Çimlerin ışıltısı, çiçeklerin rengârenk zarafeti, ağaçların sessizliği, serin rüzgârın saçlarımı dağıtışı, kuşların kanat sesleri içinde varoluşun keyfine varır; bir parça huzur bulup, hayaller kurar, anılara yollanırım.
********************
Alpay Nazikioğlu’nun; sahne adıyla Alpay’ın o unutulmaz o çok sevdiğim şarkısı geldi hatırıma: “Eylül’de Gel’’
Alpay’dan çok dinlediğimbir şarkı daha var: “Fabrika Kızı’’
12 Eylül öncesinde devrimcilerin sevdiği şarkılardandı; şu bölümü dilimdeydi: “Fabrikada tütün sarar / Sanki kendi içer gibi / Sararken de hayal kurar / Bütün insanlar gibi.’’
“Gazetede, fabrikada tütün saran bir kadın fotoğrafı gördüm. Fotoğraftan çok etkilendim, 'Fabrika Kızı'nı yazıp besteledim” demiştir Bora Ayanoğlu. 1969'da Alpay tarafından söylenen ‘’Fabrika Kızı’’nı Ahmet Kaya, Haluk Levent de okumuştur. Şarkı o kadar sevilir ki 45'likler 1000-1500 arası satarken, “Fabrika Kızı” 1970'te 30 bin satar.
*******************************
Alpay, sesinin tınısı, şarkılara kattığı yorum gücü, parça seçimleri, sahnesi, beyefendi kişiliğiyle gerçekten bir yıldızdır. Bakın şimdiye; cumhuriyetin yetiştirdiği değerlerden olan Alpay gibiler var mı?
Müzik kariyerine 22 albüm sığdıran Alpay’ın söylediği, “Hayalimdeki Resim”i, “Dağların Arkasında Yar’’ı da dinlemeye doyamam.
Alpay’ın “Eylülde Gel’’ adlı Doğan Kitap’tan çıkan anılar kitabını önerip bu bölüme nokta koyayım. Kendi deyimiyle, çalakalem ve daldan dala konarak yazdığı anılarının her biri adeta birer öykü.
YILDIRIM GÜRSES
Sonbahar sarı örtüsünü kente serer de Yıldırım Gürses’i anmadan edebilir miyim.
Ne duygulu bir aşk şarkısıdır: “Düşen bir yaprak görürsen/ Beni hatırla demiştin/ Biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim/ Her sonbahar gelişinde/ Sarı sarı yapraklarla/ Kuru dallar arasında/ Sen gelirsin aklıma.’’
Gürses soyadı yakışıyor solistimize; sesi çağıldayan, harika bir tenordur Yıldırım Gürses.
Sanat müziğinin başkenti Bursa’mızda, Türkiye’nin en köklü musiki cemiyetlerinden Bursa Türk Musikisi Cemiyeti’nden yetişmiştir Yıldırım Gürses.
CEMİYET ÇALIŞMALARA BAŞLADI
Madem laf Bursa Türk Musikisi Cemiyeti’ne geldi; sevgili dostum, çok değerli şefimiz, zarif insan Ferruh Duşdubak’ın kulaklarını çınlatayım.
Cemiyetin Setbaşı’ndaki mütevazı yerinde yapılan sezon açılışını iple çeker; mutlaka katılırdım. Açılışta; şehrimizin gururları Serdar Kaşıkçılar ve Burhan Dikencik üstatlarımla buluşmak, sazende ve hanende dostlarla muhabbet etmek bana unutulmaz anılar kazandırırdı. Kokteyl sonrası koro şarkılar söylerken, içimden eşlik ederdim.
Cemiyetin bir konserinde sevgili Ferruh Duşdubak’ın teşvikiyle sunuculuk yapmıştım; hayatımın en değerli onurlarındandır.
Yazımı yazmadan önce Duşdubak’la telefonda konuşurken sevinerek öğrendim ki çalışmalara başlanmış ve çalışmalar salgın nedeniyle, cemiyet binasında değil, daha geniş olan Şefik Bursa’lı Sanat Galerisi’nde perşembeleri yapılıyormuş.
Ferruh Duşdubak konser vereceklerini ve Bursa Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ile de ortak bir konser için sözleştiklerini belirtti.
Nasıl mutlu oldum anlatamam; Bursa Türk Musikisi Cemiyeti’nin konserlerini çok özledim; çalışmalarda başarılar dilerim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
CAN ERTAN
ALPAY VE YILDIRIM GÜRSES’TEN SONBAHAR ŞARKILARI… BURSA TÜRK MUSİKİSİ CEMİYETİ
Kızıl, sarı yaprakların salına salına düşüşü; yollarda birikişi; yumuşak, puslu, pastel tonlu sonbahar ışığı; gökyüzünün uçuklaşan mavisi.
Sonbaharda parklarda oturmaya, avare avare yollarda yürümeye bayılırım.
