Hava Durumu

#Van

Yeni Marmara Gazetesi - Van haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Van haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yoğun kar yağışı ve sis, hayatı olumsuz etkiledi Haber

Yoğun kar yağışı ve sis, hayatı olumsuz etkiledi

Van’da dün akşam saatlerinden bu yana etkili olan yoğun kar yağışı ve sis, hayatı olumsuz etkiledi. Hava sıcaklığının sıfırın altında 4 ila 5 dereceye kadar düştüğü kentte, yoğun kar yağışı çevreyi beyaz örtüyle kapladı. Gece saatlerinden itibaren etkili olmaya başlayan kar yağışı, sabah saatlerinde etkisini artırarak devam etti. Kent merkezinde vatandaşlara ve sürücülere zor anlar yaşatan kar yağışı, günlük yaşamı da olumsuz etkiledi. Meteoroloji 14. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Van’ın güney ilçeleri olan Bahçesaray, Gevaş ve Çatak ile Van Gölü çevresi, Bitlis ve Bitlis’in güney ilçeleri Tatvan ile Hizan’da yerel olarak kuvvetli kar yağışı beklendiği belirtildi. Açıklamada; buzlanma ve don olayı, görüş mesafesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları istendi. Van’da etkili olan kar yağışı, uçak seferlerini de olumsuz etkiledi. İstanbul, Ankara ve Antalya’ya yapılması planlanan bazı uçak seferleri, olumsuz hava şartları nedeniyle rötarlı olarak gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde işe gitmek için evinden ayrılan İrfan Başdinç isimli vatandaş, eski yıllara göre karın az yağdığını belirterek, "Uzun zamandır kar yağmasını bekliyorduk. Çok şükür yağdı. Doğunun bu tarafı ekin bölgesi olduğu için kar ve yağmur bizim için çok önemli. Kuraklık nedeniyle yağışın olması sevindirici. Kar yağışı hem ekinler hem insanlar hem de hastalıklar açısından faydalıdır" dedi.

Prof. Dr. Lokman Aslan: "Doğaya terk edilen hayvanlar çok sayıda soruna yol açıyor" Haber

Prof. Dr. Lokman Aslan: "Doğaya terk edilen hayvanlar çok sayıda soruna yol açıyor"

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, yaz aylarında çeşitli işlerde kullanılan at ve eşeklerin kışın beslenmeden doğaya bırakılmasının ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Van Gölü Havzası’nda son yıllarda özellikle at ve sahipli eşeklerin kara yollarına çıkması nedeniyle yaşanan trafik kazalarında artış dikkat çekiyor. Yaz döneminde çeşitli işlerde kullanılan bu hayvanların kış aylarında doğaya bırakılması, hem sürücüler hem de yaban hayatı açısından ciddi risk oluşturuyor. Son olarak bu şekilde doğaya salınan iki eşek trafik kazasından dolayı getirildiği Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi altına alındı. "Bu hayvanları kışın doğaya bırakmamaları büyük önem taşıyor" İHA muhabirine konuşan Merkez Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, sahipli hayvanların kış sezonunda başıboş şekilde doğaya bırakılmasının hem Van Gölü Havzası’nda hem de ülke genelinde büyük tehlike oluşturduğunu belirtti. Özellikle bu durumdan kaynaklı trafik kazalarında artışa dikkat çeken Prof. Dr. Aslan, "Yaban hayvanlarının yanında, insanların sahipli olarak bakıp yaz aylarında çeşitli ihtiyaçlar için kullandıkları eşek ve atları kışın doğaya bırakmaları büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Bu durum hem Van Gölü Havzası’nda hem de ülke genelinde ciddi risk oluşturuyor. Yaban hayvanları insan gördüğünde genellikle kaçıp yollara fazla çıkmazken, sahipli oldukları için insanlara alışkın olan eşekler ve atlar kara yollarına daha fazla yaklaşmakta. Bu nedenle trafik kazaları artmakta, maddi kayıpların yanı sıra can kayıpları da yaşanmaktadır. Son dönemde hem Gürpınar hem Erciş bölgesinde, ayrıca ülkemizin birçok yerinde at ve eşeklerin neden olduğu trafik kazaları meydana gelmiş durumda. Bu yüzden vatandaşlarımızın kendilerine hizmet eden bu hayvanları kışın doğaya bırakmamaları büyük önem taşıyor" dedi. "Gelişigüzel bırakılan çöpler yaban hayvanlarını bölgeye çekiyor" Bölgede başıboş gezen hayvanların kontrol altına alınması ve kazalara sebebiyet verilmemesi gerektiğinin altını çizen Aslan, "Ayrıca yaban hayvanlarının yaşam alanlarının bozulması, küresel ısınma nedeniyle su ve yiyecek bulamamaları, onları kara yollarına doğru itiyor. Şehirlerin kenarına gelişigüzel bırakılan çöpler de yaban hayvanlarını bu bölgelere çekiyor. Eğer çöplükler hayvanların geçiş güzergâhının diğer tarafındaysa, bu durum özellikle gece saatlerinde büyük kazalara yol açabiliyor. Çaldıran-Muradiye-Erciş gibi transit yol hatlarında bu kazalar sık görülmekte. Bu kapsamda Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü ile birlikte uyarı levhaları dikildi. Ancak hem sürücülerimizin hem yolcuların hem de vatandaşların daha dikkatli olması şart. Çöp yanlış yerdeyse kaldırılmalı veya hayvanların geçişini engelleyecek tedbirler alınmalıdır. Ayrıca sahipsiz olarak kullanılan hayvanların doğaya bırakılmaması gerekir. Unutulmamalıdır ki doğada gezen hayvan ya yabanidir ya da birinin sahipli hayvanıdır" diye konuştu. Doğada başıboş gezen hayvanların biyogüvenlik ve can güvenliği açısından risk oluşturduğunu dile getiren Aslan, "Başıboş gezen köpek, kedi, at veya eşek fark etmeksizin, bu durum hem biyogüvenlik hem de can güvenliği açısından risklidir. Bu hayvanların güvenli bir alanda toplanması, kontrol altına alınması ve mümkünse sahiplerine teslim edilmesi en doğru yaklaşımdır" şeklinde konuştu.

