Sosyal medyada, evde kolonya yapımını anlatan yayınlar görüyor, gülümsüyorum.

Kolonyalı anılar geliyor aklıma.

*********************************

Çocukluk işte; babamı tıraş olurken banyo kapısından seyretmeye bayılırdım.

Onun tasa sıcak suyu koyuşuna;ahşap saplı domuz kıllı tıraş fırçasını,jilet yerleştirdiği tıraş makinasınısıcak suda ıslatışına;ARKO tıraş sabununu fırçayla köpürtüşüne; yanaklarına, boynuna, çenesine dudaklarına fırçayla köpüğü yayışına ve tıraş bıçağıyla bazen de usturayla özenle sakalarını kesişine hayran hayran bakar;iç çekerek özenirdim.

Sakallar uçup gider; babamın pembe beyaz teni ışıl ışıl ortaya çıkardı.

Tıraş olurken bir kesik oluşursa kan taşı sürerdi oraya babam.

*************************

Salim Ertan; tıraştan sonra cam şişeden avucuna serptiği kolonyayı yüzüne sürer, avuçlarıyla hafifçe yanaklarına vurur;ardından, bana göz kırpar, gülümser, saçımı okşar;‘’aç bakalım avcunu’’ der kolonya ikram ederdi.

Avcumdaki kolonyayı tıraş olmuşum gibi yanaklarıma sürüp; tütün kolonyasını içime çekerdim.

Ben kolonyayı böyle sevdim.

************************

Elektrikli tıraş makinası kullandığım kısa bir zaman aralığı hariç; babam gibi sabun, fırça ve jiletli tıraş bıçağıyla; bazen de usturayla tıraş oldum; tıraştan sonra sürdüğüm kolonyanınkokusuna babamın tütün kolonyasının kokusu da karıştı.

**************************

Pe  ReJa’nın  Lavanta Kolonyası;Eyüp Sabri Tuncer’in Limon Çiçeği Kolonyası, Servet Tütün Kolonyası, Altın Damlası Kolonyası, Selin Kolonyası, Rebul Kolonyası, Isparta Gülçiçek Kolonyalarının Gül Kolonyası…

Ama annemle ben en çok limon kolonyasını severdik. Annem sıcak yaz günlerinde bana seslenirdi; ‘’Can, kolonya getirsene evledım serinleyeyim’’.

Kolonyalarımız hep cam şişedeydi.

KOLONYA İKRAMI

Ne güzel adetti; eve misafir geldi mi kolonya ikram edilirdi ve o ikram benim vazifemdi.

Annem yada anneannem gözle işaret ettilermi; kolonya şişesini kapar, aceleyle kapağını açar, misafirlerin avcuna kutsal bir vazife yapmanın şevkiyle, özenle dökerdim.

Misafirler, ‘’maşallah’’,‘’aferim’’,‘’teşekkürler’’ derken gülümserler, saçımı okşarlar, yanaklarımdan öper veya makas alırlardı. Gururla karışık mutluluk duyardım.

Annem,‘’kendine de dök’’ diye fısıldardı; kendi avcuma da dökerdim.

*******************

Biz misafirliğe gitmişsek yine kolonya ikram edilirdi. Kafama kolonya dökülmesinden hoşlanmaz, minik avuçlarımı açar oraya dökülmesini arzu ederdim.

Aynı kolonya töreni berberlerde de sürerdi; saçım kesilince mahalle berberi başıma kolonya serper ve tarakla saçlarımı tarardı.

Arada kolonyanın gözüme kaçtığıolurdu; suyla gözümü yıkardı berber amca.

***************************************

Çocukluğumda edindiğim kolonya kültürünü sürdürmeye çalışıyorum.

Limon, amber, tütün,limon çiçeği, lavanta,Japon kiraz çiçeği, beyaz çay,incir, zeytin çiçeği, mandalina, yeşil çay, gardenia…

Her kolonyadan kullandım; cam şişede almaya çalıştım kolonyaları.

Ve bir vefa; 1709 yılında Köln’de ilk kolonyayı üreten İtalyan GiovanniPaoloFeminis’e selam olsun.

********************************************

Dalıp gidiyorum şu Korona günlerinde maziye.

Çocukluğum tütün, limon ve lavanta kolonyası kokardı.