Karşıdan bakıldığında “içi dolu ve/veya ütopik” bir kelime olarak görülen kaliteyi, ülkemiz insanlarının yaşamında ne gibi boşlukları dolduracağını bugün bazı tezlerle tartışılabilir hale getirmek amacındayım.
Peki…Kalite nedir ve kalite deyince siz ne anlıyorsunuz..?
Bu 2 soruyu yakın bir tarihte öncelikle çok yakınımdaki aile dostlarımdan ve iş arkadaşlarımdan başlayarak yaklaşık 40 farklı kişiye yöneltmiştim.Benim için yeterli sayılabilecek, net ve geçerli bir yanıtla karşılaştığımı söyleyemem. Herkesin farklı bir kalite anlayışına sahip olduğunu belirlediğimden, ben de bu köşe yazımda genel kalite anlayışına uygun bir tarz kullanmaya çalışacağım.
İş yaşamında kalite, en genel tanımı ile:”müşteri isteklerine uygunluk sağlayacakbir yöntem” olarak yorumlanabilir. Kaliteyi “ucuz fiyataİSOkalite belgesi almanın” eşdeğeri olarak düşünen bazı iş insanları da, ne yazık ki kendi özel yaşamlarındaki kaliteyi sahip oldukları villa, jeep, yalı, Avrupa’da ev ve lüks tekne gibi maddi değerlerle özdeş tutuyorlar.
Biliyoruz ki…Adı kalite ile anılan bazı STK’larda var Bursa’da ve ülkemizde…
Bu konuda üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini söyleyebilirim ama toplumda ulaştıkları noktalar konusunda ne yazık ki çok iyimser değilim.
Çalışmalarında uyguladıkları eğitimler ve ödül yöntemleri de bir anlamda kalite yolculuğuna çıkmaya karar verenlere rehber olduklarının tanığıyım.
Ama dedim ya; kısıtlı alanlarda kendileri gibi düşünenlere hizmet ediyorlar.
Dar alanda kısa paslaşma örneği…
KOBRA MURAT’IN İLGİNÇ ALBÜMÜ..!
Ya koskocaman toplumumuz…?
Kaliteyi nasıl ne hangi boyutta kavrıyor ve anlıyor ki..?
Örneğin Kobra Murat isimli bir sanatçı var.2023 yılında FA Müzik yapımcılığında bir albüm çıkardı. Albümün adı: ”Adı kalite, soyadı marka”…
Şarkıda paranın egemenliği eşliğinde, sıra dışı bir kalite ve marka yorumu var.
Anlayanlara..!
Roman havalarını sevenler; son zamanlarda bu şarkıya ismini veren KALİTE ve MARKA kavramlarına sahnede coşkulu şekilde eşlik edebiliyorlar.
Hoplaya-zıplaya…Güle-oynaya hem de…!
Ne diyelim. Halkın kalite ve markaya bakışı bu belki de…
Yaşam tarzı ile çelişkili bir durum olsa da…Kabul edelim.Anlayış budur bazı kesimlerde…
İNSANLARIMIZIN UMUDU: KALİTEDİR AMA..!
İşte 40 kişilik mini araştırmamın sonuçları…
İnsan beyninde oluşacak kalitenin her şeyden önce geleceğini bildiren bir avukat arkadaşım, kalite savunuculuğunun bu ülkede çok fazla getiri sağlayamayacağını belirterek:, ”Ülkemizin tüm alanlarında önlenemeyen bir kalite düşüklüğü yaşanmaktadır. Bunu somut olarak TV programlarında ve gazete sayfalarında görebiliriz. Ülkemiz insanı ne yazıktır ki, çok gereksinimi olmasına rağmen hızla kaliteden uzaklaşmaktadır.” diyerek çok farklı bir yaklaşım getirmişti konuya…
Atatürk Caddesi’nde görüşünü aldığım bir lise öğrencisi için kalite: “Gelecekte AB ülkelerinden birine kapağı atarak orada yaşamanın diğeradı” olarak anlam taşırken, ev hanımı olan bir tanıdığım: ”Bu ülkekaliteli ürün ve kaliteli insan konusunda sınıfta kalmıştır. Tercihler ortada. Söyleyecek bir şey yok” diyerek kendine özel kalite anlayışını dile getirmişti.
