Hava Durumu

#Yandi

Yeni Marmara Gazetesi - Yandi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yandi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Liseli Beyzanur sanayideki işine dönmek istiyor Haber

Liseli Beyzanur sanayideki işine dönmek istiyor

Kepez ilçesinde yaşayan Beyzanur Hatmorioğlu, çocukluğunda otomobillere ilgi duymaya başlayınca küçük yaşlardan itibaren sanayi sitesine gidip, çalışmaya başladı. Merakını mesleğe dönüştürmek isteyen Beyzanur, Muratpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde elektromekanik alanında eğitim aldı. Hatmorioğlu, son sınıfta Akdeniz Sanayi Sitesi'ndeki bir araç servisinde işe girdi. Beyzanur, 20 Haziran'da yanındaki usta ile yakıt deposundaki arıza nedeniyle servise gelen otomobilin arka koltuğu altındaki yakıt deposunun şamandırasını değiştirmeye başladı. İddiaya göre; ustanın benzin dolu depoya takılan şamandıraya elektrik vermesi üzerine aracın içindeki benzin buharı parladı. Bu sırada araçta olan Beyzanur, alevlerin arasında kaldı. GÜÇLÜKLE ARAÇTAN ÇIKABİLDİ Güçlükle araçtan çıkarılan ve vücudunun farklı yerlerinde yanıklar olan Beyzanur, ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne götürüldü. Yoğun bakımda yatan Beyzanur Hatmorioğlu, 4 ay olarak düşünülen tedavisini 2 ayda tamamlayarak taburcu oldu. Vücudundaki yanıkların iz bırakmaması için tedavisine devam edilen Hatmorioğlu, bu süreçte 15 ameliyata girdi. 1,5 yıl sürmesi beklenen tedavisi nedeniyle okuluna devam edemeyen Hatmorioğlu, eğitim hakkını kaybetmemek için hastaneden gelecek heyet raporu için uğraşıyor. Olayın yaşandığı iş yerinden davacı olan Hatmorioğlu, bir yandan da ilaç ve egzersiz ile kaza öncesindeki sağlığına dönmeye çalışıyor. Okulunu tamamlayıp, üniversitede aynı işi yapacağı mesleği seçmek istediğini söyleyen Beyzanur, tedavisinin ardından sanayiye dönerek işini yapmak istiyor. 'ETRAFTAKİLER, YANAN KIYAFETLERİMİ SÖNDÜRDÜ' Süreci atlatmasının çok zor olduğunu söyleyen Beyzanur Hatmorioğlu, "Yanımdaki arkadaşım aracın benzin şamandırasını söktü. Ona yardım ediyordum. Arkadaşım 'Arabanın üzerinde deneyelim' dedi. Şamandırayı yerine taktık ve elektrik verince araba alev aldı. Arabanın içerisindeydim ve bir süre çıkamadım. Etraftakiler, yanan kıyafetlerimi söndürdü. 2 ay kadar yoğun bakımda kaldım. Bu süreçte 15 ameliyat oldum. Normalde doktorlar, 4 ay yoğun bakımda, 4 ay da serviste kalacağımı söyledi ama daha kısa sürede iyileştim" dedi. EĞİTİM İÇİN RAPOR BEKLİYOR Çocukluğundan bu yana arabalara merakı olduğunu belirten Hatmorioğlu, "Çocukluktan bu yana arabaların içerisindeyim ve vazgeçemedim. Bu kadar biliyorken; 'Okulunu da okuyayım' dedim. Çıraklık okulunda son senemi tamamlayacaktım. Tedavi sürecimden dolayı bu yıl devam edemeyeceğim. Okula heyet raporu götürmemiz gerekiyor ancak hala onunla uğraşıyoruz" diye konuştu. 'AYNAYA ÇOK ZOR BAKTIM' Hatmorioğlu, "Tedavi ne kadar uzun sürerse sürsün, işime devam etmek istiyorum. İnsan mesleği olunca vazgeçemiyor. Kadın olduğum için bu konuyla alakalı çok yargılandım. Genelde benim suçum olduğu düşünülüyor. Kadın olmakla bunun bir alakası yok ayrıca olayda bir hatam da yok. Hastaneden çıktıktan sonra aynaya çok zor baktım. Eski fotoğraflarıma bakınca üzülüyorum. Kendimi şu anki halim ile benzetemiyorum. Benim için üzücü bir süreç" dedi.

