Hava Durumu

HAYATI SEYRETMEK Mİ ÖNEMLİ YOKSA OKUYARAK YAŞAMAK MI....?

Yazının Giriş Tarihi: 02.04.2024 16:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.04.2024 16:31

HAYATI SEYRETMEK Mİ ÖNEMLİ YOKSA OKUYARAK YAŞAMAK MI....?

Kim ne derse desin, toplumsal kriterler bazında oldukça farklı bir ülkeyiz biz…

Sıradışı kategorilerde hep birinciliği kapıyoruz bu nedenle de…

Örneğin…Ülkemizin okuma oranları..?

Türkiye’de gazete ve kitap okuma oranının giderek düştüğü yansıyor araştırmalara…

Kadir Has Üniversitesi tarafından yapılan Türkiye Eğilimleri 2020 Araştırması sonuçlarına göre;halkımızın yarısından fazlası gazete ve kitap okumuyor.

Ama hayatı seyretmeyi seviyor halkımız…Sosyal medyaya girmeye ve TV izlemeye, gazete-kitap okumaktan çok daha fazla zaman ayırıyor.

Dedik ya biz sıradışı gerçekleri seviyoruz diye…Okuyunca anlayacaksınız sizde…İşte araştırmanın rakamları ve acı gerçeklerimiz…

                          SOSYAL MEDYA TAKİPÇİLİĞİ REKOR KIRIYOR

Kadir Has Üniversitesi’nın Türkiye’nin sosyo-kültürel durumuyla ilgili yaptığı araştırmanın sonuçları tabii ki çok çarpıcı…

İnsanın inanası gelmiyor adeta…Bu alanlarda ne kadar gerilemiş halkımız…

26 İlde 18 yaş üzeri 1.000 kişi ile yapılan bu araştırmada;gazete okumayan kişilerin oranı 2019 yılında yapılan aynı araştırma oranına göre yüzde 8 daha arttı.2019 yılında gazete okumayan kişi sayısı yüzde 48,4 iken, 2020 yılı sonunda bu oran yüzde 56,6 oldu.

Kitap okumayan insanlarımıza gelince…Bir yıl içinde kitap okumayan insan sayımız yüzde 50,9’dan yüzde 59’a çıktı.

2020 Yılı sonunda yalnızca internetten gazete okuyanların oranı; yüzde 62,9 olurken,basılı gazete okuma oranı yüzde 37’1’e geriledi.

Bu sayılar ve oranlar bir gazeteci-yazar olarak benim yüzümü kızartmaya devam ediyor.Çünkü toplumun yüzde 92,1’i hayatının büyük bölümünü sosyal medyaya ayırdığını söylemiş.TV’de dizi izleyenlerin oranı da oldukça fazla…Kitap veya gazete okumamak için direnen insanlarımız, yüzde 93,3 oranında TV izlediğini söylemiş.

Araştırmaya katılanların yüzde 50,9’u sinemaya gittiğini belirtirken, 2020 Yılında tiyatroya gitmeyenlerin oranı: yüzde 74,6 olmuş.

                              OKUMAYI SEVMEYEN BİR ÜLKEYİZ

Araştırma gösteriyor ki; ülkemiz insanları okumayı sevmiyor.Hatta giderek okumaktan uzaklaşıyor.Okulları bittikten sonra kalemi-kağıdı-kitabı kaldırıyor hayatından…Bunun karşılığında da; sosyal medyayı yakından takip etmeye ve TV izlemeye bayılıyor.

Bu istatistiki bilgiler ışığında da şöyle söylemek gerekiyor galiba; gazete ve kitap almayan/okumayan insanlarımız işin kolayına kaçıyor ve oturduğu yerden TV izlemekten ve internete girerek sosyal medya takipçiliğinden hoşlanıyor.

Otobüste,trende,tatilde ve kumsalda kitap okuyan insanlar görüyoruz bazen…Çoğu yabancı kökenli insanlar bunlar…Hayatın her anını okumaya ayırıyorlar.

Bu görüntülere; bu ülkede hasret kaldık biz..!

Bu acı gerçek nedeniyle de; bu ülkede gazete ve kitap basım tirajları giderek düşüyor.

Hatta yazılı medya sefilleri oynuyor.Basın-İlan Kurumu ilanları da olmasa,birçok gazetenin yayın yaşamı son bulabilir.

Okumayan ama seyreden halkımız,sosyal medya fenomenleri ile dizi oyuncularına-yapımcılarına bol-bol para kazandırıyor.

