Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta ve dış temsilciliklerimizde kutlanan Milli bayramımız...

Egemenliğin, kayıtsız koşulsuz millet iradesine teslim edildiği büyük gün...

Bugün, 1925 yılında çıkarılan bir yasayla Cumhuriyet'in ilanı günü yeni Türk Devleti 'nin bayramı ilan edildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde yaptığı konuşmada bu günü ‘En büyük bayram’ olarak tanımladı.Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmî tatildir.Kutlu olsun...

* * *

Kurtuluş Savaşı ile küllerinden doğan Türk milleti, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte yapılanma sürecine girdi. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ülkeyi her anlamda ileriye taşıyacak adımlar atıldı. Peki, hedeflenen neydi, ne kadarı Atatürk’ün sağlığında, ne kadarı daha sonra gerçekleşti? Halk ne zaman yönetimde söz sahibi olabildi? Kuşkusuz Türk halkı savaşta yorgun düşmüştü ve yoksuldu. Uzun süren savaşlar sonrası Cumhuriyetle birlikte adeta yeniden diriliş dönemi başladı, bu tamam.

Birçok alanda reformlar yapıldı...

Saltanat kaldırıldı...

Medreseler kapatıldı, yeni ve modern okullar açıldı.
Arap harfleri kaldırıldı...

Harf devrimiyle Türk alfabesi kabul edildi.
Giyim kuşağında da yenilikler yapıldı.
Ölçü birimleri değiştirildi.
Soyadı kanunu çıkarıldı.

Mustafa Kemal’e Atatürk soyadı verildi.
Din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı.

Din kurallarına göre çalışan mahkemeler kaldırıldı.

Tarımda yeni aletler kullanılmaya başlandı.

Yurdumuzun her tarafından yollar, köprüler, barajlar, limanlar, fabrikalar, hava alanları, demir yolları yapıldı.

Bütün bunlar tamam...

Atatürk ve çalışma arkadaşlarına minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Ancak, kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verilmesi ve kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi gibi konularda uygulama nasıl oldu, bu hakların tam anlamıyla kullanılması ne zaman gerçekleşti?

Hukuk devleti ne zaman oluştu?

‘Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesi’ hedefine ne zaman ulaşabildi?

* * *

Evet, “Cumhuriyet, öncelikle özgürlüktür, bağımsızlıktır. Aklı ve bilimi rehber edinmektir. Yurttaşların eşitliğidir. Eğitimi, bilimi, kültürü, sanatı, sporu, sağlığı önceleyen; özgür bireyler yetiştirmeyi; örgütlü topluma ulaşmayı hedefleyen bir yönetim şeklidir...” denir. Ama bunlar ne zaman, ne derece gerçekleşebilmiştir?

Demokratik olmayan Cumhuriyet ne anlama gelir? Dünyada, çevremizde yönetim şekli Cumhuriyet olan ama demokrasiden nasibini alamamış olan birçok ülke yok mu? Yahut da yönetim şekli Cumhuriyet olmayan ama demokratik olan devletler yok mu? Evet, Atatürk’ün projesi modern Türkiye’ydi...

Ayrıntılarıyla düşünülmüş, derin bir vizyonun eseriydi...

Ama Atatürk’ten sonra ne kadar zaman geçtikten sonra demokrasiyle tanışmaya başladı Türkiye? Kadına verilen seçme ve seçilme hakkını, kadınlar ne zaman tam olarak kullanabilmeye başladılar?

Devletin dayanağı salt güç olamaz...

Devletin meşruiyeti hakka, hukuka, adalete, eşitliğe dayanmalıdır.  Cumhuriyetin dayanağı da hak ve adalet olmalıdır. Onu demokrasiyle taçlandırma süreciyle birlikte Cumhuriyet ilkeleri asıl anlamını bulmadı mı?