Hava Durumu

#Üniversite

Yeni Marmara Gazetesi - Üniversite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üniversite haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bayburt’un Çalışkan Tapu Müdürü: 8 Diploma ve 9 Şiir Kitabı Haber

Bayburt’un Çalışkan Tapu Müdürü: 8 Diploma ve 9 Şiir Kitabı

Bayburt'ta tapu müdürü olarak görev yapan 36 yaşındaki Recep Karaaslan, genç yaşta 8 üniversite bitirdi, 9 şiir kitabı yazdı. Bayburt'un tarihi yapısından ve doğal güzelliklerinden etkilendiğini kaydeden Karaaslan, son şiir kitabını yazarken Çoruh Nehri'nden ve Bayburt Kalesi'nden ilham aldığını söyledi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde 14 yıldır görev yapan Karaaslan, yaklaşık 3 yıldır Bayburt Tapu Müdürlüğünde müdür olarak görevini sürdürüyor. 2 lisans ve 4 ön lisans bölümlerinden mezun olan, 2 farklı üniversitede yüksek lisans eğitimlerini tamamlayan 36 yaşındaki genç müdür Karaaslan, okuduğu bölümlerle 8 diplomanın sahibi oldu. Yaklaşık 10 yıldır şiir yazan, 9 şiir kitabı bulunan Karaaslan, yoğun iş temposuna rağmen okuma ve yazma tutkusundan vazgeçmiyor. Kocaeli Üniversitesi Emlak Yönetimi, Atatürk Üniversitesi Adalet, Atatürk Üniversitesi Halkla İlişkiler, Anadolu Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Anadolu Üniversitesi İşletme, Anadolu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümlerini bitiren Karaaslan, Kocaeli Üniversitesi İşletme ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Yönetim ve Liderlik alanlarında yüksek lisans eğitimlerini tamamlayarak, diplomalarını aldı. İlk şiir kitabını 2015 yılında çıkaran Karaaslan, Bayburt'ta görev yaptığı sırada 9'uncu ve son kitabı olan 'Dilimde Tüh Bitti' isimli kitabını yazdı. Karaaslan'ın kaleme aldığı Dilimde Tüh Bitti kitabında gurbet, yalnızlık ve uzaklık temalı şiirler yer alıyor. 10 yılda 9 şiir kitabı yayınlandı 10 yıldır şiir yazan, kaleme aldığı şiirleri kitap olarak yayınlanan Karaaslan, "Bayburt'ta, tapu müdürü olarak görev yapıyorum. 14 yıldır devlet memuruyum, yaklaşık 10 yıldır şiir yazıyorum. Bu 10 yılda 9 tane şiir kitabım yayınlandı. Bunlardan en sonuncusu Dilimde Tüh Bitti, Bayburt'ta yazdığım bir eser. İçimdeki okuma aşkıyla 2 yüksek lisans, 2 lisans ve 4 ön lisans olmak üzere 8 üniversite bitirdim" diyerek konuştu. "Şiir yazarken kendimi daha mutlu hissediyorum" "Şiir benim için bir kaçış, bir liman" diyerek konuşan Karaaslan, gençlere, çocuklara şiirden ve edebiyattan uzak kalmamaları konusunda tavsiyelerde bulunarak, "Şiiri seviyorum, şiir yazarken kendimi daha mutlu ve mesut hissediyorum. Etkilendiğim şairlerin, yazarların başında İsmet Özel geliyor. Daha çok serbest şiir yazıyorum. Tüm çocuklara, gençlere, herkese edebiyattan uzak kalmamalarını, şiirle bütünleşmelerini tavsiye ediyorum" dedi. Çoruh Nehri ve Bayburt Kalesi ilham kaynağı oldu Son kitabını yazarken Çoruh Nehri'nin coşkun dalgalarından ve Bayburt Kalesi'nin heybetinden ilham aldığını belirten Karaaslan, "Bayburt'ta bulunduğum süre zarfında Bayburt'un tabiatı, doğası özellikle içindeki Çoruh Nehri akışkanlığıyla, insanın içine nüfuz eden dalgalarıyla beni besleyen bir unsur oldu. Aynı zamanda Bayburt'un dizinin dibinde yattığı Bayburt Kalesi, şiirime farklı bir maneviyat, lezzet ve unsur kattı" şeklinde konuştu.

