Hava Durumu

#Uzmanlar

Yeni Marmara Gazetesi - Uzmanlar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uzmanlar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sarı Seruma Dikkat! Haber

Sarı Seruma Dikkat!

 Uzmanlar, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı kış aylarında ‘Sarı Serum’ uyarısında bulundu.   Muş’ta kış aylarında artan grip ve üst solunum yolu enfeksiyonları ile ilgili uzmanlardan önemli bir uyarı geldi. Son dönemde hastane veya klinik dışında, doktor kontrolü olmadan damar içi serum uygulamalarına yönelen vatandaşlar, ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya kalıyor. Özellikle halk arasında "sarı serum" olarak bilinen ilaç karışımlarının bilinçsizce kullanılması, anafilaktik şok başta olmak üzere ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Uzmanlar, kısa sürede iyileşme vaadiyle sunulan bu uygulamaların ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirtti.  Hekimler, hafif semptomları olan hastaların öncelikle dinlenmesi, bol sıvı tüketmesi ve sağlıklı beslenmeye özen göstermesi gerektiğini vurguladı. Ancak yüksek ateş, şiddetli kas ve eklem ağrısı gibi durumlarda vakit kaybetmeden doktora başvurulması öneriliyor.  Muş Devlet Hastanesinde görev yapan Pratisyen Hekim Kadir Sönmez, özellikle halk arasında "sarı serum" olarak bilinen ilaç karışımlarının bilinçsizce kullanılmasının anafilaktik şok başta olmak üzere ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini söyleyerek, "Kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonları ve grip vakalarında artış görülmektedir. Bu dönemde halk arasında "atom" olarak bilinen damar içi serum tedavilerine olan ilgi de artmaktadır. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmış herhangi bir iyileştirici etkisi olmayan bu uygulamalar, ciddi yan etkilere yol açabilir. Bu tür tedaviler özellikle alerjik reaksiyonlara neden olabilir ve bu reaksiyonların ne zaman, kimde gelişeceği önceden tahmin edilemez. En ciddi yan etki ise anafilaktik şok olup, hayatı tehdit eden bir duruma yol açabilir. Hekim önerisi olmadan bu tür tedavileri talep etmeyin. Hastane ortamı dışında damar yoluyla ilaç veya serum uygulanmasını istemeyin. Bu tür uygulamaların, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarını tedavi etmediğini unutmayın" dedi.  Muş Devlet Hastanesinde görev yapan İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Hüseyin Şakı ise tedavinin sadece yetkili sağlık kuruluşlarında alınması gerektiğini belirterek, "Doktor önerisi olmadan damar içi ilaç veya serum uygulanmamalıdır. Şimdi bilindiği üzere bu mevsim döneminde gribal enfeksiyonlar, solunumu enfeksiyonları gerçekten günden güne artmaktadır. Bundan dolayı ilk başta kendimizi koruma açısından yakın temastan uzak durmalıyız. Elimizi sık sık yıkamalıyız. Aynı zamanda belki enfeksiyon durumunda ya da böyle semptomlarımızın ağırlaşması durumunda boğaz ağrısı, ateş, karın ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrısı, ishal durumunda doktora başvurmalıyız. Şimdi son zamanlarda maalesef insanların sarı serumu bilinçsiz bir şekilde dışarıda doktor kontrolü olmadan kullanıp anafilaksi dediğimiz ciddi alerjik reaksiyonlar sonucu hayatlarına mal olmaktadır. Yani insanlar bundan dolayı hayatlarını kaybetmektedir. Bu gerçekten çok üzücü bir durum" ifadelerini kullandı.  Özellikle denetimsiz sağlık uygulamalarının ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirterek vatandaşlara uyarılarda bulunan Şakı, "Hastalarımız doktora başvurduklarında, doktorun önerdiği tedavilerin uygulanmasını önermekteyiz. Ama sadece burun akıntısı, boğaz ağrısı durumunda ilk başta evde dinlenip, bol bol su içip, bol bol meyve ve su tüketip ve C vitamini tüketip dinlenmelerini önermekteyiz. Aynı zamanda düzenli uyku öneriyoruz. Birebir temastan kaçınma, yakın temastan ve elle tokalaşmaktan kaçınmalarını tavsiye ediyoruz. Fakat burada üzerinde durdurmamız gereken şey, dışarıda merdiven altı ya da klinik denetimi olmayan, Sağlık Bakanlığı tarafından denetim merkezi olarak ya da özel hastane olmayan yerlerde, sarı serum ya da içinde başka sarı serum haricinde de başka ilaçların alerjik durumunu kontrol edemediğimiz merkezlerde, herhangi bir tedavi almalarını önermiyoruz" şeklinde konuştu. 

Uzmanlar uyarıyor! Aman dikkat... Haber

Uzmanlar uyarıyor! Aman dikkat...

