupası elemeleri fikstürü şöyle:  4 Eylül: Gürcistan - Türkiye  7 Eylül: Türkiye - İspanya  11 Ekim: Bulgaristan - Türkiye  14 Ekim: Türkiye - Gürcistan  15 Kasım: Türkiye - Bulgaristan  18 Kasım: İspanya - Türkiye 

Kimi sokağının köstebek yuvasına dönmesini, kimi ise fazla faturadan yaka silkti Haber

Kimi sokağının köstebek yuvasına dönmesini, kimi ise fazla faturadan yaka silkti

Türkiye'nin dördüncü büyük doğal gaz dağıtım şirketi olan Bursagaz, yaptığı çalışmaların gecikmesi ve hatalarıyla vatandaşı çileden çıkardı. Kimi sokağının köstebek yuvasına çevrilmesinden, kimi ise fazla yansıtılan bedel olduğu gerekçesiyle yüzlerce şikayette bulundu.   Türkiye'de örnek uygulamaları hayata geçirmeyi hedefleyen Bursagaz, 1,2 milyonun üzerinde abonesine yaptığı hizmetler ise vatandaşı canından bezdirdi. Temiz bir gelecek için karbon emisyonlarının azaltılması, atık yönetimi, geri dönüşüm, iş sağlığı ve güvenliği, proses güvenliği, enerji ve kaynak verimliliği konularında yaptıkları yenilikçi yatırımlara rağmen, vatandaşı memnun edemedi. Sosyal medya ve internet ortamında yapılan yüzlerce şikayet, insanların neler yaşadığını gözler önüne serdi. Kimi sokağının köstebek yuvasına çevrilmesinden, kimi fazla yansıtılan faturadan, kimi kaçak kullanmadığı halde kaçak tüketimden yaka silkti. Kaçak kullanım bedeli yansıtılan vatandaş, şikayetini şu şekilde dile getirdi;  "Yaklaşık 9 yıldır oturduğum evimdeki doğalgaz sayacım, 10 yılını doldurduğu için Bursa Gaz ekipleri tarafından değiştirilmiştir. Bu değişikliği, bana 1 ay sonra fatura edilen 2 bin 539 lira 50 kuruşluk 'kaçak doğalgaz tüketim bedeli' ibaresi ile fark ettim. Bursa Gaz yetkilileri ile görüştüğümde kaçak kullanım yaptığım söyleniyor. Bütün faturalarımı otomatik ödeme talimatı ile ödüyorum. En soğuk ayda bile 999 TL fatura ödeyen ben, nasıl oluyor da diğer şikayetvar.com örnekleri gibi sayaç değişikliğinden sonra 2 bin 539 lira 50 kuruş kaçak kullanım bedeliyle karşılaşıyorum. Tamamen Bursa Gaz ekibinin hatası ve art niyetinden dolayı oluşan bu haksız faturanın iptalini talep ediyorum."  Sokağının köstebek yuvasına çevrildiğini, altyapı borularının kırıldığını ifade eden bir vatandaş ise şu şekilde şikayetini dile getirdi;  "2-3 ay önce doğalgaz altyapı çalışmaları yapıldı. Bu zamana kadar evimin kanalizasyon giderinde hiçbir problem yoktu, doğalgaz çalışması yapıldıktan sonra evimin lavabo giderlerinde problem oluştu. Her hafta BUSKİ'ye telefon açıp vidanjör talep ediyordum. Neyse ki son gelen ekip, evin giderinde sorun olduğunu ve bunun yapılması gerektiğini söyledi. Pazartesi günü müracaatta bulundum ve çalışmanın ücretli olduğu bilgisini aldım. Pazar günü 1 adet kepçe ve 3 adet BUSKİ çalışanı gelip çalışmaya başladı ve boru ortaya çıktığında 100'lük borunun kırılmış olduğunu ve 80'lik boruyla kaynak yapıldığını gördüm. Kaynak dediğimde, ısıtılıp birleştirildiğini gördüm. Neyse, BUSKİ'den gelen arkadaşlar sorunu çözdüler. BUSKİ tarafından çıkartılacak faturanın Bursa Gaz tarafından ödenmesini ve 2-3 aydır yaşadığım mağduriyetin giderilmesini istiyorum. Sonuna kadar hakkımı arayacağım. Evimde kanalizasyonun geri vermesinden yaşanan durumu dile bile getirmeye çekiniyorum, keşke doğalgaz talep ederken 2 kere düşünseydik."  Sayaç okumaya gelenlerin evde bulamadığına dair sözleşmenin iptalini isteyeceğinin şikayetini ise şu şekilde açıkladı;  "İki aydır faturalandırılmıyorum. Sayaçları okumaya gelen personel evde bulamadık diyor, oysa ki sitede 7 gün 24 saat görevli var. Hizmet vermiyorlar ve 3 ay faturalandırılmazsa sözleşme iptal olur diyorlar. Şirket sorumluluklarını yerine getirmiyor ama her zaman haklı. Elektrik ve su faturaları okunuyor ama çok gariptir ki Bursa Gaz okuyamıyor. Herkes işini yapsın."  Çocukların okulla giderken çukurlara düşmemek için yoğun çaba sarf ettiğini belirten bir vatanda ise, "Merhabalar, Bursa Yıldırım Vakıf Mahallesi Vezne Sokak'ta kazı çalışması yapıldı. Ancak hala asfalt dökülmedi. Yollar bozuk ve çukurlarla bırakıldı. Çocuklar, okula giderken yollarda yürümekte zorlanıyorlar; her taraf çamur ve su birikintisiyle dolu. Arabayla sokağa girmekte zorluk çekiyoruz. Lütfen bir an önce buna bir çözüm bulun."  Buna benzer bir çok sorun vatandaşlar tarafından sosyal medya ve internet üzerinde dile getirildiği görülürken, Bursagaz'ın kendi sosyal medya hesaplarının ise yoruma kapalı olması dikkat çekti. 