İş yerinde alkol alan şimdi yandı Haber

İş yerinde alkol alan şimdi yandı

Emekli asker, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde güvenlik amiri olarak çalıştığı kurumda nöbetçi güvenlikçilerinin bayramını kutlamak için çikolatayı alıp iş yerine gitti. Güvenlik müdürü gördüğü manzara karşısında hayatının şokunu yaşadı. ‘Bayramda iş yerine kimse uğramaz’ diye düşünen ve o gün nöbeti olmayan güvenlikçi çalışanlar, iş yerinin bahçesine masa kurarak içki içerken yakalandı. Durum karşısında şaşkına dönen amir, kurum müdürünü arayarak durumdan haberdar etti. Olay günü mesaisi olmayan güvenlikçi işten atıldı. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan güvenlik görevlisi, çalışırken iş akdinin neden belirtilmeden feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, noter masrafı ve manevi tazminat alacaklarının hem taşeron şirketten hem de kamu kurumundan tahsilini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmederken, güvenlik görevlisine kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi gerektiğine karar verdi. Davalılar kararı temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi. Oy birliği ile alınan Yargıtay kararında, iş yerinde alkol alınmasının mesai saatleri içinde ya da dışında olmasının bir anlamı olmadığına dikkat çekildi. Kararda, “Mahkemece, davacının iş yerinde yedi yıldan fazla bir süredir çalışmakta olduğu, mesai saatleri dışında da olsa işyerinde alkollü olarak bulunmasının doğru bir davranış olmadığı ancak davacının alkollü olarak iş yerinde bulunduğu sırada karıştığı adli olayın bulunmadığına dikkat çekilmiştir. İş Mahkemesi; davacının işyerinde hoş karşılanamayacak bu davranışı, davacının kıdemi de değerlendirildiğinde bir disiplin cezası kapsamında değerlendirilebilecekken son çare olan fesih yoluna gidilmesinin doğru bulunmadığı, iş akdinin feshi yoluna gidilecek ise de somut olayda iş akdinin ancak geçerli nedenle feshedilebileceği ve geçerli nedenle fesih halinde de davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edebileceği sonucuna varmıştır. Davacının mesai saatleri dışında da olsa iş yerinde alkol aldığı ve sarhoş olduğu tutanak içerikleri ve tutanak tanığının beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacının iş akdinin haklı nedenle feshedilebilmesi için 4857 Sayılı İş Kanun’un 25 II/d maddesi gereğince bu sebep yeterli olup işçinin alkollü bir şekilde iş yerinde bulunmasının iş akdinin haklı nedenle fesih sebebi sayılması için mesai saati içerisinde olmasına veya mesai saati dışında olup da işçinin adli bir olaya karışmasına gerek bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı tarafça haklı fesih iddiası kanıtlandığından kıdem ve ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak yazılı gerekçe ile kabulü bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir” denildi.

O kelimeyi kullanan şimdi yandı Haber

O kelimeyi kullanan şimdi yandı

İddiaya göre, bir genç, tartıştığı kişiye cep telefonundan, ‘hahahha salak’ ifadesini kullandı. Hakarete maruz kaldığını öne süren kişi ise adliyenin yolunu tuttu. Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianame sonrası tartıştığı kişiye ‘Salak’ ifadesini kullanan kişi hakkında, ‘Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret’ suçundan 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, sanığın beraatine hükmetti. Karara, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı itiraz etti. Temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 4. Ceza Dairesi, ‘Salak’ ifadesini hakaret saydı. Kararda, “SMS ile mağdura atılan ‘Salak’ şeklindeki sözün, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu ve hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir” denildi. “Hakaret” başlığını taşıyan Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinde şu ifadelere yer veriliyor: “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde de aynı cezaya hükmolunur.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.