Hava Durumu

BARAJLARINI BİLE KURUTTUK BURSA’NIN..!

Yazının Giriş Tarihi: 28.02.2023 16:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.02.2023 16:10

Aslında Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan belliydi. Adeta göz göre-göre geldi “Su kenti Bursa’nın” bu kuraklık günleri…

Nilüfer Barajı’nın dibinin görüldüğü, Doğancı Barajı’nın ise yüzde 24 ile son yılların en düşük seviyesine inmesi üzerine BUSKİ’de paçalar tutuştu.

Şimdi bana hiç kimse “Ee ne yapalım,tüm dünyada kuraklık günleri başladı” falan demesin. Yağmuru,karı ve rüzgarı eksik olmayan Bursa’nın küresel iklim değişikliğinden etkileneceği gün gibi aşikar iken, bunu öngöremeyen zihniyet suçludur bu olumsuzluktan…

Hatta yakın geçmişte “Barajlar kurursa, bizim yer altı sularımız ve kuyularımız var” diyen aynı zihniyet, şimdi su abonelerine GSM mesajları ve faturalarda uyarılarda bulunuyor “tasarruf “amaçlı…Bazaı billboardlarda da yine aynı temanın işlendiği tüketici uyarıları var.

Bunlar yapılması gereken işler…Yapılmalı…Ama geç kalınmamalı…Bursalı su tüketicisi, başka yollarla da tasarrufa gitmesi için bilgilendirilmeli…

Hatta agresif ilanlar-reklamlar konmalı önlerine…Örneğin “ Yarın evdeki suyunuz yarım gün akacak, belki de Cumartesi günleri de hiç akmayacak” diyen bilboardlarla bu işin ne kadar önemli ve güncel olduğu  bildirilmeli…

Pabuçun pahalı olduğunun ayırdına varmalı tüm Bursalılar…Çünkü biliyorum ki; insanlar bu sorunun bilincinde değil bu hayat pahalılığı ve deprem ortamında…

Bu tedbirler evlerle ilgili bir tasarruf yöntemi…Ama Bursa’nın suyu yalnızca evlerde tüketilmiyor ki…Esas tasarruf; işyerlerinde ve fabrikalarda sağlanmalı…

                      FABRİKALARDAKİ TASARRUF DAHA ÖNEMLİ…

Su uzmanları; ortalama bir sanayi kentinde (İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi) su kaynaklarının yüzde 30’unun fabrika gibi üretim tesislerinde, yüzde 60’ının zirai sulamada ve sadece yüzde 10’un evlerde kullanıldığını söylüyor.

Yani…Biz evlerde kullanılacak suyun tasarrufu ile, taş çatlasa yüzde 5 tasarruf yapabiliriz.

Önemli olan; su kaynaklarının yüzde 30’unu kullanan üretim tesislerinde suyun tasarruflu kullanılması…Yandaki yazımın başlığında da görüleceği gibi bir adet pamuklu tişörtün üretimi için 2.5 ton su kullanılıyor.Ve bu suyun önemli bir bölümü içilebilir nitelikli şebeke suyundan karşılanıyor.Yani YEŞİL sudan…Mavi su diye bilinen yer altı su kaynaklarını da kullanıyor tekstil firmalarının birçoğu…Geri dönüşüm özellikli GRİ suyu pek kullanan yok sanayi tesislerinde…Veya çok az…

İşte bu nedenlerle; bir sanayi kenti kimliği ile övünülen Bursa’da SU KITLIĞI başladı/başlayacak.Çünkü tekstil firmaları,suyun büyük bölümünü kullanacak.

Biz yıllarca “Bursa’da yaşıyoruz. Şanslıyız, suyumuz bol” dedik ve acımasızca su kaynaklarını tükettik. Suyun tasarruflu kullanmasını öğrenmedik, israfın her türlüsünü yaptık.Şu anda bile Osmangazi ilçesinin bazı mahallelerinde boşa akan artezyen suları var köşe başlarında…Bunu dün bir kez daha tespit ettim yerlerinde…Bir musluk takmayı beceremedik yıllarca bu su kaynaklarına…

Evliya Çelebi’nin de dediği gibi “Bursa; bir su kentiydi” ve biz ne yazık ki bu suları yıllardır hesapsızca kullanarak sonunda dip yaptırdık.

