Gazetecilerin duayeni rahmetli Saruhan Ayber’in “Çalıya basılmadan, halıya basılmaz” felsefesini içimizde her an hissettiğimiz Bursa Hakimiyet Gazetesi’ndeki o unutulmaz yıllara atıfta bulunarak bir veda yazısına başlamak istiyorum bugün…
Profesyonel gazeteciliğe başladığım 1983 yılından beri, Bursa’daki çeşitli yerel gazetelerde muhabir, köşe yazarı ve yönetici olarak görevler yaptım/yapıyorum. Bursa Hakimiyet sonrasında OLAY, Uludağ, Bursa-Haber ve Yeni Dönem Gazeteleri…En sonunda da Yeni Marmara Gazetesi…
Tam 41 yıllık bir yolculuk bu…Çalıya da bastım, halıya da…
Yanan bir mumun yalnızca kendi çevresini aydınlatmasını yetersiz ve anlamsız gören yaşam felsefem ile; gazetecilik yıllarımı “doğanın üzerineışık ve sevgi saçan yazılara” verdim. Çevreci yönü ağırlıklı STK haberlerine yorumlar yaparak “paranın yeşil değil, doğanın yeşilini” savundum yıllarca her platformda...Düzeyli müzik-magazin yazıları ile sanat ve edebiyat yorumları yaptım bu köşede…İyi bir Bursaspor’lu olarak Yeşil-Beyazlı ekibin maç kritiklerini yaptım sezonlar boyu…Köşe yazılarımda; ekonominin de nabzını tuttum emeğin en yüce değer olduğunu hiç unutmadan…
Yıllardır ruhu ve duygusu olan yazılara imza attım kısacası…
Anamın ak sütü gibi helaldir söylediklerim ve yazdıklarım…
41 YILLIK BİR GAZETECİLİK SEVDASI YOLUNDA
Şubat 2019’dan beri Yeni Marmara Gazetesi’nde köşe yazarı olarak sürdürdüğüm gazetecilik yaşantımda biraz nefeslenmenin ve dinlenmenin zamanı geldiğini görüyorum artık…Anladım ki; ara vermek gerek bazen…
Veda zamanı geldi-çattı yani…
Bugüne kadar yazılarımı okuyarak bana eleştirilerini, beğenilerini ve pozitif enerjilerini ileten tüm okurlarıma katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. İnanmalarını isterim ki; yıllardır bir gazetecilik sevdası ile yazdığım bu yazılar, onların anlamlı katkıları ile farklı bir sinerji kazanıyordu.
Bu gazetede yazarken; her zaman teknik yardımlarını gördüğüm Sevgili Cevat Türe, Batuhan Ersek, Adem Ak, ve Ruhi Berber’e saygılarımı-sevgilerimi sunuyorum. Yazar arkadaşlarım; İsmail Kemankaş, Orhan Kaplan ve Ersel Peker’e de başarılar diliyorum.
Gazetemiz yöneticileri Orhan Efe ve Mustafa Efe’ye sonsuz teşekkürler…Her şey gönüllerince olsun. Sütunlarını bana açtıkları ve hiçbir yazıma müdahale etmedikleri için şükranlarımı sunuyorum yöneticilerimize…Yazar özgürlüğünü sorunsuz yaşadım ben bu gazetede…Sağ olsunlar, var olsunlar.
UMUT VE SEVGİYLE KALIN HER ZAMAN..!
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; yaşam bir su gibi akıp gidiyor. Önünde bir engel tanımadan…Önemli olansu gibi akıp giden bu yaşama kalıcı imzalar koyabilmektir cesurca...
Ben mesleki yaşantıma bu kalıcı imzayı koyduğuma yürekten inanıyorum.
Kimseye yandaş olmadan…Yalakalık yapmadan…Onun-bunun adamı sayılmadan…
Ve yıllardır bildiğim doğrulardan ve gazetecilik etiğinden asla sapmadan…
Doya-doya yaşadım bu 41 yılı…Ve sonunda ayrılık zamanı geldi, son 6 yıldır yazdığım bu köklü gazeteden……
Sevgili okurlarım…
Her şey dilediğinizce olsun. Umut ve sevgiyle kalın.
Hepimiz biliyoruz ki; her VEDA köklü bir SEVDA’dır aslında…
ÖZLÜ SÖZLER: Uçurtmalar rüzgarın gücü ile değil, o güce karşı durdukları için yükselirler. (W.CHURCHILL)
Bir röportaj esnasında gazeteci yaşlı adama sorar:
-Bu kadar uzun yaşamayı, bu yaşta böyle sağlıklı ve dinç kalmayı, her şeye rağmen hayata gülümseyen gözlerle bakabilmeyi neye borçlusunuz acaba ?
Artık 102 yaşına gelmiş adam bu soruya şöyle yanıt verir:
-Her gün erkenden yatağımdan kalkar, pencerenin önüne gidip bir iki dakika dışarıyı seyrederim. Hava ister güneşli, ister soğuk, ister sıcak olsun. Ben kendi kendime hep şunları söylerim. “Bu tam benim istediğim gibi muhteşem bir gün !”
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİNAY KAZAN
HER VEDA; BİR SEVDADIR ASLINDA..!