Sınav öncesi, çocuğunuza nasihat vermeyin Haber

Sınav öncesi, çocuğunuza nasihat vermeyin

Üniversite giriş sınavına günler kala herkesi basan heyecan konusunda uyarılarda bulunan Psikolog Başak Mutlu, öğrencinin daha başarılı olması için neler yapılacağını sıraladı. Üniversite sınava girecek çoğu genç stresli günlerden geçirdiğini ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Psikolog Başak Mutlu, "Bu süreç yalnızca öğrenciler için değil, ebeveynler için de zorlayıcı olabiliyor. Birçok ebeveynin zihni, 'Çocuğum sınava yeteri kadar hazır mı?', 'Sınavda heyecan yapar mı?', 'Ona nasıl yaklaşmalıyım?' sorularıyla meşgul. Hatta öyle ki çoğu zaman ebeveynler bu endişeli hallerini farkında olmadan çocuklarının omuzlarına yükleyebiliyor. Masumca söylenen motivasyon cümleleri bile çocuklarda baskı oluşturabiliyor. Bu süreçte izlenecek en iyi yol ebeveynlerin nasihat vermekten uzak durmaları ve çocuğun duygularına alan açmasına imkan tanımaları olacaktır. Yargılamadan dinlemenin, çözüm sunmaya çalışmadan yanında durmanın gücü tahmin edilenden daha büyüktür" dedi. Sınavla ilgili düşünceleri, hisleri konuşmak kadar sınav dışı konuları konuşmak da faydalı olacağını belirten Başak Mutlu "Çünkü aile içi sohbetlerin sürekli sınava bağlanması, sınavı çocuğun tüm yaşamına yayar. Onun hobilerine, ilgi alanlarına, mizahına yer açmak sınavı hayatın tek ekseni olmaktan çıkarır. Küçük bir dokunuş, başını okşamak, birlikte yürüyüş yapmak bazen söylenen tüm sözlerden daha güven vericidir. Bir genç sınav endişesi yaşıyorsa, bu onun disiplinsiz veya tembel olduğu anlamına gelmez. Aksine çoğu zaman bu endişenin altında, potansiyelini sergileyememe korkusu, aileyi hayal kırıklığına uğratma endişesi, mükemmeliyetçilik gibi durumlar yatar. Bu yüzden onu rahatlatmaya çalışırken başarısından çok çabasını takdir edin. Fiziksel sağlığın yerinde olması psikolojik sağlığı olumlu yönde etkiler. Evde sevilen sağlıklı yiyeceklerin pişirilmesi, uyku ve dinlenme saatlerine özen gösterilmesi önemlidir. Rutinlerde büyük değişimlere gidilmemesi de çocuğa güven ve kontrol duygusu verir" şeklinde konuştu. Üniversite sınavı, her ne kadar önemli ve belirleyici gibi görünse de tekrarı olan bir deneyim olduğunu ifade eden Başak Mutlu, "Ancak sınav sürecinde ebeveynin çocukla kurduğu ilişki, gösterdiği anlayış ya da baskı çocuğun hafızasında uzun vadeli bir duygusal iz bırakır. Eğer çocuğunuzda aşırı kaygı, uykusuzluk, sinirlilik, iştah problemleri veya aşırı içe kapanma gibi belirtiler varsa bu dönemde bir ruh sağlığı uzmanından destek almak oldukça değerlidir. Bu desteğin sadece sınava değil, çocuğunuzun kendisini algılama biçimine de katkısı olur" dedi.