Türkiye 120 Ülkeye İki Tekerlekli Taşıt Sattı Haber

Türkiye 120 Ülkeye İki Tekerlekli Taşıt Sattı

Türkiye'nin geçen yıl iki tekerli kara taşıtları ihracatında Hollanda 21,7 milyon dolarla ilk sıraya yerleşirken, oransal olarak Fas ve Irak en fazla ihracat artışı yakalanan ülkeler oldu.   Edinilen bilgiye göre, Türkiye, 2024'te120 ülkeye iki tekerlekli (bisiklet, motorlu bisiklet ve motosiklet) taşıt sattı.  Önceki yıla göre ihracat 86 milyon dolardan 76 milyon dolara gerilese de bazı ülkelere yönelik artışlar dikkati çekti.  Türkiye, geçen yıl 28 ülkeye 100 bin doların üzerinde, 9 ülkeye 1 milyon doların üzerinde ve Hollanda, Finlandiya ve Almanya'ya ise 10 milyon doların üzerinde ihracat gerekleştirdi.  İtalya, Almanya, Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinde azalma yaşanırken Hollanda'ya ihracat 17,5 milyon dolardan yüzde 24 artışla 21,7 milyon dolara çıktı.  2023'te en fazla ihracat yapılan ülkeler sıralamasında birinci olan Finlandiya'ya ihracat, 19,7 milyon dolardan yüzde 2,8 azalmayla geçen yıl 19,1 milyon dolara düştü.  Buna göre, Finlandiya ikinciliğe gerilerken Hollanda, 21,7 milyon dolarla Türkiye'nin en fazla iki tekerlekli taşıt ihraç ettiği ülkeler arasında ilk sıraya yerleşti.  Miktar olarak en fazla ihracat artışının yaşandığı diğer ülke Romanya oldu. Geçen yıl bu ülkeye ihracat 3 milyon 746 bin dolardan yüzde 68,7 artışla 6 milyon 320 bin dolara çıktı.  Oransal açıdan değerlendirildiğinde ise en fazla ihracat artışı Fas ve Irak'a yönelik oldu. Fas'a 437 bin dolarlık ürün satıldı ve yüzde 455'lik bir artış yakalandı. Irak'a ihracat ise 103 bin dolardan yaklaşık 400 bin dolara ulaştı ve yüzde 286,8'lik bir yükselişe imza atıldı.  Türk ihracatçıları, bazı noktalarda daralan satışlarını yeni pazarlara yönelik yaptıkları girişimlerle artırmaya çalıştı. 