Hayatı okumaktansa,TV’de ve sosyal medyada yaşanan hayatları izlemek herkesin işine geliyor uzunca bir zamandır…

Şu anda ülkemizin içinde bulunduğu bir çok sorunun kaynağı da bu ama…Başka türlü bir cehalet bu ve sosyal medya yorumlarındaki kötü Türkçeleri ile hemen belli ettiriyor kendini…

Güneş balçıkla sıvanmıyor.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÖZLÜ SÖZLER:Kitap okuyan biri ölmeden önce binlerce hayatı yaşar, hiç okumayan insan ise sadece bir hayatı…(Stefan ZWEİG)

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

             3 MİLYON DOLARA KARAVAN MI OLUR..?

Bu köşede hep karamsar ve olumsuz yorumlar yapacak değiliz ya…

Pandemi döneminde bir zorunluluk olarak doğan ancak daha sonrasında bazı insanlar için bir

yaşam biçimine ulaşan KARAVAN yaşamını ve bu tür yaşama gönül verenleri anlatmaya çalışacağım bugünkü pozitif yazımda…

Bildiğimiz gibi 2020 yılının Mart ayından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 salgını,insanları evlerine hapis ederken, bu can sıkıntısını hafifletmek için kendilerini doğanın kucağına atmak isteyenler için  etkili bir alternatif olmuştu karavan yaşamı…

Pandemi şartlarından yılan ve yorulan insanlar, karavan sektörünün de bir heyecanı oldu tabii ki…Karavan sektörünün yıldızı da o tarihlerden itibaren parlamaya başladı.

Pandemi öncesine kadar rutin düzeyde olan sipariş ve satışlar, bir anda çoğalmaya ve hatta “karavanlar yok satar” hale gelmeye başlandı.

Şu anda karavan üreticileri pandemi ile birlikte başlayan satışlarında yüzde 300’lük yani 3 kat artış olduğundan bahsederken,sektörün geleceğinin bundan sonra çok iyi olacağını da belirtiyorlar.

                            FİYATLARI SERVET GİBİ ADETA…!

Şimdi sektörden aldığım fiyatları iletiyorum sizlere…4 Kişinin yaşayabileceği lüks bir karavanın fiyatı 500 bin TL’yi buluyor.Ama eski minibüslerden dönüştürülerek 100-150 bin TL’ye kullanılabilir bir karavan da yapmak mümkün tabii ki…İkinci el çekme karavan fiyatları çok daha ucuz ama…60-70 binden başlıyor çekme karavan fiyatları…2024 Model yeni bir çekme karavanın fiyatı ise 200 bin TL civarında…

Minibüs türü 2.el karavan fiyatlarına baktığımızda geniş bir fiyat aralığı ile karşılaşıyoruz.İçindeki lüks olanaklarına göre 500 bin TL’den 2 milyon TL’ye kadar ulaşıyor fiyatlar…

Yurt dışında bu işin pazarı daha cazip…3 Milyon dolara ulaşan karavan görüntüleri ile karşılaşıyoruz bazen…Yazımın içinde yer alan 3 milyon dolarlık  Marchi Mobile Elemment model bu karavanın fotoğrafı emsalsiz bir güzelliği işaret ediyor.Saunası bile mevcutmuş bu aracın…İçine spor bir otomobil de konulabiliyor ayrıca…Ev gibi bir karavan bu…

Pandemi dışında insanları karavanlı mobil yaşama yönlendiren bir başka etken de; TV’deki gezi proğramları…Özellikle İZ TV’de “Karavan’da” isimli bir program yapan Bursalı sanatçı Erkan Can ve Güven Kıraç, espri dolu çok güzel gezi görüntüleri ile, insanları karavanlı yaşamlara özendiriyorlar.

İşte bu yüzden karavan; bir yaşam tarzı oluyor artık Türkiye’de de…

Geleceği oldukça parlak görünen karavan sektöründeki firmalar da; pandemi süreci başında

yıllık 1.000 adet olan toplam üretim kapasitesini 2024 yılının şu ilk aylarında 25 binlere,satış potansiyelini de ihracatla birlikte 10 milyon eurolara ulaştırmak için yatırımlarına devam ediyorlar.

Doğa ile yeniden barışmanın yeni aracı olan karavancılık, bu nedenlerle ekonominin bu zorlu günlerinde parlayan yıldız olmaya da başladı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.