Hava Durumu

BİR KOBİ İŞLETMESİNE İLK YARDIM  GEREKİRSE EĞER..!

Yazının Giriş Tarihi: 09.07.2024 17:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.07.2024 17:07

Bugün önce şu KOBİ gerçeğine bakalım isterseniz…

Ülkemizde reel ekonominin temel direği olan KOBİ’ler (Mikro-küçük ve orta boy işletmeler),son yıllarda acımasız bir maliyet çarkının içinde bocalayıp duruyorlar.

Artan malzeme fiyatlarına karşı duramayan, gelen maliyet zamlarını satış fiyatlarına yansıtamayan ve işletmesini kendi çabası ile ayakta tutmaya çalışan KOBİ’lere hiçbir taraftan destek yoktur.

Ne ek finansman anlamında…

Ne de mali destek-hibe ve yardım bağlamında…

Şimdi şu KOBİ tanımına bir bakalım isterseniz…KOBİ’ler; personel ve gelir rakamlarının belirli sınırların altında kaldığı ticari işletmelerdir.

1-9 Çalışanı olan işletme MİKRO KOBİ,10-49 çalışanı olan KÜÇÜK KOBİ, 50-250 çalışanı olan ise ORTA BOY KOBİ olarak sınıflandırılırken, Türkiye’de 2021 istatistiklerine göre; 3 milyon 200 bin KOBİ işletmesi olduğu görülmektedir.

Bunlar içinde sadece 255 bini üretim ve ihracat yapan gerçek anlamda desteğe ihtiyacı olan KOBİ’dir.

KOSGEB’in desteklerinden istifade etmek için siyasi bir yatırım olarak ülkemizde her türlü işletme de KOBİ sınıfına alınmıştır. Üretici olsun olmasın her türlü hizmet sektörü de KOBİ kapsamına alınınca, destekler fazlasıyla bölünmüş imalatçı/ihracatçı özellikli gerçek KOBİ’ler desteklerden faydalanamaz hale gelmiştir.

Aslında imalat yapan, istihdam yaratan ve ürettiği malı ihraç eden on binlerce KOBİ ,bugün kontrolsüz maliyet artışlarından adım atamaz hale gelmiştir.

KOBİ’ler bugünlerde finansman anlamında da tam anlamıyla dip yapmıştır.

Peki bunu gören var mı..?

BANKALARIN VURDUMDUYMAZLIĞI HAD SAFHADA..!

Bakıyorum da; son yıllarda neredeyse tüm bankalar KOBİ Bankacılığı yapar hale geldi.

Birçok banka bu konuda daha da ileri giderek, ”KOBİ işletmelerine en uygun, en düşük faizli ve en uzun vadeli krediyi” kendisinin verdiğini ilan ederek, diğerlerinden birkaç adım daha öne geçmeye çalışıyor.

Ama aslında gerçek, hiç de öyle değil tabiî ki…KOBİ Bankacılığı yaptığını söyleyen birçok banka, özünde hem kendini kandırıyor hem de birçok KOBİ sahibini…

Bunu anlamak için; kendisini KOBİ Bankası olarak ilan eden bankaların şubelerinden birine uğramanız yeterli…Tanıtım broşürlerinde ve reklamlarında; kefilsiz ve kolay kredi vereceğini beyan eden bankaların, size ne gibi zorluklar çıkardığını ancak bu ziyaretiniz ile öğrenebilirsiniz.

Önce KOBİ kredisi talebiniz bir oluşsun...(İnşallah oluşmaz)…Sonra da gerçekle yüz yüze kalın bakalım..!

Hanya’yı ve Konya’yı, o zaman anlıyor KOBİ sahipleri…

3,2 MİLYON KOBİ’NİN 255 BİNİ ÜRETİCİ NİTELİKLİ

Ülkemizde şu anda 255 BİN ÜRETİCİ KOBİ işletmesi bulunmaktadır. Son genelgelerle birçok küçük hizmet işletmesi de KOBİ kapsamına alınınca; sayı 3,2 milyonu aştı.Ama dediğimiz gibi bu büyük sayının sadece 255 bini tam anlamıyla üreticidir.

Bu kadar fazla KOBİ işletmesinin olduğu bir ülkede; bu KOBİ’lerin, tabiî ki finansman sorunları da olacaktır. Ama işte bu noktada: bazı aksamalar, yanlış anlamalar ve hatta art niyetli yaklaşımlar da görülebiliyor.

KOBİ’lerle sağlıklı bağlar kuran, onların finansman sorunlarına uygun çözümler bulmak isteyen doğru bankalar olduğu gibi, ”KOBİ’leri kazıklamak isteyen” finans kuruluşlarının da varlığı ile de karşılaşılıyor.