Şampiyon Türkiye, Gürcistan'dan Galip Döndü Haber

Şampiyon Türkiye, Gürcistan'dan Galip Döndü

Gürcistan'da düzenlenen Alpagut Turan Savaş Sanatı Dünya Kupası'nda Türk sporcular, 159 madalya ile yurda döndü. En çok madalya alan Türkiye, turnuvanın galibi oldu.   Gürcistan'ın Kutaisi kentinde düzenlenen Alpagut Turan Savaş Sanatı Dünya Kupası'na, Türkiye'nin de içinde bulunduğu 15 ülke katıldı. Türkiye'den katılan 112 sporcu, 5 sistemin tamamında mücadele ederek 73 altın, 49 gümüş ve 37 bronz olmak üzere toplam 159 madalya kazanarak turnuvayı 1. olarak tamamladı.  “Alpagut dövüş sporlarının aslen Türklere ait olduğunu kanıtlamıştır”  Bilinen uzak doğu dövüş sporlarının Türkler tarafından geliştirildiğini kaydeden Türkiye Alpagut Federasyonu Genel Başkanı Metin Karadeniz, “Alpagut Azerbaycan'da kurulan Türk savaş sanatıdır. Tarihçesi 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan Türkçenin ilk ansiklopedisi olarak kabul edilen Divan-ı Lügat-ı Türk'ten çıkartılmış. Terminolojisi Türkçe ve Göktürkçe'den sportif sahaya entegre edilmiş bir Türk dövüş sanatıdır. Bütün savaş sanatları birbirlerine benzer ama Alpagut'un asıl amacı dövüş sporlarının aslen Türklere ait olduğunu kanıtlamaktan ibaret. Bizim diğer milletlere ait olduğunu zannettiğimiz diğer sistemler aslında savaşçı bir toplum olan Türklerden alındığını Alpagut ispatlamış” şeklinde konuştu.  Şampiyon Türkiye oldu  Turnuvada galip gelmekten mutluluk duyduğunu söyleyen Karadeniz, “Bursa'da Sabakido Spor Kulübü olarak Gürcistan'da gerçekleşen Dünya Şampiyonası'na 8 sporcumuzla katıldık. 7 sporcumuz şampiyonada derece elde etti. 10 madalya ile döndük. Türkiye genelinde 112 sporcu ile katıldık. Türkiye Milli Takımı olarak toplamda 159 madalya elde ettik. 73 altın, 49 gümüş, 37 tane de bronz olmak üzere Alpagut'un 5 branşında da mücadele ettik. Genel klasmanda 15 ülke arasında 1.'lik kupasını alarak şampiyonanın galibi olduk” dedi. 

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak: "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz" Haber

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak: "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz"

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, A Milli Futbol Takımı'nın 2026 FIFA Dünya Kupası'na gitmesini çok istediklerini söyleyerek, "Bu milleti sevindirmek istiyoruz. TFF'ye destek vermek için hazırız" dedi.   Turkuvaz Medya Spor Zirvesi, Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleşiyor. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak da zirveye katılım sağladı. Burada bir konuşma yapan Bakan Bak, Türkiye'nin futbolda önemli başarılar elde edecek güçte olduğuna inandığını belirterek, "2026 FIFA Dünya Kupası'na gidip güzel işler yapmak istiyoruz. Bu milleti sevindirmek istiyoruz. TFF'ye destek vermek için hazırız. Finansal sorunların çözümü için kulüplerimizle konuşuyoruz. Futbolda pozitif gündemi kazanmalıyız. Yöneticilerin söylemlerinde daha dikkatli olması lazım. Futbolda daha fazla diyaloğa ve birlikteliğe ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.  "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz"  Hayata geçirdikleri projelerle Türkiye'de spor devrimi yaşandığını vurgulayan Bakan Bak, şunları dile getirdi:  "Yakın zamanda Basketbol Gelişim Merkezi'ni açtık. Böyle bir tesis Avrupa'da yok. Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz. Altyapı yatırımlarını yapmaya devam ediyoruz. Statları ve tesisleri yapmayı sürdürüyoruz. Birçok uluslararası organizasyonu başarıyla düzenledik. Spor ülkesi olma yolunda ilerleyen Türkiye inşa ediliyor. Artık uluslararası arenadaki başarıları arttırmamız gerekiyor. Yaptığımız yatırımların karşılığını almalıyız. Antrenörlerimizin daha kaliteli eğitime ihtiyacı var. Özellikle futbol kulüplerinin altyapıya yatırım yapması lazım."  Osman Aşkın Bak'a konuşmasının ardından Turkuvaz Medya Onur Ödülü takdim edildi. 

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.