Bursa Teknik Üniversitesinden gıda endüstrisine bitkisel hamle Haber

Bursa Teknik Üniversitesinden gıda endüstrisine bitkisel hamle

Bursa Teknik Üniversitesinde, gıda endüstrisinin bitkisel kaynaklara yönelmesine öncülük edecek bir proje daha hayata geçirildi. Fındık küspesi proteinlerine yönelik yapılan detaylı incelemeye göre gıda endüstrisinde pek çok ürünün elde edilmesi için hayvansal kaynak yerine bitkisel kaynaklar da kullanılabilecek. BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Mahmut Ekrem Parlak’ın yürütücü, Doç. Dr. Furkan Türker Sarıcaoğlu’nun danışman olduğu "Fındık Küspesi Protein Fraksiyonlarının Hava-Su ve Yağ-Su Arayüzey Reolojik Özelliklerinin Belirlenmesi" başlıklı proje 1002 - B Acil Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Çalışma ile gıda endüstrisinde hayvansal kaynakların yerini, bitkisel kaynakların alması amaçlanıyor. BTÜ laboratuvarlarında yaptıkları çalışmaya göre hayvansal kaynaktan elde edilen pek çok ürünün bitkisel kaynaklardan da elde edilebileceğini gördüklerini dile getiren Mahmut Ekrem Parlak, çalışma için Türk Patent ve Marka Kurumu’na, patent başvurusunda bulunduklarını söyledi. "Sera gazının azaltmak için bitkisel kaynaklar kullanılmalı" Projenin, bitkisel kaynak üzerine yoğunlaşmasının nedeni hakkında bilgi veren Araştırma Görevlisi Mahmut Ekrem Parlak, "Proteinler, yüzey aktif maddeler olmaları sebebiyle gıda endüstrisinde köpük, jelleştirme ajanı ya da yağ ile suyu birbirine bağlamak için sıklıkla kullanılıyor. Burada genellikle endüstri tarafından hayvansal proteinler tercih ediliyor. Bu tercih, sera gazı, dolayısıyla küresel ısınmanın artmasına sanayiden çok daha fazla neden oluyor. Bu olumsuz etkinin azaltılması için bitkisel proteinlerin kullanılması artık bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Çalışmamız ile bitkisel proteinlerin de bu amaçla yüksek verimlilikte kullanılabileceğini ortaya koymayı hedefliyoruz" dedi. Bitkisel proteinler hayvansal protein işlevini görüyor Yaptıkları çalışma ile daha önce bitkisel kaynaklardan elde edilemeyen ürünlerin artık elde edilebileceğinin ortaya konduğunu vurgulayan Mahmut Ekrem Parlak, "Gıda biliminde bitkisel kaynaklara yönelim artık zorunlu hale gelmiş durumda. Biz de fındık posasını ele alarak çalışmamızı başlattık. Fındıktaki proteinleri, sınıflarına göre ayırdığımızda gördük ki bu sınıflarda, hayvansal kaynaklara göre çok daha fazla köpürme, emisyon gibi potansiyeller var. Örneğin; protein sınıflarından albümin, yumurtadan daha fazla köpürme potansiyeline sahip, prolamin kısmı da yağ ile suyu bağlamada çok iyi durumda. Her birinin kendince hayvansal proteinlerden üstün olduğunu görüyoruz. Doğa dostu, maliyet düşürücü projemizin ilerleyen dönemlerde sanayileştirilebilir hale getirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu. Tüm bitkisel kaynaklar aynı fonksiyona sahip Projenin, fındık üzerinde uygulandığını ancak mercimek, fasulye gibi tüm bitkisel kaynakların aynı fonksiyona sahip olduğunun altını çizen Araştırma Görevlisi Mahmut Ekrem Parlak, çalışmanın faydalarından da bahsetti. Mahmut Ekrem Parlak, "Hayvansal proteinlerin maliyeti oldukça yüksek. Çalışmamız ile beraber bitkisel kaynaklara yönelim olursa, maliyetler düşmüş olacak. Şu an insanlık tarihinde en fazla sera gazına ulaştığımız noktadayız. Günümüzde hayvancılık kaynaklı sera gazı salınımı, endüstrileşmeden daha yüksek. Bu sürdürülebilir değil. Bu nedenle gıda alanında hayvansal ürün kullanımın azaltmasına ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. Rektör Çağlar: Proje, akademik, çevresel ve ekonomik açıdan büyük bir kazanım Proje ekibini tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, üniversite olarak alternatif kaynaklara yönelik çalışmaları hayata geçirmeye özen gösterdiklerini söyledi. Rektör Çağlar, "Gıda endüstrisinde bitkisel kaynakların artırılması yönündeki proje, sadece akademik değil, aynı zamanda çevresel ve ekonomik açıdan da büyük bir kazanım. Gıda endüstrisine yeni bir alternatif sağlayan proje ekibini tebrik ediyorum" dedi.

