Yazının başlığı can sıkıcı gibi olmuş olsa da amaç, alt satırlarda okuyacağınız konunun Bursa için ne kadar önem arz ettiğine dikkat çekmek için vurgulanmıştır.
Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında gündem dışı konuşan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ifade ettiği sözleriyle kentin kanayan yarasına adeta tuz basmıştır...
Şöyle ki, yerel seçimlerinin yaklaşması bazı kanun tanımazları da her zaman olduğu gibi harekete geçirmiştir.
Mutlaka çevrenizde bir şekilde görüyorsunuzdur, mantar gibi kaçak yapıların hızlandığını.
Geçmişte bazı kent yöneticilerinin siyasi ikballeri için kaçağa göz yumması bugün bu güzelim kenti içinden çıkılamayacak hale getirmiştir.
Hiç olmazsa bundan sonrasını kurtarmak adına özellikle yerel yönetimlerin birlikte dik duruş sergilemesi kentimizin geleceği adına çok önemlidir.
"Bu şehrin geleceğini tehdit eden kaçak yapılaşmaya azla izin vermeyeceğiz"
Diyen Başkan Aktaş, özellikle Nilüfer bölgesinde sayıları giderek artan kaçak fabrika binaları türediğini söyleyerek, sadece bu ilçemizde değil diğer ilçelerde de imar alanları dışına kanunsuz yapılaşmalara dikkati çekti.
Vatandaşlara, "Kaçak yapıyla mücadele Büyükşehir Belediyesi'nin işi" diyerek sorumluluğu üzerinden atmak isteyen bazı belediye başkanları olduğunu söyleyen Aktaş:
"Göstermelik birkaç bina yıkmaktan ziyade seçim arifesinde kimseyle kötü olmamak adına bir tavır içine girmek, sorumluluğu Büyükşehir Belediyesi’ne atmaktansa kararlı bir şekilde kaçağın üzerine gidilmelidir"
Meclis üyelerine hitaben konuşmasını sürdüren Başkan Aktaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir gün bu makamlar bu görevler bitecek. Ama bizleri asla hayırla yad etmeyecekler. Bir yerlere bağış yaptırarak kaçağa göz yummak hem akla hem mantığa hem de insani değildir"
Ardından da bu şehri seven her insanın duymak istediği şu sözleri sarf etti:
"Kaçağa izin vermek bu şehrin geleceğine yapılmış en büyük kötülüktür"
Bu sözlerinin sadece hızla gelişim gösteren Nilüfer, Osmangazi, Mudanya için değil tüm ilçeler için de geçerli olduğunu belirten Başkan Aktaş, siyasi parti fark etmeksizin iradenin ortaya konulması gerekliliği vurgusunu yaptı.
Yerel meclisler o kentin geleceğine dair önemli kararların alındığı küçük bir parlamento niteliğindedir.
Dolayısıyla geçmiş yönetimler için bugün hiç de hoş olmayan söylemlerin yarın siz Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri için de söylenmemesini istiyorsanız bu kente sorumluluğunuz olduğu bilinciyle aldığınız kararların arkasında durmalısınız.
Unutmayın ki, bunu yaparken de ülkesini seven, yasalara saygılı yurttaşlarında haklarını korumuş, kollamış olacaksınız.
Önümüzde yerel seçimler var.
Kaçak yapılaşmanın her seçim öncesi olduğu gibi artış gösterdiği sürece giriyoruz.
Bursa'yı yönetenlerin bunun için yapması gereken iş çok basit.
Kanunların herkese eşit şekilde uygulanmasını sağlamaktır.
Son olarak da şu iyi biline ki, yapanın da yapılmasına müsaade edeni de bu kent asla af etmeyecektir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERSEL PEKER
Bursa'ya kıymayın, sorumluluğunuzu unutmayın...
Yazının başlığı can sıkıcı gibi olmuş olsa da amaç, alt satırlarda okuyacağınız konunun Bursa için ne kadar önem arz ettiğine dikkat çekmek için vurgulanmıştır.
Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında gündem dışı konuşan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ifade ettiği sözleriyle kentin kanayan yarasına adeta tuz basmıştır...
Şöyle ki, yerel seçimlerinin yaklaşması bazı kanun tanımazları da her zaman olduğu gibi harekete geçirmiştir.
Mutlaka çevrenizde bir şekilde görüyorsunuzdur, mantar gibi kaçak yapıların hızlandığını.
Geçmişte bazı kent yöneticilerinin siyasi ikballeri için kaçağa göz yumması bugün bu güzelim kenti içinden çıkılamayacak hale getirmiştir.
Hiç olmazsa bundan sonrasını kurtarmak adına özellikle yerel yönetimlerin birlikte dik duruş sergilemesi kentimizin geleceği adına çok önemlidir.
"Bu şehrin geleceğini tehdit eden kaçak yapılaşmaya azla izin vermeyeceğiz"
Diyen Başkan Aktaş, özellikle Nilüfer bölgesinde sayıları giderek artan kaçak fabrika binaları türediğini söyleyerek, sadece bu ilçemizde değil diğer ilçelerde de imar alanları dışına kanunsuz yapılaşmalara dikkati çekti.
Vatandaşlara, "Kaçak yapıyla mücadele Büyükşehir Belediyesi'nin işi" diyerek sorumluluğu üzerinden atmak isteyen bazı belediye başkanları olduğunu söyleyen Aktaş:
"Göstermelik birkaç bina yıkmaktan ziyade seçim arifesinde kimseyle kötü olmamak adına bir tavır içine girmek, sorumluluğu Büyükşehir Belediyesi’ne atmaktansa kararlı bir şekilde kaçağın üzerine gidilmelidir"
Meclis üyelerine hitaben konuşmasını sürdüren Başkan Aktaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir gün bu makamlar bu görevler bitecek. Ama bizleri asla hayırla yad etmeyecekler. Bir yerlere bağış yaptırarak kaçağa göz yummak hem akla hem mantığa hem de insani değildir"
Ardından da bu şehri seven her insanın duymak istediği şu sözleri sarf etti:
"Kaçağa izin vermek bu şehrin geleceğine yapılmış en büyük kötülüktür"
Bu sözlerinin sadece hızla gelişim gösteren Nilüfer, Osmangazi, Mudanya için değil tüm ilçeler için de geçerli olduğunu belirten Başkan Aktaş, siyasi parti fark etmeksizin iradenin ortaya konulması gerekliliği vurgusunu yaptı.
Yerel meclisler o kentin geleceğine dair önemli kararların alındığı küçük bir parlamento niteliğindedir.
Dolayısıyla geçmiş yönetimler için bugün hiç de hoş olmayan söylemlerin yarın siz Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri için de söylenmemesini istiyorsanız bu kente sorumluluğunuz olduğu bilinciyle aldığınız kararların arkasında durmalısınız.
Unutmayın ki, bunu yaparken de ülkesini seven, yasalara saygılı yurttaşlarında haklarını korumuş, kollamış olacaksınız.
Önümüzde yerel seçimler var.
Kaçak yapılaşmanın her seçim öncesi olduğu gibi artış gösterdiği sürece giriyoruz.
Bursa'yı yönetenlerin bunun için yapması gereken iş çok basit.
Kanunların herkese eşit şekilde uygulanmasını sağlamaktır.
Son olarak da şu iyi biline ki, yapanın da yapılmasına müsaade edeni de bu kent asla af etmeyecektir.