Hava Durumu

EVLADI-İ FATİHAN BALKANLAR - 16

Yazının Giriş Tarihi: 13.11.2021 14:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.11.2021 14:00

Üsküp, eskiden beri büyük bir ticaret merkezi olup, kervanların geçiş noktasında bulunduğundan aynı zaman da bir hanlar şehri. İlk olarak Kurşunlu Han’ı ziyaret ettik, balkanların en büyük hanıdır. O yörede kurşun madenlerini çıkararak işleten Muslihittin Bey tarafından yaptırılmış iki katlı bir handır. İçerisinde mescidi, hamamı, misafir odaları ve ahırları hala mevcut… Buraya konaklamaya gelenlerden 3 gün ücret alınmamakta, 3 günden fazla kalanlardan ücret alınmaktadır. Kapıları ve çatısı tamamen kurşunla kaplı iken 2. Dünya Savaşı’nda kurşunları sökülmüş vaziyette bırakılmıştır.

Kurşunlu handan biraz ileri de Bedesten Han olup iki katlıdır. Binanın duvarları taş, içerisi ve üzeri ise ahşap ve kiremitle kaplı. Bugün içinde kumaş ve kumaş ticareti yapılamasa da dernek ve vakıf ile esnaf odalarının temsilcileri tarafından odaları kullanılmaktadır.

Kısa bir yemek molasından sonra çarşı esnafının devamlı olarak içme suyunu aldıkları, gayet güzel çeşmesi olan Suluhan’a vardık. Adını da içilen suyundan almış. Taş ve tuğladan yapılmış iki katlı olan bu han ise bugün güzel sanatlar akademisi olarak kullanılmaktadır. Bu handa birer çay içtikten sonra, İstanbul da bir semte adını veren Unkapanı Han’a vasıl olduk. Bu han da tacirlerin yüklerinin ölçülüp tartıldığı bir merkezdir. Baharat ticaretinin de merkezi olmuş. 2. katı ise bugün Gazi İsabey Kız İmam Hatip Lisesi olarak hizmet vermekte, işyerleri, muhasebe ve avukat büroları olarak kullanılmaktadır.

Çarşının tam ortasında ise çarşı esnafının buluşma noktası olan Murat Paşa Camii mevcut. 15. yüzyıldan kalma bir camidir. Eskiden bir külliye halinde iken sadece ayakta camii ve hamamı kalmıştır. Bu camide eskiden beri vaazlar, Cuma ve bayram hutbeleri Türkçe okunmaktadır.

Türk Çarşısı’nın taş köprüye doğru çıkışında, Üsküp’te ayakta kalan iki hamamdan biri olan Davutpaşa Hamamı var, Hristiyanlar burasını kilise yapmak isteyince Müslümanlarla aralarında büyük bir arbede çıkar ve sonuçta burası zamanımız da bir kültür merkezi haline getirilmiştir. Davutpaşa Hamamı’ndan  biraz ilerde taş köprü mevcut. Köprünün bir tarafı Türk çarşısına, diğer tarafı da Büyük İskender Meydanı’na açılmaktadır. Bu köprüyü Vardar Nehri üzerine yapan 2. Murad ve Fatih Sultan Mehmet’tir. Köprünün girişi kril alfabesini bulan Metodist kardeşlerin heykeli ile tarihte büyük İskender olarak anılan şahsın heykeli, yine meydan da balkanların özgürlük lideri olarak kabul ettikleri İskender Bey heykelleri bulunuyor. Müslüman ile Hristiyan arasındaki farkın en bariz görüldüğü yer taş köprünün iki ucunda gizli. Köprünün Hristiyanların yaşadığı ayağında, tarihten ve inançlarından gelen bir kültür, mermer ve taş heykeller, ruhsuz ve ölü bir biçimde yaşatılıyor. Müslümanların yaşadığı Türk Çarşısı kesiminde ise insanların alışveriş yaptıkları çarşıları, camileri, çeşmeleri, hanları ve hamamları ile yaşayan bir inanç sisteminin izleri mevcut.

Seyahatimiz sırasında gezdiğimiz gördüğümüz yerleri sadece bazı seyyahların yaptığı gibi yeme – içme ve yaşantı biçimlerini değil, 700 yıla kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalmış bir medeniyetten ayakta kalan birkaç damlayı sizlere aktarmaya çalıştım. Balkanlar halen kardeşlerimizin yaşadığı, bazı yerler de yaşamaya çalıştıkları bir bölge… Tarihte her türlü zulüm ve baskıya rağmen inançlarını ve kültürlerini kaybetmemiş, günümüze kadar getirerek yaşatmaya çalışan bir nesil hala yaşam mücadelesini sürdürmektedir. Seyahatim sırasında edindiğim en müspet intiba ise onlar bize uzak değil, lakin biz onlara uzağız…     

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.