Hava Durumu

Evlilikte Tutku ve Saplantı Arasındaki Denge

Yazının Giriş Tarihi: 31.10.2025 10:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.10.2025 10:48

Evlilik, iki insanın ortak bir hayat kurmak için çıktığı uzun bir yolculuktur. Başlangıçta çoğu evlilik, büyük bir heyecan ve yoğun bir tutkuyla başlar. Kalpler hızla çarpar, gözlerde ışık vardır, birlikte geçirilen zaman bitmesin istenir.

Ama yıllar geçtikçe hayatın yükleri, sorumluluklar ve gündelik telaşlar tutkuyu gölgeleyebilir. İş, çocuk, ev, ekonomik kaygılar derken o ilk günlerin coşkusu azalır. İşte tam da bu noktada sorulması gereken soru: Tutku mu bizi ayakta tutuyor, yoksa fark etmeden saplantıya mı sürükleniyoruz?

Tutku, evliliğin en değerli yakıtıdır. Tutkulu eşler birbirine özen gösterir, hayatı paylaşırken canlı kalır. Tutku bir bakışta anlaşmayı, küçük bir dokunuşta derinliği, birlikte susabilmeyi bile güzelleştirir.

Ama tutkuyu kontrolsüz yaşamak, saplantıya dönüşebilir. Saplantı, güveni zedeler. Eşlerin birbirini sürekli sorgulaması, kısıtlaması, her hareketini bilmek istemesi sevgiden değil, korkudan doğar. “Onsuz yapamam” düşüncesi, sevgi değil bağımlılıktır.

Tutku ile saplantı arasındaki fark ince ama belirleyicidir. Tutku özgürlük verir; saplantı özgürlüğü alır. Tutku hayata renk katar; saplantı tek renge hapseder. Tutku eşleri birbirine yaklaştırır; saplantı aralarına görünmez duvarlar örer.

Peki bu dengeyi nasıl koruruz?

Her bireyin kendi alanına sahip olması gerekir. Kendi ilgi alanları, dostlukları ve yalnız kalma zamanları, evliliğin düşmanı değil, destekçisidir. Kendi benliğini koruyan eş, ilişkiye daha güçlü döner.

Sadece sorumlulukları paylaşmak yetmez; keyfi de paylaşmak gerekir. Ortak hayaller kurmak, birlikte üretmek, küçük yolculuklar ve samimi sohbetler tutkuyu canlı tutar.

Güven ise dengenin en sağlam taşıdır. Şeffaflık, dürüstlük ve açık iletişim saplantının köklerini kurutur. Çünkü saplantı, güvensizlikten beslenir.

Ve özen göstermeyi unutmamak gerekir. Küçük bir iltifat, beklenmedik bir sürpriz ya da basit bir “İyi ki varsın” cümlesi, yılların yorgunluğunu siler ve tutkuyu yeniden yeşertir.

Evlilik, bir ateş gibidir. Ateşi yakmak kolaydır; zor olan onu dengede tutmaktır. Çok kısarsanız söner, çok harlarsanız yakar. Tutku ateşi ısıtır; saplantı kontrolü kaybettirir.

Asıl mesele budur: Ne tutkuyu kaybetmek, ne de saplantıya yenik düşmek. Birlikte büyüyen, birbirini besleyen, özgür ama bağlı bir sevgi… İşte evliliğin gerçek gücüdür.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.