Mahfel,Setbaşı'nın ve Bursa'nın önemli simgelerinden biri...
Kurulduğu yıllarda meyhane ve bozahane, daha sonra kahvehane, Cumhuriyet döneminde de aile çay bahçesi halini almış Mahfel....
'Mahfel' adıyla anılması da sanırım bu özelliğinden olsa gerek. Mahfel, toplanma yeri anlamına geliyor. Kentin sivil dinamikleri Heykel'e kadar yürüyecekleri zaman bu mekânı toplanma noktası olarak kullanmaktaydılar birkaç yıl öncesine kadar.
Kentin önemli bir uğrak noktası yani...
Şimdi de ön tarafı toplanma yeri hala ama Mahfel’i özel sektör çalıştırdığı için içeri girip oturup kullanmak biraz zor.
Çünkü pahalı!..
Müşterisi olmayanların tuvaleti bile kullanmaları yasak!
Girişe öyle bir yazı konmuş!..
* * *
Önceleri özel sektöre kiralandığı yıllarda da çevre esnafın sattığı neredeyse şeyi sattığı ve pahalı da olduğu için eleştirilen Mahfel Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal tesis olarak çalıştırılmıştı.
Sonra yine özel sektöre kiralandı…
2020 yılında da Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesine dayanarak, Setbaşı'ndaki Mahfel Çay Bahçesi'ni envanterine kattı.
Kira geliri de artık Vakfın...
İşletmecisinin büyük kira ödediği Mahfel 2028 yılına kadar sözleşme gereği çalıştırılacak. Kirasının yüksekliği nedeniyle olsa gerek işletmeci buradan maksimum gelir elde etmek için alanı sürekli genişletmekte, Gökdere yatağını bile kullanıma açmakta, adım, adım! Ama asıl sahibi Vakıf olan bu tarihi mekânın tuvaletini kullanmak için müşteri olmak gerekiyor!
İki saat yahut bir gün önce müşterisi olmuş olmak bile yetmiyor anlaşılan!
* * *
Aile çay bahçesi özelliği eskiye göre epey değişmiş durumda Mahfel’in...
Geçmişte Reşat Nuri Güntekin, Oktay Akbal, Orhan Kemal, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Aziz Nesin gibi yazın sanatının ustalarının zaman geçirdiği, söyleştiği, insanların durup soluklandığı, çayını, kahvesini huzur içinde yudumladığı o mekân, bugün Vakfın kiracısı tarafından ortalama Bursalının yararlanamadığı, bambaşka bir işletmecilik anlayışıyla işletilmekte.
Önceki yıllar nostaljileri ile ‘ah, vah’ etmenin yararı yok artık kuşkusuz…
İşletmeci ödediği yüksek kiranın bedelini çıkarmak ve buradan maksimum kâr sağlamak için ne gerekiyorsa onu yapıyor ve yapacak.
Korunması gereken bir ‘kültür varlığı' oysa bu mekân...
Sözleşme bitene kadar eski hali bu gidişle epey değişecek gibi.
Aslında buranın karşısındaki Şehir Kütüphanesi ile bütünleştirilip, müze gibi korunması en iyisi olacak.
***
Kent belleğinde, kent yaşamında önemli yeri olan Setbaşı semtindeki “Mahfel” olarak bilinen alan ve mekânın kullanımı konusundaki tartışmalar kamuoyunca yakından izlendi geçmişte. Bursa Kent Konseyi’ne gelen istek ve talepler ile kent kamuoyunun genel kanaatine bakıldığında, Bursalılar tarafından bu yerin, geçmişine uygun fonksiyonlarıyla kullanılmasından yana olduğu çok açık.Bu nedenle alan genişletme gibi yapılan çalışmaların Yıldırım Belediyesi tarafından denetlenmesi gerekliliği de ortada.
Burada Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne daha büyük sorumluluk düşüyor hiç kuşkusuz.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Admin
MAHFEL!..