Van Ferit Melen Havalimanı hizmete açıldı Haber

Van Ferit Melen Havalimanı hizmete açıldı

Van şehir merkezine 8 kilometre mesafede, Van Gölü sahiline paralel konumda bulunan Van Ferit Melen Havalimanı, 6 Aralık itibarıyla tüm uçuşlara tamamen açılarak tam kapasite faaliyete başlayacak. Pistin yenilenmesi, ışıklandırma sistemlerinin güçlendirilmesi, otopark düzenlemeleri ve taksi yolunun tamamlanmasıyla havalimanı, bölgenin ulaşım ağında önemli bir güç haline geldi. Zamanından önce tamamlanan ve 6 Aralık itibariyle tam kapasite hizmet vermeye başlayacak Ferit Melen Havalimanı, yapılan iyileştirmelerle birlikte günlük karşılıklı uçuş sayısı da 14'e çıktı. Van Ferit Melen Havalimanından her gün düzenli olarak Ankara Esenboğa, Antalya, Adana, İstanbul, İstanbul Sabiha Gökçen ve İzmir Adnan Menderes havalimanlarına seferler yapılıyor. Toplam 16 bin 500 metrekarelik kapalı alana sahip olan terminal binası; salonları, idari birimler ve diğer tüm destek hizmetleriyle yolculara konforlu bir seyahat deneyimi sunuyor. 24 saat esasına göre hizmet vererek özellikle gece uçuşlarında da bölgenin ihtiyacına cevap veren Ferit Melen Havalimanı, Van'ı Türkiye'nin önemli metropollerine doğrudan bağlayarak hem ticaret hem de turizm açısından büyük bir ulaşım kolaylığı sağlıyor. Terminal binası önünde bulunan 408 araçlık otopark, yolcular ve karşılamaya gelenler için büyük kolaylık sağlıyor. Otoparkta engelli araçları için özel alanların ayrılması ise havalimanının erişilebilirlik anlayışını yansıtıyor. Belediye otobüsleri, halk otobüsleri, taksi hizmeti ile sağlanan ulaşım çeşitliliği ise yolcuların her bütçeye uygun ulaşım seçeneklerinden faydalanmasına imkân tanıyor. Uzun süredir devam eden pist ve altyapı çalışmalarının tamamlanması, Vanlı vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Bölge halkı, artan uçuş sayıları ve iyileştirilmiş hizmet kalitesi sayesinde hem iş hem de turistik seyahatlerde büyük kolaylık yaşadıklarını belirtiyor. Tam kapasiteyle hizmete başlayan Van Ferit Melen Havalimanı, bölge ulaşımının kalbi olmayı sürdürerek Van'ın ekonomik ve sosyal hayatına önemli katkılar sunmaya devam ediyor. İHA muhabirine konuşan havalimanı ticari taksi sorumlusu Fatih Uray, üç aylık süreçte kapalı olan havalimanın umduklarından çok erken açıldığını belirtti. Bakım sonrası pistin yanı sıra araç giriş-çıkış yollarının daha kullanışlı olduğunu ifade eden Uray, emeği geçenlere teşekkür etti. Haluk Taşçı isimli taksi şoförü ise üç aylık süreçte çok sıkıntı yaşadıklarını dile getirerek, "Allah yetkililerden razı olsun. Şu an giriş-çıkışlar çok rahatladı. Çok şükür işlerimiz de düzeldi. Hem vatandaşın hem taksi şoförlerinin hem de otel işletmecilerinin mağduriyetini göz önünde bulundurarak onarım çalışmalarını zamanından daha erken bitirdiler" dedi. Havalimanın eski haline göre daha güzel olduğunu ifade eden İsa Okur isimli bir diğer taksi şoförü de emeği geçenlere teşekkür etti.

