Politika madrabazlarından birisi hükümete kasa doldurma formülünü veriyordu. Afyonculardan, kaçak rakıcılardan ve tefecilerden ciğerlerini söke söke vergi almak.

Oysa vergi vermek, çoğu sektörlerde haram birikime meşruiyet zırhı giydirir.

Xxx

Beğenelim beğenmeyelim, ahlaki, insani, imanı hayatımız böyle devam edip giderse, bu zırh günden güne kalınlaşır. Kurnaz politikacı sanıyor ki, devlet,  şedit hareket ettiğinde, kasaları dolacak ve bunun neticesinde yoksullar da, vasıtalı vergiden arındırılmış et ve peynir bol bir hayat yaşayacak.

Yok, böyle bir şey. Esasında devlet adil olmalı. Devletin adaleti, maalesef ricalinin adamlığına bağlı. O da, mafiş.

Bir toplumda cümbür cemaat herkes durumundan şikâyet ediyorsa, orası bitmiştir.

İşçi, kayıtlısı kayıtsızı şikâyetçi, memuru ondan beter, Emeklinin halini hiç sorma, başını ağrıtır. Eeee!..

Boş ver gerisine…

xxx

Aşağıda olanlardan, yukarısı haberli. Mutlaka haberi oluyor. Olmuyorsa, devlet yok demektir.

Bilmiyor da niye gemlemiyor, öyle ise? Gemlemiyor mu yoksa gemletmediklerinden mi, gemleyemiyor?

Yukarısı, kendi göbeğinden aşağıdakilere bağımlı…

Aşağıdakiler de, oy dalkavukluğu yaparak, yukarıyı kanun yolundan saptırıyor.

Yukarısı doğmaz, doğup ölmekle bir ilişkisi yok. Sadece oluyor, sanatçıların da doğmayıp “oldukları” gibi.

Atatürk dememiş miydi sanatçı olarak doğulmaz, ancak olunur.

O……..la, kurnaz politikacılık da doğuştan değil, sonradan gelir.

Xxxxx

Doğru beslenme varsa, ilaca gerek yok imiş.

Gıdada hile yapıldıkça ve bunların reklamcı ortaklarının da işleri başından aşıyorsa ki, bugünün harfi tarifi, aynen de böyle, ilaç sanayisinde yatırım sahipleri ananızı beller.

Peynirini zeytinini alırken paketin altına baktığında bir şey göremezsen ne okursun?

Amma da soru haa…  

Tavuk suyuna çorba mı? Aman dikkat. Sahtekârlar, tavuğun sahtesini yarattılar. “Bulyon” dedikleri sadece bir kokudan ibaret pislik. “Et bulyonu, tavuk bulyonu” var da, “domuz bulyonu” niye yok? Haydi, bakalım düşünün cevabını.

Haram diye mi?

Yok canım.

Milli piyango ayda bir açılırken, şimdi haftada üç seans. Hem de her biri yüz milyon liradan, kapanın elinde kalıyor. Daha ne haramı?..

Piyango kumarında şansınız yoksa et yiyemezsin. Düşünüp taşınmışlar kumarda kaybeden gıdada kazansın diye bulyon yapmışlar.

Kurda sormuşlar, “Boynun neden kalın ?”  Cevaben, “Kendi işimi kendim yaparım” demiş

Kendi çorabını örüp, kendi ceketini kendin dikeceksin. Kendi yumurtanı yumurtlamak da, yine kendi işin olmalı. Kendi değirmenini kendi evinde kur ki, ununun ekmeğinin eleyebilesin.

Xxx

Bolluk bereket yıllarında. Bizim çocukluk günlerimizde güzel bir deyim vardı.

 “Eskide hayır olsa, bitpazarına nur yağar”

Ha şimdi söyleyin bakalım. Eskinin o kapkara nursuz denilen günlerine ahhh çekmeyeniniz var mı?..

Peki, ne yapalım?

Beşer eliyle yapacak bir şey yok.

Demokrasi, biyoloji, üroloji ve sofraloji benzeri tüm lojik bilimlerin şimdiye dek yaptıkları, bundan sonra ortaya çıkacakların yollarını tıkamış, yapılacak bir şey kalmamış...

Yüzlerimizi soğuk suyla bir güzel yıkayarak gözlerimizi açmaktan gayrı…