Kentimizin kendine özgü pek çok özelliğinin yanında aynı zaman da turizm kenti olduğunu söz de bilsek de uygulamada göremiyorduk.
Halbuki 8 bin 500 yıllık geçmişe sahip olup Osmanlı'ya 130 yıl başkentlik yaptığını tarih bilgisi olanların dışında Bursa'da yaşayanlar pekte bilmezler.
Çünkü bilmek için okumak, araştırmak ve de gezmek gerekir.
Geçmişte iş başına gelen kent yöneticilerinin ilk vaatleri hep şöyle olmuştur.
"Turizm potansiyeline fazlasıyla sahip Bursa'yı hak ettiği konumuna getireceğiz"
Sonrasında sonuçsuz kalan bir kaç girişimin dışında turisti kentimize getirecek geçim gücünü oluşturan gelişmeler olmamıştır.
Taki, Recep Altepe ile başlayıp önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile devam edinceye kadar.
Hele ki, binlerce yıl kentimizin ticaretin yoğunun yaşandığı Hanlar Bölgesi'nin çevreleyen derme-çatma yapılardan arındırılması kent turizmi için bir milat olmuştur.
Elbette öncesinde de yapılanlar vardır.
Bursa 1326 Bursa Fetih Müzesi, Yeşil, Tophane, Hisar ve Kayhan bölgelerinin yeni düzenlemeleri gibi.
Bunları neden aktardığımıza gelecek olursak.
Koza Han'da yıllardır esnaflık yapan arkadaşımla bayram sonrası görüşmemizde şunları aktardı.
"40 yıla yakın Koza Han'da esnaflık yapıyorum bu bayram tatili boyunca yaşadığımız 'müşteri' yoğunluğunu bugüne kadar hiç görmedik"
Yoğunluğun sadece Koza Han ile sınırlı olmayıp şehir merkezindeki tüm lokantalarda yemekler bitmiş, dönercilerin önünde görülmemiş uzun kuyruklar oluşmuş.
Hatta Ulu Camii ziyaret edenlerin yoğunluğundan cemaat vakit namazlarını caminin avlusunda kılmak zorunda kalanlar olmuş.
Esnaf arkadaşım, yoğunluğun kimlerden  oluştuğunu ise şöyle anlatıyor;
"Başta İstanbul, Eskişehir olmak üzere çevre illerden gelen yerli turistler ile bayram için kentimizdeki akrabalarına ziyarete gelen misafirler oluşuyordu"
Yabancı turistin yok denecek kadar şu dönem az olduğunu vurgulayan arkadaşım, yerli turistlerin alış-veriş anlamında Bursa hatırası netliğinde ipek flör, ipek eşarp ve ipek şal çeşitlinin yanı sıra hediyelik eşyalar almayı tercih ediyorlarmış.
Alış-veriş sırasında müşterileriyle sohbetlerinde, neden Bursa'ya gelmeyi tercih ettikleri sorusuna ise Bursa'yı çok sevdiklerini, bu şehirde yaşama hayali kurduklarını itiraf ediyorlarmış.
Kentimiz turizmi adına çok güzel gelişmeler bunlar...
Hiç şüphe yok ki, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de belediyecilik tecrübesiyle kent turizmini daha da geliştirerek şehrin geneline yayacak çalışmalara katkı koyacaktır.
Belediye başkanlarının bir diğer görevi de şehrine yaptığı yatırım ve de hizmetlerle kent ekonomisine katkı sağlayabilmektir.
Bunu başarabilen belediye başkanları halkın gönlünde yeri her daim farklı olmuştur.