Kentsel dönüşümlerin sadece eski binamızın yenilenmesi, değerinin artması kısacası rant ve kar etmek olarak görülmemesi gerçeğini artık görmek zorundayız.
Yaşadığımız depremler gösterdi ki, kentsel dönüşümler, hak sahipleri arasında yasal gereksinim olan yüzde 70 uzlaşı şartı sağlandığında dönüşüm çalışmasına başlanmasın zorunluluk haline gelmesidir.
Aksi takdir de bir fazla kat, bir kaç metrekare daha dairem büyük olsun hırsı dönüşüm için zaman kaybı oluştururken olası  bir depremde pek çok insanın ölümüne sebep olabileceği unutulmamalıdır.
Büyükşehir belediye Başkanı Alinur Aktaş, bir açıklamasında konuya ilişkin şu örneği vererek vurgu yapmıştı:
"Otomobilinizi yenisiyle değiştirirken gösterdiğiniz hassasiyeti kentsel dönüşüm için de göstermelisiniz"
Kentimizde kentsel dönüşüm çalışmalarının öne çıktığı ilçelerimizden biri de Yıldırım'dır.
Zira bu ilçemizin geçmişten gelen kaçak yapıların çoğunlukta olduğu gibi aynı şekilde riskli yapılar da bir hayli fazla...
Har fırsatta, "Yıldırım'ın en önemli sorunu olan imar ve kentleşme bizim önceliğimizdir" diyen Belediye Başkanı Oktay Yılmaz:
"Bunun için dönüşümün önündeki engelleri bir bir kaldırıp 40 yıllık 50 yıllık binaları yıkarken bir yandan da güzel örnekler ortaya koyup müthiş bir güven duygusu oluşturduk" Diyor.
Başkan Yılmaz, bu yöndeki çalışmaların daha hızlı ilerlemesi için süreçleri politik malzeme yapmadan herkesin destek vermesi, elini taşın altına koyması gerekliliğini savunuyor.
Nitekim deprem bölgelerine bizzat gidip yaptıkları tespitlerde yıkılan ya da ağır hasar gören yapıların yüzde 95'inin 1999 yılından önce yapılmış yapılar ve kaçak yapılmış binalar olduğunu dikkati çeken Başkan Yılmaz:
"Vatandaş ekonomik açıdan zaten kentsel dönüşümle ciddi kazanım sağlarken diğer taraftan can ve mal güvenliği de bizim çıkış noktamızı oluşturuyor. Dolayısıyla Deprem gerçeğini herkesin görmesi gerekir"
Bir yandan kentsel dönüşüm çalışmalarıyla diğer yandan da kaçak yapılaşmayla kararlılıkla mücadele etmeği sürdürdüklerini vurgulayan Oktay Yılmaz, tarım arazilerine yapılan kaçak yapıların yanı sıra imar kanununa aykırı yapılara tavırlarının net olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Kaçak yapılaşmanın bugün artık bireysel problem olmaktan ziyade şehrin tümünün problemidir. Nitekim Allah korusun Bursa'da bir deprem yaşanması durumunda bütün şehir etkilenecek. Bu kul hakkı değil kulların hakkı koca bir şehrin hakkıdır"
O halde şunu çok iyi kavramalıyız ki, gerçekleri unutmak, geleceğimizi yok etmek adına sadece zaman kaybı olduğudur.