Mahfel, Setbaşı'nın ve Bursa'nın önemli simgelerinden biri...
Kurulduğu yıllarda meyhane ve bozahane, daha sonra kahvehane, Cumhuriyet döneminde de aile çay bahçesi halini almış Mahfel....
'Mahfel' adıyla anılması da sanırım bu özelliğinden olsa gerek. Mahfel, toplanma yeri anlamına geliyor. Kentin sivil dinamikleri Heykel'e kadar yürüyecekleri zaman bu mekânı toplanma noktası olarak kullanmaktaydılar birkaç yıl öncesine kadar.
Kentin önemli bir uğrak noktası yani...
Şimdi de ön tarafı toplanma yeri hala ama Mahfel’i özel sektör çalıştırdığı için içeri girip oturup kullanmak biraz zor.
Çünkü pahalı!..
Müşterisi olmayanların tuvaleti bile kullanmaları yasak!
Girişe öyle bir yazı konmuş!..
* * *
Önceleri özel sektöre kiralandığı yıllarda da çevre esnafın sattığı neredeyse şeyi sattığı ve pahalı da olduğu için eleştirilen Mahfel Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal tesis olarak çalıştırılmıştı.
Sonra yine özel sektöre kiralandı…
2020 yılında da Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesine dayanarak, Setbaşı'ndaki Mahfel Çay Bahçesi'ni envanterine kattı.
Kira geliri de artık Vakfın...
İşletmecisinin büyük kira ödediği Mahfel 2028 yılına kadar sözleşme gereği çalıştırılacak. Kirasının yüksekliği nedeniyle olsa gerek işletmeci buradan maksimum gelir elde etmek için alanı sürekli genişletmekte, Gökdere yatağını bile kullanıma açmakta, adım, adım! Ama asıl sahibi Vakıf olan bu tarihi mekânın tuvaletini kullanmak için müşteri olmak gerekiyor!
İki saat yahut bir gün önce müşterisi olmuş olmak bile yetmiyor anlaşılan!
* * *
Aile çay bahçesi özelliği eskiye göre epey değişmiş durumda Mahfel’in...
Geçmişte Reşat Nuri Güntekin, Oktay Akbal, Orhan Kemal, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Aziz Nesin gibi yazın sanatının ustalarının zaman geçirdiği, söyleştiği, insanların durup soluklandığı, çayını, kahvesini huzur içinde yudumladığı o mekân, bugün Vakfın kiracısı tarafından ortalama Bursalının yararlanamadığı, bambaşka bir işletmecilik anlayışıyla işletilmekte.
Önceki yıllar nostaljileri ile ‘ah, vah’ etmenin yararı yok artık kuşkusuz…
İşletmeci ödediği yüksek kiranın bedelini çıkarmak ve buradan maksimum kâr sağlamak için ne gerekiyorsa onu yapıyor ve yapacak.
Korunması gereken bir ‘kültür varlığı' oysa bu mekân...
Sözleşme bitene kadar eski hali bu gidişle epey değişecek gibi.
Aslında buranın karşısındaki Şehir Kütüphanesi ile bütünleştirilip, müze gibi korunması en iyisi olacak.
***
Kent belleğinde, kent yaşamında önemli yeri olan Setbaşı semtindeki “Mahfel” olarak bilinen alan ve mekânın kullanımı konusundaki tartışmalar kamuoyunca yakından izlendi geçmişte. Bursa Kent Konseyi’ne gelen istek ve talepler ile kent kamuoyunun genel kanaatine bakıldığında, Bursalılar tarafından bu yerin, geçmişine uygun fonksiyonlarıyla kullanılmasından yana olduğu çok açık.Bu nedenle alan genişletme gibi yapılan çalışmaların Yıldırım Belediyesi tarafından denetlenmesi gerekliliği de ortada.
Burada Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne daha büyük sorumluluk düşüyor hiç kuşkusuz.