BTÜ’de rektör-öğrenci buluşmaları devam ediyor Haber

BTÜ’de rektör-öğrenci buluşmaları devam ediyor

Bursa Teknik Üniversitesinde, Rektör Prof. Dr. Naci Çağlar ve BTÜ Yönetimi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) öğrencileri ile bir araya geldi. Öğrencilerin sorun ve taleplerini dinleyen Rektör Naci Çağlar, "Bize emanet olan siz öğrencilerimiz için her zaman en iyisini yapmaya devam edeceğiz" dedi. Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ), ortak akılla yönetim anlayışının en önemli paydaşlardan olan 'öğrencilerin' taleplerine, üniversite yönetimi kulak vermeye devam ediyor. Bu kapsamda daha önce öğrenci toplulukları ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğrencileriyle gerçekleştirilen 'öğrenci-rektör' buluşması, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi öğrencileriyle devam etti. Öğrencilerle, Yıldırım Bayezid Yerleşkesi Kırmızı Salon’da buluşan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’a; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Uyanık, Genel Sekreter Selim Uzun ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hilal Yıldırır Keser de eşlik etti. Öğrenci odaklı projeler artarak devam edecek Programın açılışında konuşan Rektör Naci Çağlar, öğrencilerin her birinin kendilerine emanet olduğunu, dolayısıyla her zaman öğrenciler için en iyisini yapmaya devam edeceklerini söyledi. Rektör Çağlar, "Sizlerin fikirleri, bizler için çok kıymetli. Bu tür buluşmaları düzenleyerek siz değerli öğrencilerimizin sesini daha yakından duymak ve varsa sorunlarınıza çözüm üretmek istiyoruz. Çünkü bizler için en önemlisi, öğrencilerimizin kendilerini üniversitelerinde mutlu hissetmesi. Dolayısıyla öğrenci odaklı çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz" diye konuştu. Öğrenci yurtları ilk alımlarını yapmaya hazırlanıyor Üniversitenin geleceğine dair hedefleri ve projelerini öğrencilerle paylaşan Rektör Çağlar, BTÜ’yü akademik ve sosyal yönden daha da geliştirmek adına çalışmaların sürdüğünü vurguladı. İnşaatı devam eden öğrenci yurtları hakkında bilgi veren Rektör Çağlar, kız ve erkek öğrenci yurtlarının yeni dönemde öğrenci kabul edeceğinin müjdesini verdi. Yıldırım Beyazid Yerleşkesindeki spor salonuna ilave olarak Mimar Sinan Yerleşkesi’nde yeni spor alanlarının yapılacağını ifade eden Rektör Çağlar, üniversitenin sosyal yönden imkanlarını artırmayı hedeflendiklerini söyledi. Rektör Çağlar, "Bu üniversite sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda sizin yuvanız. Burada kendinizi ifade edebileceğiniz, geliştirebileceğiniz, hayallerinizi gerçekleştirebileceğiniz bir ortam oluşturmak için elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu. Rektör Çağlar’ın konuşmasının ardından, öğrenciler söz alarak sorun ve taleplerini dile getirdi. Öğrencilerden gelen tüm talepler yönetim tarafından kayda alındı. Rektör Çağlar, iletilen soru ve önerilerin takipçisi olacağını, öğrenci buluşmalarının diğer üç fakülteyle de gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.

