1963 Yılında kuruldu Bursaspor…Yeşil-beyazlı ekip; tam 61 yıldır Türkiye liglerinde mücadele verirken, 1 kez de en büyük zafere ulaştı ve şampiyonluk kazandı. 2010’da ligin 5. büyüğü olarak hafızalara kazınan Bursaspor gerçeği, ne yazık ki son 10 yıldır adeta sefilleri oynuyor.
Şu anda Bursa’da herkes üzgün…Gelecek sezon Türkiye 3.Ligi’nde mücadele verecek olan Yeşil-Beyazlı kulüp, sevenlerine ızdırap çektirmeye devam ediyor.
Hem de Çin işkencesi..!
Aslında bir spor kentidir Bursa…Çatır-çatır futbol oynanan amatör kümeleri, Vakıfköy futbolcu fabrikası ve geniş taraftar kitlesi ile Bursa’da; her yerde futbol konuşulur çoğunlukla…Buna Bursaspor basketbol takımının başarıları ile Tofaş’ın basket takımını da eklediğimizde değişik alanları da katabiliyoruz futbolun yanına…
Ama ne yazıktır ki; kentin en büyük markalarından biri olan Bursaspor, yakalandığı amansız hastalıktan kendini kurtarmakta zorlanıyor. Son 10 yılın yönetim zafiyetleri sonrasında hem ekonomik anlamda hem de sportif başarı anlamında güç kaybeden Bursaspor, şu anda geldiği kariyer anlamında tam olarak DİP yaptı.
Ekonomi biliminin temel kitaplarına baktığımızda; “dibi görmeden çıkış başlamaz” diyor bu işin uzmanları…Evet…Bursaspor dip yaptı sevgili okurlarım…Bursaspor her anlamda diptedir artık…
Öyleyse…Şimdi dipten çıkış zamanı…Ama nasıl..?
Hangi ekonomik güç ve motivasyonla, bu dipten çıkış gerçekleşebilir.?
Şimdi bu sorunun cevabını aramanın ve mutlaka kısa sürede bulmanın zamanıdır.
61 YILLIK EFSANENİN BİR ÇIKIŞI OLMALI
Elimde; Sevgili Dostum İsmail Kemankaş ile birlikte 1991 yılında yazdığımız “Bursaspor sen çok yaşa “ isimli nostaljik bir kitap bulunuyor şu anda…Bursaspor’un kuruluşundan bu yana tüm sezon maçları ve önemli olaylarını içeren bu kitabın adını da İsmail Kemankaş ile birlikte belirlemiştik bundan 34 yıl önce…Ve sanki Yeşil-beyazlı kulübün bugünkü kötü günlerini de düşünürcesine “Bursaspor sen çok yaşa” ismini uygun görmüştük kapsamlı spor araştırması kitabımıza…
Evet Bursaspor çok yaşamalıydı. Yıllarca gururla taşımalıydı bu kente özgü yeşil-beyaz renklerini formasında…
Ama olmadı işte…Gelinen nokta “sefilleri oynadığımız” bir platforma ulaştı artık…Avrupa’nın anlı-şanlı gazetelerinde bile Bursaspor’un 14 yılda yaşadığı “büyük çöküşün” haberleri var. Geçtiğimiz hafta kendi sahamızda oynadığımız Trabzon 1461 maçını da kaybederek “2.Lige veda eden” Bursaspor’un artık bir 3.Lig ekibi olduğu gerçeğini kabullenerek adımlarımızı atmalıyız bundan böyle…
Bir çıkış olmalı mutlaka bu dip noktasının…
Bursaspor; kentin sportif enerjisini doğru planlayacak iyi bir yönetim oluşturulması ile “dipten çıkış savaşını” başlatılmalı…Ama bu eşe-dosta forma vermekle, zenginlere el açmakla, şirketlerden yardım dilenmekle değil, planlı ve iyi organizasyonla gerçekleşebilir bu çıkış hikayesi…
YENİ YÖNETİM,AİDİYET DUYGUSU VE SÜPER ENERJİ..!