Şimdi dövünüp duruyoruz “Bu yaz susuz kalacak Bursa’de ne yapacağız” diye…

Kentin suyunu planlayanlar ise, dünyanın küresel iklim sorununa kulaklarını tıkadıkları için, kendileri ile ne kadar övünseler azdır.

Bu kış gününde Bursa’yı susuz bırakmak; bir planlama hatasıdır çünkü…Daha 3 yıl önce “Bursa susuz kalmaz” diyenler, şimdi telaşlı bir gerginlik içinde Mart ayında yağacak yağmuru ve karı bekler oldular.                          

ÖZLÜ SÖZLER :Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa, yanlışınız çok demektir.(J.Jenskin)

           BİR ADET TİŞORT İÇİN 2,5 TON SU GEREKLİ..!

Anlaşılıyor ki temel sorun; içilebilir nitelikte olan YEŞİL suların tarımda ve sanayide kullanımıdır.Su kıtlığının temel noktası budur.

Dünyada her yıl 4 bin 600 milyar metreküp su kullanılıyor. Bunun yüzde 60’ı tarımda, yüzde 30’u sanayide ve yüzde 10’u da konutlarda…Yani; toplam su rezervinin sadece yüzde 10’u evlerde kullanılıyor. Devede kulak örneği…

Esas sorun; tarım ve sanayide kullanılan sularla (toplam yüzde 90) ilgili…Çünkü dünya su rezervlerini incelediğimizde; kullanılabilir 3 tür suyun varlığını öğreniyoruz.

YEŞİL SU: Yağmur-kar suyudur ve içilebilir özelliktedir.

MAVİ SU: Yüzey ve yeraltı sularıdır. Sanayide-tarımda kullanılabilir.

GRİ SU: Daha önce kullanılmış kirli ama arıtılabilir sudur.

Şimdi de sizinle üretimde kullanılan su türleri ile ilgili bazı istatistiki verileri paylaşmak istiyorum. Çünkü bu çok önemli bir bilgidir. Sahip olduğumuz bazı gıdaların ve eşyaların üretiminde ne kadar ve hangi cins su kullanıldığı da suyun geleceği açısından oldukça önem taşıyor.

-1 Kilo dana eti üretimi için; tam 15 bin litre su kullanılıyor (yüzde 94 yeşil, yüzde 4 mavi ve yüzde 2 gri su)

-1 Kg. çikolata üretimi için 17.196 litre su kullanılıyor (Yüzde 98 yeşil, yüzde 1 mavi ve yüzde 1 gri su)

-1 Adet kot pantolon üretimi için 10.850 litre su kullanılıyor (Yüzde 45 yeşil, yüzde 41 mavi ve yüzde 14 gri su)

Bunun yanı sıra 1 adet pamuklu tişört için 2,5 ton, 1 adet pet şişe için 12 litre su, 1 kg. domates için 180 litre su, 1 kg. pirinç için 3.400 litre su, 1 kg. peynir üretmek için 5.000 litre su, 1 kg. koyun eti üretmek için 6.100 litre su ve 1 çift ayakkabı üretmek için 16.600 litre su kullanılıyor.

Görülüyor ki; tarım ve  sanayide su tüketimi had safhada…Evsel kullanımdan çok, tarımsal ve endüstriyel alanda kullanılıyor su…Ama fabrikalarda mavi veya gri su yerine yeşil su kullanılınca, içilebilir özellikte sularımız çok ama çok azalıyor.

Sorunun ana boyutlarından biri de bu zaten…İçilebilir nitelikteki yeşil sular; üretimde ve tarımda asla kullanılmamalı…

Bunu önleyecek kapsamlı bir yasaya ve kesinlikle Su Bakanlığı’na ihtiyaç vardır ülkemizde…Hem de acilen…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.