Bugün sizlere ünlü Fransız düşünür, Sosyolog, Felsefeci Roger Garaudy’den ve “Geleceğimizde İslam Var” isimli Cemal Aydın tarafından Türkçeye çevrilen kitabından bahsetmek istiyorum.

Kitaptan bir paragraf alarak Roger Garaudy’in çok ilginç bir o kadar da doğru benim de katıldığım tespitleri hakkında sizlerin düşünceleri nedir, onu da sizler benimle paylaşırsınız diye umuyorum.

Roger Garaudy; 1913 yılında Marsilya’da doğmuş, 13 Haziran 2012 tarihinde 99 yaşında Paris’te vefat etmiştir.

Ünlü, Fransız düşünür ve yazar; 1982 yılında 69 yaşında iken Müslüman olmuştur. Dünyaca ünlü bu sosyolog Müslüman olduktan sonra batıdaki akademik çevreler tarafından adeta yok sayılmış, kendisine düşmanca bir tavır takınılmış, yazı ve makaleleri bilimsel dergilerde yayınlanmamış, adeta psikolojik linçe maruz kalmış, batı o ırkçı yüzünü fazlasıyla göstermiştir.

Kısa bir açıklama ile anlatılamayacak bu gerçek bilim adamının, bahsettiğim kitabındaki bir tespitini olduğu gibi alıyorum. Bu vesile ile de kendisine Allah’tan Rahmet ve Merhamet diliyorum.

“… Emevî hanedanı halifeliği ele geçirip Şam’ı merkez edindiği zaman, Bizans Roma İmparatorluğundan her bakımdan etkilenmekle ve o imparatorluğun devlet yapısı ve hiyerarşisini benimsemekle kalmadı, bu hanedan İslam tarihinin tehlikeli bir dönemecini de oluşturdu.

Hepsi de Hz. Peygamberin eski dostları, ilk dört seçkin halife Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’den sonra Emevîler, iktidarın dini anlamından daha çok siyasi egemenliğine ağırlık verdiler. Bu ayırım ise o zaman İslam’ın derin ruhundan bir kopuşa yol açtı.

Ayrıca, halifeliğin Kuzey Arabistan’ın sadeliğinden Şam’ın Bizansvari lüks ve şatafatına nakledilmesiyle de başka örf ve adetler yaygınlık kazandı. İşgal edilen topraklarda Arap yöneticilere arazi dağıtımı, artıkça arttı. Yerli çiftçilerin işledikleri toprakların gelirleriyle şehirlerde yaşayan mülk sahibi Arapların yararına beylik arazileri oluşturuldu. Gayrimüslimlerden alınan vergiler ağırlaştırıldı.

İslam prensiplerine ters düşmesine rağmen babadan oğula geçen bir hanedanlık kuran yeni efendiler tarafından eski Bizans ve Fars imparatorluklarının altın ve gümüş paraları basılmaya başlandı. Emevîler’le birlikte İslam hilafeti, Arap imparatorluğuna dönüştü.”

Roger Garaudy, bu kitabını Müslüman olmadan yaklaşık bir yıl önce yazmış. İslam’ı araştırırken ulaştığı gerçekler ve yaptığı tespitler; birçok zihni aydınlatacak sosyolojik verilerle dolu.

İslam’ın insan ve toplum hayatındaki yerini anlatırken, Müslümanların nasıl İslam’dan uzaklaştığını, bu sebeple yaşanan toplumsal bunalım ve mağlubiyetleri çok güzel tahlil ettiği bir kitap olmuş. Sadece Müslüman toplulukların değil diğer dinlere mensup topluluklarında bunalımdan çıkış umudu olan İslamiyet’in insanlık tarafından yeteri kadar algılanmadığı, Hristiyan dünyanın da bu fırsatı kaçırdığını, tarihi bilimsel gerçeklerle okuyucusunun kafasına adeta nakşetmektedir.

Garaudy, Dünya’da; gerekli gereksiz, yararlı yararsız ve hatta zararlı her bir şeyi imal eden ve insanlara bunların reklamlarla vazgeçilmez ihtiyaçlarmış gibi sunan, körü körüne üretip körü körüne tüketen ve tükettiren Batı’yı bu korkunç sapmadan yine İslam’ın kurtaracağını söylemektedir.

Yaptığı çalışmalar ve yazılar ile Batı’yı düştüğü yanlışlar ve bunalımlardan kurtulmanın çaresinin de düşmanlık yaparak yok etme çabasında oldukları İslam’ın kurtaracağını söyleyerek onlara yol göstermeye çalışmıştır.

Belki batılılar onu anlayacak ve kendilerini düzeltme yoluna gideceklerdir. Ancak esas umutsuz vaka olan bizimkilerdir, Allah’ın ayetlerini anlamamakta ısrar eden Müslüman Dünya’dır.