Bursa’nın her fırsatta sanayi şehri olmasıyla ilgili öne çıkarılmasından artık vazgeçmeliyiz.
Çünkü, kentimizin dünya tarihindeki değerlerini unutur hale geldik.
Bunun için tarihte yaşammış değerlerimizi gündemde tutacak etkinlikler, festivaller, tanıtımlar, çalıştaylar düzenleyerek özellikle yaşanmış olayları hikayeleştirilecek çalışmalara çokça ihtiyacımız var.
Nitekim hikayesi olmayan hiçbir çalışma uzun soluklu sürdürülebilir olmuyor.
Bursa’da yaşanıp dünyaya yayılan kentimizin değerlerinden biri de Hacivat-Karagöz gölge oyunumuzdur.
Hatırlanacağı gibi.
Orhan Camii’nin inşaatında çalışanları yaptıkları oyunlarla alıkoydukları gerekçesiyle Hacivat ile Karagöz Padişah Sultan Orhan tarafından idam ettirilir.
Daha sonra bu durumdan pişmanlık duyan padişahı teselli etmek isteyen veziri, sarığından çıkardığı beyaz bezi gerer.
Arkasına da ışık olması için mum yakıp ayağından çıkardığı deri çarıklarıyla Karagöz ve Hacivat’ın tasvirini canlandırıp nükteli konuşmalarını tekrar eder. 14’üncü yüzyılda Bursa’dan doğan Hacivat-Karagöz tiplemesi o tarihten sonra böylece dünyaya yayılmıştır.
Bunları niçin aktardığımızın sebebi, bu yıl 21. gerçekleştirilecek Bursa Karagöz Kula ve Gölge Oyunları Festivali’nin dün tanıtım lansmanı yapıldı.
Gölgeden ışığa uzanan köklü geleceğimizi yaşatması hedeflenen festival Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 14-23 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek.
Bursa’nın kadim kültürünün, Türkiye’den dünyaya bir kez daha adından söz ettiren içeriklerle dopdolu festivale 10’u yabancı, 11’i yerli olmak üzere 21 ekip sahne alacak.
Kent kültürü açısında önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapacak olan festival Bursa açısından önemli.
Nitekim, Türk gölge tiyatrosunun simgesi Karagöz, 2009 yılında UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil olmuştu.
Pek çok rivayet olmasına rağmen Karagöz’ün doğduğu kent olarak bilinen Bursa’da düzenlenen bu festivalin önemini daha da artırmaktadır.
Festivalin en önemli kazanımlarından biri de Bursa’dan dünyaya kültür köprüsü oluştururken sadece Karagöz gölge oyunu figürlerinin perdeye yansıması değil günümüz halkının duygu ve düşüncelerini aktaracak olmasıdır.
Festival uluslararası olması aynı zamanda dünya kukla ve gölge oyunu sanatının farklı geleneklerini bir araya getirerek kültürler arası diyalog ve paylaşımı da güçlendirecektir.
Festivalin tanıtım toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in sanat ve kültürün önemine vurgu yaptığı şu sözleri önemliydi.
“Kültür sanat etkinlikleri yol yapmaktan daha önemlidir”
Dolayısıyla asırlar öncesine dayanan bu mirası yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak Bursa’da yaşayan hepimizin görevidir.
Atatürk Kültür Merkezi Merinos’da başta olmak üzere Tayyare Kültür Merkezi ve Karagöz Müzesi’nde bir birbirinden renkli etkinliklere sahne olacak festival çocuklarınızla birlikte gitmeye değer olduğunu belirtmiş olalım.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERSEL PEKER
Kent kültürümüz açısından önemli bir festival
Bursa’nın her fırsatta sanayi şehri olmasıyla ilgili öne çıkarılmasından artık vazgeçmeliyiz.
Çünkü, kentimizin dünya tarihindeki değerlerini unutur hale geldik.
Bunun için tarihte yaşammış değerlerimizi gündemde tutacak etkinlikler, festivaller, tanıtımlar, çalıştaylar düzenleyerek özellikle yaşanmış olayları hikayeleştirilecek çalışmalara çokça ihtiyacımız var.
Nitekim hikayesi olmayan hiçbir çalışma uzun soluklu sürdürülebilir olmuyor.
Bursa’da yaşanıp dünyaya yayılan kentimizin değerlerinden biri de Hacivat-Karagöz gölge oyunumuzdur.
Hatırlanacağı gibi.
Orhan Camii’nin inşaatında çalışanları yaptıkları oyunlarla alıkoydukları gerekçesiyle Hacivat ile Karagöz Padişah Sultan Orhan tarafından idam ettirilir.
Daha sonra bu durumdan pişmanlık duyan padişahı teselli etmek isteyen veziri, sarığından çıkardığı beyaz bezi gerer.
Arkasına da ışık olması için mum yakıp ayağından çıkardığı deri çarıklarıyla Karagöz ve Hacivat’ın tasvirini canlandırıp nükteli konuşmalarını tekrar eder.
14’üncü yüzyılda Bursa’dan doğan Hacivat-Karagöz tiplemesi o tarihten sonra böylece dünyaya yayılmıştır.
Bunları niçin aktardığımızın sebebi, bu yıl 21. gerçekleştirilecek Bursa Karagöz Kula ve Gölge Oyunları Festivali’nin dün tanıtım lansmanı yapıldı.
Gölgeden ışığa uzanan köklü geleceğimizi yaşatması hedeflenen festival Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 14-23 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek.
Bursa’nın kadim kültürünün, Türkiye’den dünyaya bir kez daha adından söz ettiren içeriklerle dopdolu festivale 10’u yabancı, 11’i yerli olmak üzere 21 ekip sahne alacak.
Kent kültürü açısında önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapacak olan festival Bursa açısından önemli.
Nitekim, Türk gölge tiyatrosunun simgesi Karagöz, 2009 yılında UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil olmuştu.
Pek çok rivayet olmasına rağmen Karagöz’ün doğduğu kent olarak bilinen Bursa’da düzenlenen bu festivalin önemini daha da artırmaktadır.
Festivalin en önemli kazanımlarından biri de Bursa’dan dünyaya kültür köprüsü oluştururken sadece Karagöz gölge oyunu figürlerinin perdeye yansıması değil günümüz halkının duygu ve düşüncelerini aktaracak olmasıdır.
Festival uluslararası olması aynı zamanda dünya kukla ve gölge oyunu sanatının farklı geleneklerini bir araya getirerek kültürler arası diyalog ve paylaşımı da güçlendirecektir.
Festivalin tanıtım toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in sanat ve kültürün önemine vurgu yaptığı şu sözleri önemliydi.
“Kültür sanat etkinlikleri yol yapmaktan daha önemlidir”
Dolayısıyla asırlar öncesine dayanan bu mirası yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak Bursa’da yaşayan hepimizin görevidir.
Atatürk Kültür Merkezi Merinos’da başta olmak üzere Tayyare Kültür Merkezi ve Karagöz Müzesi’nde bir birbirinden renkli etkinliklere sahne olacak festival çocuklarınızla birlikte gitmeye değer olduğunu belirtmiş olalım.