Kar yağışının azalmasıyla kuruyan akarsular, inci kefalinin üreme göçünü tehlikeye düşürüyor Haber

Kar yağışının azalmasıyla kuruyan akarsular, inci kefalinin üreme göçünü tehlikeye düşürüyor

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, iklim değişikliğiyle birlikte kar yağışının azalmasının akarsuların debisini düşürdüğünü belirterek, inci kefalinin ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Dünyada yalnızca Van Gölü'nde yaşayan ve üreme döneminde tatlı sulara göç etmesiyle bilinen inci kefali, iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle nesli ciddi tehdit altında bulunuyor. Ekolojik, ekonomik ve kültürel açıdan bölge halkı için büyük önem taşıyan tür, yaklaşık 20 bin kişinin geçim kaynağını oluşturuyor. Son yıllarda yağış rejiminin değişmesi; kış yağışlarının kar yerine sağanak şeklinde düşmesi, yeraltı ve kaynak sularının yeterince beslenmemesi ve akarsuların debisinin düşmesi, inci kefalinin üreme göçünü ve yumurtlama alanlarını olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, bu sürecin hem türün geleceğini hem de balıkçılıkla geçinen binlerce aileyi risk altına attığını ifade ediyor. "Kaynak suları yeterince beslenemiyor" İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, inci kefalinin bölge açısından son derece önemli bir balık türü olduğunu belirtti. Bu nedenle inci kefali ekonomisinin de bölge için büyük bir değer taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Ancak yaşanan tüm bu iklimsel ve çevresel süreçler, balığın yaşam döngüsünü ciddi ölçüde olumsuz etkilemektedir. Havzayı besleyen akarsular geçmişte özellikle kış aylarında düşen kar yağışlarının toprağa sızmasıyla oluşan ve yüzeye kaynak suyu olarak çıkan sularla beslenirdi. Yani kar şeklinde düşen yağışlar, eridikten sonra toprağa sızar ve bu sızıntı kaynak sularını oluştururdu. Dolayısıyla havzanın birden fazla beslenme kaynağı bulunurdu. Ancak son yıllarda yağış rejimi değişti; kış aylarında düşen karın büyük bir kısmı artık yağmur ve sağanak şeklinde gerçekleşiyor. Sağanak yağış olduğunda toprak bu sudan yeterince faydalanamıyor ve su toprağa sızmadığı için hem yeraltı suyu hem de kaynak suları yeterince beslenemiyor. Bu da akarsuların yıl boyunca eskisi gibi su taşıyamayacağı anlamına geliyor. Kuraklık, artan buharlaşma ve yağışın sağanak şeklinde düşmesi bu süreci daha da hızlandırıyor" dedi. "Akarsular geçmişteki gibi su taşıyamayacak duruma gelecek" Kısa sürede düşen yoğun yağışlar, toprağa sızmak yerine yüzey akışıyla göle ulaştığını, bu nedenle akarsuların taşıdığı su miktarının azalacağını dile getiren Alaeddinoğlu, "Su miktarı azaldıkça inci kefalinin üreme dönemindeki göçü de olumsuz etkileniyor. Milyonlarca balık dar alanlara sıkışıyor; yumurtlama göçünü tamamlamak her geçen yıl daha da zor hale geliyor. Ayrıca Van Gölü'ne dökülen birçok akarsuda küçük çağlayanlar bulunuyor ve su miktarı azaldığında balıkların bu çağlayanları aşması daha da güçleşiyor. Bu da balığın üst çığırlara doğru yaptığı yolculuğu sekteye uğratıyor" diye konuşuyor. "Türün devamlılığı tehlikeye girecek" İnci kefali balığının göç yolculuğunu kolaylaştıracak adımların atılmaması durumunda inci kefali ciddi bir tehdit oluşturacağının altını çizen Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üremesi, çoğalması ve dolayısıyla türün devamlılığı tehlikeye girecek. Bu durum göldeki balıkçılık faaliyetlerini de doğrudan etkiler; insanlar balık tutamaz hale gelir. İnci kefaliyle geçimini sağlayan binlerce insan var. Ayrıca bu balık diğer et türlerine göre daha ucuz olduğu için milyonlarca insan için temel bir besin kaynağı olma özelliği taşıyor. İnci kefalinin azalması bu açıdan da büyük bir olumsuzluk oluşturacaktır. Bunun yanında inci kefali, bölgede bir kültür ve sağlık değeri taşır. Bu nedenle havzanın tüm bu unsurlar göz önünde bulundurularak yönetilmesi lazımdır."