Çimlerin ışıltısı, çiçeklerin rengârenk zarafeti, ağaçların sessizliği, serin rüzgârın saçlarımı dağıtışı, kuşların kanat sesleri içinde varoluşun keyfine varır; bir parça huzur bulup, hayaller kurar, anılara yollanırım.
********************
Alpay Nazikioğlu’nun; sahne adıyla Alpay’ın o unutulmaz o çok sevdiğim şarkısı geldi hatırıma: “Eylül’de Gel’’
Alpay’dan çok dinlediğimbir şarkı daha var: “Fabrika Kızı’’
12 Eylül öncesinde devrimcilerin sevdiği şarkılardandı; şu bölümü dilimdeydi: “Fabrikada tütün sarar / Sanki kendi içer gibi / Sararken de hayal kurar / Bütün insanlar gibi.’’
“Gazetede, fabrikada tütün saran bir kadın fotoğrafı gördüm. Fotoğraftan çok etkilendim, 'Fabrika Kızı'nı yazıp besteledim” demiştir Bora Ayanoğlu. 1969'da Alpay tarafından söylenen ‘’Fabrika Kızı’’nı Ahmet Kaya, Haluk Levent de okumuştur. Şarkı o kadar sevilir ki 45'likler 1000-1500 arası satarken, “Fabrika Kızı” 1970'te 30 bin satar.
*******************************
Alpay, sesinin tınısı, şarkılara kattığı yorum gücü, parça seçimleri, sahnesi, beyefendi kişiliğiyle gerçekten bir yıldızdır. Bakın şimdiye; cumhuriyetin yetiştirdiği değerlerden olan Alpay gibiler var mı?
Müzik kariyerine 22 albüm sığdıran Alpay’ın söylediği, “Hayalimdeki Resim”i, “Dağların Arkasında Yar’’ı da dinlemeye doyamam.
Alpay’ın “Eylülde Gel’’ adlı Doğan Kitap’tan çıkan anılar kitabını önerip bu bölüme nokta koyayım. Kendi deyimiyle, çalakalem ve daldan dala konarak yazdığı anılarının her biri adeta birer öykü.
YILDIRIM GÜRSES
Sonbahar sarı örtüsünü kente serer de Yıldırım Gürses’i anmadan edebilir miyim.
Annemle, güftesi Erhan Yurdaer’e ait, Gürses’in bestelediği ve yorumladığı Muhayyer Kürdî Makamındaki, “Sonbahar Rüzgarları’’ şarkısına bayılırdık. Pikapta çala çala eskitmiştik. Şarkıdaki trompet içli içli tınlarken, Gürses’in çağıldayan sesi kalbimi enginleştirirdi.
Ne duygulu bir aşk şarkısıdır: “Düşen bir yaprak görürsen/ Beni hatırla demiştin/ Biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim/ Her sonbahar gelişinde/ Sarı sarı yapraklarla/ Kuru dallar arasında/ Sen gelirsin aklıma.’’
Gürses soyadı yakışıyor solistimize; sesi çağıldayan, harika bir tenordur Yıldırım Gürses.
Gürses’in seslendirdiği, “Son Mektup’’u , “Çoban Yıldızı’’nı, “Elveda Gençliğim’’i de anayım.
Sanat müziğinin başkenti Bursa’mızda, Türkiye’nin en köklü musiki cemiyetlerinden Bursa Türk Musikisi Cemiyeti’nden yetişmiştir Yıldırım Gürses.
CEMİYET ÇALIŞMALARA BAŞLADI
Madem laf Bursa Türk Musikisi Cemiyeti’ne geldi; sevgili dostum, çok değerli şefimiz, zarif insan Ferruh Duşdubak’ın kulaklarını çınlatayım.
Cemiyetin Setbaşı’ndaki mütevazı yerinde yapılan sezon açılışını iple çeker; mutlaka katılırdım. Açılışta; şehrimizin gururları Serdar Kaşıkçılar ve Burhan Dikencik üstatlarımla buluşmak, sazende ve hanende dostlarla muhabbet etmek bana unutulmaz anılar kazandırırdı. Kokteyl sonrası koro şarkılar söylerken, içimden eşlik ederdim.
Cemiyetin bir konserinde sevgili Ferruh Duşdubak’ın teşvikiyle sunuculuk yapmıştım; hayatımın en değerli onurlarındandır.
Yazımı yazmadan önce Duşdubak’la telefonda konuşurken sevinerek öğrendim ki çalışmalara başlanmış ve çalışmalar salgın nedeniyle, cemiyet binasında değil, daha geniş olan Şefik Bursa’lı Sanat Galerisi’nde perşembeleri yapılıyormuş.
Ferruh Duşdubak konser vereceklerini ve Bursa Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ile de ortak bir konser için sözleştiklerini belirtti.
Nasıl mutlu oldum anlatamam; Bursa Türk Musikisi Cemiyeti’nin konserlerini çok özledim; çalışmalarda başarılar dilerim.