Özellikle de dijital teknoloji hayatımıza öğle bir giriş yaptı ki, hızına yetişmek mümkün değil.
Günlük yaşamımızın değişmez bir parçası haline gelen teknoloji doğru kullanıldığında hayatımızı çok daha kolaylaştırabiliyor.
Kötü amaçlı kullanıldığında ise bazen telafisi mümkün olmayan ciddi mağduriyetler yaşanabiliyor.
Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için teknolojiyi dikkatli ve de gerektiği kadar kullanmalıyız.
Niçin yazıya böyle bir giriş yaptığıma nedenini açıklayayım...
Geçenlerde Nilüfer Belediyesi’nce düzenlenen “Yeni dünya düzeninde bizi neler bekliyor?” başlıklı söyleşiye tekno-fütürist Alphan Manas ile Doç. Dr. Derya Hekim katılımcılara dünyadaki teknolojik gelişmelerin küresel düzen üzerindeki etkilerini değerlendirmişler.
Söyleşinin detaylarını incelediğimde sizlerin de ilginizi çekeceğini düşünüp şu iki konu başlığının detaylarının paylaşmak istedim.
Birincisi, uzmanların ABD ve Çin arasında çift kutuplu bir dünya düzenine geçişin yaşandığını ve Türkiye’nin bu süreçte dijital dönüşümünü hızlandırması gerektiği vurgulanmış.
Yani, dijital rekabetçilik konusunda Türkiye’nin 63 ülke arasında 55’inci sırada yer almasının nedeninin KOBİ’lerin çoğunun dijital dönüşüme ayak uyduramadığını bu nedenle uyum sağlayanların da korunması isteniyor.
Alphan Manas’ın yakın gelecekte yapay zeka ve insansı robotlar nedeniyle dünya genelinde işsizlik oranının yüzde 30-35 seviyelere çıkabileceği uyarısında bulunmasıydı.
Manas, 2040’lı yıllara gelindiğinde dünyada sosyal güvenlik sisteminin çökeceğini ifade ederek bu durumun dünyanın geleceği açısından endişe verici olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 2030’a sorunsuz bir şekilde ulaşması gerektiğini vurgulayan Alphan Manas, “2029-2033 yılları arasını kapsayacak Türkiye’nin 13. Kalkınma Planı, yapay zekanın egemen olacağı bir plan olacak” vurgusunu yaparken de bunun yol haritasının şimdiden belirlenmesi gerektiğine dikkati çekiyor.
Diğer ikinci husus ise;
ABD, Dolar’ın, rezerv para konumunu kaybetmeye başladığını kaybeden Doç. Dr. Derya Hekim, ABD ve Japonya gibi ülkelerin artan borç yükü nedeniyle gelecekte bir borç krizi yaşanabileceğini söylemiş.
Çin’in elektrikli araçlar konusunda dünyada yarattığı şokun Avrupa’nın baş edebileceği düzeyde olmadığını söyleyen Hekim:
“Dünya düşük büyüme safhasına geçti. Kısa vadede küresel yatırımların azaldığı, ekonomik belirsizliğin arttığı bir döneme giriyoruz” diyen Hekim, değişen dünya düzeninde kendine yeterliliğin önem kazandığını belirtmiş.
Söyleşiye ev sahipliği yapan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Türkiye’nin çalışıp, üretir ve teknoloji geliştirirse dünyada önemli bir yeri olacağına dikkati çekerek şunları söylemiş:
“Umut ve inanç her zaman önemli. Mücadeleye devam edeceğiz. Bu yolda gençlere çok inanıyorum. Onlar bizi daha iyi noktalara taşıyacaklardır”
Görüldüğü gibi bilgi paylaşımı ve ortak akıl geliştirme konusunda bu tür etkinliklerin çok ihtiyacımız var.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERSEL PEKER
Yeni dünya düzeninde bizi neler bekliyor?
Özellikle de dijital teknoloji hayatımıza öğle bir giriş yaptı ki, hızına yetişmek mümkün değil.
Günlük yaşamımızın değişmez bir parçası haline gelen teknoloji doğru kullanıldığında hayatımızı çok daha kolaylaştırabiliyor.
Kötü amaçlı kullanıldığında ise bazen telafisi mümkün olmayan ciddi mağduriyetler yaşanabiliyor.
Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için teknolojiyi dikkatli ve de gerektiği kadar kullanmalıyız.
Niçin yazıya böyle bir giriş yaptığıma nedenini açıklayayım...
Geçenlerde Nilüfer Belediyesi’nce düzenlenen “Yeni dünya düzeninde bizi neler bekliyor?” başlıklı söyleşiye tekno-fütürist Alphan Manas ile Doç. Dr. Derya Hekim katılımcılara dünyadaki teknolojik gelişmelerin küresel düzen üzerindeki etkilerini değerlendirmişler.
Söyleşinin detaylarını incelediğimde sizlerin de ilginizi çekeceğini düşünüp şu iki konu başlığının detaylarının paylaşmak istedim.
Birincisi, uzmanların ABD ve Çin arasında çift kutuplu bir dünya düzenine geçişin yaşandığını ve Türkiye’nin bu süreçte dijital dönüşümünü hızlandırması gerektiği vurgulanmış.
Yani, dijital rekabetçilik konusunda Türkiye’nin 63 ülke arasında 55’inci sırada yer almasının nedeninin KOBİ’lerin çoğunun dijital dönüşüme ayak uyduramadığını bu nedenle uyum sağlayanların da korunması isteniyor.
Alphan Manas’ın yakın gelecekte yapay zeka ve insansı robotlar nedeniyle dünya genelinde işsizlik oranının yüzde 30-35 seviyelere çıkabileceği uyarısında bulunmasıydı.
Manas, 2040’lı yıllara gelindiğinde dünyada sosyal güvenlik sisteminin çökeceğini ifade ederek bu durumun dünyanın geleceği açısından endişe verici olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 2030’a sorunsuz bir şekilde ulaşması gerektiğini vurgulayan Alphan Manas, “2029-2033 yılları arasını kapsayacak Türkiye’nin 13. Kalkınma Planı, yapay zekanın egemen olacağı bir plan olacak” vurgusunu yaparken de bunun yol haritasının şimdiden belirlenmesi gerektiğine dikkati çekiyor.
Diğer ikinci husus ise;
ABD, Dolar’ın, rezerv para konumunu kaybetmeye başladığını kaybeden Doç. Dr. Derya Hekim, ABD ve Japonya gibi ülkelerin artan borç yükü nedeniyle gelecekte bir borç krizi yaşanabileceğini söylemiş.
Çin’in elektrikli araçlar konusunda dünyada yarattığı şokun Avrupa’nın baş edebileceği düzeyde olmadığını söyleyen Hekim:
“Dünya düşük büyüme safhasına geçti. Kısa vadede küresel yatırımların azaldığı, ekonomik belirsizliğin arttığı bir döneme giriyoruz” diyen Hekim, değişen dünya düzeninde kendine yeterliliğin önem kazandığını belirtmiş.
Söyleşiye ev sahipliği yapan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Türkiye’nin çalışıp, üretir ve teknoloji geliştirirse dünyada önemli bir yeri olacağına dikkati çekerek şunları söylemiş:
“Umut ve inanç her zaman önemli. Mücadeleye devam edeceğiz. Bu yolda gençlere çok inanıyorum. Onlar bizi daha iyi noktalara taşıyacaklardır”
Görüldüğü gibi bilgi paylaşımı ve ortak akıl geliştirme konusunda bu tür etkinliklerin çok ihtiyacımız var.