Daha önce de aktarmıştım.
Bazı tipler vardır ya her şeyi herkesten çok bildiğini zannederler.
Halbuki bir şey bildikleri yoktur.
Takım başarısız sonuçlar almaya başladığında ortaya çıkar başlarlar bağırmaya...
“Yönetim istifa...
Siyaset elini Bursaspor’dan çeksin”
Gerçek hiç de bu tiplerin bağırdığı gibi değildir.
Başarı sadece yönetim, teknik ekip ve futbolculardan ibaret de değildir.
Günümüz futbolunda başarıya giden yolun sürdürülebilir olması için desteğe yani paraya ihtiyaç kaçınılmazdır.
Bunun sağlanabilmesi için şehrin tüm paydaşlarının birlik olması başarının temel şartıdır.
Pazar günü gördük.
Hatta sezon boyunca şahit olduk.
Başarıda pay sahibi olabilmek için Bursaspor’un maçlarına gelip kendini gösteren o kadar çok siyasetçi vardı ki, protokol tribününe sığmıyorlardı.
Hatta maça geldiklerini göstermek için yeşil beyaz atkılı fotoğraf çektirip sosyal medyalarından paylaşan siyasetçilerimiz bir birleriyle yarışıyorlardı.
Sezon boyunca evinde oynadığı her maçını ortalama 40 bin taraftarın bir araya geldiği statta kendini gösterebilmek siyasetçi için bulunmaz bir fırsat.
Bu durumu asla tenkit etmiyoruz.
Bilakis olması gereken budur.
Öyle değil mi?
Futbolun en alt profesyonel ligi olmasına rağmen koca bir şehrin Bursaspor arması etrafında birlik olup şampiyonluğun nasıl geldiğini tüm Türkiye’ye göstermiştir.
Hiçte küçümsenmeyecek bir şampiyonluk hikayesi yazmıştır Bursaspor yönetim kurulu.
Spor neticede bir sonuç oyunudur.
Ne kadar iyi olursanız olun maç sonu skorboard da yazan geçerlidir.
Ama şunu asla unutmamalıyız ki, Bursaspor yönetimi sadece ligde değil 1 milyar 750 milyon liralık borç yükünü üstlenerek mali tabloda elde ettiği başarı şampiyonluk kadar kıymetlidir.
İyi oynanan futboldan çok sonucun önemli olduğu 3. ligi hasarsız geçen Bursaspor için Süper Lig yolundaki engelleri aşması bundan böyle daha kolay olacaktır.
Çünkü başarıya giden yolun adeta bu sezon kitabını yazan Bursaspor’un hedefi ülke sınırlarını aşmıştır.
“Bugünleri de yaşayıp göreceğimiz varmış” deyip elde edilen şampiyonluğun keyfini şimdi çıkarma zamanıdır.
Bunu yaparken de geçmişte yaşanılan Süper Lig Şampiyonluğu ve sonrasında nasıl dibe çakıldığımızı unutmadan Türkiye’nin beşinci büyüklüğüne yakışan spor kentti olduğumuzu göstererek yapalım.
Hiç şüphe yok ki, şampiyonluk kadar değerli bir diğer teşekkürde, şehrinin armasına her koşulda sahip çıkarak dünya spor kamuoyunda ses getiren büyük Bursaspor taraftarınadır.
İyi ki varsınız...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERSEL PEKER
Bursaspor sadece şampiyon olmadı
Daha önce de aktarmıştım.
Bazı tipler vardır ya her şeyi herkesten çok bildiğini zannederler.
Halbuki bir şey bildikleri yoktur.
Takım başarısız sonuçlar almaya başladığında ortaya çıkar başlarlar bağırmaya...
“Yönetim istifa...
Siyaset elini Bursaspor’dan çeksin”
Gerçek hiç de bu tiplerin bağırdığı gibi değildir.
Başarı sadece yönetim, teknik ekip ve futbolculardan ibaret de değildir.
Günümüz futbolunda başarıya giden yolun sürdürülebilir olması için desteğe yani paraya ihtiyaç kaçınılmazdır.
Bunun sağlanabilmesi için şehrin tüm paydaşlarının birlik olması başarının temel şartıdır.
Pazar günü gördük.
Hatta sezon boyunca şahit olduk.
Başarıda pay sahibi olabilmek için Bursaspor’un maçlarına gelip kendini gösteren o kadar çok siyasetçi vardı ki, protokol tribününe sığmıyorlardı.
Hatta maça geldiklerini göstermek için yeşil beyaz atkılı fotoğraf çektirip sosyal medyalarından paylaşan siyasetçilerimiz bir birleriyle yarışıyorlardı.
Sezon boyunca evinde oynadığı her maçını ortalama 40 bin taraftarın bir araya geldiği statta kendini gösterebilmek siyasetçi için bulunmaz bir fırsat.
Bu durumu asla tenkit etmiyoruz.
Bilakis olması gereken budur.
Öyle değil mi?
Futbolun en alt profesyonel ligi olmasına rağmen koca bir şehrin Bursaspor arması etrafında birlik olup şampiyonluğun nasıl geldiğini tüm Türkiye’ye göstermiştir.
Hiçte küçümsenmeyecek bir şampiyonluk hikayesi yazmıştır Bursaspor yönetim kurulu.
Spor neticede bir sonuç oyunudur.
Ne kadar iyi olursanız olun maç sonu skorboard da yazan geçerlidir.
Ama şunu asla unutmamalıyız ki, Bursaspor yönetimi sadece ligde değil 1 milyar 750 milyon liralık borç yükünü üstlenerek mali tabloda elde ettiği başarı şampiyonluk kadar kıymetlidir.
İyi oynanan futboldan çok sonucun önemli olduğu 3. ligi hasarsız geçen Bursaspor için Süper Lig yolundaki engelleri aşması bundan böyle daha kolay olacaktır.
Çünkü başarıya giden yolun adeta bu sezon kitabını yazan Bursaspor’un hedefi ülke sınırlarını aşmıştır.
“Bugünleri de yaşayıp göreceğimiz varmış” deyip elde edilen şampiyonluğun keyfini şimdi çıkarma zamanıdır.
Bunu yaparken de geçmişte yaşanılan Süper Lig Şampiyonluğu ve sonrasında nasıl dibe çakıldığımızı unutmadan Türkiye’nin beşinci büyüklüğüne yakışan spor kentti olduğumuzu göstererek yapalım.
Hiç şüphe yok ki, şampiyonluk kadar değerli bir diğer teşekkürde, şehrinin armasına her koşulda sahip çıkarak dünya spor kamuoyunda ses getiren büyük Bursaspor taraftarınadır.
İyi ki varsınız...