DEPREM KONUSUNDA JAPONLARDAN ÖĞRENMEMİZ GEREKEN ÇOK ŞEY VAR..!
Yazının Giriş Tarihi: 23.02.2023 15:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.02.2023 15:37
Japonya’da bir deprem ülkesi…Türkiye’de öyle…
Jeolojik sorunlar nedeniyle oldukça yüksek şiddetli depremlere sahne oluyor bu 2 ülkede…
İnsanlar ölüyor, sakat kalıyor ve evlerini-işlerini kaybediyor.
Ama iki ülkeyi bu alanda karşılaştırdığımızda; farklı olan bir şeyler de var mutlaka…
Bir kere Japonlar, yaşadıkları deprem deneyimlerinden çok iyi dersler çıkartarak, son 20 yıldaki yüksek şiddetteki depremlerden en az hasarla çıkmayı başarıyorlar.
Bizde ise tam dersi…17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük merkezli deprem, ne yazık ki halkımıza ve yetkililere yeterli dersi verememiş olacak ki, 6 Şubat tarihindeki 7,7 ve 7,6’lik 2 Kahramanmaraş depremi ülkemizde çok büyük hasara yol açtı.
Hem mal ve can kaybı, hem de 84,1 milyar dolar tutarında ekonomik/mali kayıp…
24 Yıl önce meydana gelen büyük Gölcük Depremi sonrasında; yapı tasarım ve inşaat uygulamasında depremeuygun yönetmelikleri çıkarılmasına rağmen, yine evler yıkıldı, insanlar öldü ülkemizde…
Demek ki; yeterince ders alınmamış ve bina projelerin uygulama ile denetlemelerinde bir arpa boyu yol alınamamış 1999’dan sonra…Aynı noktada saymışız deprem önlemleri konusunda…Fay hatları üzerine yapılan konutlara hiç ses çıkarmamışız.
Yaşanan 2 büyük deprem sonrasında da; iyi organize olunamadığı için, kurtarma ekipleri zamanında deprem mahallerine ulaşamamış ve bu esnada can kayıpları giderek artmış. Burada da bir planlama hatasından bahsedilmesi gerek…
Japonya’da da büyük depremler oluyor ama hem bireysel hasar, hem de ülke ekonomisi anlamında büyük kayıplar meydana gelmiyor. Çünkü hem evleri sağlam, hem de deprem mantaliteleri…Neyi, ne zaman ve nasıl yapacağını iyi biliyor Japonlar…
9 ŞİDDETİNDE DEPREM 37 METRELİK TSUNAMİ
Takvimler 11 Mart 2011’i gösteriyordu. Japonya o gün büyük bir felaket yaşadı. Hem de ardı ardına…
Ülkenin Tohoko bölgesinde yerin 24,4 kilometre derinliğinde şu andaki tespitlere göre 9.00 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Japonya’da bugüne dek yaşanan en büyük yer sarsıntısıydı bu…Deprem sonrasında bazı bölgelerde 37 metreyi geçen tsunami hareketleri oldu. Bölgedeki Fukuşima Nükleer Elektrik Santrali de depremden büyük hasar gördü. 14 Metrelik tsunami dalgalarına maruz kalan nükleer santralde, radyasyon patlamaları yaşandı. Nükleer risk sonucu; köyler ve kasabalar boşaltıldı.
Tsunamide; denizdeki tekneler kıyıdaki evlerin üzerine çıktı o büyük enerji ile…Bu büyük felaketin can kayıpları da büyük oldu. Ardı ardına yaşanan 3 felaket sonrası 15 bin 828 Japon vatandaşı hayatını kaybetti. 3.760 kişi de kayboldu.
YAŞANAN BÜYÜK FELAKETE RAĞMEN
Japonya’da meydana gelen o büyük deprem, sonrasında yaşanan tsunami ve beraberinde ortaya çıkan nükleer tehdit, Japonya’yı kökünden sarsarken, bu felaketler sırasında Japon halkının gösterdiği soğukkanlılık ve de birbirlerine karşı olan saygı, duyarlı insanların gözünden kaçmamıştı. Adeta “Nasıl olur da böylesine riskli bir durumda, bu insanlar sadece kendilerini düşünmez” diye soran çok insan olmuştu benim çevremde de…
İnsanın çok büyük felaketler karşısında nasıl davranması gerektiği konusunda tüm dünyaya ders veren Japon halkı, işte aşağıdaki 10 önemli özelliği ile takdirleri fazlasıyla hak ettiler.
İşte ülkemizdeki herkesin Japon halkından öğrenmesi gereken 10 şey…
1-Ağırbaşlılık: Bu felaketler karşısında hiçbir dövünme ya da aşırı tepkili hareketlerle, ızdırap çekme görüntüsü asla vermediler. Üzüntünün kendisini yücelttiler.