25 Yıllık bir makine sektör çalışanı için kalite şunu ifade ediyordu: ”Çalıştığım işyerinde kaliteyi ön plana çıkararak bazı yenilikler yapmaya çalışıyorum. Ama çevremde bana uyum sağlayacak kimse yok. Herkes ekmek parası derdinde…Bu pahalılıkta kimse başka alanlara girmiyor. İşini yapıyor ve parasını alıyor. Hepsi bu…İşyerimizde asılı ÖNCE KALİTE başlıklı afişin de önemi kalmıyor bu durumda tabii ki”
Çevremdeki bir endüstriyel tasarımcı genç kızımızın da görüşleri önemliydi benim için…Reel sektörde çalışan bu beyaz yakalı genç kız: ”Kaliteyi para ile aynı noktada taşıyan bir anlayış var ülkemizde…Parası olan kaliteli yaşar diyorlar. Ama kalite bir yaşam tarzıdır. Parası olanlar da kaliteye ulaşamıyor bazen…Düşünce kalitesi daha önemli bence…” diye yorumladı sorumu…
Daha birçok cevap var mini araştırmamda kalite ile ilgili…Onlara da bir başka kalite yazımda yer vereceğim.
KALİTE BİR ÜTOPYA MIDIR BU ÜLKEDE YOKSA..?
Örneklerde de görüldüğü gibi: bu ülkede KALİTE kavramının karşılığı, dipsiz bir kuyu gibi….Ama benim de çok iyi bildiğim bir şey var. Ülke insanının umudu: kalitedir. Yıllardır önüne ne getirilirse onu tüketen, hangi TV programı konulursa onu seyreden, ne denirse yapan, çoğunlukla yalanlarla kandırılan, seçeneksiz kaldığında ise ne yapacağını bilemeyen insanlarımız artık “kalite etrafında birleşerek” bu ülkenin geleceği için çok önemli bir gelişmeyi sağlayabilir.
Siyasette, sporda, kültür ve sanatta, ekonomide ve de iş yaşamında; kalite artık bir zorunluluktur.
Kalite: bu ülke ve bu kent için aslabir fantezi değildir.
Odağında sürekli iyileştirme, temelinde dinamik bir yapılanma olduğu sürece KALİTE, bizim insanlarımızın da vazgeçilmez bir tutkusu olacaktır, olmalıdır da…
Umarım ki; bu ülkede ve bu kentte de ”kaliteli bir birey- çağdaş toplum olma yolunda” önemli adımlar atılabilir ve sonucunda da toplumsal başarı yakalanabilir. Böylece bu ülkede kalite algısı da artar, bilinçli kalite arayışında olanlar da çoğalır.
Kaliteli yaşam tarzına gidecek tek yol budur.
Bugün bir ÜTOPYA olarak görülse bile…,
Bir gün mutlaka bu gerçekleşecektir. Er ya da geç…Mutlaka…
ÖZLÜ SÖZLER: Kaliteli ürün kaliteli dost gibidir. Her ikisi de insanı yarı yolda bırakmaz. (Cemal KABİL)
Zorlu ve yorucu geçen bir dönem sonrasında kendim ve ailem için bir dinlenme süreci planladım.
Bugünden itibaren yazılarıma bir süre ara veriyorum.
16 Eylül’de tekrar görüşmek üzere…
Hoşça kalın, mutlu kalın…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİNAY KAZAN
SOKAKTAKİ İNSAN “KALİTE” DENİNCE NE ANLIYOR..?
