Hava Durumu

Türkiye’deki sol cephede,CHP de değişen bir şey yok

Yazının Giriş Tarihi: 31.05.2023 13:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.05.2023 13:47

Marksizm ve Sosyalizmin temelleri üzerinde yükselen sol fikirler, bizde batıdakinin tersine hiçbir değişim ve gelişme gösterememiştir. Bizdeki sol cephede yüz yıl sonra da değişen bir şey yok. İdeolojilerine devrim, demokrasi, halkın iktidarı, çağdaşlık, ilericilik kılıfları giydiren bizim sol cenah halen aynı yerde patinaj yapıp durmaktadır.

Neden böyle ağır bir eleştiri ile başladığımı düşünebilirsiniz, evet belki ağır ama haksız değil.

Yukarıda söylediklerim, sadece Türkiye’dekisiyasi sol yelpazede yer alan bazı zevat içindir. Dünya’nın diğer ülkelerindeki sol siyaset erbabı bizdekilerin tam tersine bir düşünce, duruş ve değişim içerisindedir.

Siyasal rejimler, Anayasalar, Sosyolojive Tarih konusunda birazcık mürekkep yalamış olanların bu eleştirilerime hak vereceklerinidüşünüyorum.

Bilindiği gibi, 1989 yılında Sovyetlerin dağılması ile doğal olarak ona bağlı olan Demirperde ülkeleri de peş peşedağıldı. Buralarda iktidarı ve devlet yönetimini elinde tutan güçler tasfiye oldu, devletçi sosyalist rejim yıkıldı yerine batı tipi demokrasi ve liberal rejimler geldi.

Bu ülkelerin isimlerinin başında;Demokratik, Halk Cumhuriyeti gibi sıfatlar yer alsa da uygulamada hiçbirinde bu yönde bir uygulama ve eser yoku. Bu rejimlereo yıllarda getirilen en büyük eleştiriler de bu yönde oluyordu.

Halkın kendi kendisini yönetmesi, işçi sınıfının iktidarı, Demokrasiden bahseden bu düşüncedeki kişilere; bu sayılanların esas alındığı bir rejimde neden hiç seçim yapılmadığı, iktidarların sözde devrim adı altında silahlı ve cebri olduğu, iktidarı ele geçirdikten sonra da neden halkın oyuna müracaat edilmediği, hiçbir sosyalist ülkede seçim yapılmadığı gibi bu yönde neden bir teşebbüs dahi olmadığı eleştirileriyapılmakta idi.

Bu eleştirilere karşı dönemin sol fikir ideologları cevaben; halkın henüz kendi kendini yönetebilecek bilinç düzeyinde olmadığı, cahil olduğu, eğitimle o bilince ulaşıncaya kadar onların adına iktidarı devrimci Politbüro’nun kullanacağını, halk istenen bilinç ve eğitim düzeyine ulaşınca da seçimler yapılarak iktidarın onlara devredileceğini söylerlerdi.

Ama nedense Halk, hiçbir zaman ileri yurttaşlık bilincine ulaşamadı, eğitim durumu yükselmedi, hep cahil kaldı. Bu sebeple de onlar adına sürekli Politbüro ve Komünist Sekreter ülkeyi yönetti.

Seçimden sonra basına yansıyan yazılanlara ve sosyal medyada sıkça yapılan yorumlara, paylaşımlara bakınca; o yıllarda bu yönde yapılan tartışmalar, verilen cevaplar aklıma geliyor. Çirkin ve ahlaksızca yazılan çizilen yazılara ve yazanlara bakıyorum, bizdekihalen o arkadaşlarmı diye, evet onlar olduğunu görüyorum.

Depremzedelere bedava ev vereceğini söylediği halde o bölgelerde, kredi kartı borçlarınızı sileceğim dediği halde vatandaştan oy alamayan, ama insanların kömür ve makarna dağıtılarak oylarının alındığını iddia eden bu iftira sahipleri hiçbir zaman dönüp özeleştiri yapma zahmetine katlanmadılar.

Bu kafadaki bazı şeddeli cühela takımı; Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olduğu günden bugüne kadar, CHP’nin de hiçbir zaman yapılan seçimleri kazanamamasının sebebi olarak; yine babalarının yaptığı gibi, halkın cahil olduğu tezi üzerine inşa etmekte, özeleştiri yapabilme yeteneğini kaybetmiş, gerçeklerden uzak, birçoğu ahlak sınırlarını zorlayan analiz ve açıklamalar ile izah etmeye çalışmaktalar.

Akıldan o kadar uzağa düşmüşler ki yıllardır belli bazı şehir ve ilçelerde kendi partilerinden odunu dahi aday yapsalar,sürü halinde ona oy vermekte tereddüt etmeyen bu kitle; rakipleri partiye oy verenlere cahil ve sürü benzetmesi yapıyor. Garip değil mi bunu sadece Türkiye’deki akıl tutulmasına yakalanmış sözde solcular, sözde aydınlar, sözde ilericiler, sözde çağdaşlar, sözde demokratlar vb. kesim yapıyor.

Bu tarz aydın geçinen bilimperestlerin unuttukları ya da hiç bilmedikleri bir şey var. Bilgi sahibi olmak; hiçbir zaman tek başına yetmez, tek başına sizi karanlıktan aydınlığa çıkarmaz, yanında başka şeylerde gerektir. Ne gerekir derseniz onu da ayrı bir gün konuşuruz.

Şunu hiç hatırınızdan çıkarmayın; hiçbir insanoğlu, Şeytan’dan daha fazla bilgi sahibi değildir. Bilindiği gibi en bilgili olmak dahi onu iblis olmaktan kurtaramadı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.