Transfer sezonunun açılışı yaklaştıkça dedikodular ve duyumlar da artmaya başladı. Yıldız isimlerin ülkemize transfer olacağı iddiaları havalarda uçuşuyor. Peki, rasyonel bir gözle baktığımızda bu isimlerin maliyetleri, sahaya yansıtacakları performanslara değecek mi? Taraftarların bu soruyu göz ardı etmesi normal ama kulüp yöneticileri sırf günü kurtarma adına fiyat performans dengesini göz ardı etmemeli. Özellikle mali sorun yaşayan kulüplerimiz geçmişte yaptığı hatalardan ders çıkarmalılar.

Transfer dedikodularına baktığımızda ülke gündemine düşen en büyük haber Galatasaray’ın Dybala’ya olan ilgisi oldu. Sarı Kırmızılılar geçmişte yaptığı bonservissiz ve yüksek maaşlı yıldız transfer stratejisine devam etmek istiyor. Ancak geçmişe baktığımız zaman bu tarz transferlerin birçoğundan faydalanamadılar. Zaha, Tete ve Ziyech bu transferlere örnek olarak gösterebilir. Galatasaray’ın bu hatalı stratejiyi devam ettirmemesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Gabriel Sara ve Davinson Sanchez gibi başarılı transfer örnekleri ortadayken. Bu isimlere ciddi miktarda bonservis ödense de muhtemelen harcanan ücretten daha fazlasını kulübe kazandıracaklar. Ayrıca Galatasaray’da takımın bek mevkilerinde eksiklikler varken önceliğin farklı mevkilere verilmesini doğru bulmuyorum. Okan Hoca şapkadan tavşan çıkartmaktan yorulmuştur. Direkt olarak 11’de yer alacak bir sağ bek ve en azından bir sol bek yedeği Galatasaray’ın transferde önceliği olmalıdır.


Fenerbahçe’de ise Talisca transferinin tamamlandığı konuşuluyor. Beşiktaş’ta forma giydiği dönemdeki kulüp yöneticileri tarafından “para sevdalısı” olarak adlandırılan ve genç yaşta büyük bir kariyer yapabilecekken Suudi Arabistan yolunu tutan Talisca’nın Fenerbahçe’den ne kadar maaş alacağını merak ediyorum. Ayrıca Türkiye’de oynadığı dönemlerde harika performansıyla göz doldursa da Talisca’nın 6 yıllık Arabistan tatili sonrası vereceği performansın da yeterli olacağını düşünmüyorum. Fenerbahçe’de saha içinde oyun akışına yön verecek lider bir futbolcu eksikliği var. Talisca bu eksikliği dolduramayacağı gibi yedek kaldığında da sıkıntı çıkarabilecek bir yapıya sahip. Orta alanda istediği mücadele gücünü yakalayamayan Fenerbahçe’de Talisca transferi sonrası geride oynayan Fred ve Amrabat ikilisini daha da yalnızlaşacaktır. Bu nedenle Fenerbahçe, transfer stratejisini doğru belirlemeli. Her sene neredeyse sıfırdan kadro kuran Sarı Lacivertliler artık bir kadro iskeleti oluşturmalı.

Bütün bu örnekler ışığında transferlerde adı geçen futbolcular ne kadar büyük isim olsalar da takımların ihtiyaçları, fiyat performansları ve takım içi dengeler göz ardı edilmemelidir. Aksi halde işleyen sistemler dahi çökebilir. Umarım Türk kulüpleri transfer planlamalarını buna göre yaparlar ve Avrupa’da önemli başarılara imza atmanın gururunu hep birlikte yaşarız. Bu da biz sporseverlerin yeni yıl dileği olsun…