Spora siyaset bulaştırılmasına kesinlikle karşıyım. Zaten takımın bu hale gelmesindeki en önemli etken, son 10 yılda siyasetin kulübün içine kadar girip istediği şekilde kulübü kullanmasıdır.
Mustafa Bozbey’in Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından sonra kendisinden beklentiler çoğalmıştır. Bozbey’de bu konuda duyarsız olmadığını ve kulübü bulunduğu noktadan çıkartacakkararlara imza atabileceğini beyan etmektedir. Bursa B. B. Başkanı Mustafa Bozbey; kentin en büyük markasının içinde düştüğü bu hazin tabloya bakarak, kulübe elini uzatmaya karar vermiştir.
Ama…Bu işi mutlaka siyaset üstü bir biçimde yapmak ve Bursaspor Kulübü’nün herkese aynı mesafede olduğunu da göstermek gerekebilir. Bu zor noktada kimse küstürülmemeli ve oluşturulacak toplam enerji içinde mali ve sportif başarı için kararlı adımlar atılmalıdır.
Bursa; büyük bir kenttir. Kulübüne sahip çıkar. Yeter ki; tüm kentte Bursaspor’a olan aidiyet duygusunu yeniden ateşleyebilecek süper enerjiyi yayabilelim. Borçlarda ödenir, transfer tahtası da açılır.
Öyleyse çıkış için ilk adımlar hemen atılsın. Bugün İstanbul’da oynanacak Erokspor-Bursaspor maçı ile birlikte; Yeşil-beyazlı kulübün aydınlık yarınları için başlangıç noktası oluşturulsun.
Bu kent; kulübün 1,5 milyar TL’lik borcunu öder ve transfer tahtasını açar. Yeter ki doğru ve karakterli isimler yönetime gelsin ve istikamet belirlensin.
Gerisi; çorap söküğü gibi gelir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİNAY KAZAN
BURSASPOR için dipten çıkış zamanı…!
1963 Yılında kuruldu Bursaspor…Yeşil-beyazlı ekip; tam 61 yıldır Türkiye liglerinde mücadele verirken, 1 kez de en büyük zafere ulaştı ve şampiyonluk kazandı. 2010’da ligin 5. büyüğü olarak hafızalara kazınan Bursaspor gerçeği, ne yazık ki son 10 yıldır adeta sefilleri oynuyor.
Şu anda Bursa’da herkes üzgün…Gelecek sezon Türkiye 3.Ligi’nde mücadele verecek olan Yeşil-Beyazlı kulüp, sevenlerine ızdırap çektirmeye devam ediyor.
Hem de Çin işkencesi..!
Aslında bir spor kentidir Bursa…Çatır-çatır futbol oynanan amatör kümeleri, Vakıfköy futbolcu fabrikası ve geniş taraftar kitlesi ile Bursa’da; her yerde futbol konuşulur çoğunlukla…Buna Bursaspor basketbol takımının başarıları ile Tofaş’ın basket takımını da eklediğimizde değişik alanları da katabiliyoruz futbolun yanına…
Ama ne yazıktır ki; kentin en büyük markalarından biri olan Bursaspor, yakalandığı amansız hastalıktan kendini kurtarmakta zorlanıyor. Son 10 yılın yönetim zafiyetleri sonrasında hem ekonomik anlamda hem de sportif başarı anlamında güç kaybeden Bursaspor, şu anda geldiği kariyer anlamında tam olarak DİP yaptı.
Ekonomi biliminin temel kitaplarına baktığımızda; “dibi görmeden çıkış başlamaz” diyor bu işin uzmanları…Evet…Bursaspor dip yaptı sevgili okurlarım…Bursaspor her anlamda diptedir artık…
Öyleyse…Şimdi dipten çıkış zamanı…Ama nasıl..?
Hangi ekonomik güç ve motivasyonla, bu dipten çıkış gerçekleşebilir.?
