Türkiye’de faaliyet gösteren, 35 yıllık geçmişe sahip orta büyüklükte bir tekstil firması, kurucu babanın vefatı sonrası üç kardeş tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Baba, işin kurucu ruhunu taşıyan, kararların tek elden alındığı bir yönetim anlayışına sahipti. Vefatından sonra, şirkette eşit hisse sahibi olan çocukları farklı alanlarda sorumluluk üstlendi:
• Selin (Büyük kardeş) Üretim ve kalite süreçlerinden sorumlu, maliyet odaklı ve disiplinli;pazarlama ve kalite yönetiminde müşteri memnunniyetini merkeze alan bir yaklaşım benimsiyor.
• Mert (Ortacı kardeş) Pazarlama ve satışta yenilikçi, yatırım yaparak şirketi bütyütmeyi hedefliyor.
• Deniz (Küçük kardeş) Finansal kontrol ve risk yönetiminde temkinli adımlar atarak uzun vadeli güvenceyi önceliklendiriyor.
İlk başlarda her kardeş kendi alanında ilerlerken, ortak karar gerektiren konularda fikir ayrılıkları baş göstermeye başladı. Selin, verimliliği artırmak için tasarruf planları önerirken; Mert, markayı büyütmek amacıyla yüksek bütçeli reklam kampanyaları ve yurt dışı fuar yatırımlarında ısrarcıydı. Deniz ise borçlanma riskini azaltmak için harcamaları kısıtlamak istiyordu.
Aile bağlarının yoğunluğu nedeniyle bu tartışmalar toplantı odasından taşarak aile yemeklerine, bayram ziyaretlerine ve özel buluşmalara yansıdı. Kararların gecikmesi çalışanlar arasında güvensizlik yarattı, stratejik adımlar ertelendi ve şirketin pazardaki rekabet gücü zayıflamaya başladı. Farklı kuşak değerleri ve yönetim anlayışları, ortak bir vizyon oluşturmayı giderek zorlaştırdı.
Aile Şirketlerinde Temel Sorunlar
Aile şirketleri, duygusal bağlar ile iş ilişkilerinin aynı zeminde yürüdüğü karmaşık yapılardır. Bu durum, hem güçlü bir dayanışma hem de çatışma potansiyeli yaratır. Yaygın sorunlar şunlardır:
1. Rol ve Yetki Belirsizliği ;Görev tanımlarının net olmaması yetki çatışmalarına yol açar.
2. Duygusal Karışıklık; İşle ilgili sorunların kişisel ilişkilere taşınması objektif karar almayı zorlaştırır.
3. Kuşaklar Arası Farklılıklar ; Eski kuşağın deneyim odaklı, temkinli yaklaşımı ile yeni kuşağın yenilikçi ve risk odaklı yaklaşımı çatışma yaratabilir.
4. Profesyonelleşme Eksikliği ;Yönetimin sadece aile üyeleriyle sınırlı kalması, uzmanlık gerektiren alanlarda verimsizlik doğurur.
Çözüm Yolları ve Öneriler
• Net Görev ve Yetki Tanımları: Her aile üyesinin sorumluluk alanı yazılı olarak belirlenmeli.
• Profesyonel Yönetim Desteği: Aile dışından yönetici veya danışman desteği alınmalı.
• Düzenli ve Yapılandırılmış Toplantılar: Kararlar veri odaklı, duygulardan bağımsız şekilde alınmalı.
• Kuşaklar Arası Eğitim ve Mentorluk: Yeni nesil liderler deneyimden, eski kuşak ise yeni trendlerden faydalanmalı.
Aile Anayasası ve Sosyal Arabuluculuk Entegrasyonu
Aile şirketlerinde “aile anayasası”, yalnızca işleyişi düzenleyen bir belge değil, iletişim ve uzlaşı kültürünü güçlendiren bir rehberdir. Sosyal arabuluculuk ile entegre edildiğinde bu belge, olası anlaşmazlıkları erken aşamada, yapıcı bir diyalog ortamında çözmeyi kolaylaştırır.
Entegrasyon süreci şu şekilde işler:
• Anayasa hazırlanırken tüm aile üyeleri sürece aktif katılır.
• Sosyal arabulucu, tarafsız kolaylaştırıcı olarak iletişimi yönetir.
• Ortak değerler, vizyon ve yönetim ilkeleri üzerinde mutabakat sağlanır.
• Olası çatışmalar için önceden belirlenmiş çözüm mekanizmaları yazılı hale getirilir.