Liselilere tercih öncesi üniversite simülasyonu Haber

Liselilere tercih öncesi üniversite simülasyonu

BTÜ ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, liseli gençlerin akademisyenlerle buluşacağı ve liselilerin bir ay boyunca üniversiteli olacağı 2 büyük projeyi hayata geçirdi. "100 Okul 100 Akademisyen Projesi" kapsamında BTÜ akademisyenleri liseli öğrencilerle bulaşacak. "Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projesi" ile öğrenciler, tercih etmeyi düşündükleri bölümleri bir ay boyunca BTÜ sıralarında yakından tanıma fırsatı bulacak.   Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan "Eğitim ve Öğretim İş Birliği Protokolü" çerçevesinde "100 Okul 100 Akademisyen Projesi" ve BTÜ’nün lise öğrencilerine "Önce Yaşa, Sonra Seç" sloganıyla kapılarını açacağı "Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projesi"nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. BTÜ Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da düzenlenen toplantıya; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu ve ilgili akademisyenler katıldı. "100 Okul 100 Akademisyen" projesi kapsamında farklı akademik alanlardan, BTÜ’lü 100 akademisyen, Bursa genelindeki 100 lisede yüz yüze ders etkinlikleri gerçekleştirecek. Akademisyenler, öğrencilere üniversite kültürünü tanıtacak, bilimsel sohbetler ve konu anlatımlarıyla gençlerin akademik, mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak.  Liseli öğrenciler 1 ay üniversiteli olacaklar  Lise öğrencilerine BTÜ’nün kapılarının açılacağı Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projesi ile lise 3’ncü ve 4’ncü sınıf öğrencileri, BTÜ’nün erişime açacağı sistem üzerinden üniversite tercihi yapar gibi okumak istedikleri bölümü tercih edecek. Yerleştirme sırasında öğrencilerin okul not ortalaması baz alınacak. Her bölüme 5 lise öğrencisinin kabul edileceği proje ile öğrenciler ilk üniversite deneyimlerini 1 ay boyunca haftada bir gün BTÜ sıralarında gerçekleştirebilecek. Öğrencilerin tercih edeceği bölümleri ve üniversite kültürünü birebir simüle edeceği proje, tüm ortaöğretim kurumlarına açık olacak. Tercihlerin ekim ayı içerisinde BTÜ’nün duyurusunu yapacağı sistem üzerinden gerçekleştirilmesi hedefleniyor.  Rektör Çağlar: "Projeler Türkiye’de bir ilk"  Bursa Teknik Üniversitesinin (BTÜ), "ilklere imza atan üniversite" vizyonu doğrultusunda bir ilke daha imza attığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Naci Çağlar, "Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hayata geçirdiğimiz '100 Okul 100 Akademisyen' ve 'Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa' projemiz, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Lise öğrencilerimize, hayatlarını yönlendirme noktasında rehberlik edecek bu projeleri hayata geçirmekten dolayı gurur duyuyoruz" dedi.  BTÜ’nün ilk olan ve öne çıkan diğer projeleri hakkında bilgi veren Rektör Naci Çağlar, "Türkiye’deki teknik üniversiteler arasında iş birliğini artırmak, ortak hedefler doğrultusunda sinerji oluşturmak amacıyla Teknik Üniversiteler Birliği’nin kurulmasına öncülük ederek, yükseköğretim alanında örnek bir rol üstlendik. Bununla birlikte ‘tescilli özgün kariyer modelimiz’ ile öğrencilerimizi yalnızca akademik anlamda değil, kariyer planlaması konusunda da donanımlı bireyler olarak yetiştirmeyi sürdürüyoruz. Öğrencilerimizin tamamı için zorunlu olan Eleştirel Düşünme Yöntemleri ve Yapay Zekâ derslerimiz sayesinde öğrencilerimiz hem düşünsel derinlik hem de teknolojik yetkinlik kazanarak çağın gerekliliklerine uygun bireyler olarak yetiştiriliyor. İşletmede Mesleki Eğitim Programımız (İMEP) ile 4’üncü sınıf öğrencilerimizi bir dönem boyunca tam zamanlı sektöre yolluyoruz. BTÜ, bu vizyoner adımlarıyla sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda toplumsal katkıya da odaklanarak yükseköğretimde örnek teşkil etmeye devam ediyor. Bugünkü projemiz de ilklere imza atan üniversite olmamızın diğer bir somut örneğidir. İlk olmaya, üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu.  "Hedef gençlerin geleceğini doğru yönlendirebilmesi"  BTÜ’nün "şehir ile bütünleşen üniversite" olma hedefi ile ürettiğini ifade eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, ülkenin geleceği gençlere yönelik çalışmalara ayrıca önem verdiklerini vurguladı. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile gerçekleştirilecek iki ayrı projenin, gençlerin geleceğini doğru yönlendirebilmesi adına çok kritik olduğunu ifade eden Rektör Naci Çağlar, "100 Okul 100 Akademisyen Projemiz ile akademisyenlerimiz lise öğrencileriyle buluşacak. Resmi ve özel tüm ortaöğretim kurumlarının başvurduğu projenin ilk etkinliğini ise Nilüfer Borsa İstanbul Fen Lisesi öğrencileriyle gerçekleştirdik. Proje, sıradaki okullarımızla devam edecek" dedi.  "Gençleri merkeze alan projelere devam edeceğiz"  Bursa Teknik Üniversitesi'nde liselerinin de artık bir yerinin olacağını belirten Rektör Çağlar, Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projemiz ile üniversitemizdeki her bölümümüze, 5 kontenjan ekleyeceğiz. Lise öğrencilerimiz not ortalaması sıralamasına göre tercih ettikleri bölüme yerleşecekler. Aralık ve ocak aylarında 1 ay sürecek olan derslerle, öğrenciler hem üniversiteye gitmeden hedefledikleri bölümü tanıyacaklar hem de üniversite kültürüne adapte olacaklar. Tüm çabamız, gençliğimizin öğrenim ve kariyer yolculuğunu doğru yönlendirebilmesi için. Biz üniversite olarak gençlerimize yönelik projeleri, onların da fikirlerini ve önceliklerini merkeze alarak hayata geçirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.  Dr. Ahmet Alireisoğlu: Geleceğe donanımlı gençler yetiştiriyoruz  Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu ise proje fikrini ortaya koyan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’a teşekkür ederek, "Burada, gençlerimizin eğitim hayatında bir dönüm noktası olacak iki önemli projeyi hayata geçirmenin gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Bursa Teknik Üniversitesi ile iş birliği içerisinde yürüttüğümüz '100 Okul 100 Akademisyen Projesi' ve 'Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projesi', liseli gençlerimizin geleceğe daha donanımlı, daha bilinçli ve daha kararlı adımlarla ilerlemelerini hedefliyor. Gençlerimiz için üniversitemizle farklı projeler üretmeyi sürdüreceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki; gençliğe yapılan yatırım, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. Dolayısıyla projelerin öğrencilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. 