2-Onur: Su ve yiyecek kuyruklarında disiplin vardı. Hiç bir kaba söz ya da sert el-kol hareketi olmadı. Sakinlikleri takdire ve övgüye değerdi.
3-Bina imalatındaki dikkat:: Binalar sallandı ama yıkılmadı. İnanılmaz bir mimarlık hareketi gözlemlendi. Demek ki kimse çimentodan, kumdan ve demirden çalmamıştı. Evlerin sağlamlığına tüm Japon halkı kuvvetle inanıyordu.
4-Erdem: İnsanlar bencil değildi. Sadece o anda ihtiyaçları olan şeyleri satın aldılar. Diğerlerine de bir şeyler kalsın diye…
5-Düzen ve organizasyon: Hiçbir dükkan/market yağmalanmadı. Yollarda korna çalan, birbirini sollayanlar olmadı. Herkes anlayışlı ve sakin davrandı.
6-Fedakarlık: 50 Japon çalışan, deniz suyunu nükleer santrale pompalamak için radyasyon yayan reaktörlerin yanında kaldı. Ölümü göze alan bu Japonların yaptıkları fedakarlığın karşılığı ödenebilir mi acaba ?
7-Duyarlılık: Lokantalar fiyatlarında indirim yaptı. Korunmayan bankamatiklere hiç kimse saldırmadı. Güçlüler zayıflara baktı.
8-Deprem eğitimi: Yaşlılar ve çocuklar dahil herkes deprem sırasında ne yapacağını tam olarak biliyordu ve aynen öyle davrandılar.
9-Medya ve politikacılar: Tüm haber bültenlerinde kendilerini mükemmel bir biçimde dizginlediler. Aptalca ve taraflıca konuşan muhabirler/ spikerler yoktu. Sadece sakin bir şekilde objektif habercilik yapıldı. En önemlisi de; durumdan pay çıkararak, kolay yoldan kendilerine prim kazandırmaya çalışan politikacılar haberlerde hiç yer almadı.
10-İnsanlık ve vicdan: Bir mağazada elektrikler kesildiğinde, insanlar aldıkları şeyleri tekrar raflara koydular ve sessiz bir şekilde mağazayı terk ettiler.
DAYANIŞMAMIZ İYİ AMA ÇÜRÜK ELMALAR DA VAR
Japonya’nın birbiri ardına yaşanan 3 büyük felaketten sonra yaşadığı acılara rağmen, insanlarının davranış şekilleri, tüm dünya insanları için örnek olmalıdır.
Hele-hele hırsızlık ve yağma olaylarının yaşandığı ülkemize…Biliyoruz ki şu anda 211 kişi yağma ve hırsızlık nedeniyle cezaevine atıldı deprem bölgemizde…
Çok can kaybımızın yaşandığı ve hüzünlü olduğumuz bu deprem günlerinde; Japon halkının büyük bir deprem sonrasındaki bu 10 davranış şeklinin herkese ders olmasını da diliyorum.
Gerçi bizde de Kahramanmaraş depremlerinden sonra; tüm ülkede inanılmaz bir dayanışma ve yardımlaşmarüzgarı esti. Yediden-yetmişe herkes, felaketi yaşayan depremzedelere bir şeyler gönderebilmek için yarış taptı adeta…Ama hırsızlık, yalancılık ve yağma yapan insanlar da oldu toplumumuzun çürük elmaları olarak…
Acaba bir gün bizde de Japon halkının davranış şekilleri oluşabilir mi..?
Bizde de; böylesine bir fedakarlık, vefa, duyarlılık, karşılıklı saygı, erdem ve mükemmel sevk-organizasyon yaşanabilir mi..?
Başarabilir miyiz ki; böylesine büyük bir felaket karşısında bile ağırbaşlı, kibar ve onurlu durmayı…?
Yapabilir miyiz ki bizde; acılar karşısında saygılı ve paylaşımcı olmayı..?
Marmara Depremi kapıda…Bencilliğe ve “önce ben” demeye şans tanınmayan bu yaşam felsefesi, bizi de güçlü kılar mı ki olası bir büyük deprem sonrasında…
Erdemli, vicdanlı, duyarlı, düzenli ve onurlu olabilir miyiz bizde Japonlar gibi…
ÖZLÜ SÖZLER: Uçmayı öğrenecek olana önce yürümeyi ve koşmayı, tırmanmayı ve dans etmeyi öğretmelidir. İnsan uçmaya, uçarak başlayamaz. (Friedrich Wilhelm NİETZSCHE)
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİNAY KAZAN
DEPREM KONUSUNDA JAPONLARDAN ÖĞRENMEMİZ GEREKEN ÇOK ŞEY VAR..!
