Bu köşede ilk kez siz Yeni Marmara okuyucuları ile buluşuyor olmanın heyecanı içindeyim. Ben Emine Çizmeli Erikel. Sosyoloji mezunuyum ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Aile Danışmanlığı ve Eğitimi tezli yüksek lisans mezunuyum. Beykoz Üniversitesi’nde iş psikolojisi üzerine çift dalda uzmanlaşmaya çalıştım ve akademik çalışmalarımı hâlen sürdürmekteyim. Uzmanlık alanlarım; iş ve ailede çatışma yönetimidir. Tez çalışmalarım “İş Yerinde Çatışma Yönetimi ve Arabuluculuk” ve “Boşanma Sürecinde Çatışma Yönetiminin Çeşitli Yönleriyle İncelenmesi” üzerine olup, ülkemizde yaygınlaşma çabaları olan aile arabuluculuğunun uygulanabilirliği konusunu içermektedir.
İş yerinde ve ailede insan ilişkileri üzerinde çalışıyorum. Aile terapisti olarak; bireylerle, çiftlerle, bazen anne babalarla, bazen de birbirini duymakta zorlanan hayat ortaklarıyla aynı masada oturuyor, yaşama, ilişkilere, kopuşlara ve yeniden bağ kurma çabalarına birlikte tanıklık ediyoruz. İş hayatında yaşanan mobbing ve tükenmişlik sendromu, verimliliğin artırılması, stres yönetimi ve iş yerinde oluşan çatışmalar üzerine danışmanlık çalışmaları yapmaktayım.
Hayat yolculuğum boyunca şunu fark ettim ki: Hepimizin anlatacak bir hikâyesi var. Ve aslında çoğumuzun hikâyesi birbirine çok benziyor. Hepimiz anlaşılmak, sevilmek, kabul görmek istiyoruz. Ama bazen nasıl ifade edeceğimizi, ne zaman ifade edeceğimizi, neyin gerçekten önemli olduğunu unutabiliyoruz. Şimdi bu yolculuğu kelimelere dökerek sizlerle buradan paylaşmak istiyorum. Tam da bu yüzden, sadece terapi odalarında değil, kelimeler aracılığıyla da buluşmamız gerektiğine inanıyorum.
Bu köşede; ilişkiler, evlilik, boşanma, ebeveynlik, iletişim sorunları, çatışmadan bağ kurmaya kadar ayrılıklar ve bazen de içsel yolculuklar hakkında konuşacağız. Bilgiyle, deneyimle ve biraz da yürekle… Belki bazı yazılar sizi düşündürecek, belki bazılarıyla “Ben de böyle hissediyorum” diyeceksiniz.
Amacım; hem öğreten hem öğrenen olmakla birlikte düşünen, birlikte hisseden bir dil oluşturmak ve karşılıklı bir iletişim dili kurmak. Çünkü inanıyorum ki, doğru bir söz, doğru anda karşımıza çıktığında hayatımızı değiştirebilir.
O hâlde, ilk kelimemizle başlayalım: Merhaba…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
EMİNE ÇİZMELİ ERİKEL
Merhaba...
Merhaba Yeni Marmara Okuyucuları,
Bu köşede ilk kez siz Yeni Marmara okuyucuları ile buluşuyor olmanın heyecanı içindeyim. Ben Emine Çizmeli Erikel. Sosyoloji mezunuyum ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Aile Danışmanlığı ve Eğitimi tezli yüksek lisans mezunuyum. Beykoz Üniversitesi’nde iş psikolojisi üzerine çift dalda uzmanlaşmaya çalıştım ve akademik çalışmalarımı hâlen sürdürmekteyim. Uzmanlık alanlarım; iş ve ailede çatışma yönetimidir. Tez çalışmalarım “İş Yerinde Çatışma Yönetimi ve Arabuluculuk” ve “Boşanma Sürecinde Çatışma Yönetiminin Çeşitli Yönleriyle İncelenmesi” üzerine olup, ülkemizde yaygınlaşma çabaları olan aile arabuluculuğunun uygulanabilirliği konusunu içermektedir.
İş yerinde ve ailede insan ilişkileri üzerinde çalışıyorum. Aile terapisti olarak; bireylerle, çiftlerle, bazen anne babalarla, bazen de birbirini duymakta zorlanan hayat ortaklarıyla aynı masada oturuyor, yaşama, ilişkilere, kopuşlara ve yeniden bağ kurma çabalarına birlikte tanıklık ediyoruz. İş hayatında yaşanan mobbing ve tükenmişlik sendromu, verimliliğin artırılması, stres yönetimi ve iş yerinde oluşan çatışmalar üzerine danışmanlık çalışmaları yapmaktayım.
Hayat yolculuğum boyunca şunu fark ettim ki: Hepimizin anlatacak bir hikâyesi var. Ve aslında çoğumuzun hikâyesi birbirine çok benziyor. Hepimiz anlaşılmak, sevilmek, kabul görmek istiyoruz. Ama bazen nasıl ifade edeceğimizi, ne zaman ifade edeceğimizi, neyin gerçekten önemli olduğunu unutabiliyoruz. Şimdi bu yolculuğu kelimelere dökerek sizlerle buradan paylaşmak istiyorum. Tam da bu yüzden, sadece terapi odalarında değil, kelimeler aracılığıyla da buluşmamız gerektiğine inanıyorum.
Bu köşede; ilişkiler, evlilik, boşanma, ebeveynlik, iletişim sorunları, çatışmadan bağ kurmaya kadar ayrılıklar ve bazen de içsel yolculuklar hakkında konuşacağız. Bilgiyle, deneyimle ve biraz da yürekle… Belki bazı yazılar sizi düşündürecek, belki bazılarıyla “Ben de böyle hissediyorum” diyeceksiniz.
Amacım; hem öğreten hem öğrenen olmakla birlikte düşünen, birlikte hisseden bir dil oluşturmak ve karşılıklı bir iletişim dili kurmak. Çünkü inanıyorum ki, doğru bir söz, doğru anda karşımıza çıktığında hayatımızı değiştirebilir.
O hâlde, ilk kelimemizle başlayalım:
Merhaba…