Hava Durumu

Tek Tuşla Suç: İzinsiz Ses ve Görüntü Kaydı

Yazının Giriş Tarihi: 10.05.2025 19:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.05.2025 19:10

Gelişen teknolojiyle birlikte cep telefonları artık sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda birer kayıt cihazı. Ancak bu kolaylık, bireylerin özel hayatlarını tehdit edebilecek bir hukuki sorumluluk da doğuruyor. İzinsiz ses ve görüntü kaydı almak, Türk Ceza Kanunu’na göre birçok durumda açıkça suç teşkil eder. Ancak her kayıt da otomatik olarak suç kapsamına girmez. Özellikle planlı olmayan ve başka türlü ispat imkânının bulunmadığı durumlarda bu tür kayıtlar hukuka uygun kabul edilebilir.

TCK 134. maddeye göre, bir kişinin özel hayatına dair ses veya görüntüsünü rızası olmadan kaydetmek ve/veya yaymak, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Ayrıca, kişiler arasındaki özel konuşmaların izinsiz kaydı (TCK 133) ya da haberleşmenin gizliliğinin ihlali (TCK 132) de benzer şekilde ceza konusu olur.

Ancak Yargıtay içtihatlarında önemli bir ayrım yapılır: Eğer kişi, başka türlü ispat olanağı olmayan bir hak arayışı içindeyse ve kayıt planlı bir tuzak amacı taşımıyorsa, bu ses veya görüntü kaydı hukuka uygun sayılabilir. Örneğin, bir kadının aile içi şiddeti veya tehditleri kayıt altına alması ya da işyerinde mobbing yaşayan bir çalışanın anlık olarak yaşadığı olayı kaydetmesi gibi durumlar, delil elde etmek amacıyla yapılmış kayıtlar olarak değerlendirilip suç oluşturmayabilir.

Bu bağlamda Ankara’da yaşanan bir olay dikkat çekicidir: Boşanma davasında eşinin konuşmalarını izinsiz kaydeden bir kadının sunduğu kayıtlar, planlı ve devamlılık arz ettiği gerekçesiyle Yargıtay tarafından hukuka aykırı sayıldı. Ancak mahkemeler, spontane gelişen ve başka delil imkânı bulunmayan olaylarda daha esnek bir değerlendirme yapabiliyor.

Önemli olan şudur: İzinsiz kayıt, tehdit ya da şantaj amacıyla değil, kendini savunma ve delil elde etme amacıyla yapılmışsa ve planlı bir tuzak izlenimi vermiyorsa, bu kayıt bazı durumlarda hukuka aykırı sayılmaz. Ancak bu sınırlar çok hassas çizilmiş olduğundan, kişi bu tür durumlarda hem ceza hem de hukuk yönünden ciddi risklerle karşılaşabilir.

Sonuç olarak, özel hayatın gizliliği korunması gereken temel bir haktır. Ama bu hakkın sınırları, bireyin meşru savunması ve delil ihtiyacı söz konusu olduğunda esnetilebilir. Yine de her durumda yapılacak kayıt öncesi hukuki danışmanlık alınması, olası bir suç isnadının önüne geçebilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.