Tavuk Yumurtalarının Kolisi 300 Liranın Üzerine Çıktı Haber

Tavuk Yumurtalarının Kolisi 300 Liranın Üzerine Çıktı

Bursa'da market ve şarküterilerde 30'lu kolisinin fiyatı 300 lirayı geçen tavuk yumurtaları Uludağ Üniversitesinin Ziraat ve Veteriner fakültelerinin satış mağazalarında 200 liradan satılıyor.  "Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi"ne göre, şubatta 4,10 lira olan yumurta fiyatları martta yüzde 10,48 artarak 4,53 liraya çıktı.  Yumurtada geçen yılın mart ayına göre artış yüzde 66 olurken, haziran ayına göre yükseliş yüzde 136'ya ulaştı. Yumurtada üretici fiyatları hazirandan bu yana aralıksız yükseliyor.  Tüketiciye ise daha yüksek fiyatlara ulaşan yumurtada çiftlik/kümes yumurtalarının 30'lu kolisi 250 liranın, gezen tavuk yumurtalarının kolisi ise 300 liranın üzerine çıktı.  En ucuz protein kaynağının bile pahalı olduğu bu dönemde Uludağ Üniversitesinin Ziraat ve Veteriner fakültelerinin satış mağazalarında 30'lu yumurtaların kolisi 200 liradan satılıyor.  Ziraat Fakültesinin yaklaşık 3 bin tavuğun bulunduğu kümeste, özel yemlerle beslenen kanatlılardan elde edilen ve lezzetiyle beğeni toplayan yumurtaların 30'lu kolisi satış mağazalarında 200 liradan satılıyor. Mağazada kekikli tarhana, üzüm suyu, domates suyu gibi öğrencilerin öğrenirken ürettiği ürünler de piyasanın çok altında fiyata alıcı buluyor.  Veteriner Fakültesinin gezen tavuklarından üretilen yumurtaların da 30'lu kolisi 200 liradan satılıyor. Fakültenin mağazasında süt ürünleri de bulunuyor. Fakültelerin akademisyenlerine göre çiftlik ile gezen tavuk yumurtaları arasında bir fark bulunmuyor. 

Yıldırım Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile özel bir protokol imzaladı Haber

Yıldırım Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile özel bir protokol imzaladı

