Hava Durumu

#Yalova

Yeni Marmara Gazetesi - Yalova haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yalova haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güllü'yü kızı mı öldürdü? Kan donduran ifade ortaya çıktı Haber

Güllü'yü kızı mı öldürdü? Kan donduran ifade ortaya çıktı

Yalova'nın Çınarcık ilçesinde "Güllü" adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut'un 5. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmada kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in arkadaşlarının ifadeleri ortaya çıktı. 26 Eylül'de Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'ndeki apartmanın 5'inci katındaki kapalı terasta sanatçı Güllü, kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Sanatçının ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken konuyla ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na giden Bircan D. ve Çağrı K.'nin, Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter hakkında verdiği ifadeler ortaya çıktı. Daha önce annesini mutfak önlüğüyle bağlamış, dövmüş Tuğyan'ı 15 yaşından beri tanıdığını kaydeden Bircan D. "Gül hanımla da çok muhatap olmuşluğum yok ancak Tuğyan'la çok yakın arkadaştık. Tuğyan'la annesinin arası hep çok kötü olmuştur, hatta seneler öncesinde Tuğyan, Gül ablayı mutfak önlüğüyle bağlamış beni aradı, 'ben bu kadını öldüreceğim' dedi, İstanbul'dan dayısı gelerek olaya müdahale etti" dedi. Tanık Bircan D. ise Tuğyan'ın yaklaşık 15 yıl önce Sinan isminde bir erkek arkadaşı olduğunu ve uyuşturucu madde ticareti yaptığı için tutuklu olduğunu belirterek, "Bu Sinan isimli şahıstan ötürü de ikisinin arasının açıldığı olmuştu. Bu Sinan isimli şahıs için Tuğyan'ın annesini dövmüşlüğü vardı. Benim Gül ablanın eviyle evim karşılıklıdır, Tuğyan annesiyle her kavga edişinde bana gelirdi" dedi. Telefondan mesajları sildi Tuğyan'ın annesiyle şimdiki sevgilisi K.'nin evli ve çocuklu olmasından dolayı tartışmalar yaşadığını anlatan Bircan D., "Gül abla Tuğyan'ın ikinci kadın olmasını istemediği için bu ilişkiye karşı çıkmıştı, Tuğyan'la bu nedenle hep kavga ederlerdi, medyaya çıkan mesajları Tuğyan bana gönderdi, hatırladığım kadarıyla haziran ayıydı, Tuğyan yine annesiyle K. yüzünden kavga etmişti, bana mesajlarda 'ölsün, gebersin, bu kadına artık bir şey olsun, yoruldum abla, ölmüyor' şeklinde içerikler vardı. Ancak yaklaşık 4 gün önce Tuğyan benden bu mesajları sildi, Ferdi'nin bu mesajlardan bilgisi olduğunu basın aracılığıyla öğrenmiş, 4 gün önce beni aradı, 'kanlı tişörtüm sende mi' diye sordu, tişörtü almak için buluştuk, bu tişört Gül ablanın öldüğü gün Tuğyan'ın üzerinde olan tişörttür, ben o gün Tuğyan'ın yanına gitmiştim, Tuğyan tişörtü sevgilisi K.'nin evinde çıkartmış, ben de Tuğyan daha fazla kötü olmasın diye tişörtü çantama koydum, Tuğyan'a da kendisini hazır hissettiğinde tişörtü alabileceğini söyledim çünkü tişörtte annesinin kanı vardı. Tuğyan için bir anıydı. O gün Tuğyan tişörtü aldıktan sonra bende kalmak istedi yanında Sultan isimli arkadaşı da vardı. Evdeyken bana hattının kapalı olduğunu telefonumu kullanmak istediğini söyledi. Telefonumu aldı ve neden benimle mesajların duruyor diyerek mesajları sildi. Telefonunun kapalı olmadığını ben sonra fark ettim. Mesajları sildikten sonra kendi telefonuyla konuşmaya devam etti, ben öyle anladım" diye konuştu. "'Ben yaptım ama çok pişmanım abla' dedi" Güllü'nün cenazesinden sonra Tuğyan'ın evinde yaşadıkları diyaloğu anlatan Bircan D., "Ben Tuğyan'a '3 ay önce annen için söylediklerine pişman mısın' diye sordum, burada kastettiğim bana attığı medyaya da yansıyan mesajlardı, Tuğyan da bana 'abla iyi ki o zaman beni durdurmuştun, keşke bu defa da engel olabilseydin, ben yaptım ama çok pişmanım abla' dedi. Bunun üzerine ben hiçbir şey söyleyemedim. Tuğyan'dan korktuğum için bugüne kadar hiçbir şey söyleyemedim. Vicdanım rahatsız ettiği için Ferdi beye ulaştım ve ona anlattım. Bu süreçte Tuğyan'la bu konu hakkında hiç