Japonya’da bir deprem ülkesi…Türkiye’de öyle…
Jeolojik sorunlar nedeniyle oldukça yüksek şiddetli depremlere sahne oluyor bu 2 ülkede…
İnsanlar ölüyor, sakat kalıyor ve evlerini-işlerini kaybediyor.
Ama iki ülkeyi bu alanda karşılaştırdığımızda; farklı olan bir şeyler de var mutlaka…
Bir kere Japonlar, yaşadıkları deprem deneyimlerinden çok iyi dersler çıkartarak, son 20 yıldaki yüksek şiddetteki depremlerden en az hasarla çıkmayı başarıyorlar.
Bizde ise tam dersi…17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük merkezli deprem, ne yazık ki halkımıza ve yetkililere yeterli dersi verememiş olacak ki, 6 Şubat tarihindeki 7,7 ve 7,6’lik 2 Kahramanmaraş depremi ülkemizde çok büyük hasara yol açtı.
Hem mal ve can kaybı, hem de 84,1 milyar dolar tutarında ekonomik/mali kayıp…
24 Yıl önce meydana gelen büyük Gölcük Depremi sonrasında; yapı tasarım ve inşaat uygulamasında depreme uygun yönetmelikleri çıkarılmasına rağmen, yine evler yıkıldı, insanlar öldü ülkemizde…
Demek ki; yeterince ders alınmamış ve bina projelerin uygulama ile denetlemelerinde bir arpa boyu yol alınamamış 1999’dan sonra…Aynı noktada saymışız deprem önlemleri konusunda…Fay hatları üzerine yapılan konutlara hiç ses çıkarmamışız.
Yaşanan 2 büyük deprem sonrasında da; iyi organize olunamadığı için, kurtarma ekipleri zamanında deprem mahallerine ulaşamamış ve bu esnada can kayıpları giderek artmış. Burada da bir planlama hatasından bahsedilmesi gerek…
Japonya’da da büyük depremler oluyor ama hem bireysel hasar, hem de ülke ekonomisi anlamında büyük kayıplar meydana gelmiyor. Çünkü hem evleri sağlam, hem de deprem mantaliteleri…Neyi, ne zaman ve nasıl yapacağını iyi biliyor Japonlar…
9 ŞİDDETİNDE DEPREM 37 METRELİK TSUNAMİ
Takvimler 11 Mart 2011’i gösteriyordu. Japonya o gün büyük bir felaket yaşadı. Hem de ardı ardına…
Ülkenin Tohoko bölgesinde yerin 24,4 kilometre derinliğinde şu andaki tespitlere göre 9.00 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Japonya’da bugüne dek yaşanan en büyük yer sarsıntısıydı bu…Deprem sonrasında bazı bölgelerde 37 metreyi geçen tsunami hareketleri oldu. Bölgedeki Fukuşima Nükleer Elektrik Santrali de depremden büyük hasar gördü. 14 Metrelik tsunami dalgalarına maruz kalan nükleer santralde, radyasyon patlamaları yaşandı. Nükleer risk sonucu; köyler ve kasabalar boşaltıldı.
Tsunamide; denizdeki tekneler kıyıdaki evlerin üzerine çıktı o büyük enerji ile…Bu büyük felaketin can kayıpları da büyük oldu. Ardı ardına yaşanan 3 felaket sonrası 15 bin 828 Japon vatandaşı hayatını kaybetti. 3.760 kişi de kayboldu.
YAŞANAN BÜYÜK FELAKETE RAĞMEN
Japonya’da meydana gelen o büyük deprem, sonrasında yaşanan tsunami ve beraberinde ortaya çıkan nükleer tehdit, Japonya’yı kökünden sarsarken, bu felaketler sırasında Japon halkının gösterdiği soğukkanlılık ve de birbirlerine karşı olan saygı, duyarlı insanların gözünden kaçmamıştı. Adeta “Nasıl olur da böylesine riskli bir durumda, bu insanlar sadece kendilerini düşünmez” diye soran çok insan olmuştu benim çevremde de…
İnsanın çok büyük felaketler karşısında nasıl davranması gerektiği konusunda tüm dünyaya ders veren Japon halkı, işte aşağıdaki 10 önemli özelliği ile takdirleri fazlasıyla hak ettiler.
İşte ülkemizdeki herkesin Japon halkından öğrenmesi gereken 10 şey…
1-Ağırbaşlılık: Bu felaketler karşısında hiçbir dövünme ya da aşırı tepkili hareketlerle, ızdırap çekme görüntüsü asla vermediler. Üzüntünün kendisini yücelttiler.