Yıldırım Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile özel bir protokol imzaladı. Çalışma kapsamında öğrenciler kent estetiğini geliştirme konusunda ortaya koyacağı fikirlerle ilçenin yaya duraklarını güzelleştirecek.   Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz "Yıldırım’a Yaya Durağı Tasarım ve Uygulaması" isimli protokole imza attı. "Mimarlık Eğitiminde Teori - Pratik İlişkisi Üzerine: Düşün/Dene/Yap Atölyesi ile Yıldırım'da Yaya Durağı Tasarımı ve Uygulaması" isimli projenin yürütücülüğü BUÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Polat, Doç. Dr. Zuhal Şimşek ve Öğr. Gör. Dr. Özge Tümer Yıldız tarafından yapılacak. Mimarlık Fakültesi lisans ve lisansüstü öğrencilerinin çalışmalarıyla gerçekleştirilecek proje ile gençler; modern, estetik ve işlevsel tasarımlar hazırlayarak, ilçenin duraklarına yaya odaklı bir bakış açısıyla değer katmak için çalışacak.  Yoğun taşıt trafiğinin yaşandığı Yıldırım’da yaya güvenliğinin, konforunun ve erişilebilirliğinin sınırlı olduğu cadde ve sokaklarda belirlenmiş alanlarda yaya durakları tasarımı ve uygulaması gerçekleştireceklerini ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, "Her zaman Yıldırım’ın gerçek sahiplerinin gençler ve çocuklar olduğunu söylüyoruz. Bu proje ile gençler kendi şehirlerini, kendi sosyal mekanlarını tasarlayacak. Genç mimarlarımızın hayal gücü ile yenilikçi fikirleri, Yıldırım'ımızın duraklarına değer katacak. Çalışma, teorinin pratiğe dönüştüğü bir platform sunarken, genç yeteneklerin tasarım dünyasında kendilerini geliştirmelerine de imkan tanıyacak. Yıldırım’daki kamu alanlarının daha modern ve fonksiyonel hale gelmesi için atılacak bu adım, ilçeye estetik bir dokunuşun yanı sıra yerel halkın günlük yaşamını da iyileştirecek. Öğrencilerimiz için önemli bir tecrübe, Yıldırım’ımız için ise değerli bir dokunuş olacak iş birliğimiz hayırlı olsun" dedi.  Üniversitelerin temel hedeflerinin eğitim-öğretimin yanı sıra topluma fayda sağlayacak projeler üretmek olduğuna vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, "Yarım asrı bulunan akademik ve bilimsel deneyime sahip bir yükseköğretim kurumuyuz. Bu 50 yılda Bursa’nın ve Bursa halkının her türlü sorununda yanında olduk. Toplumu ve ülkemizi ilgilendiren her çalışmanın içerisinde yer aldık. Büyük, küçük demeden, nereden geldiğini bakmadan bizlerden destek isteyen herkesin yanında olmaya devam ediyoruz. Yıldırım Belediyemiz de bugüne kadar son derece özel iş birlikleri yaptığımız kıymetli bir kurumumuz. Belediye Başkanımız Sayın Oktay Yılmaz da bizlere elinden gelen desteği vermeye devam ediyor. Bu iş birliğimizin de başta mimarlık öğrencilerimiz olmak üzere herkese hayırlar getirmesini diliyorum" şeklinde konuştu. 

‘’Öğrenci sayımızla Türkiye’de 1. sıradayız’’  Haber

‘’Öğrenci sayımızla Türkiye’de 1. sıradayız’’ 

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Keles Meslek Yüksekokulu ile Keles Belediyesi arasında öğrencilerin teorik bilgilerine uygulama alanı oluşturulması ve sektörel anlamda gençlere tecrübe kazandırılması amacıyla "Eğitimde İşbirliği" protokolü imzaladı.   Rektörlük B Salonunda gerçekleşen imza törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Keles Belediye Başkanı Ali Doğru, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftci, Keles Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Özgür, belediye yöneticileri, akademik ve idari personel katıldı.  ‘’Öğrenci sayımızla Türkiye’de 1. sıradayız’’  Törenden önce konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, "Meslek yüksekokulu öğrenci sayısı itibariyle Türkiye’de birinci sıradayız. Uygulamaya yönelik eğitim veren çok güçlü yapılarımız var. Piyasanın da en fazla ihtiyaç duyduğu emek türünü yetiştiriyoruz. Elbette hocalarımızın gayretleri ve belediyelerimizin verdiği destek bizler için çok kıymetli" ifadelerini kullanarak protokolün herkes için hayırlı olması temennisinde bulundu.  ‘’BUÜ Bursa’ya değer katan en eski kurumlardan’’  Keles Belediye Başkanı Ali Doğru ise; "Çalışmamıza 6 öğrenciyle başlayacağız. Önümüzdeki seneden itibaren sayının artarak devam etmesini bekliyoruz. Biz, hem sosyal ve turizm tesislerinde hem de belediye bünyesinde personel almak yerine öğrencilerin becerilerinden faydalanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Öğrenciler bizim için çok kıymetli ve Bursa Uludağ Üniversitesi de Bursa’ya değer katan en eski kurumlardan bir tanesi. Arkadaşlarımızın mutlu, huzurlu bir şekilde işyeri eğitimlerini tamamlayacaklarına inanıyor, protokolün hayırlı olmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.