Günümüz de bunun pek çok örnekleriyle karşılaştığımız halde sosyal medya üzerinden belki de hayatında hiç tanışmayıp karşılaşmadığı kişilere yapılan yalan yanlış ithamlar toplumların en tehlikeli silahı haline gelmiştir.
Normal de yüz yüze geldiklerinde söyleyemeyeceği çirkin sözleri, iftiraları sosyal medya üzerinden saldırmayı marifet zannedenlerin herhal de ruh halleri bozuk olsa gerek.
Bunları neden yazdığıma gelecek olursak.
Önceki gün sosyal medyada karşılaştığım bir paylaşımı sizlere aktarmak istedim.
Seversiniz, sevmezsiniz beyenirsiniz beyenmezsiniz.
Alinur Aktaş, nüfusu 3 milyonu aşmış Bursa'nın ana ket belediye başkanıdır.
Ayrıca da babamın oğlu değil.
Ancak.
Demokratik koşullarda yurttaşların teveçcühüyle büyükşehir belediye başkanı seçilmiş kişi, o şehrin şehrül eminidir...
Yani süreli emanet edilmiş şehrin en güvenilen kişişidir.
Dolayısıyla hem belediye başkanlarının hem de vatandaşların bir birlerini rencide edici söylem ve eylemler içinde bulunmaması gerekmektedir.
Elbette sizce tasvip edilmeyen gelişmeler olabilir.
Hatta haklı da olabilirsiniz...
Haklılığınızı ispatlamak derdine düşmek yerine toplumun en hassasiyet duyguları üzerinden her kim olursa olsun düşman benzetmesi yaparak toplumun önüne atamazsınız.
Nitekim Alinur Aktaş, bundan iki yıl önce Büyükşehir Belediye Meclisi'nde toplu taşıma araçlarının 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda ücretsiz yolcu taşıması konusunda görüşünü sarfettiği sözleri bazı kesimlerce kasıtlı olarak saptırılarak kamu oyuna aktarılmıştı.
Halbuki, 30 Ağustos Zafer Bayramı toplumun genelinin katılım gösterdiği bir bayram olmadığı gibi şehir protokolünden ibaret katılım sağlandığını dolayısıyla toplu taşımanın o gün ücretsiz olmasını gerektirecek koşulların vatandaş açısından oluşmadığı şeklindeki sözleri şöyle çarpıltılmıştı:
"Alinur Aktaş, 30 Ağustos Zafer Bayramı toplumun genelini ilgilendirmeyen bayramdır" şeklinde muhalefet tarafından sosyal medyada paylaşım yapılınca Başkan Aktaş'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı'na karşı olduğu gösterilmek istenmiştir.
Sarfettiği sözlerinin meclis kayıtlarında olmasına rağmen çarpıtıldığını defalarca ispatlamasına rağmen bugün olduğu gibi 30 Ağustos tarihi geldiğinde bazıları tarafından bilinçli olarak bu konu gündeme getirilmek isteniyor.
Dün sosyal medyadan yapılan o kadar çirkin bir paylaşım vardı ki, konu Yunan-Türk düşmanlığına dönüştürülmüş.

Paylaşılan iki fotoğrafın ilkin de 1920'de Bursa'nın işgalinde Osmangazi'nin kabrini tekmeleyen Yunan ordusu komutanı Sofokles'in türbenin içinde çekilmiş fotoğrafının altına şöyle yazılmış:
"Bu adam 1920'de Bursa'yı işgal eden Yunan ordusu komutanı Sofokles, kolunu dayayıp poz verdiği Osman Gazi Türbesi"
Hemen altında Alinur Aktaş'ın olduğu fotoğrafta ise:
"Bu adamda Bursa belediye başkanı. 30 Ağustos halkın tamamını ilgilendirmiyor ulaşım bedava olamaz" yazılmış.
Çok yazık.
Bir insanı sevmiyor olmak başka bir şey düşmanmış gibi göstermek ispatını kanıtlamayadığın sürece şerefsizliktir.