2-Onur: Su ve yiyecek kuyruklarında disiplin vardı. Hiç bir kaba söz ya da sert el-kol hareketi olmadı. Sakinlikleri takdire ve övgüye değerdi.
3-Bina imalatındaki dikkat:: Binalar sallandı ama yıkılmadı. İnanılmaz bir mimarlık hareketi gözlemlendi. Demek ki kimse çimentodan, kumdan ve demirden çalmamıştı. Evlerin sağlamlığına tüm Japon halkı kuvvetle inanıyordu.
4-Erdem: İnsanlar bencil değildi. Sadece o anda ihtiyaçları olan şeyleri satın aldılar. Diğerlerine de bir şeyler kalsın diye…
5-Düzen ve organizasyon: Hiçbir dükkan/market yağmalanmadı. Yollarda korna çalan, birbirini sollayanlar olmadı. Herkes anlayışlı ve sakin davrandı.
6-Fedakarlık: 50 Japon çalışan, deniz suyunu nükleer santrale pompalamak için radyasyon yayan reaktörlerin yanında kaldı. Ölümü göze alan bu Japonların yaptıkları fedakarlığın karşılığı ödenebilir mi acaba ?
7-Duyarlılık: Lokantalar fiyatlarında indirim yaptı. Korunmayan bankamatiklere hiç kimse saldırmadı. Güçlüler zayıflara baktı.
8-Deprem eğitimi: Yaşlılar ve çocuklar dahil herkes deprem sırasında ne yapacağını tam olarak biliyordu ve aynen öyle davrandılar.
9-Medya ve politikacılar: Tüm haber bültenlerinde kendilerini mükemmel bir biçimde dizginlediler. Aptalca ve taraflıca konuşan muhabirler/ spikerler yoktu. Sadece sakin bir şekilde objektif habercilik yapıldı. En önemlisi de; durumdan pay çıkararak, kolay yoldan kendilerine prim kazandırmaya çalışan politikacılar haberlerde hiç yer almadı.
10-İnsanlık ve vicdan: Bir mağazada elektrikler kesildiğinde, insanlar aldıkları şeyleri tekrar raflara koydular ve sessiz bir şekilde mağazayı terk ettiler.
DAYANIŞMAMIZ İYİ AMA ÇÜRÜK ELMALAR DA VAR
Japonya’nın birbiri ardına yaşanan 3 büyük felaketten sonra yaşadığı acılara rağmen, insanlarının davranış şekilleri, tüm dünya insanları için örnek olmalıdır.
Hele-hele hırsızlık ve yağma olaylarının yaşandığı ülkemize…Biliyoruz ki şu anda 211 kişi yağma ve hırsızlık nedeniyle cezaevine atıldı deprem bölgemizde…
Çok can kaybımızın yaşandığı ve hüzünlü olduğumuz bu deprem günlerinde; Japon halkının büyük bir deprem sonrasındaki bu 10 davranış şeklinin herkese ders olmasını da diliyorum.
Gerçi bizde de Kahramanmaraş depremlerinden sonra; tüm ülkede inanılmaz bir dayanışma ve yardımlaşma rüzgarı esti. Yediden-yetmişe herkes, felaketi yaşayan depremzedelere bir şeyler gönderebilmek için yarış taptı adeta…Ama hırsızlık, yalancılık ve yağma yapan insanlar da oldu toplumumuzun çürük elmaları olarak…
Acaba bir gün bizde de Japon halkının davranış şekilleri oluşabilir mi..?
Bizde de; böylesine bir fedakarlık, vefa, duyarlılık, karşılıklı saygı, erdem ve mükemmel sevk-organizasyon yaşanabilir mi..?
Başarabilir miyiz ki; böylesine büyük bir felaket karşısında bile ağırbaşlı, kibar ve onurlu durmayı…?
Yapabilir miyiz ki bizde; acılar karşısında saygılı ve paylaşımcı olmayı..?
Marmara Depremi kapıda…Bencilliğe ve “önce ben” demeye şans tanınmayan bu yaşam felsefesi, bizi de güçlü kılar mı ki olası bir büyük deprem sonrasında…
Erdemli, vicdanlı, duyarlı, düzenli ve onurlu olabilir miyiz bizde Japonlar gibi…
Öyle acılı deprem günlerinde..!
Ne dersiniz..?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ÖZLÜ SÖZLER: Uçmayı öğrenecek olana önce yürümeyi ve koşmayı, tırmanmayı ve dans etmeyi öğretmelidir. İnsan uçmaya, uçarak başlayamaz. (Friedrich Wilhelm NİETZSCHE)