Karşıdan bakıldığında “içi dolu ve/veya ütopik” bir kelime olarak görülen kaliteyi, ülkemiz insanlarının yaşamında ne gibi boşlukları dolduracağını bugün bazı tezlerle tartışılabilir hale getirmek amacındayım.
Peki…Kalite nedir ve kalite deyince siz ne anlıyorsunuz..?
Bu 2 soruyu yakın bir tarihte öncelikle çok yakınımdaki aile dostlarımdan ve iş arkadaşlarımdan başlayarak yaklaşık 40 farklı kişiye yöneltmiştim. Benim için yeterli sayılabilecek, net ve geçerli bir yanıtla karşılaştığımı söyleyemem. Herkesin farklı bir kalite anlayışına sahip olduğunu belirlediğimden, ben de bu köşe yazımda genel kalite anlayışına uygun bir tarz kullanmaya çalışacağım.
İş yaşamında kalite, en genel tanımı ile:”müşteri isteklerine uygunluk sağlayacak bir yöntem” olarak yorumlanabilir. Kaliteyi “ucuz fiyata İSO kalite belgesi almanın” eşdeğeri olarak düşünen bazı iş insanları da, ne yazık ki kendi özel yaşamlarındaki kaliteyi sahip oldukları villa, jeep, yalı, Avrupa’da ev ve lüks tekne gibi maddi değerlerle özdeş tutuyorlar.
Biliyoruz ki…Adı kalite ile anılan bazı STK’larda var Bursa’da ve ülkemizde…
Bu konuda üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini söyleyebilirim ama toplumda ulaştıkları noktalar konusunda ne yazık ki çok iyimser değilim.
Çalışmalarında uyguladıkları eğitimler ve ödül yöntemleri de bir anlamda kalite yolculuğuna çıkmaya karar verenlere rehber olduklarının tanığıyım.
Ama dedim ya; kısıtlı alanlarda kendileri gibi düşünenlere hizmet ediyorlar.
Dar alanda kısa paslaşma örneği…
KOBRA MURAT’IN İLGİNÇ ALBÜMÜ..!
Ya koskocaman toplumumuz…?
Kaliteyi nasıl ne hangi boyutta kavrıyor ve anlıyor ki..?
Örneğin Kobra Murat isimli bir sanatçı var.2023 yılında FA Müzik yapımcılığında bir albüm çıkardı. Albümün adı: ”Adı kalite, soyadı marka”…
Şarkıda paranın egemenliği eşliğinde, sıra dışı bir kalite ve marka yorumu var.
Anlayanlara..!
Roman havalarını sevenler; son zamanlarda bu şarkıya ismini veren KALİTE ve MARKA kavramlarına sahnede coşkulu şekilde eşlik edebiliyorlar.
Hoplaya-zıplaya…Güle-oynaya hem de…!
Ne diyelim. Halkın kalite ve markaya bakışı bu belki de…
Yaşam tarzı ile çelişkili bir durum olsa da…Kabul edelim.Anlayış budur bazı kesimlerde…
İNSANLARIMIZIN UMUDU: KALİTEDİR AMA..!
İşte 40 kişilik mini araştırmamın sonuçları…
İnsan beyninde oluşacak kalitenin her şeyden önce geleceğini bildiren bir avukat arkadaşım, kalite savunuculuğunun bu ülkede çok fazla getiri sağlayamayacağını belirterek:, ”Ülkemizin tüm alanlarında önlenemeyen bir kalite düşüklüğü yaşanmaktadır. Bunu somut olarak TV programlarında ve gazete sayfalarında görebiliriz. Ülkemiz insanı ne yazıktır ki, çok gereksinimi olmasına rağmen hızla kaliteden uzaklaşmaktadır.” diyerek çok farklı bir yaklaşım getirmişti konuya…
Atatürk Caddesi’nde görüşünü aldığım bir lise öğrencisi için kalite: “Gelecekte AB ülkelerinden birine kapağı atarak orada yaşamanın diğer adı” olarak anlam taşırken, ev hanımı olan bir tanıdığım: ”Bu ülke kaliteli ürün ve kaliteli insan konusunda sınıfta kalmıştır. Tercihler ortada. Söyleyecek bir şey yok” diyerek kendine özel kalite anlayışını dile getirmişti.