konuşmadık ancak ben Tuğyan'a 'sen kendini topla konuşacağız' demiştim. Yukarıda belirttiğim mesajlarda şu hususlar da geçiyordu. Tuğyan bana 'annemin arabasının frenlerini keseceğim, uçurumdan mı atsam ne yapsam' diye soruyordu. Ben Tuğyan'ı sakinleştirmeye çalıştım, hatta manevi abim olan Çağrı'yı aradım. Ben yetişemeyeceğim için Çağrı'nın Tuğyan'ı sakinleştirmesini istedim. Bu olay üzerine Çağrı Tuğyan'ın yanına gitti ve Tuğyan'ı sakinleştirdi" dedi. "Güllü ablayı Tuğyan'ın ittiğini düşünüyorum" Tuğyan'ın sinirlenince çok farklı olduğunu dile getiren Bircan D., "Falçatayla, bıçakla kendine koluna zarar vermişliği vardır. Acı duygusu yoktur. Annesini dövdüğüne ilişkin zaman zaman bana anlattığı olaylar oluyordu. Tuğyan, K. ile sevgili olmasından sonra annesinden tamamen kurtulmak istiyordu. Çünkü K. ile Tuğyan arasındaki tek engel Gül ablaydı. Cenaze günü Tuğyan ve arkadaşı Sultan olay anını anlatırken birbiriyle çelişiyorlardı. Sultan aynada alnına baktığını söylerken Tuğyan ikimiz oynuyorduk diyordu. Hatta ben de savcıya ifade verirken herkes bildiğini anlatsın birbirinizin başını yakmayın olay neyse onu anlatın dedim. Güllü ablanın düştüğü binanın karşısında bulunan binada kan lekeleri vardı. Bu lekeler nasıl temizlendi bilmiyorum. Ben bu olayın kaza olduğunu düşünmüyorum. Güllü ablayı Tuğyan'ın ittiğini düşünüyorum, Sultan'ın da Tuğyan'dan korktuğu için sustuğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Bana Tuğyan 'ben yanarsam seni de yakarım' dedi" Kendi aralarındaki mesajların televizyonlarda çıkmasından sonra Tuğyan'ın kendisini aradığını ifade eden Bircan D., şunları kaydetti: "'Beni savcılıktan arıyorlar televizyona mesajlar düşmüş, sen ne yaptın abla, beni gözaltına alacaklar, beni sattın, buraya gel savcıya gideceğiz' dedi, sonrasında ben Armutlu'dan taksiyle Yalova'ya geldim. Savcılığa geleceğiz sandım ancak onlar beni Yalova'dan alıp araçlarıyla İstanbul'a avukatlarının ofisine götürdüler. Yolda da bana Tuğyan 'ben yanarsam seni de yakarım' dedi. Merve hanımın ofisine gittik. Ofiste de bana agresif şekilde saldırmaya çalıştı. 'Beni kim yakarsa ben de onu yakarım' şeklinde söylemlerde bulundu. Bunun üzerine avukatlar onu sakinleştirmeye çalıştı. Devamında ben İstanbul'dan kendim geldim, Tuğyan birlikte dönmeyi teklif etti ancak ben kabul etmedim, ofiste 'sen beni aklayacaksın ben de seni aklayacağım' dedi. 'Mesajlar ifşa olduğu için karşılıklı birbirimizi aklayacağız' dedi. Ben de cevap olarak bu olayla hiçbir ilgim olmadığını söyledim." "'Dost olup sonra onu öldüreceğim' dedi" Diğer tanık Çağrı K. ise nisan ayında Tuğyan'ın kendisini arayıp annesini şikayet ettiğini söyleyerek, şunları kaydetti: "Abi ben katil olacağım, kendisi her b.ku yiyor, hayatıma müdahale ediyor, ben bunu öldüreceğim' dedi. Burada kastettiği Tuğyan'ın K. isminde bir sevgilisi vardı. Bu K. evli ve çocukluydu. Bu nedenle Gül abla Tuğyan'ın, K. ile görüşmesini istemiyordu. Ben telefonda Tuğyan'ı sakinleştirdim, sonrasında beni Bircan aradı 'ben Armutlu'dayım Tuğyan'a yetişemem sen Tuğyan'ı sakinleştir' dedi. 6-7 saat sonra Tuğyan yanıma geldi 'annemi öldüreceğim, evde 2 milyonluk altın var, onu satsam beni idare etmez' şeklinde söylemlerde bulundu, mayısta benden para istedi, parayı alıp Tekirdağ'a gitti, orada konsomatrislik yapmış, kendisi söyledi. Haziranda Tuğyan pet şişeyle evime geldi, şişenin içinde madde vardı annesi için 'Bu kadın ölecek. Ben annemle dost olacağım, erkek kardeşime değer veriyor, çünkü o yalaka ama ben dost olup sonra onu öldüreceğim' dedi." Çağrı K., Tuğyan'ın çok fazla kumar oynadığını hatta Güllü'yü de kumara alıştırdığını ileri sürerek, "Tuğyan defalarca annesini öldüreceğini bana söylemişti. Hatta kızının bakıcısının oğlu olan Osman'dan benim yanımda Glock marka silah bulmasını istemişti, ancak bu silahı ne için kullanacağını söylemedi, ben bu silahı annesi için istediğini düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.