Finansal bir sorun yaşayan KOBİ’ye ilk yardım, öncelikle bir bankadan gelmelidir. Tüm dünya ülkelerindeki doğru olan yöntem budur. Ama ülkemizde maalesef, birçok KOBİ işletmesi sahibi, ekonomik anlamda bir sıkıntı yaşadığı anlarda yanında kendisine yardımcı olacak dost bir banka bulamamakta ve soluğu tefecilerde almaktadır.

Çünkü bankalar; bilançosu kötü olan, güvenilir kefil bulamayan, gayrimenkul tapusunu getiremeyen ve elinde müşteri çeki de olmayan KOBİ işletmelerine kredi açmamaktadır.

Zaten elinde müşteri çeki-senedi olan KOBİ, kendi finansman sorununu kendi çözmeye çalışmakta ve bankayla pek muhatap olmamaktadır. Ama işlerin iyice durağanlaştığı, piyasalarda yaprağın kıpırdamadığı dönemlerde: finans krizine giren KOBİ’lerin sıklaşan kredi taleplerine yaklaşım gösteren banka olmuyor. İşte o zaman; KOBİ’ler yalnız kalma gerçeği ile karşı karşıya kalıyorlar.

Ya küçülüyorlar iyice, ya da kapatma kararı alıyorlar. Çünkü şartlar çok ağır artık…

GERÇEK KOBİ DOSTU KİMDİR BU ÜLKEDE…?

KOBİ-Banka ilişkilerinde; kuralı koyan ve koyduğu kuralı kesintisiz uygulayan bankalar, adeta bir hakim konumuna ulaşmaktadır. KOBİ sahibi ise zaten zor durumda olduğundan, bankanın tüm kurallarına boyun eğmekte ve sahipsiz-çaresiz kalmaktadır.

Artık bu büyük yanlışlığın düzeltilmesi gerekmektedir. Gerçek KOBİ dostu olan bankaların, muhtaç durumdaki firmalara daha esnek kurallar koyarak yardımcı olmaları şarttır.

Bilinmeli ki; küçük ve orta ölçekli firmaları yolunacak kaz gibi görme alışkanlığını terk eden banka, gerçek KOBİ dostu kimliğine ulaşır ve hak ettiği ciroyu da kazanır.

Yıllardır iş dünyasının içinde olan bir gazeteci-yazar olarak şunu söylüyorum ki: gerçek KOBİ dostu banka, müşterisinin ne istediğini ve ne beklediğini bilir ve ona göre hareket eder. Müşterilerine karşı kapı-duvar olmak, bankaların yönetim felsefesinden tamamen çıkarılmalıdır.

Dünyadaki ve ülkemizdeki bunca krize rağmen; ülkemizin son yıllardaki en çok kazanan kurumları bankalar olmuştur.

TOBB, TESK VE TSO’LAR NEDEN KOBİLERİN SESİNİ DUYMAZ..?

Öte yandan KOBİ’lere ilk yardımı yapması gereken kuruluşlar arasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve onların alt kuruluşları olan Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları ile Ticaret Borsaları da vardır. Mal varlıkları milyarlarca TL olarak ifade edilen bu tür kuruluşlar; KOBİ türü işletmeler ile arasındaki buzu hiçbir zaman eritemeyecekleri bir yönetim felsefesi içindedir.

Acil durumlarda bu kuruluşlar da kapı-duvar olup, gerçeğin sesini duymamakta ısrar etmektedir. Pandemi sürecinde bile “ceplerinde akrep varmış gibi” KOBİ türü üretici işletmelere hiçbir yardımda bulunmayan bu tür kuruluşlar, üyelerinden topladıkları yıllık ve munzam aidatları nereye harcadıklarını bile hiçbir zaman açıklayamamaktadırlar.

İşte bu nedenle; ülkemizdeki tüm işletmelerin yüzde 99,8’ini oluşturan KOBİ’ler sahipsizdirler.

Onların sorunlarını iletecekleri duyarlı bir STK’ları bile yoktur. İlk yardım istediklerinde onlara yardım edecek 112 hattı bile(!) bulunmamaktadır reel sektör KOBİ’lerinin…Acil durumda kimseye ulaşamazlar.

Kısacası; kendi yağları ile kavrularak kendilerini eritmektedirler.

İşin garip tarafı; şu anda bunu anlayacak kimseleri de yoktur.

Her yıl en az 5-10 bin TL aidat ve munzam aidat ödedikleri Ticaret ve Sanayi Odaları bile…

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÖZLÜ SÖZLER: Sakin bir denizde herkes başımıza kaptan kesilir. (John RAY)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.