Türkiye; ilk yardım bilincinin tam olarak yerleşmediği bir ülke…

Ne yazık ki…Ve de ne garip ki…

Birçok AB ülkesinde daha 7 yaşındaki çocuklara ilk yardım eğitimleri verilirken, insanlara kötü bir sağlık sorunu ile karşılaştığında panik yapmadan nasıl davranması gerektiği öğretilirken bizde ne öğrencilere ne de büyüklere böyle bir eğitim veriliyor.

Aslında insan başına gelince anlıyor bunun ne kadar önemli bir eğitim olduğu…

Ama nafile…!

Biliyoruz ki; karayollarımız özellikle uzun tatil dönemlerinde kan gölüne dönüyor. Yapılan araştırmalarda; trafik kazalarındaki ölümlerin yüzde 10’u ilk 5 dakikada, yüzde 50’si ilk 30 dakikada meydana geliyor.

Zaman çok önemli…İlk yardım ise çok daha fazla önem taşıyor. Bu yüzden kendisini sorumlu hisseden her vatandaşımızın, başta yakın çevresindeki insanlar için ilk yardım eğitimi alması şart…

Başınıza bir ev/iş kazası geldiğinde, boğaza bir cisim/yiyecek kaçtığında veya kalp krizi gibi ölümcül hastalıkla karşılaşıldığında yanınızda ilk yardım eğitimi almış birisi varsa şanslı sayılıyorsunuz. Sizi veya yakınınızdaki insanı ölümden veya sakat kalmaktan kurtaracak olan kişi; ilk yardımı iyi bilen bir bireydir.

Ama o iyi bireylerin sayısı yok denecek kadar az…

İşte şansızlığımız veya bir başka bakış açısı ile ilkelliğimiz bu noktada başlıyor.

Ülkemizdeki magazin olaylarını yakından takip ediyoruz ama denizde/gölde/derede boğulan birine nasıl ilk yardım yapılacağını bilmiyoruz işte…

Çelişkinin tepe noktası bu..!                  

                          HEİMLİCH MANEVRASI HAYAT KURTARIYOR

Bu arada 2002 Yılında Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan ve 24762 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ilk yardım yönetmeliği, konuyu iş yaşamında da gündeme getirdi. İşyerlerinde; her 20 kişiden birinin ilk yardımcı olması zorunluluğu var. Ağır koşullarda çalışılan işyerlerinde ise bu kriter; her 10 kişiden biri olarak belirlendi.

Fakat birçok işyerinin bundan haberi yok. Bu zorunluluğun denetimi de olmayınca, durum daha da kötü hale geliyor.

Burası; Türkiye…Biz ünlü futbolcuların bu sezon kaç numaralı formayı  giyeceğini, aslen nereli olduğunu, daha önce hangi takımda oynadığını çok iyi biliriz de, her nedense ilk yardımı bilemeyiz. Çevremizde ilk yardıma gereksinim duyan birini gördüğümüz zaman da; ya umarsızca yanından geçer gideriz, ya da babadan gördüğümüz karakucak gösterilerinde olduğu gibi ilk yardımın –i-sini bilmeden  bilinçsizce yardım etmeye çalışırız.

Aynen böyle...!

Bakın trafik kazalarından sonraki görüntülere…

Bilinçsiz ve bilgisiz ilk yardım sahneleri ile karşılaşacaksınız. Artık bu ülkede bir şeylerin değişmesi gerek…Özellikle ilk öğretim sırasında tüm öğrencilerin ilk yardım eğitimi alması şart olmalı…Depremin, selin, boğulmanın  ve trafik kazasının çok olduğu bir ülkede yaşıyoruz.Hiç olmazsa çocuklarımız ilk yardımı öğrensinler ve çevresindeki insanlara yardımcı olsunlar.

Hele hele evlerde küçük çocukların veya yaşlı insanların boğazına bir şey kaçtığında; Heimlich Manevrasını bilen birinin varlığı, orada bu zorluğu yaşayan insanlara “çok şükür” dedirtecek kadar  iyi sonuçlara neden oluyor.

                        TV SEYRETMEK Mİ, İLK YARDIM ÖĞRENMEK Mİ..?

Her an her şey olabilecek bu ülkede ilk yardımı bilen insan sayısı; milyonları aşmalı artık…

İspanya’da yılda 1 milyon kişinin ilk yardım eğitiminden geçmesi ve ülkede ilk yardım eğitimi alan insan sayısının 29 milyonu bulması, bizim için hedef bir kriter olabilir mesela…

Türkiye’de ilk yardım eğitimleri genellikle 2 gün sürüyor. Çoğunlukla KIZILAY eğitim ekibi tarafından yapılan bu eğitimlere katılanlar hep 30 yaş üstü insanlar…18 Yaşını geçmiş ve okur-yazar olan herkesin katılabildiği bu kurslarda; birçok insanımızın hayatını kurtaracak, belki de onu sakat kalmaktan kurtaracak duyarlı vatandaşlar yetiştirilebilir.

Ama…Ne yazık ki…Böyle ciddi bir konuda açılan kurslara, fazla katılım olmuyor.

Çünkü bizim insanımız günde ortalama 7-8 saat TV seyretmeyi seviyor. Birçok kişi için evde maç/film izlemek, evlilik programlarındaki tartışmalara katılmak, yemek-magazin ve dedikodu programları seyretmek çok daha cazip…

İlk yardım da neymiş ki…?

Hayatı yaşamak yerine, hayatı seyretmek herkese çok kolay geliyor çünkü…

Ancak başımıza gelince anlıyoruz öğrenmemiz/bilmemiz gereken bazı şeylerin değerini..!

Ama çoğunlukla o ayrıntıyı anladığımız zaman da ÇOK GEÇ oluyor.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÖZLÜ SÖZLER: İnsanların karakterleri onların kaderleridir. Ve insanlar layık oldukları hayatı yaşarlar. (HERAKLEİTOS)

------------------------------------------------------------------------------------------------