Gemi kaptanına 9 yıla kadar hapis istemi Haber

Gemi kaptanına 9 yıla kadar hapis istemi

Yalova'dan 4 Ağustos'ta 'Graywolf' isimli teknesiyle Bozcaada'ya gitmek üzere denize açılan iş adamı Halit Yukay'ın (43) ölümüyle sonuçlanan Balıkesir'in Erdek açıklarındaki kazayla ilgili soruşturma tamamlandı. Yukay'ın yatına çarptığı iddia edilen 'Arel 7' kuru yük gemisinin kaptanı Cemal Tokatlıoğlu'un 9 yıla kadar hapis cezası istendi. Olay, 4 Ağustos 2025 tarihinden meydana geldi. Yalova yat limanından denize açılan iş adamı Halit Yukay’ın teknesi, parçalanmış ve yarı batık halde Balıkesir'in Erdek açıklarında bulundu. Arama kurtarma ekiplerinin uzun süren çalışmaları sonucu, Yukay’ın cansız bedeni yaklaşık 30 gün sonra denizden çıkarıldı. Yukay, 9 Eylül 2025 tarihinde öğle namazını müteakip Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nde cenaze töreninin ardından Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı'na defnedildi. İlk günden itibaren titizlikle yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık, kazaya neden olduğu iddia edilen geminin çarpışma sonrası durmayarak yardımda bulunmadığını tespit etti. Hazırlanan iddianamede, tekneye çarptığı iddia edilen 'Arel 7' isimli kuru yük gemisinin tutuklu kaptanı Cemal Tokatlıoğlu'nun (61), 'Taksirle ölüme neden olmak' ve 'Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmeme’ suçlarından 3 yıldan 9 yıla kadar hapsi istendi. Hazırlanan iddianame, ilgili mahkemeye gönderildi.

Güllü'nün komşuları olayın asla intihar olmadığını açıkladılar Haber

Güllü'nün komşuları olayın asla intihar olmadığını açıkladılar

Yalova'nın Çınarcık ilçesindeki evinin 6.katından düşerek hayatını kaybeden sanatçı Güllü'nün son görüntüleri ortaya çıktı. Bir gün önce evine güvenlikli kapı taktıran 51 yaşındaki Gül Tut, kendisini çok güvende hissettiğini söyledi. Komşusu İsmet Helvacıoğlu da Güllü'nün mutlu, sevgi dolu bir insan olduğunu belirterek, "Çok yardımseverdi. Herkesin yardımına koşardı. Hatta olaydan önce apartmandaki hasta bir ağbimize yemeğin var mı diye sormuş. İntihar etmesi mümkün değil" diye konuştu. Sanatçı Güllü, Çınacık'taki yazlığının kapısını güvenlikli hale getirmişti. Şifre ve kamera taktıran Güllü burada yaptığı konuşmada, "Artık kendimi çok güvende hissediyorum. Furkan kardeşim bana şifreli kapı yaptı. şifre olmadan asla hiç kimse giremez. kamera foto kaydı var. Şiddetle tavsiye ediyorum. Kötü ve zor günlerden geçiyoruz. Bütün herkese gerekli olan bir ürün" demişti. Komşusu İsmet Helvacıoğlu da sosyal medyadaki yanlış haberlerin kesinlikle yalan olduğunu ifade ederek, "İki gün önce binasının kapısını güvenli hale getiren, akıllı kapı yaptıran, her gün insanların yardımına koşan, her an sakin, mutlu ve çoluğuna çocuğuna düşkün bir insan. Yakından tanıdığımız bir insanın asla intihar etmesi mümkün değil. Birkaç saat önce hasta bir abimize yemeğiniz var mı? diye soran bir insan. İçtenlikli, sevgi doluydu. Yardıma ihtiyacı olanların yardımına koşardı "diye konuştu. Sanatçı Güllü'nün cenazesine Yalova Eğitim Araştırma Hastanesi'nde otopsi yapıldı. Yakınlarının cenazeyi defnedilmek üzere bugün alması b ekleniyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.