Bu yöntemle aile anayasası, sadece kağıt üzerinde duran bir metin olmaktan çıkar; kuşaklar arası yönetim farklarını ve kardeşler arası anlaşmazlıkları yapıcı şekilde yöneten yaşayan bir uzlaşı aracına dönüşür.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
EMİNE ÇİZMELİ ERİKEL
Kuşaklar Arası Yönetim Çatışması
Örnek vaka:
Türkiye’de faaliyet gösteren, 35 yıllık geçmişe sahip orta büyüklükte bir tekstil firması, kurucu babanın vefatı sonrası üç kardeş tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Baba, işin kurucu ruhunu taşıyan, kararların tek elden alındığı bir yönetim anlayışına sahipti. Vefatından sonra, şirkette eşit hisse sahibi olan çocukları farklı alanlarda sorumluluk üstlendi:
• Selin (Büyük kardeş) Üretim ve kalite süreçlerinden sorumlu, maliyet odaklı ve disiplinli;pazarlama ve kalite yönetiminde müşteri memnunniyetini merkeze alan bir yaklaşım benimsiyor.
• Mert (Ortacı kardeş) Pazarlama ve satışta yenilikçi, yatırım yaparak şirketi bütyütmeyi hedefliyor.
• Deniz (Küçük kardeş) Finansal kontrol ve risk yönetiminde temkinli adımlar atarak uzun vadeli güvenceyi önceliklendiriyor.
İlk başlarda her kardeş kendi alanında ilerlerken, ortak karar gerektiren konularda fikir ayrılıkları baş göstermeye başladı. Selin, verimliliği artırmak için tasarruf planları önerirken; Mert, markayı büyütmek amacıyla yüksek bütçeli reklam kampanyaları ve yurt dışı fuar yatırımlarında ısrarcıydı. Deniz ise borçlanma riskini azaltmak için harcamaları kısıtlamak istiyordu.
Aile bağlarının yoğunluğu nedeniyle bu tartışmalar toplantı odasından taşarak aile yemeklerine, bayram ziyaretlerine ve özel buluşmalara yansıdı. Kararların gecikmesi çalışanlar arasında güvensizlik yarattı, stratejik adımlar ertelendi ve şirketin pazardaki rekabet gücü zayıflamaya başladı. Farklı kuşak değerleri ve yönetim anlayışları, ortak bir vizyon oluşturmayı giderek zorlaştırdı.
Aile Şirketlerinde Temel Sorunlar
Aile şirketleri, duygusal bağlar ile iş ilişkilerinin aynı zeminde yürüdüğü karmaşık yapılardır. Bu durum, hem güçlü bir dayanışma hem de çatışma potansiyeli yaratır. Yaygın sorunlar şunlardır:
1. Rol ve Yetki Belirsizliği ;Görev tanımlarının net olmaması yetki çatışmalarına yol açar.
2. Duygusal Karışıklık; İşle ilgili sorunların kişisel ilişkilere taşınması objektif karar almayı zorlaştırır.
3. Kuşaklar Arası Farklılıklar ; Eski kuşağın deneyim odaklı, temkinli yaklaşımı ile yeni kuşağın yenilikçi ve risk odaklı yaklaşımı çatışma yaratabilir.
4. Profesyonelleşme Eksikliği ;Yönetimin sadece aile üyeleriyle sınırlı kalması, uzmanlık gerektiren alanlarda verimsizlik doğurur.
Çözüm Yolları ve Öneriler
• Net Görev ve Yetki Tanımları: Her aile üyesinin sorumluluk alanı yazılı olarak belirlenmeli.
• Profesyonel Yönetim Desteği: Aile dışından yönetici veya danışman desteği alınmalı.
• Düzenli ve Yapılandırılmış Toplantılar: Kararlar veri odaklı, duygulardan bağımsız şekilde alınmalı.
• Kuşaklar Arası Eğitim ve Mentorluk: Yeni nesil liderler deneyimden, eski kuşak ise yeni trendlerden faydalanmalı.
Aile Anayasası ve Sosyal Arabuluculuk Entegrasyonu
Aile şirketlerinde “aile anayasası”, yalnızca işleyişi düzenleyen bir belge değil, iletişim ve uzlaşı kültürünü güçlendiren bir rehberdir. Sosyal arabuluculuk ile entegre edildiğinde bu belge, olası anlaşmazlıkları erken aşamada, yapıcı bir diyalog ortamında çözmeyi kolaylaştırır.
Entegrasyon süreci şu şekilde işler:
• Anayasa hazırlanırken tüm aile üyeleri sürece aktif katılır.
• Sosyal arabulucu, tarafsız kolaylaştırıcı olarak iletişimi yönetir.
• Ortak değerler, vizyon ve yönetim ilkeleri üzerinde mutabakat sağlanır.
• Olası çatışmalar için önceden belirlenmiş çözüm mekanizmaları yazılı hale getirilir.
Bu yöntemle aile anayasası, sadece kağıt üzerinde duran bir metin olmaktan çıkar; kuşaklar arası yönetim farklarını ve kardeşler arası anlaşmazlıkları yapıcı şekilde yöneten yaşayan bir uzlaşı aracına dönüşür.