Gazetecilerin duayeni rahmetli Saruhan Ayber’in “Çalıya basılmadan, halıya basılmaz” felsefesini içimizde her an hissettiğimiz Bursa Hakimiyet Gazetesi’ndeki o unutulmaz yıllara atıfta bulunarak bir veda yazısına başlamak istiyorum bugün…
Profesyonel gazeteciliğe başladığım 1983 yılından beri, Bursa’daki çeşitli yerel gazetelerde muhabir, köşe yazarı ve yönetici olarak görevler yaptım/yapıyorum. Bursa Hakimiyet sonrasında OLAY, Uludağ, Bursa-Haber ve Yeni Dönem Gazeteleri…En sonunda da Yeni Marmara Gazetesi…
Tam 41 yıllık bir yolculuk bu…Çalıya da bastım, halıya da…
Yanan bir mumun yalnızca kendi çevresini aydınlatmasını yetersiz ve anlamsız gören yaşam felsefem ile; gazetecilik yıllarımı “doğanın üzerine ışık ve sevgi saçan yazılara” verdim. Çevreci yönü ağırlıklı STK haberlerine yorumlar yaparak “paranın yeşil değil, doğanın yeşilini” savundum yıllarca her platformda...Düzeyli müzik-magazin yazıları ile sanat ve edebiyat yorumları yaptım bu köşede…İyi bir Bursaspor’lu olarak Yeşil-Beyazlı ekibin maç kritiklerini yaptım sezonlar boyu…Köşe yazılarımda; ekonominin de nabzını tuttum emeğin en yüce değer olduğunu hiç unutmadan…
Yıllardır ruhu ve duygusu olan yazılara imza attım kısacası…
Anamın ak sütü gibi helaldir söylediklerim ve yazdıklarım…
41 YILLIK BİR GAZETECİLİK SEVDASI YOLUNDA
Şubat 2019’dan beri Yeni Marmara Gazetesi’nde köşe yazarı olarak sürdürdüğüm gazetecilik yaşantımda biraz nefeslenmenin ve dinlenmenin zamanı geldiğini görüyorum artık…Anladım ki; ara vermek gerek bazen…
Veda zamanı geldi-çattı yani…
Bugüne kadar yazılarımı okuyarak bana eleştirilerini, beğenilerini ve pozitif enerjilerini ileten tüm okurlarıma katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. İnanmalarını isterim ki; yıllardır bir gazetecilik sevdası ile yazdığım bu yazılar, onların anlamlı katkıları ile farklı bir sinerji kazanıyordu.
Bu gazetede yazarken; her zaman teknik yardımlarını gördüğüm Sevgili Cevat Türe, Batuhan Ersek, Adem Ak, ve Ruhi Berber’e saygılarımı-sevgilerimi sunuyorum. Yazar arkadaşlarım; İsmail Kemankaş, Orhan Kaplan ve Ersel Peker’e de başarılar diliyorum.
Gazetemiz yöneticileri Orhan Efe ve Mustafa Efe’ye sonsuz teşekkürler…Her şey gönüllerince olsun. Sütunlarını bana açtıkları ve hiçbir yazıma müdahale etmedikleri için şükranlarımı sunuyorum yöneticilerimize…Yazar özgürlüğünü sorunsuz yaşadım ben bu gazetede…Sağ olsunlar, var olsunlar.
UMUT VE SEVGİYLE KALIN HER ZAMAN..!
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; yaşam bir su gibi akıp gidiyor. Önünde bir engel tanımadan…Önemli olan su gibi akıp giden bu yaşama kalıcı imzalar koyabilmektir cesurca...
Ben mesleki yaşantıma bu kalıcı imzayı koyduğuma yürekten inanıyorum.
Kimseye yandaş olmadan…Yalakalık yapmadan…Onun-bunun adamı sayılmadan…
Ve yıllardır bildiğim doğrulardan ve gazetecilik etiğinden asla sapmadan…
Doya-doya yaşadım bu 41 yılı…Ve sonunda ayrılık zamanı geldi, son 6 yıldır yazdığım bu köklü gazeteden……
Sevgili okurlarım…
Her şey dilediğinizce olsun. Umut ve sevgiyle kalın.
Hepimiz biliyoruz ki; her VEDA köklü bir SEVDA’dır aslında…
ÖZLÜ SÖZLER: Uçurtmalar rüzgarın gücü ile değil, o güce karşı durdukları için yükselirler. (W.CHURCHILL)
-------------------------------------------------------------------------------------------------
UZUN YILLAR SAĞLIKLI YAŞAMININ SIRRI
Bir röportaj esnasında gazeteci yaşlı adama sorar:
-Bu kadar uzun yaşamayı, bu yaşta böyle sağlıklı ve dinç kalmayı, her şeye rağmen hayata gülümseyen gözlerle bakabilmeyi neye borçlusunuz acaba ?
Artık 102 yaşına gelmiş adam bu soruya şöyle yanıt verir:
-Her gün erkenden yatağımdan kalkar, pencerenin önüne gidip bir iki dakika dışarıyı seyrederim. Hava ister güneşli, ister soğuk, ister sıcak olsun. Ben kendi kendime hep şunları söylerim. “Bu tam benim istediğim gibi muhteşem bir gün !”