Bursa kamuoyu üç gündür eski ve de yeni büyükşehir belediye başkanları arsında hangisinin doğru söylediğine dair şu üç konuyu tartışıyor.
Birincisi;
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in yeğenini belediyenin iştiraklerinden Burkent'in başına yönetim kurulu başkanı olarak ataması sonrasında gelen tepkiler üzerine, "Gereğini yaptık" diyerek geri adım atması.
İkincisi;
Önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın, "Tertemiz bir belediye bırakıyorum" ifadesine istinaden selefi Başkan Bozbey'in, şu ana kadar 25 milyar lira borç tespit ettikleri gibi paralarında yanlış yerlere harcanmış olduğunu açıklaması.
Üçüncüsü de;
Bozbey'in eleştirilerine, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ve önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın dün basın toplantısı yaparak, "Yalan, iftira ve de algı oluşturmak isteniyor" vurgusunu yapması.
Hem Davut Gürkan'ın hem de Alinur Aktaş'ın Bozbey'e yanıtlarının detaylarını gazetenin birinci sayfasında okuyabilirsiniz.
Ancak şu konuya değinmek istiyorum.
Eski ve yeni başkanın gündeme getirdikleri konuların arasında en dikkati çeken ise Büyükşehir Belediyesi'nin Bozbey'e göre şu bir ay sürede tespit edilebilen 25 milyar, Aktaş'a göre 20 milyar borç miktarıdır.
Yıllık 45 milyar lira bütçesi olan bir belediyenin 2048 yılına kadar taksitlendirilmiş 20 milyar borcu olduğunu açıklayan Aktaş, borcun halk dilinde daha iyi anlaşılabilmesi için, "Yıllık 45 milyar lira geliri olan bir şirketin 20 milyar lira borcu olması gibi" ifadesini kullandı.
Anlayamadığım, Mustafa Bozbey gibi tecrübeli birinin borç polemiğiyle işe başlamasıdır.
Çünkü, seçmen CHP'li Bozbey'i Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini verirken Büyükşehir Belediye Meclis üye çoğunluğunu AK Parti'den yana tercih etmiştir.
Dolayısıyla Sayın Bozbey'in vaat ettiği projelerini hayata geçirebilmesi için belediye meclisinin onayı şart.
Nitekim Mustafa Bozbey'in Nilüfer Belediye Başkanlığını yaptığı son döneminde benzer bir durum yaşamıştı.
O dönem Bozbey'in en çok şikayet ettiği konu ilçesine yapmak istediği bazı hizmetlerin meclis üye çoğunluğuna sahip AK Partililer tarafından engelleniyor olmasıydı.
Şehrin Başkan Bozbey'den beklenti şu.
Nilüfer'de karşılaşarak deneyim kazandığı aynı fotoğrafın karşısına çıktığı Büyükşehir Belediyesi'nde bundan böyle kısır çekişmelerden bir an önce arınıp Bursalıları gülümsetmesidir.
Henüz yolun başındayken kimseye fayda sağlamayacak polemiklerle şehir gündemini meşgul ederek her iki taraf içinde güvensizlik ortamı yaratılması kimseye fayda sağlamaz.
Zira iki gündür eski ve yeni başkanların karşılıklı açıklamalarıyla kafası karışan vatandaşın hiç şüphe yok ki, bugünkü gündemi de “Acaba Bozbey mi, yoksa Aktaş mı doğru söylüyor?” olacaktır.