Dünyada baş döndüren değişim ve gelişim gösteren teknolojinin hızına yetişmek mümkün görünmüyor.
O kadar hızlı ki, insan psikolojisi ve toplumsal yapı üzerindeki etkileri tehlikeli boyutlara gelmiş durumda.
Günlük yaşamımızın neredeyse her anını bir şekilde dijital teknoloji aracı kullanarak sürdürür hale geldik.
Hayatımızı kolaylaştırdığı kadar zararlı yanları olan dijital bağımlılık, yeni neslin en büyük tehdidi haline gelmiş durumda.
Dünyada en son teknolojik gelişim olarak hayatımıza yapay zeka girmiş bulunuyor.
Bursa Teknik Üniversitesi Konuşmaları (BTÜ) etkinliğinin geçtiğimiz haftaki konuğu olan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yapay zekanın insan psikolojisi ve toplumsal yapı üzerindeki etkilerine dikkati çekmiş.
Dijital bağımlılığın aile ve toplumu zayıflattığını vurgulayan Tarhan, yapay zekayı bilinçli kullanmayı mutlaka öğrenilmesi gerektiğini söylemiş.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yapay Zeka, Sosyal Medya ve Bağımlılık Döngüsü” başlıklı konuşması ile yapay zeka psikolojisi, dijital bağımlılık, küresel kültürel dönüşüm ve aile yapısının geleceği üzerine değerlendirmelerde bulunduğu toplantıya öğrencilerin ilgisi yoğun olmuş.
Tarhan’ın yapay zekanın insanlık tarihindeki dönüşümlere benzer bir kırılma yarattığı, etkisinin matbaanın bulunmasıyla yaşanan tarihsel değişime benzer bir dönüşüm yapacağını aktarması, dijital değişimin ne kadar hızlı oluştuğunu ortaya koymaktadır.
Yapay zekanın bilinçli bir varlık olmadığını vurgulayan Nevzat Hoca’nın şu açıklamaları çok önemlidir:
“İnsandan daha fazla şey biliyor olabilir ama bir insan olamaz.”
Bunun gerekçesini de bakın ne güzel özetliyor:
“Yanlış kullanıldığında yapay zekanın, özellikle ruhsal kırılganlık yaşayan kişilerde psikoza sürükleyebileceğidir. Onun söylediğini sorgulamadan kabul eden insanlar çoğunlukta olduğu için kullanım bilinci şarttır.”
Yalnızlığın artık uluslararası kuruluşlar tarafından geleceğin en büyük toplumsal tehlikelerinden biri olarak tanımlandığı dijital yeni dünya çağındaki aile yapısına ilişkin veriler şu şekilde aktarılıyor:
İlk beş yılda boşanma oranı her geçen gün yükseliyor. Evlilik dışı doğum oranı artıyor. Tek ebeveynli aile sayısı yükseliyor. Bu tablo küresel bir tehdit. Bir toplumu bozmak isteyenler önce kültürel ve psikolojik savaşla başlar. Bu nedenle kültürümüze ve aile yapımıza sahip çıkabilme bilincine ulaşmalıyız. Çünkü zihinsel dönüşüm olmadan sosyal dönüşüm gerçekleşemez.
Yalnızlığın küresel bir tehdit olduğunu önemle vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, dijital bağımlılığın günümüzde madde ve kumar bağımlılığıyla aynı beyin mekanizmasını etkilediğini belirterek şu konuya dikkati çekiyor:
“Dopamin, yani haz arayışı, yaşamın merkezine yerleşmiş durumda. Hazcılık arttıkça yaşam amacı zayıflıyor. Bu da bencilliği, yalnızlığı, mutsuzluğu ve aile yapısındaki bozulmayı tetikliyor.”
Toplumumuzda tehdit boyutuna gelen dijital bağımlılık konusunda her anne-babaya, tehlikenin mutlaka çocuklar üzerinde kontrol altına alınması yönünde Nevzat Hoca’nın aktardığı bilimsel bilgilerin daha çok topluma ulaştırılması önemlidir.
Bu nedenle yerel yönetimlerin hitap ettikleri toplumları bu konuda bilgilendirmeye öncülük edecek girişimlerde bulunması önemlidir.
Rutin belediyecilik hizmetlerinden daha öncelikli olarak toplumu doğru bilgilendirecek organizasyonlara çok daha fazla ihtiyacımız var.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERSEL PEKER
Yapay zeka bilinçli bir varlık değildir
Dünyada baş döndüren değişim ve gelişim gösteren teknolojinin hızına yetişmek mümkün görünmüyor.