Şimdi bu sorunun cevabını aramanın ve mutlaka kısa sürede bulmanın zamanıdır.
61 YILLIK EFSANENİN BİR ÇIKIŞI OLMALI
Elimde; Sevgili Dostum İsmail Kemankaş ile birlikte 1991 yılında yazdığımız “Bursaspor sen çok yaşa “ isimli nostaljik bir kitap bulunuyor şu anda…Bursaspor’un kuruluşundan bu yana tüm sezon maçları ve önemli olaylarını içeren bu kitabın adını da İsmail Kemankaş ile birlikte belirlemiştik bundan 34 yıl önce…Ve sanki Yeşil-beyazlı kulübün bugünkü kötü günlerini de düşünürcesine “Bursaspor sen çok yaşa” ismini uygun görmüştük kapsamlı spor araştırması kitabımıza…
Evet Bursaspor çok yaşamalıydı. Yıllarca gururla taşımalıydı bu kente özgü yeşil-beyaz renklerini formasında…
Ama olmadı işte…Gelinen nokta “sefilleri oynadığımız” bir platforma ulaştı artık…Avrupa’nın anlı-şanlı gazetelerinde bile Bursaspor’un 14 yılda yaşadığı “büyük çöküşün” haberleri var. Geçtiğimiz hafta kendi sahamızda oynadığımız Trabzon 1461 maçını da kaybederek “2.Lige veda eden” Bursaspor’un artık bir 3.Lig ekibi olduğu gerçeğini kabullenerek adımlarımızı atmalıyız bundan böyle…
Bir çıkış olmalı mutlaka bu dip noktasının…
Bursaspor; kentin sportif enerjisini doğru planlayacak iyi bir yönetim oluşturulması ile “dipten çıkış savaşını” başlatılmalı…Ama bu eşe-dosta forma vermekle, zenginlere el açmakla, şirketlerden yardım dilenmekle değil, planlı ve iyi organizasyonla gerçekleşebilir bu çıkış hikayesi…
YENİ YÖNETİM,AİDİYET DUYGUSU VE SÜPER ENERJİ..!
Spora siyaset bulaştırılmasına kesinlikle karşıyım. Zaten takımın bu hale gelmesindeki en önemli etken, son 10 yılda siyasetin kulübün içine kadar girip istediği şekilde kulübü kullanmasıdır.
Mustafa Bozbey’in Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından sonra kendisinden beklentiler çoğalmıştır. Bozbey’de bu konuda duyarsız olmadığını ve kulübü bulunduğu noktadan çıkartacak kararlara imza atabileceğini beyan etmektedir. Bursa B. B. Başkanı Mustafa Bozbey; kentin en büyük markasının içinde düştüğü bu hazin tabloya bakarak, kulübe elini uzatmaya karar vermiştir.
Ama…Bu işi mutlaka siyaset üstü bir biçimde yapmak ve Bursaspor Kulübü’nün herkese aynı mesafede olduğunu da göstermek gerekebilir. Bu zor noktada kimse küstürülmemeli ve oluşturulacak toplam enerji içinde mali ve sportif başarı için kararlı adımlar atılmalıdır.
Bursa; büyük bir kenttir. Kulübüne sahip çıkar. Yeter ki; tüm kentte Bursaspor’a olan aidiyet duygusunu yeniden ateşleyebilecek süper enerjiyi yayabilelim. Borçlarda ödenir, transfer tahtası da açılır.
Öyleyse çıkış için ilk adımlar hemen atılsın. Bugün İstanbul’da oynanacak Erokspor-Bursaspor maçı ile birlikte; Yeşil-beyazlı kulübün aydınlık yarınları için başlangıç noktası oluşturulsun.
Bu kent; kulübün 1,5 milyar TL’lik borcunu öder ve transfer tahtasını açar. Yeter ki doğru ve karakterli isimler yönetime gelsin ve istikamet belirlensin.
Gerisi; çorap söküğü gibi gelir.