Kütahya Valisi Işın'dan Kilise Açıklaması Haber

Kütahya Valisi Işın'dan Kilise Açıklaması

Kütahya Valisi Musa Işın, kentte bulunan tarihi kilisenin restorasyonu ve yeniden işlevlendirilmesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kütahya'nın İstiklal Mahallesi'nde 1834 yılında yapılan Başmelek Rum Ortadoks Kilise'nin mülkiyetinin Kızılay'a ait olduğunu belirten Vali Işın, "Kızılay ile karşılıklı bir takas üzerinde çalışıyoruz. Mülkiyet bize geçtikten sonra İstanbul'daki Ortodoks Rum Kilisesi ile görüşeceğim. ‘Buyurun gelin, kilisenizi yapın' diyeceğim. İnşallah kiliseyi de yeniden şehrimize kazandıracağız" dedi. Daha önce kilise hakkında yanlış anlaşılmalara yol açan söylentiler bulunduğunu belirten Işın, vatandaşların kaygı duymasına gerek olmadığını ifade etti. "Kimsenin din değiştireceği yok. Ben bugüne kadar Müslümanlıktan çıkıp da Hristiyan olan birini duymadım. Bu din akla ve vicdana hitap eden bir dindir. Bizim yaptığımız, tarihi bir değeri Kütahya'ya kazandırmaktır" diyen Vali Işın, kilisenin kültürel miras olarak yeniden canlandırılmasının önemine vurgu yaptı. Vali Işın, "İsteyen kiliseye girip gezebilir, ibadet etmek isteyen eder, bunda da bir sakınca yok. Burası tarihi bir mekândır. İnşallah orayı da en kısa sürede şehrimize kazandıracağız" dedi. Muhtar Tavalıoğlu: "Restorasyon Kütahya için büyük kazanç olacak" İstiklal Mahallesi Muhtarı Mustafa Tavalıoğlu da yapılan çalışmaları desteklediğini belirterek, "Valimizin açıklamaları yerindedir. Mahallemizde bulunan kilisenin restorasyonu hem bizim hem de Kütahya'nın yararına olacaktır" ifadelerini kullandı. Tavalıoğlu, kilisenin turizme kazandırılması gerektiğini belirterek, "Alan hem kilise hem cami olarak değerlendirilebilir. Bu da turizm açısından büyük fayda sağlar" dedi. Muhtar Tavalıoğlu, sahip çıkılmaması sebebiyle tarihi kilesinin define avcıları tarafından adeta köstebek yuvasına döndürüldüğünü belirtti. Tavalıoğlu, sürecin tamamlandığında kilisenin restorasyonla birlikte hem kültürel hem de turistik bir çekim noktası hâline geleceğini sözlerine ekledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.