25 Yıllık bir makine sektör çalışanı için kalite şunu ifade ediyordu: ”Çalıştığım işyerinde kaliteyi ön plana çıkararak bazı yenilikler yapmaya çalışıyorum. Ama çevremde bana uyum sağlayacak kimse yok. Herkes ekmek parası derdinde…Bu pahalılıkta kimse başka alanlara girmiyor. İşini yapıyor ve parasını alıyor. Hepsi bu…İşyerimizde asılı ÖNCE KALİTE başlıklı afişin de önemi kalmıyor bu durumda tabii ki”
Çevremdeki bir endüstriyel tasarımcı genç kızımızın da görüşleri önemliydi benim için…Reel sektörde çalışan bu beyaz yakalı genç kız: ”Kaliteyi para ile aynı noktada taşıyan bir anlayış var ülkemizde…Parası olan kaliteli yaşar diyorlar. Ama kalite bir yaşam tarzıdır. Parası olanlar da kaliteye ulaşamıyor bazen…Düşünce kalitesi daha önemli bence…” diye yorumladı sorumu…
Daha birçok cevap var mini araştırmamda kalite ile ilgili…Onlara da bir başka kalite yazımda yer vereceğim.
KALİTE BİR ÜTOPYA MIDIR BU ÜLKEDE YOKSA..?
Örneklerde de görüldüğü gibi: bu ülkede KALİTE kavramının karşılığı, dipsiz bir kuyu gibi….Ama benim de çok iyi bildiğim bir şey var. Ülke insanının umudu: kalitedir. Yıllardır önüne ne getirilirse onu tüketen, hangi TV programı konulursa onu seyreden, ne denirse yapan, çoğunlukla yalanlarla kandırılan, seçeneksiz kaldığında ise ne yapacağını bilemeyen insanlarımız artık “kalite etrafında birleşerek” bu ülkenin geleceği için çok önemli bir gelişmeyi sağlayabilir.
Siyasette, sporda, kültür ve sanatta, ekonomide ve de iş yaşamında; kalite artık bir zorunluluktur.
Kalite: bu ülke ve bu kent için asla bir fantezi değildir.
Odağında sürekli iyileştirme, temelinde dinamik bir yapılanma olduğu sürece KALİTE, bizim insanlarımızın da vazgeçilmez bir tutkusu olacaktır, olmalıdır da…
Umarım ki; bu ülkede ve bu kentte de ”kaliteli bir birey- çağdaş toplum olma yolunda” önemli adımlar atılabilir ve sonucunda da toplumsal başarı yakalanabilir. Böylece bu ülkede kalite algısı da artar, bilinçli kalite arayışında olanlar da çoğalır.
Kaliteli yaşam tarzına gidecek tek yol budur.
Bugün bir ÜTOPYA olarak görülse bile…,
Bir gün mutlaka bu gerçekleşecektir. Er ya da geç…Mutlaka…
ÖZLÜ SÖZLER: Kaliteli ürün kaliteli dost gibidir. Her ikisi de insanı yarı yolda bırakmaz. (Cemal KABİL)
-------------------------------------------------------------------------------------------------
KÜÇÜK BİR MOLA ZAMANI..!
Zorlu ve yorucu geçen bir dönem sonrasında kendim ve ailem için bir dinlenme süreci planladım.
Bugünden itibaren yazılarıma bir süre ara veriyorum.
16 Eylül’de tekrar görüşmek üzere…
Hoşça kalın, mutlu kalın…