O kadar hızlı ki, insan psikolojisi ve toplumsal yapı üzerindeki etkileri tehlikeli boyutlara gelmiş durumda.
Günlük yaşamımızın neredeyse her anını bir şekilde dijital teknoloji aracı kullanarak sürdürür hale geldik.
Hayatımızı kolaylaştırdığı kadar zararlı yanları olan dijital bağımlılık, yeni neslin en büyük tehdidi haline gelmiş durumda.
Dünyada en son teknolojik gelişim olarak hayatımıza yapay zeka girmiş bulunuyor.
Bursa Teknik Üniversitesi Konuşmaları (BTÜ) etkinliğinin geçtiğimiz haftaki konuğu olan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yapay zekanın insan psikolojisi ve toplumsal yapı üzerindeki etkilerine dikkati çekmiş.
Dijital bağımlılığın aile ve toplumu zayıflattığını vurgulayan Tarhan, yapay zekayı bilinçli kullanmayı mutlaka öğrenilmesi gerektiğini söylemiş.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yapay Zeka, Sosyal Medya ve Bağımlılık Döngüsü” başlıklı konuşması ile yapay zeka psikolojisi, dijital bağımlılık, küresel kültürel dönüşüm ve aile yapısının geleceği üzerine değerlendirmelerde bulunduğu toplantıya öğrencilerin ilgisi yoğun olmuş.
Tarhan’ın yapay zekanın insanlık tarihindeki dönüşümlere benzer bir kırılma yarattığı, etkisinin matbaanın bulunmasıyla yaşanan tarihsel değişime benzer bir dönüşüm yapacağını aktarması, dijital değişimin ne kadar hızlı oluştuğunu ortaya koymaktadır.
Yapay zekanın bilinçli bir varlık olmadığını vurgulayan Nevzat Hoca’nın şu açıklamaları çok önemlidir:
“İnsandan daha fazla şey biliyor olabilir ama bir insan olamaz.”
Bunun gerekçesini de bakın ne güzel özetliyor:
“Yanlış kullanıldığında yapay zekanın, özellikle ruhsal kırılganlık yaşayan kişilerde psikoza sürükleyebileceğidir. Onun söylediğini sorgulamadan kabul eden insanlar çoğunlukta olduğu için kullanım bilinci şarttır.”
Yalnızlığın artık uluslararası kuruluşlar tarafından geleceğin en büyük toplumsal tehlikelerinden biri olarak tanımlandığı dijital yeni dünya çağındaki aile yapısına ilişkin veriler şu şekilde aktarılıyor:
İlk beş yılda boşanma oranı her geçen gün yükseliyor. Evlilik dışı doğum oranı artıyor. Tek ebeveynli aile sayısı yükseliyor. Bu tablo küresel bir tehdit. Bir toplumu bozmak isteyenler önce kültürel ve psikolojik savaşla başlar. Bu nedenle kültürümüze ve aile yapımıza sahip çıkabilme bilincine ulaşmalıyız. Çünkü zihinsel dönüşüm olmadan sosyal dönüşüm gerçekleşemez.
Yalnızlığın küresel bir tehdit olduğunu önemle vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, dijital bağımlılığın günümüzde madde ve kumar bağımlılığıyla aynı beyin mekanizmasını etkilediğini belirterek şu konuya dikkati çekiyor:
“Dopamin, yani haz arayışı, yaşamın merkezine yerleşmiş durumda. Hazcılık arttıkça yaşam amacı zayıflıyor. Bu da bencilliği, yalnızlığı, mutsuzluğu ve aile yapısındaki bozulmayı tetikliyor.”
Toplumumuzda tehdit boyutuna gelen dijital bağımlılık konusunda her anne-babaya, tehlikenin mutlaka çocuklar üzerinde kontrol altına alınması yönünde Nevzat Hoca’nın aktardığı bilimsel bilgilerin daha çok topluma ulaştırılması önemlidir.
Bu nedenle yerel yönetimlerin hitap ettikleri toplumları bu konuda bilgilendirmeye öncülük edecek girişimlerde bulunması önemlidir.
Rutin belediyecilik hizmetlerinden daha öncelikli olarak toplumu doğru bilgilendirecek organizasyonlara çok daha fazla ihtiyacımız var.