Sahte içki zehirlenmesine bağlı olarak Türkiye'de yaşanan ölümler büyük endişe yarattı. Uzmanlar, sahte içki yapımında kullanılan metil alkol, ispirto, anti-freeze sıvıları, fotokopi sıvıları, çözücüler, boya çıkarıcılar, vernik, otomobil cam temizleyicileri, maket uçak yakıtları ve karbüratör temizleyicileri gibi maddelerin hayati fonksiyonları altüst ettiğini belirtiyor. Metil alkol ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi İç hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu, “Metil alkol renksiz, uçucu bir sıvıdır. Aslında sanayide kullanılan kimyasal bir madde. Kendine has bir kokusu vardır ama dışarıdan bakmakla ayırt edilemez. Bir çay kaşığı içilmesi bile ciddi zehirlenmeye neden olabilir” ifadelerini kullandı. "BULANIK GÖRMEKTEN KÖRLÜĞE KADAR İLERLEYEBİLİYOR" Alkol zehirlenmesinin belirtilerine dikkat çeken Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu, “Şuur bulanıklığı, çift görme, bulanık görme, görme keskinliğinde azalma, önde karlı alan varmış gibi görme, görme alanında azalma, körlük gibi belirtilere sıklıkla rastlanabilir. Öte yandan karın ağrısı, bulantı-kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, nöbet geçirme, vücutta asit birikmesi, hızlı ve derin nefes alma ihtiyacı gibi belirtilerin yanı sıra geç dönemde tansiyon düşmesi ve nabız yavaşlaması gibi belirtiler de görülmektedir” dedi. Tedavi yöntemleri ile ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu, “Tedavi destekleyici önlemler ön plandadır. Serum verilir. B1 ve B6 vitamini verilir. Vücut asid yükü artmıştır bu nedenle asidozu düzeltici tedavi yapılır. Metanolün toksik metabolitinin oluşumunu engellemek amacıyla Fomepizol ya da Etanol ile önleyici tedavi yapılır. Diyaliz yapılır. Alımdan hemen sonra mide yıkama yapılırsa yararlı ve aktif kömür tedavisi yararsızdır. Çok erken fark edilip dinamik bir yaklaşım yapmak gerekir yoksa hasta kaybedilir” açıklamasında bulundu. “ALKOLÜN TEHLİKELİ SONUÇLARI GÖZ ARDI EDİLİYOR” Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Oya Mortan Sevi ise alkol kullanımının psikolojik etkileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Alkole hayatında önemli bir rol veren bireylerin, bir kez daha ona ulaşabilmek için fiziksel sağlıklarını büyük bir riske atabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Oya Mortan Sevi, “Hep birlikte çok zor bir dönemden geçiyoruz. Üstelik bu zor dönemin yarattığı stres düzeyi ve bu yükü kaldırabilme gücü herkes için aynı değil. Şimdiye kadar yaşadığımız başka zorluklarda olduğu gibi bu durumu katlanılabilir kılmak adına hepimizin uyguladığı kendine özgü baş etme yöntemleri mevcut. Bu kullandığımız yöntemlerin bazıları işlevsel iken, yani bize ya da başkasına zarar vermeden sorun çözmemize yardımcı olup zamanı üretken geçirmemize, keyif almamıza, dinlenmemize kalıcı bir etki eden türde iken, kimi yöntemler ise sadece düşünmemeyi, unutmayı, ertelemeyi mümkün kılar, yani kalıcı bir çözüm sunmaz. Hatta bazı durumlarda o an için işimize yaradığını düşündüğümüz kimi yöntemler, fiziksel ve ruhsal sağlığımızı tehdit bile edebilir. Aslında hepimiz bir baş etme yöntemine başvururken haz-zarar dengesine göre hareket ederiz. Çünkü olumsuz duygu ve yaşantıların ortaya çıkma olasılığını en aza indirgemeyi isteriz. Bunun için de daha fazla ödül hissini yaratan eylem ya da etkileşimlere ihtiyaç duyarız. Alkol, yoğun miktarda ödül hissi yani çok fazla haz yaratan, bu nedenle bağımlılık yapma potansiyeli yüksek olan bir kimyasal maddedir. Alkol gibi bağımlılık yapabilen kimyasal maddelerin getireceği haz zarardan çok daha fazla olarak algılanır ve olası olumsuz, hatta tehlikeli sonuçları göz ardı edilir. Dahası alkole hayatında önemli bir rol veren birey, bir kez daha ona ulaşabilmek için fiziksel sağlığını büyük bir riske atabilir” ifadelerini kullandı. Şimdilerde eylem ve etkileşimlerimizin çok sınırlandığı bir dönem olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Oya Mortan Sevi, "Belki de bu nedenle alkolün sık tüketiminin beyin ve beden sağlığını tehdit ettiği bilinen bir gerçek iken, şimdi de sahte alkolün yaşamları tehdit ettiği örnekler gündemimizde. Bu vesileyle altını çizmek isterim ki, alkol ne sorunlarımızı çözebilir ne de hayatımıza kalıcı bir katkı sağlayabilir. Dahası yoğun ve sık kullanımı, beyinde ve bedende kalıcı hasarlar oluşturabilir. Fiziksel ve ruhsal sağlığımızı korumanın yolu ise uzun vadede kalıcı hazlar yaratan gerçek deneyimlerdir; yaşam amaçları oluşturmak ve onlar için çaba harcamak, yeni beceriler geliştirmek, ilgi alanlarımıza, doğaya, spora, bilime, sanata, üretmeye, ailemize ve dostlarımıza vakit ayırmak gibi. Bu dönemde ortak amacımız fiziksel ve psikolojik sağlığımızı korumaya çalışmak olmalı, işlevsel olmayan davranış kalıpları ve alışkanlıkları kendimizden uzak tutmaya çabalayarak” diyerek sözlerini tamamladı.    DHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.